KOCAELİ – Dilovası ilçesinde parfüm doldurma işletmesinde 6 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin yapılan açıklamada, “Tüm sorumlular istifa etmelidir. Dilovası’nda yaşanan bu katliamın hesabı sorulana kadar sürecin takipçisi olacağız” denildi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli İl Kordinasyon Kurulu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Kocaeli Tabip Odası, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik parfüm doldurma işletmesinde 6 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması Dilovası ilçesinde bulunan Mimar Sinan Mahallesi’nde yangının olduğu yerde yapıldı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Kezban Konukçu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanları Arife Çınar ve Çınar Altan, Özgür Kadın Hareketi (TJA), DEM Parti Kocaeli il ve ilçe temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada sık sık, “Kadınlar soracak katillerden hesabı”, “Jin jiyan azadî”, “Kaza değil, bu cinayet”, “Sermaye elini çocuklardan çek” sloganları atıldı.
Burada konuşan TJA aktivisti Sebahat Tuncel, bu olayın bir katliam olduğunu söyleyerek, bunun aydınlatılması gerektiği çağrısında bulundu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne işaret eden Sebahat Tuncel, şöyle konuştu: “Bizler kadınlar, çocuklar, işçiler katledilmesin diye çalışma yürütürken, yanı başımızda kadınlar katledildi. Ve biz buna artık yeter diyoruz. Sorumluları istifaya çağırıyoruz. İstifa bir erdemdir. Bundan sorumlu kim varsa hepsi istifa etmelidir.”
MÜCADELE VURGUSU
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu da “Bu cehennem düzeninin son bulması için hep beraber mücadele etmeliyiz. İnsanların insanca yaşadığı insanca çalıştığı bir düzeni ve ülkeyi hep beraber kurmanın sözünü birbirimize verelim” şeklinde konuştu.
Ardından İSİG Meclisi Kocaeli Yürütme Kurulu üyesi Elif Yetiğin ortak basın açıklamasını okudu. Ravive Kozmetik isimli işyerinde meydana gelen patlama ve ardından meydana gelen yangında 3’ü çocuk 6 kadın işçinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Elif Yetiğin, “Yapının yangına dayanımı olmayan poliüretan paneller ile inşa edildiği, Yapının konutların arasına ve konutları tehlikeye sokacak kadar yakın inşa edildiği, yakınındaki bazı binaların camlarının kırıldığı bir binanın ise çatısının yandığı görülmüştür. İşletmenin yaklaşık 50 metre uzağında akaryakıt istsayonu olduğu görülmüştür. Tek bir çıkışının olduğu ve “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe” uygun acil kaçış yol ve çıkışlarının sağlanmadığı, çıkış kapısı önünde, kaçışı zorlaştıracak şekilde malzeme ve ekipmanların bulundurulduğu görülmüştür. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte ‘Toplam alanı 1000 m2’den fazla olan, kolay alevlenici ve parlayıcı madde üretilen veya bulundurulan yapılarda’ yağmurlama sistemi zorunlu olmasına rağmen sözkonusu binada hiçbir yangın tesisatının olmadığı görülmüştür. Bina içinde yangın söndürme, algılama ve uyarı sistemlerinin olmadığı, işyerinin faaliyetlerinin ‘İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne’ göre çok tehlikeli sınıfta yer almasına rağmen çocukların çalıştırıldığı, Çalışanlara yeterli eğitim ve ekipmanın sağlanmadığı öğrenilmiştir” dedi.
'HERKES İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'
Elif Yetiğin, İSİG Meclisi verilerine göre sadece Ekim ayında 169, yılın ilk on ayında ise en az bin 737 işçinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Elif Yetiğin, "Ayrıca mahalle sakinleri, CİMER’e ve Dilovası Belediyesi’ne işyerini şikayet etmelerine rağmen işletmenin çalışmaya devam ettiğini dile getiriyor. Güvencesiz ve kayıtdışı işlerde patronların en sık kadın ve çocuk emeğine başvurması tesadüf değil. Bu eşitsizliği yaratan güvencesiz çalışma sistemi kadın ve çocukları merdiven altı işlerde sigortasız düşük ücretlerle çalışmaya mahkum ediyor. Yoksulluğu, şiddeti kadınlara reva gören sistem kadın ve çocuk emeğini daha çok sömürerek karına kar katmaya devam ediyor. Daha önce Soma’da, Zonguldak’ta, Ermenekte, Gayrettepe’de Davutpaşa’da, Hendek’te, Amasra’da, Afşin’de, Oba Makarna’da ve saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce katliamda gördüğümüz, denetimsizlik, cezasızlık, sorumsuzluk zincirinin bir sonucudur. Yanıcı ve parlayıcı maddeleri işleyen ve dopalayan bu işyeri ‘Büyük endüstriyel kazaların önlenmesi ve etkilerinin azaltılması hakkında yönetmelik’ kapsamına girmekte midir? Öyle ise bu kapsamda denetlenmiş midir? Çocuk işçi ölümlerine rağmen MESEM gibi uygulamalar ile çocuk işçilik neden özendirilmekte ve kolaylaştırılmaktadır? Dilovası’nda yaşanan bu katliamın hesabı sorulana kadar sürecin takipçisi olacacağız, iş cinayetlerinin hesabı sorulana ve iş cinayetlerini önleyecek tedbirler hayata geçirilinceye, çocuk işçilik yasaklanana, insanca çalışma şartları sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye belirtti.
Açıklama atılan sloganlarla son buldu.
