Hukukçu Alataş: Genel zihniyet değişmedikçe belge yayınlamakla mesafe alınamaz

img

ANKARA - “Yargı reform” paketinde yeni hiçbir şey olmadığını söyleyen FİDH eski Genel Başkan Yardımcısı deneyimli hukukçu Yusuf Alataş, “Genel zihniyet değişmedikçe belge çıkarmakla, belge yayınlamak ile mesafe alınamaz" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan "Yargı Reform Strateji Belgesi" her ne kadar İstanbul seçimleri gölgesinde kalsa da uzun bir süre gündemde yerini koruyacağa benziyor. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) eski Genel Başkan Yardımcısı deneyimli hukukçu Yusuf Alataş, AKP’nin açıkladığı “yargı reform” paketini değerlendirdi.
 
'BELGE İTİRAF NİTELİĞİNDE'
 
Açıklanan strateji belgesinin bir itiraf olduğunu söyleyen Alataş, itirafı ise şöyle açıkladı: “Bu açıklama yargının iyi işlemediği toplumun yargıya güveninin tümden sarsıldığının itirafı niteliğinde. 17 yıllık bir iktidar dönemi sonrasında aslında geldiğimiz noktayı göstermesi açısından ibret verici bir durum. Demek ki yargıda işler yolunda değil. Toplum yargıya güvenmiyor. Onların deyimiyle anlatırsak aslında, ‘Adil yargılama yapılmıyor. Tutuklama zorunlu hallerde değil her zaman başvurulan bir yöntem oluyor. Halen geldiğimiz noktada işkence ve kötü muamele tümüyle önlenebilmiş değil.’”
 
'GÖRÜNÜRDEKİ SEBEP TMK'
 
Asıl olarak “Yargı neden bu noktaya geldi?” sorusunun sorulması gerektiğini söyleyen Alataş, bu soruya yanıt alınmadan bir şey olunmayacağını belirtti. Alataş, devamla şunları söyledi: “Hangi alanlarda daha çok yargı sistemi tökezliyor ya da işlevini yerine getirmiyor. Örneğin adil yargılama yapamıyor ya da yapmıyor. Tutuklama tedbirini yerinde ve zamanında değil siyasi saiklerle kullanıyor. Bunları sayınca da akla ilk olarak Terörle Mücadele Kanunu (TMK) geliyor. Bugüne kadarki yapılanlar ve bugün itiraf edilenlerin görünürdeki sebebi TMK’dır. TMK adına özgürlükler kısıtlanıyor, yargılama işlevini yerine getirmiyor, muhaliflerin sesi kesiliyor, siyasetçiler, belediye başkanları cezaevine atılıyor. Asıl şey TMK zaten. Terörle mücadele edilirken, insan haklarına uyulacağı, demokrasi ve hukuk devleti ilklerinin gözetileceğine dair bir tek kelime yok. Bu bilinçli bir tercih. “
 
‘TMK BAŞLI BAŞINA BİR SORUN’ 
 
TMK’nin başlı başına bir sorun olduğuna işaret eden Alataş, “Bizde terör suçları denilince akla sadece silahlı örgüt mensupları kast edilmiyor. Bizde terör suçları çok geniş. Basın açıklaması yaparsınız, terör suçu olur. Gösteri yürüyüşüne katılırsınız, siyasi muhalefet yaparsınız yine terör suçu olur. Yazı yazarsanız, gazeteci iseniz terör suçu işliyorsunuz. Şuan da Türkiye’de 160’ın üzerinde gazeteci tutuklu ama sorarsanız gazeteci tutuklu değil bunların hepsi terörist. Gazetecilik ile yargılanmıyorlar terör suçlarından yargılanıyorlar. Sanki gazetecilik suçu varmış gibi 'biz onları gazetecilikten yargılamıyoruz' deniliyor. Dolayısıyla işin anahtarı burada. Devlet olarak terörle mücadele edersiniz. Tüm dünyada böyle ancak terörle mücadele de hukuk devletine, özgürlüklere, insan haklarına dikkat edeceksiniz arasında bir denge sağlayacaksınız. Bu denge yoksa her şeyi terör suçu sayarak, sorgusuz sualsiz cezaevlerine insanları doldurursanız, yargının geleceği nokta burasıdır" dedi.
 
‘HERKESE AYNI ŞEY UYGULANMALI’
 
İnfaz yasasında değişiklik yapacağı tartışmaları başladığını ve her ne kadar strateji belgesinde yer almasa da kamuoyunda “cezasının yüzde 50’sini yatan adli tutukluların bırakılacağının” tartışıldığını ancak tartışmanın da “terör” suçları hariç şekilde yürütüldüğünü ifade eden Alataş, bunun bilinçli bir tercih olduğu kanısında. Alataş, bunu ise şu sözlerle değerlendirdi: “Tüm tutuklu ve hükümlülerle ilgili herkese aynı şeyin uygulanması gerekir. Ama siz asıl Türkiye’nin ihtiyacı olan, iç barışının, demokrasinin, insan hakları, Türkiye’nin AB standartlarına yaklaşmasının gereği olan düşünce suçlarında bir adım atmıyorsanız bunun başka bir açıklaması olmaz. Daha yeni TTB üyeleri halkı, kin ve nefrete sevk etmekten ceza aldılar. Ne için? 'Savaşa Hayır' dedikleri için. Yani aslında bu bir noktada Bahçeli’nin Alaadin Çakıcı için istediği af düzenlemesine farklı bir şekilde cevap. Tabi ki bu benim yorumum.”
 
‘BAZEN DÜZENLEME DE BİR İŞE YARAMIYOR’
 
Tüm bunların yanı sıra yapılacak düzenlemelerin de bazen bir önem arz etmediğini vurgulayan Alataş, “Daha önce de AB uyum paketleri gereği olarak, Avrupa Komisyonu raporları dikkate alınarak, TMK’da kimi değişiklikler yapıldı. Orada yardım yataklıkla ilgili ve bazı maddelerde daha daraltıcı, cezai yaptırımlarla ilgili eylemleri sınırlayıcı kriterler getirildi. Ancak uygulamada bir şey değişmediği gibi aksine daha da genişletildi. İster TMK, ister ceza kanunu olsun. Her türlü yasanın insan hak ve özgürlüklerine, hukuk devleti, demokratik ilkelere uygun olması gerekir. Denge kurmak zorundasınız. Tüm belgelerde de bu yönde Türkiye eleştiriliyor. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararlarının pek çoğu bu dengenin kurulamamasından kaynaklanıyor” ifadesinde bulundu. 
 
'SÖYLENMEYEN BİRŞEY YOK'
 
Açıklanan strateji belgesiyle daha önce açıklanan birçok reform paketinin aynı olduğunu ifade eden Alataş, bunları şöyle örneklendirdi: “2014 Bakanlar Kurulu kararıyla AİHM sözleşmesi ihlallerinin önlenmesine karar ilişkin eylem planı kabul edildi. Orada 4’üncü başlıkta tutuklanma halinin ancak zorunlu hallerde uygulanması maddesi yer alıyor. Aynı cümle kelime kelime bugün açıklanan belgede kullanıyorlar. Söylenmeyen bir şey yok aslında. Şuan da yeniden kullanılmış ya da ortaya atılmış bir fikir yok. Önemli olan bunun yaşama geçirilmesi. Yasal düzlemde hem de uygulamada yerine getirilmesi. Bazen yasalarda değişiklik yapıyorsunuz bu uygulamayı hiç etkilemiyor. Bazen doğrudan doğruya yasalardan kaynaklı bir engelleme var. 
 
Örneğin, Ceza yasasının 100/3 yer alan ‘katalog suçlar’ meselesi. Hem zorunlu olmadan tutuklama yapmayın diyorsunuz hem de diyorsunuz ki; ‘çok sayıda suçlar için tutuklama sebebinin var olup, olmadığını araştırmaya gerek yok. Siz bunu var kabul edebilirsiniz’ diyorsunuz ve varsayımlarla insanların özgürlüklerini kısıtlıyorsunuz. Bugün binlerce insan bundan kaynaklı tutuklu. Temel sorun aslında bunlar. ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçu’, 301’inci madde ‘Türklüğü, Türk devletini ve kurumlarını aşağılama’, ‘halkı kin ve nefrete teşvik’ bunlar temel olarak düşünceyi kısıtlayan maddeler. Dünya artık bir cumhurbaşkanı ya da devlet başkanına hakaret suçu olsun mu olmasın bunu tartışıyor. Bizdeki gibi uygulaması olan ve bu kadar kişinin mağdur edildiği hiçbir yer yok. Siz 80 milyonun insanın kaderine hükmediyorsanız bırakın da birileri de size kızsın, bir şekilde hoşa gitmeyen sözler söylesin. Ne olur ne değişir.”
 
‘13 ÜYESİNİ İKTİDARIN BELİRLEDİĞİ KURUL BAĞIMSIZ OLABİLİR Mİ?’
 
Yargı bağımsızlığının artık kalmadığını aktaran Alataş, “Hakimler Savcılar Kurulu’ndan (HSK) başlayalım. HSK’nin 13 üyesinden 6’sını partili cumhurbaşkanı seçiyor. Geriye kalan 7 kişiyi de TBMM çoğunluğu seçiyor. TBMM çoğunluğu kimden oluşuyor peki, iktidar ve onu destekleyenlerden. Yani 13 üyenin tamamı iktidar tarafından seçiliyor. Adalet Bakanı kurul başkanı, yardımcısı kurulun doğal üyesi. Böyle yapılanmış bir kuruldan bir bağımsız karar beklenebilir mi? Mümkün mü? Tüm hakim ve savcılarla ilgili kararlar bu kurulun elinde. Böyle bir ortamda yargı bağımsızlığından söz edilebilinir mi?” diye sordu.
 
‘FARKLI DAVRANIŞ BEKLEMEK MÜMKÜN MÜ?’
 
Sulh Ceza Mahkemeleri yerine Sulh Ceza Hakimliklerinin getirilmesi örneğini de veren Alataş, “Neden yapıldı bu? Sulh Mahkemesi ile Sulh hakimi arasındaki fark neydi o da tek hakim yeni gelen de tek hakim. Ama fark var tabi ki mahkemeyi kaldırdığınız zaman görevli hakimler başka yerlere tayin ettiniz. Yeni kurulanlara da hakimleri tek tek siz tayin ettiniz. Bu durumda bütün bir kadro aynı zihniyet tarafından atanmış ise bunlardan farklı bir davranış beklemek mümkün mü? Sulh Hakimleri tutuklamadan, aramaya, teknik izlemeden, internet sitesi kapatmaya kadar her türlü yetki ile donatılmış durumda. Eskiden Sulh hakimlerinin verdiği tutuklamaya bir üst mahkemeye itiraz ediyordunuz şimdi o da yok” diye belirtti. 
 
‘SİYASİ SAİKLERLE VERİLEN KARARLARI NASIL ENGELLEYECEKSİNİZ’
 
Tutuklanma ve tahliye taleplerine itirazlara dair 2014 yılında yine Bakanlar Kurulu tarafından AB uyum standartlarına ilişkin gerekçeli olması yönünden karar verildiğini hatırlatan Alataş, “2014’te Bakanlar kurulu tarafından alınan kararda tutuklanmaların gerekçeli olması öngörülüyor. Tahliye taleplerinin reddine ilişkin kararlarında gerekçeli olması gerektiği söyleniyor. Ama bakıyorsunuz klişe sözler her defasında aynısı söyleniyor. Birinci gün ne söyleniyorsa beşinci yıldaki mahkeme de de aynı şey söyleniyor. Dolayısıyla tutuklama gerekçeli, yerinde olmalı. Bunları yapabilirsiniz. Peki bunu Demirtaş kararında olduğu gibi siyasi saiklerle verilmesini nasıl önleyeceksiniz? Yasalarda siyasi saiklerle karar verilir denilmiyor zaten temel sorun uygulanan politikalar ve kurumların yapısından kaynaklı” diye belirtti.
 
‘HİÇBİR DÖNEM BU KADAR DİBE VURMADI’
 
Sıkıyönetim, Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM), Özel Yetkili Mahkemeler döneminde de çalıştığını anımsatan Alataş, “Tarafsız yargılamıyorlar, adil yargılamıyorlar diyorduk. Önce askeri yargıçları çıkardılar, sonra onu da kaldırıp özel yetkili mahkemeler kurdular. Sorunlar önemli ölçüde devam etti aynı benzer uygulamalar ama hiçbir dönemde bu kadar dibe vurmadı. Ben bunu şöyle ifade ediyorum. O zaman hiç değilse kılıf hazırlanıyordu mutlaka hukuksal bir kılıfa uyduruyorlardı. Yargılamadaki usul kurallarına görünürde uyuyorlardı. Şimdi artık ne kılıf var ne kılıfa uydurma çabası. Biz yaptık oldu. Buyrun gidin itiraz edin diyorlar biliyor ki itiraz mercileri de incelemiyor. Geçenlerde DGM başkanlığı yapmış bir emekli hakim ile karşılaştım. 40 yıllık arkadaşı gibi bana sarıldı ve gülerek, ‘Bizden şikayet ediyordunuz Yusuf bey şimdi nasılsınız’ dedi. Dedim ki vallahi bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama her gelen gideni arattı. Sizlerde iyi şeyler yapmadınız kabul ediyorum ama hiç bir zaman şimdiki kadar yargıyı bütünüyle etkileyen sorunlar dibe vurmamıştı” ifadelerini kullandı.
 
‘İŞKENCE NE YASA NE DE BELGEYLE ÖNLENİR’
 
Alataş son olarak “işkenceye sıfır tolerans” meselesini değinerek, sözlerini şöyle noktaladı: “İşkenceyi önleme ne yasa ile olur nede böyle strateji belgelerine yazmak ile olur. Bu bir zihniyet ve uygulama meselesidir. Siz orantısız şiddet kullanan polisi savunur ve tahkik etmezseniz, işkenceyi önleyemezsiniz. Cumartesi anneleri İstanbul’un göbeğinde yerde sürüklenmesi işkence, kötü muamele değil mi? bu mesele yargıya bakış açısıyla, ülkeyi nasıl yöneteceğinle ilgili. Siz demokrasiyi varmak istediğiniz yer için bir araç olarak görürseniz geleceğiniz nokta budur.
 
Demokrasi bir amaç hedef değilse bir araç ise bu tür vaatler devam edecektir. Bu belge 3 yıl için hedefe konuldu. 3 yıl sonra bir belge daha ortaya koyarsınız ve böyle devam eder. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler araç değil amaçtır. Bu amaca göre çaba göstermek gerekir. Siz eğer ben tamam amacıma ulaştım, dolayısıyla bunlara ihtiyacım yok, bunlar benim iktidarımı sürdürmeme engel oluyor derseniz hiçbir zaman gerçek bir demokrasiye, yargıya, insan hakları ortamına ulaşamazsınız. Genel zihniyet değişmedikçe belge çıkarmakla, belge yayınlamak ile mesafe alınamaz. Biz bu noktaya 17 yıllık iktidar sonucunda geldik ve aynı iktidar bu sorunların var olduğunu söylüyor ve düzelteceğine dair önüne bir hedef koyuyor ama bu hedefi birçok defa önünüze koydunuz.”
 
MA / Berivan Altan

Diğer başlıklar

10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak
12:11 QSD’den Şam’a: Barışı bozan girişimlere karşılık verilecektir
12:09 Yasadışı bahis soruşturmasında 20 gözaltı
12:07 Hevsel ve On Gözlü Köprü'deki işgal gündemiyle toplantı
11:13 Dilan ve ‘komünün çocuğu’
10:28 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat eden eşbaşkandan göreve iade başvurusu
10:11 İşçiler, işe iade kararını uygulamayan İzmir Belediyesi'ni protesto etti
10:02 Bahisten Fenerbahçe’nin kaptanının da aralarında olduğu 20 kişiye tutuklama
09:44 Suriye bölünmesin ama Halep benim olsun!
09:33 Akademisyen Lemkow: Abdullah Öcalan'a katılıyorum
09:25 Irmak: Ortak dil festivallerde yakalanır
09:23 KYK'de öğrenciler dinci yapılara yönlendiriliyor
09:21 ‘Erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizin güvencesiyiz’
09:20 'Abdullah Öcalan bizi yepyeni bir sosyalizm tartışmasına davet ediyor'
09:19 Licê’de kadınlardan ortak mücadele çağrısı
09:16 İHD Antalya Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
09:10 Agirî Belediyesi bir yılda kentin çehresini değiştirdi
09:06 Ekolojist Özdemir: Toplumsal ve ekolojik adalet yan yana gelmeli
09:01 Hîlala Zêrîn çarpıtılan tarihe sanatla ışık tutuyor
09:00 09 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:26 Wan, Şirnex, Sêrt ve Colemêrg için sarı kodlu uyarı
08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü