Fuat Ercan: Bedeni ele geçiren kanser için aspirin çare olmaz

img

İSTANBUL - Siyasal iktidarın krize ilişkin yaptığı her hamlenin krizi daha da derinleştirdiğini ve çelişkileri artırdığını belirten Sosyal Bilimci Fuat Ercan, “Türkiye 16 yıldır ateşli bir hastalık gibi bir sürü kriz yaşıyor. Ancak iktidar geçici mide ve baş ağrısı haplarıyla durumu geçiştiriyor”

Türkiye’de döviz kurundaki hareketlilik durdurulamıyor. Bununla birlikte zaten var olan ekonomik kriz kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başlarken, her gün gelen zamlardan toplumun birçok kesimi etkileniyor. Krize karşı hükümetin önerdiği ekonomik paketler ve atılan politik adımlar ise krizi daha da derinleştirip içinden çıkılmaz bir hale soktu. Sosyal Bilimci Fuat Ercan yaşanan krizin sadece ekonomik bir kriz olmadığını, toplumu birçok yönden sarsan bir kriz olduğunu ve 16 yıldır ülkenin ateşli bir hastalık gibi bu krizle boğuştuğunu söyledi.
 
‘GERÇEKLİĞİ DEĞİŞTİREMİYORSAN ALGIYI DEĞİŞTİR’
 
Krizin her zaman bir anda patlak verdiğini ama bu anı besleyen bir geçmişinin olduğunu belirten Ercan, eski Yunan ifadelerinde krizin “ölümle kalım arasında karar anı” olarak tanımlandığını söyledi. Ercan, Türkiye’nin içinde bulunduğu krizin de bütün bedeni saran hastalığın bir dizi güncel olaylar ile açığa çıktığını aktardı. Krizin çözümüne ilişkin sunulan paketlerin işe yarayıp yaramadığından ziyade, nasıl bir kriz yaşandığının bilinmesi gerektiğini vurgulayan Ercan, “Faiz ve döviz kurları, fiyatlar ani yükselişe geçtiğinde kriz üzerine analizler ve konuşmalar gündeme giriyor. Tabi ki haklı bir refleks. Fakat bu güncel veriler üzerinden dil kurmaya başladığımızda bir anda uygulanacak bir politika ile her şeyin çözüleceğini düşünmeye başlıyoruz. Bedenin tümünü sarmış hastalığa değil, hastalığın nüksettiği ana bakıyoruz. 
 
Sorunu şimdi şu ana bağladığımızda da siyasi iktidarın işine de gelen, Rahip ya da ABD tarafından başlatılan ‘ekonomik savaş suçu’ geniş kitle ve kamuoyunun gündemini belirledi. Sanki önemli bir etken değilmiş gibi muhalif kesimler de ‘bu bir iktisadi kriz’ diye iktisat disiplinin ısrarla işaret ettiği faiz, borç, dış borcu, üretimin yetersizliğini göstermeye başladı. Çare olarak da faiz oranları, dolar, ücretler için hangi şok uygulamalarının uygulanacağı ifade edilmeye başlandı. Hatta IMF’ye başvurmalı yönünde örtük ifadeler kullanıldı. Yani krizi konuşmaya başlama hali, tüm toplumu etkileyen gerçekliği değiştiremediğimiz ölçüde, algıyı değiştirme yönündeki sürece bizi dahil ediyor” diye belirtti. 
 
‘KRİZİ SADECE EKONOMİK ALANDA GÖSTERMEK BÜYÜK HATA’
 
Türkiye’de yaşanan krizin artık toplumun bir bütün olarak içinden geçtiği bir kriz olduğunun altını çizen Ercan, “Topluma müdahale etme yeteneği olan sermaye birikim mekanizmasının aktörleri, devlet ve hastalığın etkisi ile daha bir güç kazanan siyasi iktidarın, kendini bugünden yarına çıkaramama krizi var. Son 16 yıl için ifade edilen birikim rejimi, ya da bir dizi devlete ilişkin ifadeler geçerli değil. Hastalığın yani krizin bir evresinde (2000-2001 Krizi) kitleler ve sermaye dönüşüm için siyasi iktidarı değiştirdi. Kemal Derviş’in ‘biz sahayı düzenleyeceğiz siz gol atacaksınız’ ifadesi, siyasi iktidarın yetkilerini artırmanın gerekliliğini işaret ediyordu. Ya da uluslararası sermayenin mantığını işaret ediyordu. Kitleler ise 1980’lerden beri uygulanan cendereden çıkmak istiyordu. Bu iki talep birleşince sadece yeni bir parti/umut yaratmadı, ama aynı zamanda yürütmenin önünü açtı. İşte bu manevra yeteneği ile siyasi iktidar yeni bir işleyiş-yeni bir birikim/düzenek yaratamadı, bunda başarısız oldu” diye ifade etti. 
 
‘ÖTELEME KONUSUNDA BAŞARILI BİR İKTİDAR’
 
“Ama kabul edelim ki çok başarılı olduğu bir alan vardı; o da bedendeki hastalıkların açığa çıkmasını ötelemek, ötelerken farklı kesimlerin desteğini almak ve aynı zamanda siyasal alanda gücünü inanılmaz düzeylere çıkarmak” diyen Ercan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Her müdahale anı/zamanı kurtarmaya yöneldikçe, beden daha zayıf düştü, düşürüldü. Ötelemeleri hasta beden kabul etmediği zamanda herhangi basit bir durum, bu birikmiş tüm problemlerin kapitalist sistemin en hassas dokusu olan fiyatlar yani para üzerinden açığa çıkartır. Çıkarttı da. Bu anlamda güncel neden bazen bir anayasa ya da kasa fırlatma, ya da günümüzde olduğu gibi Rahip konusu ile açığa çıkar. Şimdi sonuçlara mı bakacağız, nedenlere mi? Yoksa işleyişe mi? Tabi ki de bunların eş zamanlı analize dahil edilmesi gerekiyor.”
 
Siyasi iktidarın, tüm toplumu, özellikle desteğini aldığı seçmenleri yanına çekmek için kısa vadeli, ama sermayenin bazı kesimleri için uzun vadeli ötelemeleri devreye koyduğunu ve bu konuda gittikçe zorlandığını aktaran Ercan, “Özellikle de devletin finansal kısıtı bu ötelemeleri zorlaştırdıkça, iktidar artık toplum, sermayenin yeniden üretimi ve hatta devletin yeniden üretiminden daha çok kendisini bugünden yarına çıkarma kaygısına girdi. Artık öteleme güç ve yetkisini artırarak gerçekleştirme aşamasındayız. Artık bir dizi düşman ile krizin bedendeki tahribatı için iki yol/yöntem kalıyor. Bunlardan biri; gerçeklik değiştirilmiyorsa algıları değiştir, diğeri ise; destek almak için içeride ve dışarıda yeni müttefik/destek kanallarına yönelmek. İşte son açıklanan reçeteleri böyle görmemiz gerekiyor, aslında güç ve destek almak için uygulanan/uygulanacak çareler tabi ki farklı kesimlerde etkileri oldukça farklı yaşanıyor, bu daha başlangıç ne yazık ki daha da yaşanacak” diye konuştu. 
 
’16 YILDIR ATEŞLİ BİR HASTALIK GİBİ’
 
Krizi konuşurken toplumun yeniden üretimine ve krize ait son dönemde gündeme gelen birçok üçüncü sayfa haberini işaret eden Ercan, “İntiharlar, işsizlik, kadınlara yönelik şiddet, taciz, göçmenlere yönelik ırkçı şiddet içeren dil, artan ırkçı milliyetçi kızgın saldırgan haller krizin yansımasıdır. Türkiye uzun süredir ateşli bir hastalık olarak bu krizleri yaşıyor” dedi. AKP iktidarının 16 yıl boyunca yaptığı politik müdahalelerin bu krizleri daha da derinleştirdiğini ifade eden Ercan, “Sermaye açısından önemli değişkenler vardı. AKP bunu çözemiyordu sermaye ve siyasi iktidardan talep ediyordu. Ama bütün dünyada olduğu gibi geç kapitalistleşmiş ve az gelişmiş ülkelerde uluslararası sermayeye entegre olan sermaye grupları, uluslararası sermayeye entegre oldukları anda işleyişin birtakım dönüşümler geçirmeleri gerekiyor. Uluslararası sermaye, meta, bilgi akışına dahil olduğunuzda o işleyişin gereklerini yerine getirmediğinizde/ getiremediğinizde bünyeniz zayıflıyor.  Zayıfladıkça hem bir dizi değişimi yapmaya zorlanıyorsunuz, hem de yapamadığınız ölçüde dış dünyada manevra yeteneğiniz azalıyor azaldı. İçeride algıda değiştirilen hastanın durumunu, özellikle sermayenin uluslararası kuruluşları görmeye başlıyor. İşte o zaman disipline edici dereceler en hassas nokta fiyatlar üzerinden hasta oluş halinizi dünyaya bildiriyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘İKTİDAR SERMAYE İÇİN GEREKLİ DEĞİŞİMLERİ GERÇEKLEŞTİREMEDİ’
 
Sermaye eğer dünya ölçeğindeki kapitalizme entegre olmak istiyorsa başta hükümetin hukuk sistemini değiştirmesi gerektiğini aktaran Ercan, şunları söyledi: “Ticaret, icra-iflas yasası gibi birçok alanda değişimin olması gerekiyor. Ama istedikleri ölçüde bunu başaramadılar. Türkiye’deki sermayenin ikinci önemli krizi hep nitelikli ithal gerektiren üretim yapmalarıdır. Bunun için de girdileri dışardan ithal ettikleri için, dünya kapitalist sistemde döviz biçiminde sermaye bizim gibi ülkelerin en hassas noktası. Döviz kurundaki değişim işleyişe ait yapışla problemi gösterdiği için önemli. Yoksa döviz kurundaki bu bir anlık fiyat hareketleri sadece güncel değişkenlerin sonucu gerçekleşmiyor.  Emperyalist düzeneğinin bizim gibi ülkelerde açığa çıkış biçimi diyebiliriz. 
 
Bu sorun bir başka sorun ile yakından ilgili. Türkiye’de sermaye birikiminin ‘görece artık’ dediğimiz kar oranlarını artıracak işleyişlerin hızla hayata geçirilmesini istiyor. Fakat siyasi iktidar ‘kısa erimli’ politikalarla emek ve makine üzerinden verimlilik ve etkinliği artıracak uygulamaları planlara geçiriyor, ama hayata geçiremiyor. Bu yüzden ihracat artıkça bizim dövize olan ihtiyacınız artıyor. Üçüncüsü ise Türkiye kapitalistleşme sürecine geçerken tarımdaki geleneksel ilişkileri ve zanaatkâr   kesimlerin dönüşümünü hızlandıramadı. Desteğinin devam etmesi istenen seçmen kitleleri le bu uygulamalar arasında gerilim hep bir adım ileri iki adım ya da üç beş adım geriye mantığında devam ediyor. Yani siyasi iktidar oy kaygısından da kaynaklı ‘can suyuyla’ süreci geçiştirdi.” 
 
‘EL YORDAMI MANEVRALAR YAPILDI’
 
Ercan, şöyle devam etti: “Kürt illerinde yürütülen politikaların ardından hem genel olarak toplumun yeniden üretiminde büyük krizler yaşatıldı, hem de bu politikalara yönelik harcamalar zaten çok hassas olan kamunun finansal kaynak kısıtlarını daha da artırdı. İşte bu noktada kaynak arayışı, özelleştirmeler, inşaat sektörü ağırlıklı çılgın projeler gündeme alındı. Madenler, yeraltı suları, yaşam ortamını tahrip edecek uygulamalar toplumun farklı kesimlerinin huzursuzluğunu daha bir artmasına neden oldu. Toplumun, devletin ve sermayenin yeniden üretememe konusunda ama artık siyasi iktidarını yeniden üretemez noktalara vardı. Bu da AKP iktidarının bu sorunu çözmeye yönelik daha hızlı karar almasına neden oldu. Sürekli karar alma mekanizmasıyla beraber yürütme mekanizmaları bir tek kişinin eline geçti. Yürütme mekanizmasının tek bir kişinin eline geçmesi ise uluslararası sermayenin kurumsal yapıları için kabul edilebilir değil. Bu demokrasi ve katılım değil sermaye ve servetin uluslararası güvenirliği için kabul edilemez.” 
 
AKP’nin kendi oluşumu içinde daralan bir kesimde “söz yetki” iktidarının oluştuğuna işaret eden Ercan, “Böyle olduğu için de yavaş yavaş siyasi iktidar krizi devletin ve toplumun krizini çözmek yerine artan ölçüde kısa erimli kendi problemlerini çözmeye yönelik hem ülke içinde hem de uluslararası alanda manevralar yapmaya başladı. El yordamıyla yapılmış manevralardı” diye aktardı.
 
‘SİSTEME ENTEGRE OLMA KRİZİ SİYASİ İKLİMİN ELİNE GEÇTİ’
 
Döviz elde etmenin uluslararası sermayenin dünyaya entegrasyonu için önemli bir şey olduğunun altını çizen Ercan, “Konjonktürel olarak AKP iktidarı Ortadoğu’da, Balkanlar’da, AB’yle ve ABD’yle bağlantıları kopardıkça içerdeki gerilimleri azaltma, öteleme mekanizmaları gittikçe işlemez hale geldi. O yüzden siyasi iktidarın uygulamaları müdahaleleri bir araya geldiğinde 2001 krizinden farklı olarak bu kriz uluslararası bir boyut kazandı. Özellikle Ortadoğu’daki yeni dinamiklerle ilgili birden Türkiye’deki yapısal sermayenin ve devletin, toplumun sisteme entegre olma yönündeki biriken gerilimler ‘siyasi iktidarın kucağına düştü” ifadelerini kullandı. 
 
‘İKTİDARIN GÜÇLÜ GÖRÜLDÜĞÜ EN GÜÇSÜZ DÖNEMDEYİZ’
 
Krizin aynı zamanda politik çelişkilerin arttığı bir dönem olduğunu aktaran Ercan, “Bu dönem siyasi iktidarın güçlü görüldüğü; ama en güçsüz olduğu dönemdir. Siyasi iktidar, baskı kuracak kesimlerle şu an sürekli bir pazarlık halinde. Acaba şirketlere mi, tarımsal kesime mi, uluslararası ihracat yapanlara mı, yoksa ithalatla uğraşanlara mı yardımcı olacak. Bu anlamda da bu süreç kısa erimli bazı politikalara empatiyi azaltabilir. Ama uzun erimde bu politikaların sermaye birikimi açısından uluslararası entegrasyonu sağlayacak. hukuksal döviz kazandırıcı üretim faktörlerinin olmadığı, emeğin nitelik ve güce dönüşmediği sermaye sorunu yaratır. Siyasi iktidar kısa sürede emek gücünü, hele de üniversitelerin bu kadar gerilediği dönemde sermayenin istediği nitelikli emek gücünü yaratmalı; o olmuyorsa, ne üretilecek makine, ne inovasyon, ne de teknolojik gelişme ilerlemeyecek. Ancak hastaya baş ağrısını ve mide ağrısını geçirecek haplar sunabilecek” diye aktardı.
 
‘KRİZ SONBAHAR’DA NETLİK KAZANACAK’
 
Türkiye’deki ekonomik krizini etkisinin henüz görülmediğini söyleyen Ercan, “Yüzde 40’a varan bir döviz artışı hem özel sektörün, hem devletin, hem belediyelerin, hem de ailelerin borçla yüklendiği bir dönemde, bu sürecin açığa çıkaracağı problemler sonbaharda netlik kazanacak” diye belirtti. Toplumun yaşadığı ağır ateşli hastalıklı hallerde ve sermayenin tedirgin olduğu bu dönemde devletin iki şey yaptığını söyleyen Ercan, “Bir baskı aygıtını artırıyor. İki problemin kaynağını gerçek olmasa bile algıda dönüştürüyor” dedi.
 
‘KRİZ ÇÖZÜLMEYE ÇALIŞILDIKÇA ÇELİŞKİLER DERİNLEŞİYOR’
 
Türkiye’nin 16 yıllık yapısal ekonomik problemlerinin Brunson’un tutuklanmasıyla gündeme gelmediğini vurgulayan Ercan, “Jeopolitik krizle ekonomik kriz diye iki farklı algı yaratılıyor. Aslında ikisi de aynı şey. Kriz dediğimiz şey bedene girdiğinde kan dolaşımını, ateşinizi, terinizi ve her şeyinizi etkiliyor. Şu an bunların iç içe geçtiği mide bulantısının kendisini kriz olarak kusma sürecidir. Bu kusmanın tehlikeli yanı siyasi iktidar şu veya bunu çözmeye yönelik her hareket ettikçe iyice krizin çelişkileri artırıyor. El yordamıyla gidiş, sermayenin mantığına aykırı. Çünkü sermayenin en hassas olduğu dönem kriz dönemindeki fiyatlar, yani değerlerdir. Fiyatlar bir inip bir çıktığında uluslararası siteme entegre olan kesimler için güven yaratamazsınız. Güç de onlarda olduğu için tepkilerini farklı kanallardan yükseltiyorlar. Ama hastalık yine gücü olmayan, siyasal alanda kendini ifade edemeyenlere yüklenecek. Bu sefer bu kesimlerin desteğini alan siyasi iktidar tarafından krizin  yükünü aktarması, tarihin garip bir ironisi olsa gerek” şeklinde konuştu.
 
MA / Servet Karaduman

Diğer başlıklar

09:08 Gabar'da orman kıyımının yeni görüntüleri
09:07 Semt pazarındaki yurttaşlar: Çözüm Öcalan’ın çağrısında
09:06 Dicle Anter: Sırrı gerçeklerle yüzleşilmesi için savaştı
09:05 Antalya'daki cezaevlerinde 90 hasta tutsak var: Serbest bırakılmalılar
09:04 Şirnex’te öldüren sağlık hizmeti: Ekipman ve doktor yok
09:03 Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali: Dayanışma güçlendiriyor
09:02 Tutsak yakınları: Gözümüz televizyonda büyük barışı bekliyoruz
09:01 ‘Umut hakkı düzenlemesi tartışmasız atılması gereken adımdır’
09:01 'Tasfiye' hedefi sorunu derinleştirdi
09:00 09 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:30 31 yıl sonra memleketinde coşkulu karşılama
08/05/2025
23:44 ‘Suriye’de 5 ayda 5 bin 500 sivil öldürüldü’
22:48 SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu
22:07 Birçok kentte Abdullah Öcalan posterleri asıldı
21:34 Êlih’te kadınlar buluştu: Kayyım zihniyetine karşı dayanışacağız
21:22 Wan’da Kürt Dili Bayramı şöleni
21:08 Yeni Papa Robert Francis Prevost oldu: Barış sizinle olsun
21:02 Federe Kürdistan’da yaşamını yitiren Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
20:57 Sırrı Süreyya Önder anısına Beynelmilel gösterimi
20:54 ‘Kürtçe hukuk literatürünün oluşturulması gerekiyor’
19:32 15 yaşında girdiği cezaevinden 46 yaşında çıktı
19:21 Eskişehir'de kadın katliamları protesto edildi
19:15 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan davasında karar
19:03 Türkiye ile Irak arasında 11 anlaşma imzalandı
18:55 Taciz failine verilen cezanın bozulması protesto edildi
18:45 Şarbajêr’de bir kolber katledildi
18:10 ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu dikkate alınmadı: Elisa Ayık tahliye edilmedi
17:44 Qoser Meclisi: Zeyni İpek, araçları yandaşlara peşkeş çekmek için istedi
17:36 Qoser’de bir öğretmen öldürüldü
17:21 Pasûr Belediyesi eşbaşkanları halk buluşması düzenledi
17:12 DEM Parti’den kayıt dışı çalışma koşullarının tespiti için önerge
17:01 Ankara'da bir kadın katledildi
16:54 Wan'da Kürt Dili Sempozyumu düzenleyecek
16:33 Arınç’tan taziye ziyareti: Süreçte yer alanları devlet korumalı
16:01 Amed’de hukuk öğrencileri Önder’i andı
15:51 9 kadın tutsağa ‘sarılma’ ve ‘zılgıt’ cezası
15:39 CHP İl Başkanı Çelik ve 25 kişi hakkında iddianame
15:28 Mersin’de ağaç katliamına karşı nöbet
15:19 Zirai don için 'özel afet bölgesi' çağrısı
14:50 Nisan ayında 8'i çocuk, 152 işçi hayatını kaybetti
14:49 Özel’den İmamoğlu’na ziyaret
14:21 124 isimden Önder’e veda: Hepimizin yüreğine barışı yazdın
14:12 'Çocuk Hastanesi'nin deprem raporu 27 aydır gizleniyor'
14:12 Zırhlı araçla katledilen Öner davası istinafa taşındı
13:31 Hastane yolunda tutsaklara saldırı
13:12 Tutsaklara hücre cezası
12:55 Cezaevindeki şiddet davasında görüntüler istenecek
12:45 Erdoğan: Bizi kolay bir süreç beklemiyor
12:29 TBB'den avukata saldırıya tepki
12:25 Werîşe Muradî’nin tedavi hakkı engelleniyor
12:19 Avukatlardan İmralı başvurusu
12:18 Gazeteci Güneş davasında emniyetten 'bilgi' istenecek
12:14 Amed’de tutsaklar için yapılacak açıklamaya çağrı
12:05 DEM Parti'den Önder'e suikast iddialarına dair açıklama
12:02 Amed'de ArtTigris Sanat Fuarı'nın lansmanı yapıldı
11:08 Hasta tutsak Karatay'ın yeniden yargılanmasına devam edildi
11:03 Serê Gulanê etkinliklerinin startı verildi
10:57 Hindistan-Pakistan çatışmasında en az 43 ölü
10:52 'Kuyu tipi' cezaevlerine karşı açlık grevi başlatılıyor
10:43 Gazeteci Zeynep Kuray hakkında beraat kararı
10:28 Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden İmamoğlu açıklaması
10:16 İşçiler greve gitti, çöp yığınları oluştu
10:14 GES'e karşı direnenler: Göç etmek istemiyoruz
10:05 DAİŞ’in Dêrazor’a saldırıları sürüyor
09:26 Hasta tutsak Ayık’ın annesi: Barış için önce hasta tutsaklar bırakılmalı
09:25 ‘Sürgüne’ karşı oturma eylemi başlattı
09:13 ‘Sırrı’nın cenazesine katılanlar barış mücadelesi sözünü verdi’
09:12 ‘Şiddetin son bulması için sorumluluk alınmalı’
09:08 30 yılın ardından tahliyesi ertelendi: Ölsem de pişmanlığı kabul etmem
09:06 Amed’de halk ulaşım zammına tepkili: Geri çekin
09:05 'Önder'e sözümüz; bu topraklara onurlu barışı getirmektir'
09:04 33 yıllık sürgünden sonra Amed’te sahneye çıktı
09:03 Ev ev gezerek Öcalan'ın çağrısını anlatıyorlar
09:02 Ateşkese rağmen 23 bin 369 saldırı
09:02 Dünyada barış görüşmeleri: Karşılıklı adımlarla çözüm sağlandı
09:00 08 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:49 Amêdiyê Bölgesi’ne hava saldırısı
06:12 İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirildi
00:10 AYM'nin kararına tepki: Bu düzenlemeye boyun eğmeyeceğiz
07/05/2025
22:37 Suriye sahil kentlerinde 10 kişi kaçırıldı
21:33 'Özgür Özel'e yapılan saldırı araştırılsın' önergesine ret
21:21 Fed faiz kararını açıkladı
21:17 Tutsak kadınlardan Sırrı Süreyya Önder için taziye mesajı
20:47 AK’nin Türkiye raporu onaylandı
20:36 ÖHD ve TUHAD-FED: Hasta tutsakların yeri cezaevi değil hastanedir
20:01 Meclis’te 2025 yıllı ‘Sırrı Süreyya Önder Barış Yılı’ talebi
19:22 Mor Dayanışma: Bir üyemiz ajanlaştırılmaya çalışıldı
18:50 KHK eylemi 330'uncu haftasında: Sırrı’ya sözümüz barış olacak
18:47 Kadın katliamları ve cezasızlık protesto edildi
18:35 Mêrdîn’de köylüler direndi, kepçeler çekildi
18:20 ÇED raporundaki sahte fotoğraflara suç duyurusu
17:43 Emekliler TÜİK önünde: Maaşlarımız sadakaya dönüştürüldü
17:37 AYM’ye yürüyüşleri engellenen kitle oturma eylemi başlattı
17:33 Cenevre eyleminde Sırrı Süreyya Önder anıldı
17:13 İzmir’de 3 belediyede iş bırakma eylemi
17:02 Amik Ovası çiftçileri isyan etti
16:31 Önder için mevlit ve taziye
16:27 Oda ve borsalardan Sudani-Erdoğan görüşmesi öncesi 5 talep
16:21 TÜSİAD'ı ziyaret eden Özel: Bundan sonra yeni bir iktidar var
16:09 Dêrsim'de askeri operasyon
16:07 AYM'ye yürümek isteyen hayvan hakları savunucularına polis engeli
15:29 Meclis'te Önder anması: Eksik bıraktığı süreci tamamlamamız gerekiyor
14:59 AYM'den Hayvan Yasası’nın iptali başvurusuna ret
14:43 Sağlıkçılardan şiddete karşı eylem
14:40 Hayvan hakları için AYM önünde eylem
14:39 İHD’den gözaltılara tepki: Tutsaklarla dayanışma insanidir
14:10 Wan’da 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı startı
13:48 SGDF Eşbaşkanı Müslüm Koyun tahliye edildi
13:46 Semra Güzel davasında tanık hakkında zorla getirme kararı
13:34 Bahçeli'den Önder'in Meclis'teki taziyesine ziyaret
13:24 GES'e karşı çıkan yurttaşlar kepçeleri durdurdu
13:07 Avukat İçli'ye dönük silahlı saldırıya tepki
13:02 İstanbul’da 3.4 büyüklüğünde deprem
12:34 Almanya’da Kürt üniversitesi açılıyor
12:34 Rektörden İmamoğlu diploması açıklaması
12:26 'Örgüte yardım' iddiasının 'örgüt üyeliği' kabul edilmesinde ihlal kararı
12:25 Suriye'de 24 saate 13 kişi katledildi
11:23 Gazeteci Diren Yurtsever beraat etti
10:49 JINNEWS şiddet çetelesi: 34 kadın katledildi, 14 şüpheli ölüm
10:39 Bir yılda 6 bin kişi trafik kazalarında yaşamını yitirdi
10:29 Hilal Kar’ın katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis
10:16 Hindistan-Pakistan arası çatışma: Onlarca ölü, 3 uçak düştü
10:01 'Kadınların Ayak İzi' yürüyüşü: İşimizi istiyoruz
09:57 Cixsêliler GES’e karşı mücadelede kararlı
09:11 Önder'i anlattı: Hayalini kurduğu Demokratik Cumhuriyet'i Öcalan’ın paradigmasında gördü
09:09 Kerboran'da 3 mahalle yolu 'güvenlik' gerekçesiyle kapatıldı
09:08 Ayla Akat Ata: Önder’in mücadelesi vasiyettir
09:07 Çilek üreticileri artan maliyetlerden şikayetçi
09:06 Zeyneb Murad: Öcalan’ın çağrısı konferansa zemin hazırladı
09:02 Barış Anneleri: Önder'in mücadelesi başarıya ulaşacak
09:00 Hasta tutsaklar için 16 kentte eylem yapılacak
09:00 07 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
06/05/2025
23:57 Yüzde 78 engelli hasta tutsak tahliye edildi
23:43 Hindistan'dan Pakistan'a saldırı
23:25 ABD ile Husiler arasında ateşkes sağlandı
23:16 Suriye’de 5 kişi katledildi
22:54 HSK için adaylar belli oldu: CHP seçimden çekildi
21:34 Suriye’de bir cezaevinde isyan çıktı
21:18 Amed’de avukata silahlı saldırı
20:57 Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar’a ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
20:40 Minguzzi cinayetinde iki gözaltı daha
20:36 ‘Sokak hayvanlarının katledilmesini öngören yasa iptal edilsin’
20:26 İşçilerin yürüyüşü 6’ncı gününde
20:06 Rişmîl’de GES protestosu: AKP’li başkanının istifası istendi
19:53 Trump: Husilere saldırıları durduruyoruz
19:22 Açlık grevindeki tutsakların sevk talebi karşılandı
19:13 İsrail, Gazze’ye saldırı planını genişletti
19:06 Birçok kentte Üç Fidan anması: Yolumuz Denizlerin yoludur
18:53 Erdoğan-Bahçeli görüşmesi yarım saat sürdü
18:49 AFAD: Türkiye’de 485 diri fay var