İZMİR - İzBB'nin "Süt Kuzusu Projesi" kapsamında çalıştıktan sonra işten çıkartılan işçiler, işlerine geri dönmeyi talep etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde (İzBB) "Süt Kuzusu Projesi" kapsamında çalışırken işten çıkartılan işçiler, belediyenin Kültürpark içerisinde bulunan 3 Nolu Holu önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada "İşimizi geri istiyoruz" ve "Direnen Süt Kuzusu işçileri kazanacak" pankartları açılırken "Lütuf değil hakkımız olanı istiyoruz" ve "İnsanca bir yaşam için hakkımız olanı istiyoruz" dövizleri taşındı. Sık sık "Direnen işçi asla pes etmez" ve "Aş ekmek yoksa direniş var" sloganları atıldı.
Burada konuşan işçilerden Nihat Çakır, “Süt Kuzusu Projesi” kapsamında yıllarca belediyede çalıştıklarını belirterek, "İzBB’nin projeyi kendi bünyesine almasıyla birlikte, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay’ın sözüne güvenerek, İz Enerji bünyesinde görev yerlerimizin belirleneceği ifade edildi. Bizlere Sosyal Hizmetler ve Yardımlar Şube Müdürlüğü’nde şoför kadrosu tanımlanmıştı. Ancak o günden bugüne tam 7 aydır bekletiliyoruz. Bu süreçte ev kiralarımız birikti, geçim sıkıntısı nedeniyle günlük işlerde çalışmak zorunda kaldık. Sigortasız işlerde çalıştığımız için eşimizin, çocuklarımızın sağlık sorunlarında dahi mağduriyet yaşadık. Tüm İzmir'de çocuklara süt dağıtırken kendi çocuklarımıza süt götüremez hale getirildik. Tam iş başı beklerken, 1 Temmuz 2025 Salı günü, İz Enerji İnsan Kaynakları tarafından telefonla aranarak “işiniz olumsuz” denildi. O an dünyamız başımıza yıkıldı. Üstelik bizimle aynı yerde çalışan 28 kişi iş başı yapmışken, hiçbir yüz kızartıcı suçumuz olmamasına rağmen yalnızca bize olumsuz denmesi adaletsizliği daha da görünür kıldı" dedi.
'TALEBİMİZ İŞİMİZİN İADESİ'
Günlerdir haklı mücadelelerini sürdürdüklerini ifade eden Çakır, bu süreç içerisine çok sayıda olumsuz ithamlarla karşılaştıklarını belirterek "Bizlerin talebi; lütuf değil, hakkımız olan işimizin iadesidir. Çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmek istiyoruz. TCK’nın 53. maddesinde sayılan ağır suçlar kamuda çalışmaya engel suçlardır. Bizlerin bu suçlardan hiçbirine dair kayıt ve cezası yoktur. Buna rağmen güvenlik soruşturmamızın 'olumsuz' gelmesi, üstelik yıllarca aynı kurumun içinde çalışmış kişiler olarak bu sonucun ortaya çıkması, büyük bir çelişki ve ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Sosyal demokrat bir belediyenin, kendi emekçilerine karşı böylesine duyarsız kalması; dahası, eylemde olan bizlere tuvalet dahil en temel ihtiyaçlarımızın dahi yasaklanması, kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu.
