Noam Chomsky: Koronavirüs gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti

img

HABER MERKEZİ- Amerikalı dilbilimci ve tarihçi Noam Chomsky, koronavirüs salgınının gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğuna dikkat çekti. Chomsky, ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu da söyledi.

Chomsky, Diem25’in internet üzerinden yayımlanan ve Medyascope tarafından Türkçe’ye çevrilen “Koronavirüs sonrası dünya” söyleşisinde Kovid-19 salgınına ve dünyayı etkileyen diğer tehlikelere ilişkin konuştu.

Koronavirüs sonrası iki büyük tehlikenin insanlığı beklediğine dikkat çeken Chomsky, nükleer savaş tehdidi ve küresel ısınma gibi iki küresel sorunun, dünyanın geleceğini ciddi biçimde tehdit ettiğini belirtti. Kendisini Arizona’daki evinde izole ettiğini söyleyen Chomsky, salgının insanların nasıl bir dünya istediğine dair düşünmeye ittiğine vurgu yaparak, bu krizin kökenlerine dair düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.

İLAÇ ŞİRKETLERİNE ‘TİRANLAR’ BENZETMESİ

“Neden bir koronavirüs krizi var?” diye soran Chomsky’e göre bu sorunun cevabı “neoliberal vahşilik”.  Koronavirüs salgının daha başlamadan önlenebileceğini dile getiren Chomsky, dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarların olası bir koronavirüs salgını için çalışabileceğini ancak ilaç şirketleri kazançlı bulmadığı için yapılamadığını ifade etti. Chomsky, "tiranlar" diye nitelediği ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu aktardı.

Sosyal mesafe tedbirlerine de değinen Chomsky, teknolojinin ve cep telefonu kullanımının insanları uzun süredir “yalıttığını” söyledi. Toplumsal bağların ve dayanışmanın mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulması gerektiğini belirten Chomsky, “Faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız” diye konuştu.

Röportajda önce çıkan başlıklar ise şu şekilde:

Koronavirüs yeterince ciddi bir tehlike. Ama gelmekte olan çok daha dehşetli bir şey var. İnsanlık tarihinde gelmiş geçmiş her şeyden daha kötü bir felaketin kıyısına doğru yarışıyoruz. Donald Trump ve yardakçıları da bu uçuruma giden yarışta en öndeler. Aslında şu anda yüz yüze olduğumuz iki büyük tehlike var: Biri, silah denetiminden kalanların yok edilmesiyle kızışan nükleer savaş tehlikesinin artması, diğeri ise tabii ki küresel ısınmaya dair artan tehlike. İki tehlike de halledilebilir ama çok zamanımız yok. Ve elbette koronavirüs de korkunç sonuçları olabilecek bir şey.

KENDİMİZİ SOSYOPAT ŞAKLABANLARA BIRAKIRSAK MAHFOLURUZ

Bildiğiniz gibi her yıl kıyamet saati kurulur. Bu saat gece yarısına, yelkovanın 12’ye vurmasına doğru kurulmuştur. Yelkovan 12’ye vurduğunda her şey bitecektir. Trump seçildiğinden beri yelkovan gece yarısına vurmaya gittikçe yaklaşıyor. Geçen yıl gece yarısına iki dakika vardı. Ulaşılabilen en yüksek seviye buydu. Bu yıl analizciler, dakikaları boş verip saniyeleri hesaplamaya başladı. Gece yarısına 100 saniye… Hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bu üç şeye göre oldu: Nükleer savaş tehlikesi, küresel ısınma ve demokrasilerin yozlaşması. Aslında bu sonuncusu (demokrasilerin yozlaşması), tam buraya ait değil ama bir yandan da ait. Çünkü bu krizi atlatabilmemiz için yegâne umudumuz bu: Halkın kendi kaderini ele geçirmesi. Eğer bu gerçekleşmezse o zaman bittik. Kaderimizi sosyopat şaklabanlara bırakırsak mahvolduk demek. Ve bu yaklaşıyor. 

Trump ABD’nin sahip olduğu güçten dolayı en kötüsü. ABD’nin gerilemesinden bahsediyoruz ama dünyaya bakarsanız bunu görmüyoruz. ABD korkunç yaptırımlar uyguluyor, öldürüyor ve hâlâ bunu yapabilen tek ülke. Ve herkes bunu uygulamak zorunda. Avrupa, İran’a yaptırımlardan hoşlanmayabilir. Aslında bundan nefret ediyor ama yine de yaptırımlara uymak zorunda. Efendiyi takip etmek zorunda. Yoksa uluslararası finansal sistemden atılır. Bu bir doğa yasası değil, Avrupa’nın Washington’daki efendiye tâbi olmak için verdiği karardan ileri geliyor. Diğer ülkelerin böyle bir seçim hakkı bile yok. 

KRİZİN İRONİK UNSURU KÜBA’NIN AVRUPA’YA YARDIM ETMESİ

Koronavirüse geri dönersek, bunun en şok edici ve haşin yönlerinden biri, yaptırımların eziyeti en üst seviyeye çıkarmak için tamamen bilinçli kullanılması. İran çok büyük iç sorunların içinde. Bu durumda yaptırımları daha da sıkılaştırmak, sert bir şekilde acı çekmelerine yönelik bilinçli bir tasarıyı akla getiriyor. Küba bağımsızlık kazandığında bugün bile bunun cefasını çekiyor. Hayatta kalabilmeleri hayret edilesi ama dirençli duruyorlar ve bugünkü virüs krizinin en ironik unsurlarından biri de Küba’nın Avrupa’ya yardım etmesi. Demek istediğim bu çok şaşırtıcı, nasıl tarif edeceğinizi bilemiyorsunuz. Almanya’nın Yunanistan’a yardım edememesi ama Küba’nın Avrupa ülkelerine yardım etmesi… Bunun ne anlama geldiğini düşünürseniz tüm sözcükler yetersiz kalıyor.

DOMUZ GRİBİ HATIRLATMASI

2009’da ABD’de ortaya çıkan domuz gribi salgınını hatırlayabiliriz. Yüzlerce insan en kötüsünü atlatabildi. Yine de uğraşılması gerekti. Ama bu durum ABD gibi zengin bir ülkede gerçekleşti. Şu an iki milyar insan söz konusu, çoğunluğu Hindistan’da. Kıt kanaat geçinen, karantinada açlık çeken bir Hintli için durum nasıl olacak? Ne olacak? Uygar bir dünyada zengin ülkeler, bizim şu anda yapmakta olduğumuz gibi onları boğmak yerine muhtaç olanlara yardım ediyor olurdu. Özellikle Hindistan’da... Fakat dünyanın çoğu yerinde durum aynı. Bu çeşit bir krizde, ister Hindistan gibi bir ülkede olsun, eğer hâlâ devam ederlerse günümüzdeki eğilimler sonucunda Güney Asya birkaç on yılda yaşanamaz hâle gelecek. 

Demek istediğim, evet, koronavirüs oldukça ciddi, bunu hafife alamayız. Ama bunun, gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğunu hatırlamalıyız. Bugün koronavirüs kadar insan hayatına dokunuyor değiller ama canlı türlerini yaşayamayacak duruma getirecekleri bir noktaya gelecekler ve bu çok uzak bir gelecek değil. Dolayısıyla çözmemiz gereken birçok sorun var; evet, acil olanlar arasında koronavirüs ciddi. Elbette halledilmesi gerekli ama belirmekte olan daha büyük, çok daha büyük sorunlar var. Bunun yanında, uygarlıkla ilgili bir kriz var. Koronavirüsün iyi bir yanının, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimize dair düşünmeye itmesi olduğu söylenebilir. Bu duruma götürecek bir dünya mı istiyoruz?  Bu krizin kökenleri hakkında düşünmek durumundayız. Neden bir koronavirüs krizi var? 

İLAÇ ŞİRKETLERİ VÜCUT KREMLERİNİ DAHA KAZANÇLI BULDU

Sözkonusu olan devasa piyasanın başarısızlığı… Bu, neoliberal vahşiliğin kızıştırdığı piyasaların özü ve derin sosyoekonomik sorunların neoliberaller tarafından şiddetlendirilmesiyle ilgili. Küresel salgınların muhtemel olduğu uzun zamandır biliniyordu. SARS’ın biraz değişmiş hâliyle bir koronavirüs salgını olmasının muhtemel olduğu iyice anlaşılmıştı. 15 yıl önce virüsler tanımlanmıştı, aşılar vardı. O dönemde, dünyanın her yanından laboratuvarlar olası bir koronavirüs salgınına yönelik bir koruma sağlamak için çalışabilirdi. Bunu niye yapmadılar? Piyasa göstergeleri yanlıştı. İlaç şirketlerini (kaderimizi özel tiranlıklara devrettik), kamuya hesap vermeyen şirketleri ellerinde tuttular. Bu durumda, büyük ilaç şirketleri söz konusu. Onlar içinse yeni vücut kremi yapmak, insanları nihai bir yıkımdan kurtaracak bir aşı bulmaktan daha kazançlıydı.

KRİZ, SİYASİ SİSTEMLERİN İHANETİ YÜZÜNDEN KÖTÜ HALE GELDİ

Aslında 2019 Ekim’inde, salgından hemen önce, ABD ve dünya seviyesinde böyle olası bir salgın için geniş ölçekte bir simülasyon yapıldığı biliniyordu. Hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla, bu kriz siyasi sistemlerin ihaneti yüzünden daha kötü hâle geldi. Sahip oldukları bilgiye gereken önemi vermedik. 31 Aralık’ta Çin, Dünya Sağlık Örgütü’nü pnömoniye (zatürre) benzer fakat kökeni bilinmez belirtiler olduğuna dair bilgilendirdi. Bir hafta sonra, bazı Çinli bilim insanları bunun bir koronavirüs olduğunu tespit etti ve daha sonra bunu diziledi. Bilgilerini de dünyayla paylaştı. O zamanda, Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunu okumaya zahmet edenler, bir koronavirüsün sözkonusu olduğunu ve nasıl mücadele edileceğini biliyordu. Herhangi bir şey yaptılar mı? Evet, tabii, bir kısmı yaptı. O bölgedeki ülkeler; Çin, Güney Kore, Tayvan, Singapur, bir şeyler yapmaya başladı. En azından krizin ilk çıkışında bunu az çok sınırlamayı başardılar. Avrupa’da da bir ölçüye kadar bu oldu. Almanya ise tam zamanında harekete geçti. Liberalizm altında hastane sistemlerine sahipti, fazladan muayene kapasitesi vardı ve fazlasıyla bencil bir şekilde davranma olanağına sahipti; diğerlerine yardım ederek değil en azından kendine makul bir sınırlama sağlayabildi. Diğer ülkeler ise bunu sadece görmezden geldi. Bunlardan en kötüsü Birleşik Krallık ve hepsinin en kötüsü de bir gün “ortada bir kriz değil sadece grip var” diyen, ertesi gün bunun korkunç bir kriz olduğunu söyleyen insanlar tarafından yönetilen Birleşik Devletler.

İNSANLIK TARİHİNİN ÖNEMLİ ANINDAYIZ

İnsanların örgütleneceği, bir araya geleceği ve daha iyi bir dünya kuracağı bir ihtimal de mevcut. Ancak şu anda herhangi bir zamandan daha muhtemel olan nükleer savaş, o aşamaya geldikten sonra düzelmenin mümkün olmayacağı çevre felaketi sorunları gibi devasa sorunlarla yüz yüze gelecek. Bu olasılık, eğer kararlı bir şekilde harekete geçmezsek o kadar uzakta değil. Dolayısıyla, şu an insanlık tarihinin önemli bir ânı sözkonusu.

GENÇLER YALITILMIŞ YARATIKLARA DÖNÜŞTÜ

İlk olarak, son yıllarda, oldukça zararlı bir çeşit toplumsal uzaklık gerçekleştiğini unutmamalıyız. Örneğin bir McDonalds’a gidiyorsunuz ve masanın etrafında oturan, hamburger yiyen gençlere bir bakıyorsunuz ve gördüğünüz şey: İki ayrı sohbet ilerliyor. Biri, kendi aralarında devam eden yüzeysel bir tartışma diğeri ise her birinin kendi cep telefonunda uzaktaki bir arkadaşıyla yaptığı sohbet. Bu durum, insanları olağanüstü derecede atomize etti ve onları birbirinden yalıttı. Toplumun olmadığını ileri süren Thatcher ilkesi yükseldi, sosyal medyayı kötüye kullandı ve insanları, özellikle gençleri oldukça yalıtılmış yaratıklara dönüştürdü. Şu anda ABD’de üzerinde “Yukarı bak” yazılı tabelalar olan kaldırımlara sahip üniversiteler var. Çünkü etrafta gezinen her genç kendine yapışmış durumda. Bu oldukça zararlı olan, bir çeşit kendi kendini sürekli yalıtma durumu. Şimdi ise gerçek bir toplumsal yalıtım halindeyiz. 

Bunun üstesinden ancak toplumsal bağların mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulmasıyla gelinebilir. İhtiyacı olanlara yardım ederek, iletişime geçerek, örgütlenmeleri geliştirerek, çözümlemeleri genişleterek, onları çalışır ve harekete geçebilir durumda tutarak, gelecek için planlar yaparak, insanları internet çağında bir şekilde bir araya getirerek, karşılaştıkları sorunlar için danışmak, tartışmak, karar vermek, yüzleşmek ve bunlar üzerine çalışmak gibi yollarla olabilir. Bunlar, yüz yüze olmadan yapılabilir çünkü insanlar için bu iletişim biçimi esas değildir. Bu bir süre devam edebilir, bu yüzden faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız. Bu yapılabilir. Yapılması kolay değil ancak insanlar bundan daha kötü sorunlarla karşılaştı ve üstesinden geldi.”

Diğer başlıklar

11/12/2025
23:54 Portekiz’de 24 saatlik genel grev
23:13 Dilan Ayan: Silivri'deki 3 bin kişilik duruşma salonunun amacı nedir?
22:09 Eskişehir'de barış konuşuldu: Toplumsallaştırmalıyız
21:22 Özel ile görüşen Ahmet Özer'den 'barış süreci' mesajı
20:30 DEM Parti'nin 'ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü yarın başlıyor
20:20 Mêrdîn’de zincirleme kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
20:09 DEM Parti ve HDK'den 'asgari ücret 46 bin TL olsun' çağrısı
19:45 31 yıl sonra tahliye olan Öncü: Hep birlikte özgürlüğü kutlayacağız
19:41 Ayşe İnceyol davası yine ertelendi
19:24 Bulgaristan Başbakanı Jelyazkov istifa etti
19:07 Meclis'te çocukları taciz eden personel tutuklandı
19:02 Avukat Naim Eminoğlu tutuklandı
17:42 3. Amed Uluslararası Film Festivali sürüyor
17:24 Onur Yaser Can davasında Yargıtay'a uyma kararı
17:03 Erdoğan: Komisyonun ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum
16:58 Meclis'te çocuk istismarı: Meclis dahi çocuklar için güvenli alan olmaktan çıktı
16:29 Colemêrg’te serbest kürsü kuruldu
16:26 Özel Okmeydanı Hastanesi çalışanlarından açıklama
16:17 Çetin Arkaş: Demokratik ulus çatısı altında bir arada yaşayabiliriz
16:15 MESEM'ın çocuk işçi cinayetinde sanıklara indirim
16:11 DEM Parti İmralı Heyeti Babacan ve Bahçeli'yi ziyaret edecek
15:26 Aykol'un tedavisine yeni antibiyotiklerle devam edilecek
15:25 Roman dernekleri temsilcileri DEM Parti İzmir İl Örgütünü ziyaret etti
15:24 İşçilerden belediyelerden SGK borcu kesintisi yapılmasına tepki
15:00 Kadınlardan Meclis'teki istismara tepki
14:56 DEM Partili Parlak: Fidan ülkeleri silahlandırmaya teşvik ediyor
14:53 Nisêbîn’de ‘Barış ve Demokratik Toplum’ buluşması: Barış en acil ihtiyaç
14:52 MB politika faizini düşürdü
13:30 İzBB işçileri belediyeyi diyaloga çağırdı
13:23 Cezaevleri raporu: Sürece rağmen tutuklular her alanda hukuksuzluklara maruz kalıyor
12:54 Savcılık '19 Aralık Katliamı'nın zaman aşımı kararına itiraz etti
12:46 Cengiz Çiçek: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı 100 yıllık ezberin bozulmasını gerektirir
12:44 MHP de süreç raporunu Meclis’e iletti: İnfaz düzenlemesi mutlaka yapılacak
12:18 'Uluslararası Konferans' sonuç bildirgesi: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü barışın gereğidir
11:45 Myanmar'da cunta yönetimi hastane bombaladı: En az 31 ölü
11:39 Gazeteci Akyüz'e verilen hapis cezasına itiraz reddedildi
10:26 'Türk'ün gücünü göreceksin' işkencesine suç duyurusu
10:07 Kayyımın Newala Qasaba'yı imara açma kararı durduruldu
09:58 FED politika faizini 25 baz puan indirdi
09:39 Adliyede intihar eden polis öldü
09:27 Hasta tutsak hastanede bir hafta elleri ve ayakları kelepçeli tutuldu
09:12 Suriyeli Aleviler için 'acil adım' çağrısı
09:09 Avukat Kaya: ‘Umut hakkı’ tercih ya da lütuf değil, zorunluluktur
09:07 Sembolîzmin Kürt edebiyatına etkisi
09:05 BES: Antalya Defterdarlığı Memur-Sen aklıyla yönetiliyor
09:03 Tarihi Ermeni bahçeleri kurutulup yapılaşmaya açıldı
09:00 Av. Özoral: Abdullah Öcalan artık serbest kalmalı
09:00 11 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:42 Pendik’de yangın: 2 çocuk hayatını kaybetti
10/12/2025
23:59 Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
22:22 Fed, yılın son faiz kararını açıkladı
20:53 Licê’de fuhuşa karşı yürüyüş düzenlenecek
20:48 Barış temalı müzik festivali ilk gününde
20:44 Dîlok’ta ambalaj fabrikasında yangın
20:40 DEM Parti'li Eren: Özerk Yönetim'e kapıları açın
20:23 Sendikalardan MESEM protestosu
20:16 DEM Parti: Meclis çatısı altında işlenen istismar örtülmemeli
20:11 Dindar: Milyonların konuştuğu Kürtçe, yok saymanızla yok olmaz
20:06 İzmir’de su kesintileri her gün uygulanacak
20:03 Wan’da Bîra Sûr’ê gösterimi: İhlal 10 yıldır sürüyor
19:48 Cenevre’den çağrı: Abdullah Öcalan derhal özgür olmalı
19:28 KHK eylemi 350'nci haftasında
19:18 DEM Parti milletvekilleri: İktidarın yaptığı, yapmadığı yollar halkın canına mal oluyor
19:11 Beritan Güneş Altın: Meclis çocuklar için suç mahali
19:02 Kanireş depreme hazır değil
18:58 Werîşe Mûradî’ye verilen idam cezası iptal edildi
18:50 Amed Film Festivali'ne yoğun ilgi
18:35 İsrail mülteci kampına saldırdı
17:47 ABD’nin yeni bütçe tasarısı: QSD Suriye'nin siyasi çerçevesinin parçası olmalıdır
17:24 Yasin B. kendisinden boşanmak isteyen kadına saldırdı
17:20 Avustralya'da çocuklara sanal medya yasağı başladı
17:13 Meclis'ten kız çocuklarının taciz edilmesine dair açıklama
16:57 TKDF Kasım ayı şiddet çağrısı raporunu açıkladı
16:13 Tetwan’da halk buluşması: Sayın Öcalan ilk defa bir sürece bu kadar umutla bakıyor
16:08 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
16:06 Veysi Aktaş: Kim örgütlenirse o kazanacak
15:47 DEM Parti, CHP ve EMEP ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e verdi
15:28 TÜMBEL-SEN 'Emek ve Demokrasi Sempozyumu' düzenleyecek
15:10 Yaşamını yitiren PKK'liler için taziye kuruldu, mevlit verildi
14:50 BM’ye mektup: ‘Umut hakkı’ kararı konusunda teşvik edici olun
14:48 Kürtçe kurs engeli protestosu: Dilimiz, onurumuzdur
14:28 Hak ve hukuk örgütlerinden İnsan Hakları Haftası açıklaması: İhlaller artarak devam ediyor
14:23 Suriye Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden ‘umut hakkı’ açıklaması
14:03 ‘Taliban İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni çiğniyor’
13:46 İzBB'den iş bırakan işçilere soruşturma
13:22 İşten çıkarılan maden işçileri: Maden bizim emek bizim
12:54 TJA, DBP ve DEM Parti’den İnsan Hakları Haftası açıklaması
12:37 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
12:35 HTŞ’nin bir yıllık iktidarında kadınlar: Kaçırılma, katliam, cinsel şiddet
12:28 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz
12:18 Amed’de insan hakları yürüyüşü: Kürt sorunu çözülmeli
11:43 ÇHD’li avukat gözaltına alındı
11:39 Gar Katliamı anması: Savaş severliğinizi alt edeceğiz
10:57 MKG'nin Kasım raporu: Kadın gazetecilere baskılar sürüyor
10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak