HABER MERKEZİ - İsviçre'nin Zürih kentinde bir araya gelen Karadenizli Gençler, Pontos soykırımının başlangıcı olarak kabul edilen 19 Mayıs'ı unutmadıklarını, katledilen 353 bin Pontoslu Rum'un anısını yaşatacaklarını vurguladı.
Kendilerine "Karadeniz Gençliği" ismini veren bir grup genç, Pontos soykırımının başlangıcı olarak kabul edilen 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasına ilişkin İsviçre'nin Zürih kentinde basın açıklaması düzenledi. "19 Mayıs 1919 Pontos soykırımıdır. Kabul edilsin Pontosluların hakları iade edilsin" pankartı açılan açıklamada Pontos bayraklarının yanı sıra "Yaşasın Pontos, yaşasın devrim ve sosyalizm" ve "Eleni Çavuş'dan Mert Cömert'lere Koray Çapoloğlu'na isyan sürüyor" dövizleri taşındı. Açıklamada basın metninin Almanca ve Rumcasını Anton Aldemir, Türkçesini ise Burak Kahveci okudu.
Açıklamada, 19 Mayıs'ın birileri için başlangıç olurken, kendileri için yok oluşun tarihi olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Bugün Karadeniz'in tuzlu rüzgarı, yüzümüze geçmişin acılarını vuruyor. Bugün Pontos'un Karadenizli Rumların, evlerinden kopanların, sürgün edilenlerin, kaybolan dillerin, susturulan şarkıların günüdür. Eleni Çavuş'un günüdür. Bir kadın, bir Rum, bir Karadenizli, halkı kıyımdan geçirilirken, kendisiyle beraber direnen, unutmayan unutturmayan bir bellektir Eleni Çavuş. 1914 ile 1923 arasında, yüz binlerce Pontoslu Rum, sürgüne gönderildi, katledildi, asimilasyona uğradı. Bu kıyım, ne bir 'yan etki'ydi ne de bir 'tarihi mecburiyet.' Bu bir soykırımdı" ifadeleri yer aldı.
'ANILARINI YAŞATACAĞIZ'
Bir halkın sistematik olarak katledildiği belirtilen açıklamada, “Biz buradayız, unutmadık, unutturmayacağız. Bugün buradan bir daha söylüyoruz; bu topraklarda sadece bir halkın hikayesi yok. Karadeniz'in kaybolan dillerinde, yas tutulmamış cenazelerinde, ağıt olmuş kadın seslerinde hala duyulan başka sesler de var. Pontos'un şarkıları susturulmuş olabilir. Ama biz yeniden söylüyoruz. Eleni Çavuş'un adı gölgelenmiş olabilir. Ama biz onu tekrar gün yüzüne çıkarıyoruz. 19 Mayıs'ı bir yas günü olarak, bir direniş günü olarak, bir hatırlama günü olarak anıyoruz. Çünkü adalet, ancak hatırlamakla başlar. Çünkü barış, ancak yüzleşmeyle mümkün olur. Karadeniz Gençliği olarak; öldürülen 353 bin insanımızın anısını yaşatacağımıza söz veriyoruz. Sürgün edilen 1 milyondan fazla insanımızın haklarının iade edilmesini istiyoruz" denildi.
Açıklama kemençe eşliğinde çekilen horonlarla sona erdi.