Ahmet Türk muhalefeti eleştirdi: Devrimci ruh birçok şeyi değiştirir

img

MARDİN - Siyasetin sıcak başlıklarını değerlendiren deneyimli siyasetçi Ahmet Türk, muhalefeti suni gündemlerin peşine takılmakla eleştirdi. “Devrimci ruh ve çalışma birçok şeyi değiştirir” diyen Türk, Kürtlere de "İlkeler etrafında bir araya gelinmeli” çağrısı yaptı. 

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanıyken yerine kayyım atanan deneyimli Kürt siyasetçi Ahmet Türk ile gündemdeki sıcak gelişmeleri konuştuk. Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Türk, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 yılın ardından yaptığı telefon görüşmesinde verdiği mesajları, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Türkiye Masası” çağrısı sonrası başlayan tartışmaları, yeniden gündeme getirilen darbe söylemlerini, erken seçimi, HDP’li belediyelere kayyım atanmasını, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Zînî Wertê’ye pêşmerge güçlerinin kaydırılmasını ve Kürt ulusal birliğini değerlendirdi. 
 
Bizim ne İyi Parti'den ne iktidardan fazla bir beklentimiz yok. Ekonomik sıkıntının ve koronavirüsün olduğu bir dönemde, iktidarın kendisine can simidi olarak görebileceği zamansız bir tartışmayı çok doğru bulmadım.
 
 İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Türkiye Masası" çağrısı yaparken, HDP'yi dahil etmemesi sonrası Sırrı Süreyya Önder'in “Bize aracı gönderdiler” açıklaması oldu. Yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Bu açıklamayı (Sırrı Süreyya Önder’in açıklaması) hayretle karşıladım. Siyasette saklı kalması gereken bazı şeyler vardır. Şahsen bu dönemlerde yerelde politika yaptığım için böyle bir ilişkinin olup olmadığı konusunda bir şey söyleyemem. Buna şahit olmadım. Ayrıca bugün iktidarın eline bu gibi kozları vermek, suni bir gündem yaratmak için de böyle bir açıklamayı çok yerinde ve zamanında bulmadım. Bundan dolayı da biraz rahatsızlığımı da ifade ettim. Çünkü siyaset öyle bir şey ki; gerçekten gelecekle ilgili, projelerle ilgili, demokrasi talepleriyle ilgili anlaşmamız gereken bir şey. Zaten bizim ne İyi Parti'den ne iktidardan fazla bir beklentimiz yok. Bizim aradığımız ortak demokratik değerler etrafında buluşacak olan kesimi güçlü bir hale getirmek. Onlarla bir diyalog ortamını yaratmak ve Türkiye'nin geleceğini, değişim ve dönüşümü sağlamaya yönelik projeler ortaya koymak. Bu konuda çalışmalar yapmaktır. 
 
Bunun dışındaki gelişmeler siyasette çok prim yapacak şeyler değil. Ancak başkalarının işine yarayacak söz ve söylemlerdir. Bu konuda arkadaşlarımızın her şeyi hesaplayarak açıklamalar yapması istiyorum. Sırrı Süreyya'nın gerçekten önemli bir emeği olmuştur bu partide, büyük bir çabası olmuştur. Ama böyle bir süreçte ekonomik sıkıntının olduğu, koronavirüsün olduğu, iktidarın adeta insanları aç bıraktığı bir dönemde böyle bir tartışmayı ve böyle bir gündem yaratılmasını, gündemi saptırmaya dönük, bilinçli olarak değil ama iktidarın kendisine can simidi olarak görebileceği zamansız bir tartışmayı çok doğru bulmadım ve böyle bir tartışmanın da içinde olmadım. Bununla ilgili de herhangi bir bilgiye de sahip değilim.
 
İktidar, tıkandığı, halkın bugün yoksulluğa ve açlığa mahkum olduğu bir dönemde her gün farklı bir şeyleri yaratarak, gündemi saptırarak bu işi götürmeye çalışıyor. Mesela bugüne kadar kimse darbeden söz etmiş değil ve darbeyi destekleyecek hiçbir şey yok Türkiye'de. Herkes darbeye karşı ama bugün bir darbe meselesini gündeme getirerek, bugünkü durumu saklamaya ve halkın koronavirüs ile ilgili ekonomik krizle ilgili beklentilerini farklı bir noktaya çekmeye yönelik bir amaç güttüğünü görüyoruz.
 
 Erken seçim tartışmaları da suni gündem mi yoksa bu yönde bir hazırlık olduğunu düşünüyor musunuz?
 
Bu aşamada erken seçim ile ilgili bir hazırlık olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki Türkiye'de çok önemli gelişmeler olur, farklı şeyler olur ve birdenbire gündeme oturabilir. Ama bu aşamada böyle bir hazırlığın, ciddi bir hazırlığın yapıldığını düşünmüyorum. Darbeler konusunda da kimse bunu kullanmasın. Bugüne kadar hep darbelere biz karşı çıktık. 12 Eylül Darbesi Kürtlere yönelikti. 1971 yılında yapılan darbede Kürt aydınlarını, Kürt gençlerini cezaevine ve zindanlara atıldı. Yani darbeden hep Kürtler en büyük zararı gördü. Biz bu nedenle hep darbelere karşı çıktık ve demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti savunarak bugüne kadar siyasetimizi yürüttük. Bugün partimizde aynı düşüncelerle aynı çaba içinde darbelere karşı her zaman görüşünü ortaya koymuştur.
 
 Demokratik değerler etrafında buluşmayı esas alıyoruz. Bizim birileri ile ortak seçime girme gibi bir ihtiyacımız yok. Ama değerler etrafında buluşmalı ve bu değerleri de savunma konusunda ortak hareket etmemiz gerekiyor.
 
İktidarın salgın sürecini fırsata dönüştürdüğü yönünde de eleştiriler var. Muhalefetin tavrı yeterli bir tavır mı? Muhalefet neyi bekliyor?
 
Bir felaketi, bir musibeti bile siyasi ranta dönüştürmeye çalışan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bu çok üzücü bir durum ve bunu çok açık görüyoruz. Oysa burada ortak akılla hareket edilmesi gerekirken,  iktidar bu süreci siyasi ranta dönüştürmek için bir çalışma gösteriyor ve muhalifleri sindirmeye, susturmaya ve bu süreçte insanlara yardımlaşma kapılarını kapatmaya yönelik bir mantıkla hareket ediyor. Türkiye'de muhalefet gerçekten sadece bu koronavirüs ile ilgili değil her dönem kaçak güreşti. Kürtlerle arasında bir mesafe koymaya çalıştı. Oysaki eğer gerçekten demokratik bir Türkiye yaratmak istiyorsak, demokrasiye inanan, vicdan sahibi olan insanları ve değişim dönüşüm isteyenleri bir araya getirmenin çabası içinde olmalıyız. Ama iktidarının en ufak bir eleştirisi karşısında geri adım attıklarını görüyoruz ve Kürtlerle arasına bir mesafe koymaya çalışıyorlar. Tabii ki böyle bir mantıkla bu ülkede demokrasiyi kalıcı hale getirmek, değişim dönüşüm sağlamak mümkün değildir.
 
Biz farklılıkları bir zenginlik sayan herkesin kimliğini kültürünü adalet ve eşitlik ilkelerine bağlı bir demokratik muhalefetin oluşması için çaba gösteriyoruz. Bu konuda eksiklikler var. Bu konuda eleştirileriniz var. Bunları da açık söylemek istiyoruz ki birileri Türkiye'yi yönetmeye talip ise, söylediklerimizi esas almalı. Bunlar üzerinde düşünmeli ve demokratik bir Türkiye için demokrasi güçlerini ortaklaştıracak bir anlayış ile hareket etmeli. Burada yanlış anlaşılmasın ‘parti olarak birileri ile ittifak yapalım seçime girelim’ mantığı ile bunu söylemiyorum. Demokratik değerler etrafında buluşmayı esas alıyoruz. Bizim birileri ile ortak seçime girme gibi bir ihtiyacımız yok. Böyle bir anlayışımız da yok ama değerler etrafında buluşmalı ve bu değerleri de savunma konusunda ortak hareket etmemiz gerekiyor.
 
Bu süreçte HDP'ye dönük hem eleştiriler hem de kimi öneriler var. Bu anlamda PKK Lideri Abdullah Öcalan 21 yıl sonra ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde, “HDP kendisini büyütmeli ve güç olmalı, aksine yok ederler” uyarısı yaptı. İktidarın politikaları da bu izlenimi veriyor. Bunu nasıl okumak gerekiyor?
 
Bu tespitlerin tamamı doğru. HDP’yi yok etmeye yönelik, sindirmeye yönelik çok ciddi bir çalışmanın olduğunu görüyoruz. Yerel yönetimlerdeki bu kayyım atamaları esasında bizi halktan koparmaya yöneliktir. Halkla buluşmamızı engellemeye yöneliktir. Çünkü yerel yönetim halk buluşmasının bir ayağıdır. Kayyımlar atayarak bunu engellemeye çalışıyorlar. Yine Kürt siyasetçileri üzerinde çok yoğun baskılar var. Fikirlerini, düşüncelerini, inandıklarını dile getirdiği için bugün zindanlarda binlerce partili arkadaşımız var, yöneticilerimiz var, Eş Genel başkanlarımız var, çok değerli siyasetçiler var. HDP’nin örgütlenmesi halkla bütünleşmesi gerekiyor. Tabii ki bu çok kolay değil. Önümüzde setler oluşturulmuş. Halkla buluşmamızı engelleyecek çok ciddi hareketler veyahut polisi ile devleti ile yarattığı setler var. Sizin halkla buluşmanızı engelleyecek bir mantık varsa işiniz kolay değil. HDP olarak eksiklerimiz olabilir. Gerçekten HDP'nin bu mücadelesini kırmaya, halk ile buluşturmamaya yönelik çok ciddi bir baskı olduğunu da görmemiz lazım. Ama tabii demokrasi mücadelesi bedel isteyen bir mücadeledir. Bu konuda daha akıllı ve halkla buluşacak, halkı ikna edecek bir çabaya ihtiyaç var.
 
 Sol, devrimci kesim biraz kendi kabuğuna çekilmiş, halkla ilişkileri hemen hemen yok denecek noktada götüren bir anlayış var. Oysa bugün ülkenin yüzde 80'i olan yoksul kesimi etkileyecek devrimci ruh, devrimci çalışma birçok şeyi değiştirir.
 
Salgın sürecine dair “muhalefet ve halklar bir şey yapmazsa sistemin daha da otoriterleşeceği” yönünde öngörüler var. Bu öngörülere katılır mısınız? Bu öngörüler kapsamında siz ne öneriyorsunuz?
 
Başarısız bir muhalefet, bugün yaşanan süreci çok açık bir şekilde ortaya koymayan bir muhalefet elbette ki toplum tarafından eleştirilir ve bu konuda güvenini kaybeder. Zaten bugün otoriter bir rejim ve tek kişinin yönettiği bir Türkiye var. Burada çok ince bir siyaset izleniyor. Toplumun bir kısmını özellikle ırkçı, milliyetçi kesimlerini bir tarafta tutmak, Türkiye'de en önemli kesim olan apolitik kesimi elinde tutmaya yönelik bir siyaset anlayışı ile hareket ediliyor. Şimdi bu apolitik kesimi, milliyetçi kesimi elinde tutarak iktidarını sürdürmeye çalışan bir anlayış var. İşte bunun kırılması için, doğruya ulaşamayan kesimi etkileyecek bir siyasete ihtiyaç var. Muhalefet sadece iktidarın söylediklerine cevap veren veyahut verilen eleştirileri yanıtlayan bir noktada hareket ediyor. Ama bugün halkın içine girerek gerçekten bu gerçekleri gösterecek bir anlayışla hareket ederse bu çok farklı bir noktaya gelir. Tabii ki geçmişten de biliyorum. 1970'lerde öğrenciydik, siyasetin içindeydik, öğrenci hareketlerinin içindeydik. O dönemlerde sol devrimci kesim halkın içerisindeydi. Halkla beraber halkı etkilemeye çalışan bir şey vardı ama bugün bakıyoruz sol, devrimci kesim biraz daha kendi kabuğuna çekilmiş, ilişkileri hemen hemen yok denecek noktada götüren bir anlayış var. Oysa bugün ülkenin yüzde 80'i olan yoksul kesimi etkileyecek devrimci ruh, devrimci çalışma birçok şeyi değiştirir.
 
Bu sadece CHP’yi eleştirmek değil. Evet, CHP zaten bu konuda başından beri mesafeli bir siyaset izledi. Özellikle devrimcilere, Kürtlere, demokratlara mesafeli bir siyasettir izliyor. Ama devrimci hareketler bugün bütün bu olumsuzlukları, bu yoksullukları, bu halkın çektiği ızdırapları, hukuksuz bir anlayışa karşı çok ciddi bir çabanın içinde olduğunu söylemek de çok mümkün değil. Kusura bakmasınlar bu eleştirileri yapmak zorundayız. İşte HDP’nin bu noktada daha aktif bir siyaset, daha toparlayıcı bir siyaset yürütmesi gerektiğini düşünüyorum.
 
 Bölge ile devam etmek istiyorum. Kürtler arasında birlik tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte Irak Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki Zînî Wertê'ye önce bir hava saldırısı oldu. Sonrasında da buraya pêşmergeler yerleştirildi. Uzmanlar, bunu ABD’nin İran merkezli ve Türkiye’nin Kandil merkezli politikalarından kaynaklı bir süreç olarak görüyor. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürtler açısından nasıl sonuçlar doğurur?
 
 Kürtlerin ilkeler etrafında bir araya gelmesi lazım. Kürtlerin talebi nedir? Kürtler için ne yapmalı? Nasıl bir siyaset izlenmeli? Burada ilkesel bir yaklaşımı ortaya koymak lazım.
 
Bunu çok zaman dile getirdik. Kürt siyasetçileri çok farklı kulvarlarda siyaset yapıyor. Elbette ki siyaseti yaparken doğru bir ideoloji etrafında bütünleşmiş. Ama bir ulusal meseleye ideolojik bir şekilde bakarsanız; birliği, beraberliği, ortak bir çalışmayı yürütemezsiniz. Burada Kürtlerin ilkeler etrafında bir araya gelmesi lazım. Bugün her parçanın farklı bir koşulu var. Farklı bir durumu var. Sosyolojik psikolojik noktada. Burada Kürtlerin talebi nedir? Kürtler için ne yapmalı? Nasıl bir siyaset izlenmeli? Burada ilkesel bir yaklaşımı ortaya koymak lazım. Tabii ki bunu sağlamak mümkün değil, uzun süredir biz de gittik, Güney’de bulunduk. Siyasi partiler ile görüşmeler yaptık. Bir kongrenin toplanması, en azından bir konferans etrafında toplanması için çaba gösterdik. Ama maalesef hem içerideki farklılıklar hem siyasi partilerin bazen de kendilerini korumaya dönük bir refleksleri olduğu için bu konuda bir birliği sağlayamadık. Bir de dış etkenler var.
 
Bugün Türkiye'nin, İran'ın, Suriye'nin ve Irak’ın Kürtler üzerinde etkileri var. Ve bunu birliğin oluşmasının önünde önemli engeller çıkaran bir güç olarak değerlendirmek lazım. Ama tabii ki bu süreçte nasıl gelişir, ne olur bugünden sonra, nasıl bir gelişme olur, aslında bu konuda bütün Kürtlerin hemen hemen ortak değerler etrafında buluşması, ortak ve birlikte sorunların çözümü konusunda reçeteler oluşturulması noktasında talepleri var. Halkın da talebi bu ama bunu gerçekleştirmek için çok güçlü bir refleksin ve gücün ortaya çıkması lazım. Maalesef bugün bu konuda bunlara sahip değiliz.
 
Yaşanan gelişmeler Kürtler arasında "Brakujî" tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu kaygıların giderilmesi için ne tür bir rol oynanmalı?
 
Birakujî konusunda zaten daha önce çok konuşmalar yapıldı. Açıklamalar yapıldı. Bunun bir daha yaşanmayacağı Mesut Barzani tarafından hep dile getirildi. Biz bunları dile getirdik. Tabii ki bunun olmaması gerekiyor ama birakujî meselesini aşan bir şey var. Birlik, ortak hareket edebilme kabiliyeti, sorunları önümüze koyup ortakça tartışılması gerekiyor. Burada ilkesel yaklaşmalıyız. Hakimin neye ihtiyacı var, koşulları, şartları, bunları değerlendirerek bir siyaset oluşturulması gerekiyor.
 
Bu konuya ilişkin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın da bir açıklaması oldu. Öcalan, "Kürtlerin savaşa ve kana değil, barış ve birliğe ihtiyacı var" vurgusu yapıp, "diyalog" çağrısı yaptı. Bu anlamda neler söyleyebilirsiniz?
 
Hassas bir konu açıkçası. Şimdi şartlar ve koşullar neyi gerektiriyorsa onu yapmak lazım. 19'uncu yüzyıl ve 20'nci yüzyıl koşulları başkaydı, bugün 21'inci yüzyılın koşulları başka. Tekniğin, teknolojinin geliştiği bir süreçte silahlı mücadele ile sonuç almanın mümkün olmadığı bellidir. Sayın Öcalan da bu konuda aslında demokratik örgütlenme ile barışla ve diyalogla bu sorunun çözümünü dile getiriyor. Aslında 1994 yılında da biz Bareliyas’a (Lübnan’ın kasabası) gittiğimizde aynı şeyleri söyledik. Barışçıl bir siyaset, demokratik güçlü bir siyaset ile bunların aşılacağını söyledik. Zaman zaman hep barışçıl mesajlarla bu işi götürmeye çalıştık. Bence bugün demokratik siyaseti büyütmek, ilkeli bir siyaset yapmak ve somut öneriler ile talepleri dile getirmek gerekir. Bu talepleri dile getirdiğimiz zaman bu haklı talepler olarak toplumu ikna etmek gerekir. Eğer, siz toplumu ikna etmezseniz talepleriniz ne kadar olgun ne kadar iyi sadece Kürtlerin değil Türkiye halklarının menfaati de olsa bunu kabul ettirme şansımız yok. Ama gerçekten bunu kitlesel ve toplumsallaştırdığınız zaman bir değeri olur, bir önemi olur ve bir etkisi olur diye düşünüyorum.
 
 Yılların deneyimli siyasetçisi olarak, tüm bu gelişmeler ışığında baktığımızda bölgeyi neler bekliyor?
 
Kolay değil. Elbette ki hiçbir zaman umudumuzu kaybetmiyoruz. Ama gelişmelere baktığımızda çok ciddi ışığı göremiyoruz. Tabii bu karanlıkta kalacağımız anlamına gelmiyor ama bugünkü şartlarda değişim ve dönüşümün kolay olmayacağını biliyoruz. Yani burada aslında sadece Kürtlerin demokrasiye değer vermesi ile sorunlar çözülmüyor. Bugün Kürtler daha politik bir noktada meseleleri çok iyi görebiliyor, kavrayabiliyor. Ama Ortadoğu'ya baktığımızda halen gerçekten demokrasinin ne olduğunu, ortak yaşamanın nasıl oluşabileceğini, demokratik değerler etrafında ve farklı kültürler, kimlikler etrafında toplanmanın bir zenginlik olduğunu, henüz kavramış bir noktada değil. Bu nedenle yol uzun gibi görünüyor.
 
Mezarların bugün yıkılması gerçekten insani değil, ölen insan artık hukukta bile yargılaması yok, bunu görmek lazım.
 
 Kürt gençlerinin mezar taşları parçalanıyor. Darbeleri görmüş, yaşamış ve de sıkıyönetim, OHAL süreçlerinin tanığı ve mağduru olmuş bir siyasetçi olarak hiçbir dönem böyle bir uygulamaya tanık oldunuz mu? İktidar böylesi bir uygulamayı neden yapıyor?
 
Biz 12 Eylülleri de yaşadık. İşkencenin, zulmün çok olduğu bir dönemdi. Her zaman söylüyoruz. Orada yaşamak çok zordu. Bazı zaman biz geceleri bile ‘Yarabbi canımızı al bundan kurtulalım’ diye dua ederdik. Ama bugün daha organize, daha sistemli bir şekilde Kürtlerin üzerine gidiliyor. Orada bir kaba şiddet vardı, evet bir cezalandırma vardı ama bugün daha organize, daha Kürtlerin bütün değerlerini yok etmeye çalışan ve buna karşı bir duruş gösteren bir anlayış ile karşı karşıyayız. Mezarların bugün yıkılması gerçekten insani değil, ölen insan artık hukukta bile yargılaması yok, bunu görmek lazım.
 
Son olarak kamuoyuna ve bu yaşananlar çerçevesinde nasıl bir çağrınız olur?
 
Yaşamının bir nefeslik olduğunu bu koronavirüs sürecinde gördük. Tabii ki herkes aklı başında, herkes koronavirüsten sonra birçok şey değişecek gibi söylemlerde ortaya çıktı. Ama pratiğe baktığımız zaman siyasetçilerin açıklamalarına baktığımızda hiçbir şeyin değişmeyeceğini gösteriyor. Ama değişmek zorunda. Bir musibetin aslında hepimizi çok ciddi bir şekilde yeniden düşünmeye sevk etmesi gerekir. Ortak akıl ile bu sorunların ancak çözülebileceğini görmemiz gerekir. Doğrusu bunu bekliyorduk, böyle olması gerekir. Ama maalesef bugünkü tartışmalar ve bir virüs bile siyasi ranta çevirmek isteyen bir mantığı görünce de insan umutsuzluğa kapılıyor.
 
MA / Ahmet Kanbal

Diğer başlıklar

09:33 Jin Dergi'nin bu haftaki konusu kadın mücadelesi
09:15 Tutsak yakınları: Özgürlük olmadan süreç ilerlemez
09:12 Maviyle yeşilin buluştuğu Tekoran Vadisi
09:11 Ünsal: Türkiye, Öcalan’ın çağrısının gereğini yapmalı
09:10 'Düş Yolcusu' Aksu'nun annesi: Süreci sahiplenelim
09:09 DSİ köylülerin suyunu sömürüyor
09:08 Çatışmalarda yakınlarını kaybedenler: Barış için adım atılmalı
09:07 Yüksek kira ve artan maliyetler esnafı zorluyor
09:06 Ekolojist Yılmaz: İklim değişikliği kapitalizm kaynaklıdır
09:00 20 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
19/04/2025
23:15 Cizîr Kantonu’ndaki ‘Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali’ sona erdi
22:55 CHP’nin yürüyüşüne polis saldırısı
22:27 Talabani: PKK kongresi Türkiye’nin saldırıları nedeniyle yapılamıyor
21:52 Agirî’de halk buluşması: Abdullah Öcalan’a güveniyoruz
21:33 Amedspor’dan kritik 3 puan
21:29 Şişli’de kayyım protestosu
21:19 Ayşe Barım hastaneye kaldırıldı
21:15 Filistin için Taksim'e yürüyen CHP’lilere polis engeli
21:04 Şair Ahmet Telli: Şiir bir itirazdır
20:58 Sanal medyada hasta tutsak Çam'a özgürlük çağrısı
20:35 Mêrdîn’de söyleşi
20:29 Erdoğan ‘normal doğum’ pankartını savundu
20:25 Sulama göletine giren çocuk yaşamını yitirdi
20:10 HDK’den ‘Demokratik Toplum' buluşması
19:51 Bismil’de iki aile arasında silahlı kavga: 2’si ağır 7 yaralı
19:45 Amed'de ‘Çocuk Bahar Şenliği’ başladı
19:38 Amedspor 'Geçmiş olsun Sırrı abi’ pankartıyla sahaya çıktı
19:23 ‘Devlet çocukları sermayenin sömürüsüne teslim ediyor’
19:04 İran ve ABD’nin Roma’daki görüşmeleri sona erdi
18:39 Öğrenciler eylemde: Tutuklu arkadaşlarımızı geri alana kadar durmayacağız
18:31 Kürt gazeteciler ‘kapsayıcı örgütlenme’ gündemiyle toplandı
18:24 ‘AKP Filistin için timsah gözyaşları döküyor'
18:22 Cezaevinde şüpheli ölüm
16:45 Amed’de sürece dair ev ziyaretleri başladı
16:33 Efkan Ala Önder'i ziyaret etti: Sağlık durumu ciddiyetini koruyor
15:56 Uçakan ve Dala’nın taziyesine kitlesel ziyaret
15:53 Hasta tutsak Çam’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor
15:51 Erkek şiddeti: 1 kadın katledildi, 1 çocuk yaralandı
15:05 Ağır hasta tutsaklar Emin Çam ve Özge Özbek için tahliye çağrısı
14:52 Êlih’te kadın buluşması: ‘Jin, jiyan, azadî’ kazanacak
14:38 İHD Mersin yeni yönetimini belirledi
14:15 KHK eyleminde Ahmet Çoban anıldı
13:56 85 Beluc'un idamının durdurulması için çağrı
13:36 Kayıp yakınları: Gerçekler ortaya çıkarılsın failler yargılansın
13:20 44 yıl önce kaybedilen Yedigöl’ün akıbeti soruldu: Adalet arayışımız sürecek
13:04 Hol Kampı’ndaki operasyonda 16 DAİŞ’li yakalandı
12:23 Metro istasyonu ve füniküler hattı CHP'nin yürüyüşü öncesi kapatılacak
10:59 Sebahat Tuncel: Sırrı Süreyya Önder’i sahiplenme toplumsal barış talebidir
10:16 Barış Girişimleri’nden Önder açıklaması: Diren sevgili dost
10:14 Çağlar Demirel: Kadınlar Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyor
09:44 ‘Çözüm olacaksa cezaevlerinden başlatılsın’
09:30 Baskı kıskacındaki öğrenciler: Örgütlü güç iktidarı korkutuyor
09:23 Ameliyat için gittiği hastanede ölen Damla Sakallı’nın otopsi raporu hala çıkmadı
09:14 Koçerlerin zorlu Qerejdax göçü başladı
09:13 Kayyımın 'rekabetsiz' ihalesi iptal edildi
09:13 Remziye Bor’un katledilişinin 9’uncu yılı: Cezasızlık politikası devrede
09:12 640 gündür nöbette olan Mexmurlular: İmralı sistemi lağvedilmeli
09:09 LİDAŞ’ta milyarlık buğday vurgunu: 9 kişi tutuklandı
09:08 Simon Dubbins: Abdullah Öcalan’ın liderliği dünya için kritik öneme sahip
09:03 Zirai don çiftçilerin baharını dondurdu!
09:02 UCM ve BM’ye başvuru: HTŞ’nin suçları cezasız kalmamalı
09:01 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: Avukatlar savcıyla görüşecek
09:00 19 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:49 Qers’te bir kadın katledildi
18/04/2025
23:48 ABD'den 'Suriye'ye seyahat' uyarısı
22:33 Sırrı Süreyya Önder üç gündür yoğun bakımda: Umutlu bekleyiş sürüyor
22:10 Kemalpaşa Belediyesi soruşturması: 2 tutuklama
21:27 Amêdiyê 27 kez bombalandı
20:14 Leyla Güven’den Önder’e ‘geçmiş olsun’ mesajı
20:06 Beşiktaş Belediyesi soruşturması: 5 tutuklama
19:51 Bakanlık açıkladı: 36 bin 738 üretici don zararına uğradı
19:45 Önder’i ziyaret eden Fuat Oktay: Beraber ilerlemeliyiz
19:09 Filistin Devlet Başkanı Abbas'dan Şam’a ziyaret
19:04 QSD, YPJ ve uluslararası koalisyon Tişrîn Barajı’nda
18:59 Löwy: Kürt halkı bütün dünya halklarının barışını istiyor
18:50 Lazkiye’de bazı bölgeler ablukaya alındı
18:20 ‘Tamboğa’nın tutuksuz yargılanması hayati önemdedir’
17:59 Üniversitelerde Ali İsmail Korkmaz protestosu
17:42 ‘Geçmiş gelecektir’ bellek çalışmasında özne olmanın önemi tartışıldı
17:10 Zirai dondan etkilenen üreticilerden faizsiz kredi talebi
16:49 Wan Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi toplandı
16:29 TJA ‘Örgütlenerek özgürleşiyoruz’ buluşması düzenledi
16:26 Ayşegül Doğan: Risk devam ediyor, umutlu bekleyişimizi sürdürüyoruz
16:06 Tutsakların hastane sevkine 'ağız içi arama' engeli
15:56 TTB'den İçişleri Bakanlığı hakkında suç duyurusu
15:43 Kobanê Davası tutsaklarından Önder’e mesaj: Kalbimiz seninle
15:38 Agirî'de çiftçi buluşmaları devam ediyor
15:32 Hukuk örgütlerinden Kozağaçlı protestosu: Buradayız!
15:31 Belucistan’da gözaltılara karşı oturma eylemi
15:29 Wan'da mağazaya silahlı saldırı: 1 ölü
15:27 Emeklilerden elektrik zammına karşı yürüyüş
15:26 Miks Belediyesi'ne kayyım kararının iptali davası görüldü
14:56 Ankara'da 1 Mayıs'ın adresi Tandoğan
14:52 İBB soruşturmasında Abbas hakkında tahliye
14:45 Narin davasında fail avukatları hakimi HSK’ye şikayet etti
14:41 Öğretmenler: 600 bin aday varken 15 bin atama yapıldı
14:35 TTB'den bakanlıklara yazı: Hasta tutsak sevkleri ambulanslarla yapılmalı
14:08 4 günde 627 saldırı yapıldı
14:06 'Emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildi'
13:58 DİSK, KESK, TMMOB, TTB: 1 Mayıs’ta Kadıköy’deyiz
13:53 Alman hükümeti Türkiye'ye savaş uçağı satışını veto etti
13:52 Saraçhane eylemcileri için adliye önünde dayanışma
13:11 Gazeteci Furkan Karabay’a ceza
13:01 Beluc köylerine baskın: 18 gözaltı, 1 ölü
12:41 TTB polisin kullandığı gazlarla ilgili bilgi istedi
12:25 Hol Kampı’nda güvenlik operasyonu başlatıldı
12:23 İdam cezası ertelendi, aile görüşüne izin verilmedi
12:10 Reşit Kibar davası salon yetersizliği nedeniyle ertelendi
11:37 Saraçhane eylemleri davasında 8 gazetecinin dosyası ayrıldı
11:07 Kalp krizi geçiren tutsak: Böyle giderse sağ çıkamayacağım
10:35 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:09 Şüpheli kadın ölümünde uzman çavuşa tahliye, aileye tehdit
10:02 HDK 'Demokratik Toplum Buluşmaları' düzenleyecek
10:02 Seminer adı altında öğrencilere ajanlık dayatması
09:58 Uyuşturucuyla Mücadele Platformu kuruldu: Amaç örgütlü mücadele
09:54 Hastaneden Önder açıklaması: Durumu aynı, hayati riski sürüyor
09:44 Sırrı Süreyya Önder'in kardeşi: Ağabeyim kızının elini tuttu
09:05 Hasta tutsak Nebioğlu kardeşler yaşam mücadelesi veriyor
09:04 Proje okullarında atama: Öğretmenleri kurumsal dışlanma bekliyor
09:03 'GGM'ler kapatılma merkezlerine dönüştürüldü'
09:02 TJA'lı Ayşe Minaz: Kadına şiddete karşı toplumsal tepkiyi örgütlemeliyiz
09:01 Kadınlar bedenlerine yönelik tahakküme karşı mücadeleyi büyütecek
09:00 AYM'den 'Êfrîn protestosu' cezasına ihlal kararı
09:00 18 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
17/04/2025
23:41 Önder’i ziyaret eden Bakan Memişoğlu: Durumunda büyük bir değişiklik yok
22:08 CHP'li Kemalpaşa Belediyesi'ne operasyon: 5 gözaltı
21:28 Samsun'da iş cinayeti: 1 çocuk yaşamını yitirdi
21:08 Türkiye Amediyê’yi bombaladı
20:51 'İklim Kanun teklifi ticareti düzenleyen bir kanun'
20:42 Trump, Fed Başkanı'nın işine son verilmesini istedi
20:22 Kozağaçlı'nın tutuklanması protesto edildi
20:16 Hastanedeki bekleyiş sürüyor: Önder'in durumu düne göre daha iyi
19:41 Sendikalardan 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlama kararı
19:38 'Geçmiş gelecektir' bellek çalışması 2’nci gününde
19:23 Amedspor’dan dayanışma kampanyası
18:56 Öğretmenler Eskişehir'den seslendi: Bakan Tekin istifa
18:37 DEM Parti’den Kozağaçlı’nın yeniden tutuklanmasına tepki
18:05 EGEÇEP: Reşit Kibar'ın katledilişi yaşam hakkına yapılmış saldırıdır
18:03 Kuzey ve Doğu Suriye'de yardımların engellenmesi protesto edildi
17:59 Putin: Suriye'nin bağımsız olması için elimizden geleni yapacağız
17:39 İlham Ahmed: Suriye'nin yeniden inşası için daha güçlü bir anlaşma arayışındayız
17:18 Gulzadi Beluc: Devlet politikası kadınları durduramaz
16:43 SES: Emekçiden yana bir sağlık sistemi inşa edilmeli
16:31 Zirai dondan etkilenen kayısı üreticilerine ziyaret
16:18 Selçuk Kozağaçlı tutuklandı
16:01 Bakırhan: Umarım bu dayanışma barış mücadelesine sahip çıkarak devam eder
15:43 Barış Anneleri'nden Önder için hastaneye ziyaret
15:41 İran 7 kadın sanatçının şarkı söylemesini yasakladı
15:28 ODTÜ çalışanlarından yürüyüş
15:26 Gazeteci Sapan’ın yargılandığı davada ceza istemi