Noam Chomsky: Koronavirüs gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti

img

HABER MERKEZİ- Amerikalı dilbilimci ve tarihçi Noam Chomsky, koronavirüs salgınının gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğuna dikkat çekti. Chomsky, ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu da söyledi.

Chomsky, Diem25’in internet üzerinden yayımlanan ve Medyascope tarafından Türkçe’ye çevrilen “Koronavirüs sonrası dünya” söyleşisinde Kovid-19 salgınına ve dünyayı etkileyen diğer tehlikelere ilişkin konuştu.

Koronavirüs sonrası iki büyük tehlikenin insanlığı beklediğine dikkat çeken Chomsky, nükleer savaş tehdidi ve küresel ısınma gibi iki küresel sorunun, dünyanın geleceğini ciddi biçimde tehdit ettiğini belirtti. Kendisini Arizona’daki evinde izole ettiğini söyleyen Chomsky, salgının insanların nasıl bir dünya istediğine dair düşünmeye ittiğine vurgu yaparak, bu krizin kökenlerine dair düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.

İLAÇ ŞİRKETLERİNE ‘TİRANLAR’ BENZETMESİ

“Neden bir koronavirüs krizi var?” diye soran Chomsky’e göre bu sorunun cevabı “neoliberal vahşilik”.  Koronavirüs salgının daha başlamadan önlenebileceğini dile getiren Chomsky, dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarların olası bir koronavirüs salgını için çalışabileceğini ancak ilaç şirketleri kazançlı bulmadığı için yapılamadığını ifade etti. Chomsky, "tiranlar" diye nitelediği ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu aktardı.

Sosyal mesafe tedbirlerine de değinen Chomsky, teknolojinin ve cep telefonu kullanımının insanları uzun süredir “yalıttığını” söyledi. Toplumsal bağların ve dayanışmanın mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulması gerektiğini belirten Chomsky, “Faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız” diye konuştu.

Röportajda önce çıkan başlıklar ise şu şekilde:

Koronavirüs yeterince ciddi bir tehlike. Ama gelmekte olan çok daha dehşetli bir şey var. İnsanlık tarihinde gelmiş geçmiş her şeyden daha kötü bir felaketin kıyısına doğru yarışıyoruz. Donald Trump ve yardakçıları da bu uçuruma giden yarışta en öndeler. Aslında şu anda yüz yüze olduğumuz iki büyük tehlike var: Biri, silah denetiminden kalanların yok edilmesiyle kızışan nükleer savaş tehlikesinin artması, diğeri ise tabii ki küresel ısınmaya dair artan tehlike. İki tehlike de halledilebilir ama çok zamanımız yok. Ve elbette koronavirüs de korkunç sonuçları olabilecek bir şey.

KENDİMİZİ SOSYOPAT ŞAKLABANLARA BIRAKIRSAK MAHFOLURUZ

Bildiğiniz gibi her yıl kıyamet saati kurulur. Bu saat gece yarısına, yelkovanın 12’ye vurmasına doğru kurulmuştur. Yelkovan 12’ye vurduğunda her şey bitecektir. Trump seçildiğinden beri yelkovan gece yarısına vurmaya gittikçe yaklaşıyor. Geçen yıl gece yarısına iki dakika vardı. Ulaşılabilen en yüksek seviye buydu. Bu yıl analizciler, dakikaları boş verip saniyeleri hesaplamaya başladı. Gece yarısına 100 saniye… Hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bu üç şeye göre oldu: Nükleer savaş tehlikesi, küresel ısınma ve demokrasilerin yozlaşması. Aslında bu sonuncusu (demokrasilerin yozlaşması), tam buraya ait değil ama bir yandan da ait. Çünkü bu krizi atlatabilmemiz için yegâne umudumuz bu: Halkın kendi kaderini ele geçirmesi. Eğer bu gerçekleşmezse o zaman bittik. Kaderimizi sosyopat şaklabanlara bırakırsak mahvolduk demek. Ve bu yaklaşıyor. 

Trump ABD’nin sahip olduğu güçten dolayı en kötüsü. ABD’nin gerilemesinden bahsediyoruz ama dünyaya bakarsanız bunu görmüyoruz. ABD korkunç yaptırımlar uyguluyor, öldürüyor ve hâlâ bunu yapabilen tek ülke. Ve herkes bunu uygulamak zorunda. Avrupa, İran’a yaptırımlardan hoşlanmayabilir. Aslında bundan nefret ediyor ama yine de yaptırımlara uymak zorunda. Efendiyi takip etmek zorunda. Yoksa uluslararası finansal sistemden atılır. Bu bir doğa yasası değil, Avrupa’nın Washington’daki efendiye tâbi olmak için verdiği karardan ileri geliyor. Diğer ülkelerin böyle bir seçim hakkı bile yok. 

KRİZİN İRONİK UNSURU KÜBA’NIN AVRUPA’YA YARDIM ETMESİ

Koronavirüse geri dönersek, bunun en şok edici ve haşin yönlerinden biri, yaptırımların eziyeti en üst seviyeye çıkarmak için tamamen bilinçli kullanılması. İran çok büyük iç sorunların içinde. Bu durumda yaptırımları daha da sıkılaştırmak, sert bir şekilde acı çekmelerine yönelik bilinçli bir tasarıyı akla getiriyor. Küba bağımsızlık kazandığında bugün bile bunun cefasını çekiyor. Hayatta kalabilmeleri hayret edilesi ama dirençli duruyorlar ve bugünkü virüs krizinin en ironik unsurlarından biri de Küba’nın Avrupa’ya yardım etmesi. Demek istediğim bu çok şaşırtıcı, nasıl tarif edeceğinizi bilemiyorsunuz. Almanya’nın Yunanistan’a yardım edememesi ama Küba’nın Avrupa ülkelerine yardım etmesi… Bunun ne anlama geldiğini düşünürseniz tüm sözcükler yetersiz kalıyor.

DOMUZ GRİBİ HATIRLATMASI

2009’da ABD’de ortaya çıkan domuz gribi salgınını hatırlayabiliriz. Yüzlerce insan en kötüsünü atlatabildi. Yine de uğraşılması gerekti. Ama bu durum ABD gibi zengin bir ülkede gerçekleşti. Şu an iki milyar insan söz konusu, çoğunluğu Hindistan’da. Kıt kanaat geçinen, karantinada açlık çeken bir Hintli için durum nasıl olacak? Ne olacak? Uygar bir dünyada zengin ülkeler, bizim şu anda yapmakta olduğumuz gibi onları boğmak yerine muhtaç olanlara yardım ediyor olurdu. Özellikle Hindistan’da... Fakat dünyanın çoğu yerinde durum aynı. Bu çeşit bir krizde, ister Hindistan gibi bir ülkede olsun, eğer hâlâ devam ederlerse günümüzdeki eğilimler sonucunda Güney Asya birkaç on yılda yaşanamaz hâle gelecek. 

Demek istediğim, evet, koronavirüs oldukça ciddi, bunu hafife alamayız. Ama bunun, gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğunu hatırlamalıyız. Bugün koronavirüs kadar insan hayatına dokunuyor değiller ama canlı türlerini yaşayamayacak duruma getirecekleri bir noktaya gelecekler ve bu çok uzak bir gelecek değil. Dolayısıyla çözmemiz gereken birçok sorun var; evet, acil olanlar arasında koronavirüs ciddi. Elbette halledilmesi gerekli ama belirmekte olan daha büyük, çok daha büyük sorunlar var. Bunun yanında, uygarlıkla ilgili bir kriz var. Koronavirüsün iyi bir yanının, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimize dair düşünmeye itmesi olduğu söylenebilir. Bu duruma götürecek bir dünya mı istiyoruz?  Bu krizin kökenleri hakkında düşünmek durumundayız. Neden bir koronavirüs krizi var? 

İLAÇ ŞİRKETLERİ VÜCUT KREMLERİNİ DAHA KAZANÇLI BULDU

Sözkonusu olan devasa piyasanın başarısızlığı… Bu, neoliberal vahşiliğin kızıştırdığı piyasaların özü ve derin sosyoekonomik sorunların neoliberaller tarafından şiddetlendirilmesiyle ilgili. Küresel salgınların muhtemel olduğu uzun zamandır biliniyordu. SARS’ın biraz değişmiş hâliyle bir koronavirüs salgını olmasının muhtemel olduğu iyice anlaşılmıştı. 15 yıl önce virüsler tanımlanmıştı, aşılar vardı. O dönemde, dünyanın her yanından laboratuvarlar olası bir koronavirüs salgınına yönelik bir koruma sağlamak için çalışabilirdi. Bunu niye yapmadılar? Piyasa göstergeleri yanlıştı. İlaç şirketlerini (kaderimizi özel tiranlıklara devrettik), kamuya hesap vermeyen şirketleri ellerinde tuttular. Bu durumda, büyük ilaç şirketleri söz konusu. Onlar içinse yeni vücut kremi yapmak, insanları nihai bir yıkımdan kurtaracak bir aşı bulmaktan daha kazançlıydı.

KRİZ, SİYASİ SİSTEMLERİN İHANETİ YÜZÜNDEN KÖTÜ HALE GELDİ

Aslında 2019 Ekim’inde, salgından hemen önce, ABD ve dünya seviyesinde böyle olası bir salgın için geniş ölçekte bir simülasyon yapıldığı biliniyordu. Hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla, bu kriz siyasi sistemlerin ihaneti yüzünden daha kötü hâle geldi. Sahip oldukları bilgiye gereken önemi vermedik. 31 Aralık’ta Çin, Dünya Sağlık Örgütü’nü pnömoniye (zatürre) benzer fakat kökeni bilinmez belirtiler olduğuna dair bilgilendirdi. Bir hafta sonra, bazı Çinli bilim insanları bunun bir koronavirüs olduğunu tespit etti ve daha sonra bunu diziledi. Bilgilerini de dünyayla paylaştı. O zamanda, Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunu okumaya zahmet edenler, bir koronavirüsün sözkonusu olduğunu ve nasıl mücadele edileceğini biliyordu. Herhangi bir şey yaptılar mı? Evet, tabii, bir kısmı yaptı. O bölgedeki ülkeler; Çin, Güney Kore, Tayvan, Singapur, bir şeyler yapmaya başladı. En azından krizin ilk çıkışında bunu az çok sınırlamayı başardılar. Avrupa’da da bir ölçüye kadar bu oldu. Almanya ise tam zamanında harekete geçti. Liberalizm altında hastane sistemlerine sahipti, fazladan muayene kapasitesi vardı ve fazlasıyla bencil bir şekilde davranma olanağına sahipti; diğerlerine yardım ederek değil en azından kendine makul bir sınırlama sağlayabildi. Diğer ülkeler ise bunu sadece görmezden geldi. Bunlardan en kötüsü Birleşik Krallık ve hepsinin en kötüsü de bir gün “ortada bir kriz değil sadece grip var” diyen, ertesi gün bunun korkunç bir kriz olduğunu söyleyen insanlar tarafından yönetilen Birleşik Devletler.

İNSANLIK TARİHİNİN ÖNEMLİ ANINDAYIZ

İnsanların örgütleneceği, bir araya geleceği ve daha iyi bir dünya kuracağı bir ihtimal de mevcut. Ancak şu anda herhangi bir zamandan daha muhtemel olan nükleer savaş, o aşamaya geldikten sonra düzelmenin mümkün olmayacağı çevre felaketi sorunları gibi devasa sorunlarla yüz yüze gelecek. Bu olasılık, eğer kararlı bir şekilde harekete geçmezsek o kadar uzakta değil. Dolayısıyla, şu an insanlık tarihinin önemli bir ânı sözkonusu.

GENÇLER YALITILMIŞ YARATIKLARA DÖNÜŞTÜ

İlk olarak, son yıllarda, oldukça zararlı bir çeşit toplumsal uzaklık gerçekleştiğini unutmamalıyız. Örneğin bir McDonalds’a gidiyorsunuz ve masanın etrafında oturan, hamburger yiyen gençlere bir bakıyorsunuz ve gördüğünüz şey: İki ayrı sohbet ilerliyor. Biri, kendi aralarında devam eden yüzeysel bir tartışma diğeri ise her birinin kendi cep telefonunda uzaktaki bir arkadaşıyla yaptığı sohbet. Bu durum, insanları olağanüstü derecede atomize etti ve onları birbirinden yalıttı. Toplumun olmadığını ileri süren Thatcher ilkesi yükseldi, sosyal medyayı kötüye kullandı ve insanları, özellikle gençleri oldukça yalıtılmış yaratıklara dönüştürdü. Şu anda ABD’de üzerinde “Yukarı bak” yazılı tabelalar olan kaldırımlara sahip üniversiteler var. Çünkü etrafta gezinen her genç kendine yapışmış durumda. Bu oldukça zararlı olan, bir çeşit kendi kendini sürekli yalıtma durumu. Şimdi ise gerçek bir toplumsal yalıtım halindeyiz. 

Bunun üstesinden ancak toplumsal bağların mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulmasıyla gelinebilir. İhtiyacı olanlara yardım ederek, iletişime geçerek, örgütlenmeleri geliştirerek, çözümlemeleri genişleterek, onları çalışır ve harekete geçebilir durumda tutarak, gelecek için planlar yaparak, insanları internet çağında bir şekilde bir araya getirerek, karşılaştıkları sorunlar için danışmak, tartışmak, karar vermek, yüzleşmek ve bunlar üzerine çalışmak gibi yollarla olabilir. Bunlar, yüz yüze olmadan yapılabilir çünkü insanlar için bu iletişim biçimi esas değildir. Bu bir süre devam edebilir, bu yüzden faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız. Bu yapılabilir. Yapılması kolay değil ancak insanlar bundan daha kötü sorunlarla karşılaştı ve üstesinden geldi.”

Diğer başlıklar

13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması CANLI
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım