Kadınlara yine kadınlar ses verdi

  • kadın
  • 09:08 27 Mayıs 2020
  • |
img

ANKARA - Salgın döneminde kadına yönelik şiddete karşı yeterli tedbirler alınmadığını söyleyen Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar İlayda Doğa Karaman ve Çiğdem Kolot, “Kadınların sesine yine kadınlar cevap verdi” diye belirtti.

Çoğunlukla avukatların yan yana geldiği Toplumsal Hukuk adlı oluşum, Kovid-19 sürecinde kadına yönelik artan şiddete dikkat çekmek için 30 farklı ülkeden kadınların katılımıyla “Evde kal ama sessiz kalma, kadın mücadelesi yaşatır” çağrısıyla bir kampanya başlattı. Mayıs ayının başından bu yana farklı ülkelerdeki kadınlardan gelen videolu mesajlar Toplumsal Hukuk’un sosyal medya hesaplarından yayımlanıyor. 
 
Bu oluşum içerisinde yer alan avukatlar İlayda Doğa Karaman ve Çiğdem Kolot, başlattıkları kampanyaya, artan şiddetin nedenlerine ve pandemi sürecindeki kadın politikalarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
Kadına yönelik şiddetin pandemi sürecinde daha çok artmasının temel nedenlerini nasıl değerlendirmek gerekiyor? Devletin bu artıştaki sorumluluğunu alanda çalışan avukatlar olarak nasıl yorumlarsınız?
 
Karaman: Salgınla birlikte kadınlar evlere hapsolmaya başladı ve evlerine hapsolan kadınlar haliyle şiddet failleri ile birlikte yaşamak durumunda kaldılar. Kadınlar önceden şiddete maruz kaldıklarında bir seçenekleri olabiliyordu. Örneğin yardım istediklerinde yönlendirilebilecekleri yerler olabiliyordu ama pandemi süreci ile birlikte devlet hızlı bir önlem almaya ya da hızlı bir politika geliştirmeyi başaramadı. Hal böyle olunca da normalde tam anlamıyla işlemeyen sistem pandemi sürecinde iyice cevap vermez bir hal aldı ve kadına yönelik şiddet sayılarında bir artış gördük. 
 
Bu artışın yanı sıra kadına yönelik şiddet ile ilgili ihbarların dahi yapılamadığını gördük. Bu yüzden de kadınlar seslerini doyuramaz hale geldi. Şiddet gören kadınlar ilk başlarda sığınma evlerine dahi alınamadılar. Aslında bütün kadın örgütleri pandemi başladığından itibaren devletin belli başlı önlemler alması gerektiğini söylemiştik. Ama yeterli önlemlerin alınmadığını gördük.
 
Kolot: Pandemi öncesinde zaten belli sıkıntılar yaşanıyordu. Şiddete uğrayan kadınlar özellikle avukatsız olarak karakola başvurduklarında bir şekli ile evlerine geri gönderiliyor ve başvuruları alınmamaya çalışılıyordu. Pandemi ile birlikte kadınların özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde karakola gidilip gidilemeyeceğine dair sorularının cevabı mevcut değildi. Karakollara başvuran kadınlar ise pandemi bahanesi öne sürülerek evlerine geri gönderildiler. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sosyal destek hattı olan ‘Alo 183’ yalnızca kadına yönelik şiddet vakaları üzerine açılan bir hat olmadığı için kadınlar buna da ulaşamadılar. Diğer yandan HSK, 6284 sayılı kanunun uygulanmasını zorlaştıracak mahiyette bir genelgeyle karşımıza çıktı. 
 
Eril yargı, pandemi öncesinde de bir set olarak karşımıza çıkıyorken, koronavirüs döneminde salgın bahanesiyle uzaklaştırma kararları çıkartmamaya başladı.
 
İçişleri Bakanlığı pandemi sürecinde kadına yönelik şiddetin azaldığını iddia etti. Oysaki kadınların katıldığı anketler pandemi sürecinde şiddetin arttığını gösteriyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Karaman: İçişleri Bakanlığının açıklaması aslında bizim için büyük bir felaket çanıydı. Çünkü bu durum kadına yönelik şiddette bir düşüş yok, kadınlar şiddetin olduğunu dile getiremiyor olduğunu gösteriyor. Diğer yandan adli süreç kadına yönelik şiddet için işliyor, herhangi bir suç duyurusunda bulunmak için savcılıklar çalışmaya devam ediyor. Karakollar çalışmaya devam ediyor fakat bu dile getirilebilen bir tutum olmadı ve kadınlar bundan haberdar edilmediler. Kadınlar bize ulaştıklarında şunu söylediler; ‘Biz buradan çıkmak istiyoruz ama polise gittiğimiz takdirde yardım edemezlerse bu eve geri dönemeyiz ne yapmamız lazım?’
 
Kolot: Tüm dünyada kadına yönelik şiddet vakaları artıyorken Türkiye'de nasıl azalmadan bahsedebiliriz? Hangi veriler ışığında azalma var deniliyor? Siz bir şiddet faili ile şiddete uğrayan kadını ‘hayat eve sığar, evde kal’ çağrılarıyla aynı ortamda bulmaya zorluyorsunuz, uzaklaştırma kararı çıkartmıyorsunuz, kadınlar karakola gidip gitmeyeceği bilgisine dahi sahip değil. Sokağa çıkıp başvuracağını bilmeyen kadın, telefonla bir şekilde ulaşıp, ‘Ben şiddete uğruyorum’ çağrısını nasıl yapacak?
 
Devletin kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için nasıl yükümlülükleri var? Pandemi sürecinde bunları uygulandı mı?
 
Karaman: Toplum sağlığını korumak için alınan önlemler her ne kadar devletin pozitif yükümlülükleri ise aynı şekilde şiddet mağduru kadınların, çocukların korunması da devlet için pozitif yükümlülük hali ve bu yükümlülükleri doğrultusunda yapması gerekenleri ve alması gereken önlemler vardı ama bu zamana kadar alınmadı. Biz hala sesleniyoruz. Normalleşme süreci devam ediyor ve bundan sonra da kadına yönelik şiddet sayılarında artış yaşanmaya devam edecek. Devletin artık önlemini almasını istiyoruz.
 
Kolot: 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi devlete sadece kadınlara yönelik özel hatlar oluşturma, bilgilendirme kampanyaları yapma sorumlulukları yüklüyor. Ama maalesef ülkemizde eril yargı ve düşünce burada da kadına yönelik şiddeti görmezden geldi. Devlet zaten sistematik olarak kadına yönelik şiddet vakalarını görmezden geliyordu, pandemi sürecinde de bir bahane olarak ele aldı.
 
Salgınla beraber artan ev içi şiddete karşı örnek olabilecek önlemler alan ülkeler var mı?
 
Karaman: Mesela İngiltere’de şiddete uğrayan kadınların ulaşabileceği ayrı hatlar açıldı pandemi döneminde ve bunun için bütçe ayırdılar. Almanya'da gerek marketlerdeki poşetlerin üstünde gerekse kasaplarda kağıtların üzerinde kadınların şiddet durumunda nerelere başvurabileceği ile ilgili telefonlar paylaşıldı. Fransa'da bütçe ayrıldı, boşta kalan otellerin sığınma evleri gibi kullanılması sağlandı.
 
Kolot: Birçok ülkede örneğin bir telefon hattı sadece şiddet vakaları üzerinden yürütüldü. Siz telefonun ucunda şiddete uğradığınızı anlatmıyorsunuz ama karşı taraf şiddete uğradığınızı anlayıp ona göre size ‘evet’ ya da ‘hayır’ şeklinde cevap verebileceğiniz sorular soruyor ve bulunduğunuz ortama acil ekipler gönderebiliyor ya da bilgilendirilme mesajları yapılıyor. Bir dönem Türkiye’de kadınlar da yapıyordu. Örneğin kadın pedleri içerisine bilgilendirme mesajları yerleştiriyorlardı.
 
Diğer yandan salgınla birlikte iktidarın açıkladığı "normalleşme" adımlarına karşın uzmanların sık sık söylediği şeylerden biri artık hiçbir şeyin “normalleşmeyeceği” oldu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa kadınların nasıl yeni mücadele şekilleri üretmesine ihtiyacı var?
 
Karaman: Hukukta, uluslararası ilişkilerde kısacası insan ile ilgili her şeyde verdiğimiz tepkiler ve dayanışma şekli değişmeye mahkumdur. Çünkü koşullar her zaman değişiyor ve şimdi de bu krizlerden biriyle karşı karşıyayız. Artık farklı bir tepkilerin verilmesi gerekiyor, farklı bir şekilde dayanışma, örgütlenme göstermemiz gerekiyor. Ama burada temel nokta kadınların yine bir arada ve omuz omuza olduğunun unutulmaması gerektiği. Temel içgüdümüzün bu olması gerektiğini düşünüyorum. Korona süreci bize başka şekilde konuşmaya, başka şekilde iletişim kurmaya itmiş oldu. Artık sosyal medyada, elektronik alandaki örgütlenme ve iletişimin daha fazla artacağını düşünüyorum. Ama sokakları hiçbir zaman bırakmamak gerekiyor. Çünkü hala interneti olan ve bilgisayarı olan insanlara ulaşmış oluyorsunuz. Bizim amacımız herkese ulaşmak olduğu için sosyal mesafeyi koruyarak yine de eylemlerimize devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. 
 
Kolot: 6284 sayılı ve İstanbul Sözleşmesi’nin devlete yüklediği sorumlulukları kadın mücadelesiyle de olsa yerine getirilmesini sağlamamız gerekiyor. Buradan şu çağrıyı da yapmak isterim. 183’e ulaşamıyorsanız, karakoldan evlerinize gönderiliyorsanız, şiddet failleriyle aynı evde yaşamaktan korkuyorsanız lütfen bulunduğunuz illerdeki kadın örgütlerine, kadın derneklerine ulaşmaya çalışın. Onun dışında acil durumda bir kadın arkadaşınız, akrabanızla daha önceden haberleşin. Bir şey olursa sana ulaşacağım deyin. Gerçekten sizlerin yaşamı her şeyden daha önemli ve kadın dayanışması her zaman yaşatır.
 
Biraz da kampanyanızdan bahsedelim. 30 farklı ülkeden mesajlarını gönderen kadınların temel talepleri ne oldu?
 
Karaman: Bu kampanyaya ilk başladığımızda insanların bir tepki vereceğini biliyorduk ama sesimizin bu kadar yayılacağını ve bu kadar duyulacağını beklememiştik. Arkadaşlarımızdan birinin talebi ile birlikte Türkiye gibi diğer ülkelerde yaşanan kadına yönelik şiddeti uluslararası bir çağrı haline getirmek istedik ve öyle başladı. 
 
Yaptığımız çağrı beklediğimizden daha fazla ses getirdi ve 30 farklı ülkeden kız kardeşlerimiz bize ulaştı. Bize ulaşan kadınların bir kısmını ortak çalışma alanlarından tanıyorduk ama bir kısmını hiç tanımıyorduk. Şimdiye kadar hep olumsuz şeylerden bahsettik ama burada kadınların söylediği ve talepte bulunduğu bir nokta vardı. ‘Evet biz şiddete dur diyoruz, kadınların omuz omuza olması gerektiğini söylüyoruz ve kadın dayanışmasının yaşattığını söylüyoruz ama aynı zamanda biz diyoruz ki sevgi şiddetten daha üstündür, kadın dayanışması hep birlikte yaşatır, artık sizin de tepki vermenizin zamanı geldi, artık etrafınızda yaşanan sıkıntıları siz de görün siz de paylaşın.’ İki önemli sonuç çıktı ‘erkeklerin koronovirüsten daha fazla öldürdüğü’ ve ‘bir kişiyi daha kaybetmeye tahammülümüz yok.’ Kampanyayı en sonunda raporlayacağız. Bu şekilde bırakmak tabi ki yeterli olmaz. Karşılaştığımız problemlere yönelik olarak somut talepler haline getireceğiz ve bunlarla ilgili çalışmalarımız yapmaya devam edeceğiz.
 
Her kadın aslında gönderdiği mesajında yaşadıklarını anlatıyordu...
 
Karaman: Evet örneğin bizimle iletişime geçen kız kardeşlerimizden birisinden şöyle bir tepki aldım. Küçükken babası vefat etmiş ve babasının ailesi tarafından annesi ve kız kardeşi ile birlikte şiddete maruz kalmışlar. Bunun sonucunda başka bir ülkeye taşınmak zorunda kalmışlar. Orada karşılaştıkları başka sıkıntılar olmuş ve anneleri tarafından tek başına büyütülmüşler. Bizimle anında video paylaşmak ve her türlü dayanışma içerisinde olmak istedi. Bunu duymak bile doğru bir şey yaptığımızı hatırlattı ve durmamamız gerektiğini gösteriyor.
 
Kampanyaya katılan kadınlardan çoğu çağrılarını “gör ya da duy kayıtsız kalma tepki ver” “kadın dayanışması yaşatır” sözleri ile iletti. Siz bu çağrıları nasıl yorumladınız? 
 
Kolot: Kadınların pandemi sürecindeki uyarılarına rağmen devlet şiddet vakalarına maalesef arkasını döndü ve bunlara yönelik çalışmalar yapmadı. Kadınlar yine çareyi kadınlardan, kadın örgütlerinden ya da kadın avukatlarına ulaşmakta buldular. Kadınların sesine yine kadınlar cevap vermeye başladı. Bu anlamda ‘kadın dayanışması yaşatır’ sloganının bir kez daha ne kadar önemli olduğunu ve devlete sorumluluklarını hatırlatmamızın çok acil önemli bir konu olduğunu hatırlatmış oldu.
 
MA / Zemo Ağgöz

Diğer başlıklar

21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrîn’li hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek
11:37 BİSAM Raporu: Yoksulluk sınırı 94 bin 393 lira
11:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi ertelendi
11:25 İnşaat çalışanı artı, sanayininki düştü
11:00 Gazeteci Kurt'un tahliyesinin ertelenmesi kararına itiraz reddedildi
10:32 Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin anılacak
10:27 Ekmek ve barış için yürüyenler: Savaşa değil, barışa yatırım yapılsın
09:32 Avustralya'daki silahlı saldırıda ölü sayısı 15'e yükseldi
09:07 Prof. Jorge Riechmann: Abdullah Öcalan’ın adımları yeni barış yolları açtı
09:05 Kirli havadan 230 kişi ölmüştü: Nedeni doğa talanıdır, dur denilmeli
09:04 Halkın süreçten ortak beklentisi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:01 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan halkıyla beraber olmalı
09:00 15 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:55 Serhat Bölgesi yağışlara teslim: Sıcaklıklar 4 derece düşüyor
08:36 Xwebûn Gazetesi’nin yeni sayısı ‘Licê’de özel savaş' manşetiyle çıktı
14/12/2025
23:56 İdlib'de Geçiş Hükümeti devriyesine saldırı: 4 ölü
23:18 Osmaniye’de kaza: 3 kişi hayatın kaybetti
21:31 3. Amed Uluslararası Film Festivali ödüllerle son buldu
21:02 Tom Barrack: Suriye'deki saldırı karşılıksız kalmayacak
20:55 Gazeteci Osman Çaklı serbest bırakıldı
20:46 Belediye Başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
20:22 Wan’da müzik festivalinde renkli görüntüler
20:08 Yaşamını yitiren Karabaş için anma
20:05 Kaldıraç'tan Eroğlu ve Akdoğdu için anma
18:23 'Demokrasiye sahip çıkıp, sürecin önemini bilmeliyiz'
18:12 Gazeteci Aykol iki aydır yoğun bakımda
17:44 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingi: Bu bütçe emeğin değil sermayenin
17:40 Polis, buluşma ardından posterlere el koydu
17:35 Asgari Ücret İnisiyatifi: Asgari ücret yılda dört kez güncellenmeli
17:03 ‘Mısır Koçanlarını Kızartan Koku’ kitabının imza etkinliği düzenlendi
16:46 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtlerin özgürlüğü çok yakındır
16:19 Mûş'ta halk buluşması: Süreci başarıya ulaştıracağız
16:03 Yanan bölgede 5 bin palamut ekildi
15:52 3’üncü Amed Film Festivali film gösterimleriyle sürüyor
15:51 Mersin’de bağımlılıkla mücadele atölyesi
14:56 'Ekmek ve Barış' yürüyüşçüleri Ankara’da: Savaşa değil halka, emekçiye bütçe
14:48 Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler anıldı
14:36 'Komün ve meclisler ekmek ve su kadar gereklidir'
14:08 Cizîr ve Êlih'te kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
14:05 Ömer Öcalan: Önder Apo 'Her evde Kürtçe konuşulmalı' diyor
13:41 Avustralya’da silahlı saldırı: En az 10 ölü
13:36 Ailesinden 4 kişiyi kaybeden tutsak Rukiye Fidan taziyeye götürüldü
13:26 'Uyuşturucu ve fuhşa karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız'
13:15 AB ve HRW’den İran’a Nergîs Muhammedi için çağrı
11:56 Pervin Buldan: Yasal düzenlemeleri yapma zamanı
11:42 Taliban eğitimcileri tutukladı
11:18 'Şam'la uzlaşı sağlamaya çalışıyoruz, Türkiye müdahale ediyor'
10:58 Roboskî'de şüpheli ölüm
10:54 Bayındır: AKP'nin raporu cesur ve kararlı adımlardan uzak
10:05 Jin dergi yeni sayısında ‘kadın mücadelesine’ odaklandı
09:40 Karadeniz ve Marmara için yağış uyarısı
09:36 İtalyan akademisyen: Kürtlerin barış isteğini büyük umutla destekliyorum
09:31 ABD’de üniversitede silahlı saldırı: En az 2 ölü
09:06 EPSU Temsilcisi Centellas: İşçi hareketi ve sendikalar süreçte rol üstlenmeli
09:05 Öğrencilerden Kürtçe eğitim komünü
09:04 ‘Cezaevleri sürecin samimiyet testidir’
09:03 7 kadın bir araya gelerek kapanma noktasına gelen kooperatifi yeniden üretime geçirdi
09:01 32 yıldır yasaklı köylerine yılda bir kez gidebiliyorlar: PKK gerekçeniz de kalmadı
09:00 'Türk'ün gücünü göreceksin' işkencesi: Tutsakları yıldırma politikasıdır
09:00 14 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
13/12/2025
23:59 Trump’tan ABD'li askerlere yapılan saldırıya ilişkin açıklama
23:55 Gazeteci Osman Çaklı gözaltına alındı
23:52 Endonezya’da bini aşkın kişi yaşamını yitirdi
22:58 Sağlık ve Enerji Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
21:13 Amedspor lider oldu
20:53 Türmen: Süreç yeni bir Türkiye’nin kurulmasına sebep olabilir
20:29 ‘Ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü: Savaşa değil emekçiye bütçe
20:18 Amed Film Festivali'ne 7'inci gününde yoğun ilgi
20:15 İsrail Gazze’de araç hedef aldı: 4 kişi hayatını kaybetti
20:12 Silopiya'da halk buluşması: Demokratik toplumu inşa etmeliyiz
20:08 Mêrdîn’de ‘Dargeçit’ belgeselinin gösterimi
20:04 Meclis'teki taciz soruşturmasında tutuklu sayısı 4’e çıktı
20:02 Sudan Kadınlar Birliği: Savaşa karşı barış, derhal ateşkes
19:29 DAİŞ Uluslararası Koalisyonu hedef adı: 3 kişi hayatını kaybetti
19:24 Amedspor maçı öncesi coşku
19:19 ABD’li petrol şirketine mahkemeden iptal kararı
18:08 Suriye Demokratik Meclisi 10’uncu yılını kutladı
18:04 DEM Partili vekiller: Yıkım ve işgal mantığı ile hareket ediliyor
18:00 PYD: Özerk Yönetim demokratik inşa için eşsiz bir model
17:55 ‘Çocuklar barışın öznesi olmalı’
17:27 Çewlîg'de halk buluşması: Umut hakkı uygulansın
17:20 ‘Ekmek ve barış için bütçesi’ yürüyüşü: Savaş bütçesine karşı barış bütçesi talebi
17:17 MHP raporunda ‘Umut hakkı’ da Kürtlerin anayasal tanınması hakkı da yok!
17:14 ‘Anılarına bağlı kalacağız’
17:12 Aile yılı modeline karşı Özgür eş yaşam modeli
16:48 CHP’li Konuralp: İmralı’ya gitmeme kararı aldık ama gidilmesini de yanlış görmedik
16:38 Tiryaki: Yerelde güçlü demokrasi olursa ülke güçlenir
16:08 Mazlum Ebdî: 10 Mart antlaşmasını uygulamaya kararlıyız
16:01 TTB’den ‘Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı’
15:32 Aykol'a cezaevinden mektup: Temennimiz her şeyin sizden yana olmasıdır
15:26 Bütçe yürüyüşçüleri tarım işçileri ve çiftçilerle buluştu
15:18 Yoğun bakımda tutulan Aykol için ziyaretler sürüyor
15:10 YJA Star’lı İnci Sümbül anıldı
14:51 Hasta tutsaklar Erişmiş ve Gören’in tahliyesi istendi
14:49 Emekliler: Sefalete teslim olmayacağız
14:21 İnsan zinciri oluşturarak barış talep ettiler
14:15 Erdoğan’dan ‘sivil ve özgürlükçü’ anayasa vaadi
14:12 KHK’liler: Hukuksuzluklar son bulsun
14:10 'Meclis’teki tecavüzün sorumlularını yargılayın’
14:03 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:13 Dilovası'ndaki işçi cinayetinin iddianamesi hazırlandı
13:00 Cumartesi Anneleri Demir ve Akipa için adalet istedi
12:56 Nergis Muhammedi gözaltına alındı
12:26 Barış Annesi Bahar Çaltu yaşamını yitirdi
12:25 Fabrikadaki denetimde 9 ton şekerleme imha edildi
12:19 Şirnex’ta halk buluşması: Kürt halkı özgürlüğüne ilk defa bu kadar yakın
12:15 Bahçeli ile görüşen Özer: Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli
11:52 'Ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü ikinci gününde: Talepler Ankara'ya iletilecek
10:50 Êlihlilerin öncelikli talebi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:44 Taciz mesajlarıyla gündeme gelen okulun müdürü açığa alındı
09:42 Licê’deki yürüyüşe çağrı
09:41 Bütçe yürüyüşçülerini karşılayan yurttaşlar: Barış olmadan ekmek olmaz
09:38 5 kent için sarı kodlu uyarı
09:19 ‘Abdullah Öcalan özgür olmadan barışın önü açılmaz’
09:18 Din alimleri: Bundan sonraki adım Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmalı
09:15 Rojin Kabaiş dosyası için özel bir üniversite tarafından rapor hazırlanıyor