Noam Chomsky: Koronavirüs gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti

img

HABER MERKEZİ- Amerikalı dilbilimci ve tarihçi Noam Chomsky, koronavirüs salgınının gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğuna dikkat çekti. Chomsky, ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu da söyledi.

Chomsky, Diem25’in internet üzerinden yayımlanan ve Medyascope tarafından Türkçe’ye çevrilen “Koronavirüs sonrası dünya” söyleşisinde Kovid-19 salgınına ve dünyayı etkileyen diğer tehlikelere ilişkin konuştu.

Koronavirüs sonrası iki büyük tehlikenin insanlığı beklediğine dikkat çeken Chomsky, nükleer savaş tehdidi ve küresel ısınma gibi iki küresel sorunun, dünyanın geleceğini ciddi biçimde tehdit ettiğini belirtti. Kendisini Arizona’daki evinde izole ettiğini söyleyen Chomsky, salgının insanların nasıl bir dünya istediğine dair düşünmeye ittiğine vurgu yaparak, bu krizin kökenlerine dair düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.

İLAÇ ŞİRKETLERİNE ‘TİRANLAR’ BENZETMESİ

“Neden bir koronavirüs krizi var?” diye soran Chomsky’e göre bu sorunun cevabı “neoliberal vahşilik”.  Koronavirüs salgının daha başlamadan önlenebileceğini dile getiren Chomsky, dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarların olası bir koronavirüs salgını için çalışabileceğini ancak ilaç şirketleri kazançlı bulmadığı için yapılamadığını ifade etti. Chomsky, "tiranlar" diye nitelediği ilaç şirketlerinin vücut kremi yapmayı aşı çalışmalarından daha kazançlı bulduğunu aktardı.

Sosyal mesafe tedbirlerine de değinen Chomsky, teknolojinin ve cep telefonu kullanımının insanları uzun süredir “yalıttığını” söyledi. Toplumsal bağların ve dayanışmanın mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulması gerektiğini belirten Chomsky, “Faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız” diye konuştu.

Röportajda önce çıkan başlıklar ise şu şekilde:

Koronavirüs yeterince ciddi bir tehlike. Ama gelmekte olan çok daha dehşetli bir şey var. İnsanlık tarihinde gelmiş geçmiş her şeyden daha kötü bir felaketin kıyısına doğru yarışıyoruz. Donald Trump ve yardakçıları da bu uçuruma giden yarışta en öndeler. Aslında şu anda yüz yüze olduğumuz iki büyük tehlike var: Biri, silah denetiminden kalanların yok edilmesiyle kızışan nükleer savaş tehlikesinin artması, diğeri ise tabii ki küresel ısınmaya dair artan tehlike. İki tehlike de halledilebilir ama çok zamanımız yok. Ve elbette koronavirüs de korkunç sonuçları olabilecek bir şey.

KENDİMİZİ SOSYOPAT ŞAKLABANLARA BIRAKIRSAK MAHFOLURUZ

Bildiğiniz gibi her yıl kıyamet saati kurulur. Bu saat gece yarısına, yelkovanın 12’ye vurmasına doğru kurulmuştur. Yelkovan 12’ye vurduğunda her şey bitecektir. Trump seçildiğinden beri yelkovan gece yarısına vurmaya gittikçe yaklaşıyor. Geçen yıl gece yarısına iki dakika vardı. Ulaşılabilen en yüksek seviye buydu. Bu yıl analizciler, dakikaları boş verip saniyeleri hesaplamaya başladı. Gece yarısına 100 saniye… Hiç bu kadar yakın olmamıştı. Bu üç şeye göre oldu: Nükleer savaş tehlikesi, küresel ısınma ve demokrasilerin yozlaşması. Aslında bu sonuncusu (demokrasilerin yozlaşması), tam buraya ait değil ama bir yandan da ait. Çünkü bu krizi atlatabilmemiz için yegâne umudumuz bu: Halkın kendi kaderini ele geçirmesi. Eğer bu gerçekleşmezse o zaman bittik. Kaderimizi sosyopat şaklabanlara bırakırsak mahvolduk demek. Ve bu yaklaşıyor. 

Trump ABD’nin sahip olduğu güçten dolayı en kötüsü. ABD’nin gerilemesinden bahsediyoruz ama dünyaya bakarsanız bunu görmüyoruz. ABD korkunç yaptırımlar uyguluyor, öldürüyor ve hâlâ bunu yapabilen tek ülke. Ve herkes bunu uygulamak zorunda. Avrupa, İran’a yaptırımlardan hoşlanmayabilir. Aslında bundan nefret ediyor ama yine de yaptırımlara uymak zorunda. Efendiyi takip etmek zorunda. Yoksa uluslararası finansal sistemden atılır. Bu bir doğa yasası değil, Avrupa’nın Washington’daki efendiye tâbi olmak için verdiği karardan ileri geliyor. Diğer ülkelerin böyle bir seçim hakkı bile yok. 

KRİZİN İRONİK UNSURU KÜBA’NIN AVRUPA’YA YARDIM ETMESİ

Koronavirüse geri dönersek, bunun en şok edici ve haşin yönlerinden biri, yaptırımların eziyeti en üst seviyeye çıkarmak için tamamen bilinçli kullanılması. İran çok büyük iç sorunların içinde. Bu durumda yaptırımları daha da sıkılaştırmak, sert bir şekilde acı çekmelerine yönelik bilinçli bir tasarıyı akla getiriyor. Küba bağımsızlık kazandığında bugün bile bunun cefasını çekiyor. Hayatta kalabilmeleri hayret edilesi ama dirençli duruyorlar ve bugünkü virüs krizinin en ironik unsurlarından biri de Küba’nın Avrupa’ya yardım etmesi. Demek istediğim bu çok şaşırtıcı, nasıl tarif edeceğinizi bilemiyorsunuz. Almanya’nın Yunanistan’a yardım edememesi ama Küba’nın Avrupa ülkelerine yardım etmesi… Bunun ne anlama geldiğini düşünürseniz tüm sözcükler yetersiz kalıyor.

DOMUZ GRİBİ HATIRLATMASI

2009’da ABD’de ortaya çıkan domuz gribi salgınını hatırlayabiliriz. Yüzlerce insan en kötüsünü atlatabildi. Yine de uğraşılması gerekti. Ama bu durum ABD gibi zengin bir ülkede gerçekleşti. Şu an iki milyar insan söz konusu, çoğunluğu Hindistan’da. Kıt kanaat geçinen, karantinada açlık çeken bir Hintli için durum nasıl olacak? Ne olacak? Uygar bir dünyada zengin ülkeler, bizim şu anda yapmakta olduğumuz gibi onları boğmak yerine muhtaç olanlara yardım ediyor olurdu. Özellikle Hindistan’da... Fakat dünyanın çoğu yerinde durum aynı. Bu çeşit bir krizde, ister Hindistan gibi bir ülkede olsun, eğer hâlâ devam ederlerse günümüzdeki eğilimler sonucunda Güney Asya birkaç on yılda yaşanamaz hâle gelecek. 

Demek istediğim, evet, koronavirüs oldukça ciddi, bunu hafife alamayız. Ama bunun, gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti olduğunu hatırlamalıyız. Bugün koronavirüs kadar insan hayatına dokunuyor değiller ama canlı türlerini yaşayamayacak duruma getirecekleri bir noktaya gelecekler ve bu çok uzak bir gelecek değil. Dolayısıyla çözmemiz gereken birçok sorun var; evet, acil olanlar arasında koronavirüs ciddi. Elbette halledilmesi gerekli ama belirmekte olan daha büyük, çok daha büyük sorunlar var. Bunun yanında, uygarlıkla ilgili bir kriz var. Koronavirüsün iyi bir yanının, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimize dair düşünmeye itmesi olduğu söylenebilir. Bu duruma götürecek bir dünya mı istiyoruz?  Bu krizin kökenleri hakkında düşünmek durumundayız. Neden bir koronavirüs krizi var? 

İLAÇ ŞİRKETLERİ VÜCUT KREMLERİNİ DAHA KAZANÇLI BULDU

Sözkonusu olan devasa piyasanın başarısızlığı… Bu, neoliberal vahşiliğin kızıştırdığı piyasaların özü ve derin sosyoekonomik sorunların neoliberaller tarafından şiddetlendirilmesiyle ilgili. Küresel salgınların muhtemel olduğu uzun zamandır biliniyordu. SARS’ın biraz değişmiş hâliyle bir koronavirüs salgını olmasının muhtemel olduğu iyice anlaşılmıştı. 15 yıl önce virüsler tanımlanmıştı, aşılar vardı. O dönemde, dünyanın her yanından laboratuvarlar olası bir koronavirüs salgınına yönelik bir koruma sağlamak için çalışabilirdi. Bunu niye yapmadılar? Piyasa göstergeleri yanlıştı. İlaç şirketlerini (kaderimizi özel tiranlıklara devrettik), kamuya hesap vermeyen şirketleri ellerinde tuttular. Bu durumda, büyük ilaç şirketleri söz konusu. Onlar içinse yeni vücut kremi yapmak, insanları nihai bir yıkımdan kurtaracak bir aşı bulmaktan daha kazançlıydı.

KRİZ, SİYASİ SİSTEMLERİN İHANETİ YÜZÜNDEN KÖTÜ HALE GELDİ

Aslında 2019 Ekim’inde, salgından hemen önce, ABD ve dünya seviyesinde böyle olası bir salgın için geniş ölçekte bir simülasyon yapıldığı biliniyordu. Hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla, bu kriz siyasi sistemlerin ihaneti yüzünden daha kötü hâle geldi. Sahip oldukları bilgiye gereken önemi vermedik. 31 Aralık’ta Çin, Dünya Sağlık Örgütü’nü pnömoniye (zatürre) benzer fakat kökeni bilinmez belirtiler olduğuna dair bilgilendirdi. Bir hafta sonra, bazı Çinli bilim insanları bunun bir koronavirüs olduğunu tespit etti ve daha sonra bunu diziledi. Bilgilerini de dünyayla paylaştı. O zamanda, Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunu okumaya zahmet edenler, bir koronavirüsün sözkonusu olduğunu ve nasıl mücadele edileceğini biliyordu. Herhangi bir şey yaptılar mı? Evet, tabii, bir kısmı yaptı. O bölgedeki ülkeler; Çin, Güney Kore, Tayvan, Singapur, bir şeyler yapmaya başladı. En azından krizin ilk çıkışında bunu az çok sınırlamayı başardılar. Avrupa’da da bir ölçüye kadar bu oldu. Almanya ise tam zamanında harekete geçti. Liberalizm altında hastane sistemlerine sahipti, fazladan muayene kapasitesi vardı ve fazlasıyla bencil bir şekilde davranma olanağına sahipti; diğerlerine yardım ederek değil en azından kendine makul bir sınırlama sağlayabildi. Diğer ülkeler ise bunu sadece görmezden geldi. Bunlardan en kötüsü Birleşik Krallık ve hepsinin en kötüsü de bir gün “ortada bir kriz değil sadece grip var” diyen, ertesi gün bunun korkunç bir kriz olduğunu söyleyen insanlar tarafından yönetilen Birleşik Devletler.

İNSANLIK TARİHİNİN ÖNEMLİ ANINDAYIZ

İnsanların örgütleneceği, bir araya geleceği ve daha iyi bir dünya kuracağı bir ihtimal de mevcut. Ancak şu anda herhangi bir zamandan daha muhtemel olan nükleer savaş, o aşamaya geldikten sonra düzelmenin mümkün olmayacağı çevre felaketi sorunları gibi devasa sorunlarla yüz yüze gelecek. Bu olasılık, eğer kararlı bir şekilde harekete geçmezsek o kadar uzakta değil. Dolayısıyla, şu an insanlık tarihinin önemli bir ânı sözkonusu.

GENÇLER YALITILMIŞ YARATIKLARA DÖNÜŞTÜ

İlk olarak, son yıllarda, oldukça zararlı bir çeşit toplumsal uzaklık gerçekleştiğini unutmamalıyız. Örneğin bir McDonalds’a gidiyorsunuz ve masanın etrafında oturan, hamburger yiyen gençlere bir bakıyorsunuz ve gördüğünüz şey: İki ayrı sohbet ilerliyor. Biri, kendi aralarında devam eden yüzeysel bir tartışma diğeri ise her birinin kendi cep telefonunda uzaktaki bir arkadaşıyla yaptığı sohbet. Bu durum, insanları olağanüstü derecede atomize etti ve onları birbirinden yalıttı. Toplumun olmadığını ileri süren Thatcher ilkesi yükseldi, sosyal medyayı kötüye kullandı ve insanları, özellikle gençleri oldukça yalıtılmış yaratıklara dönüştürdü. Şu anda ABD’de üzerinde “Yukarı bak” yazılı tabelalar olan kaldırımlara sahip üniversiteler var. Çünkü etrafta gezinen her genç kendine yapışmış durumda. Bu oldukça zararlı olan, bir çeşit kendi kendini sürekli yalıtma durumu. Şimdi ise gerçek bir toplumsal yalıtım halindeyiz. 

Bunun üstesinden ancak toplumsal bağların mümkün olan tüm yollarla yeniden oluşturulmasıyla gelinebilir. İhtiyacı olanlara yardım ederek, iletişime geçerek, örgütlenmeleri geliştirerek, çözümlemeleri genişleterek, onları çalışır ve harekete geçebilir durumda tutarak, gelecek için planlar yaparak, insanları internet çağında bir şekilde bir araya getirerek, karşılaştıkları sorunlar için danışmak, tartışmak, karar vermek, yüzleşmek ve bunlar üzerine çalışmak gibi yollarla olabilir. Bunlar, yüz yüze olmadan yapılabilir çünkü insanlar için bu iletişim biçimi esas değildir. Bu bir süre devam edebilir, bu yüzden faaliyetlerinizi genişletmenin ve derinleştirmenin yollarını aramalısınız. Bu yapılabilir. Yapılması kolay değil ancak insanlar bundan daha kötü sorunlarla karşılaştı ve üstesinden geldi.”

Diğer başlıklar

13/10/2025
23:56 Gazeteci Akar'ın cenazesi Şirnex'e getirildi
23:45 Hakan Tosun'un saldırıya uğradığı görüntüler ortaya çıktı
23:28 X'te kampanya: #HakanTosunaNeOldu?
22:27 Çeşme’de iş cinayeti: 1 çocuk hayatını kaybetti
22:23 İsrail ateşkesi ihlal etti
21:24 Arkadaşları hastane önünde: Hakan Tosun'a ne oldu?
20:04 Mısır'da Gazze için imzalar atıldı
19:41 İsrail, 2 bine yakın Filistinliyi serbest bıraktı
19:25 Kayyımın işten çıkardığı 223 işçi 75 gündür direniyor
19:20 Yurt dışında yaşayan Yeşilova'nın evine polis baskını
18:44 Dr. Hikmet Kıvılcımlı Mersin’de anıldı
18:32 DFG: Hakan Tosun'a yapılan saldırı bir an önce aydınlatılsın
18:24 Kadınlardan 'Rojin Kabaiş soruşturması şeffaf yürütülsün' çağrısı
18:01 CHP İl Başkanlığı ablukası paylaşımlarına dava
17:46 EPDK’dan yeni düzenleme: Elektrikte sınır düşüyor, fatura artıyor
17:33 Gazeteci Hakan Tosun'un beyin ölümü gerçekleşti
17:31 CHP'den Demirtaş'a ziyaret
17:16 Gazze zirvesi öncesi Kahire'de patlama
16:59 ‘Zamanın izi’ sergisi Tûşba’da sanatseverlerle buluştu
16:52 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de 7 genç kaçırıldı
16:39 Mazlum Ebdî: Yerinden edilenlerin güvenli dönüşü öncelikli gündem
16:33 Şam görüşmesi sona erdi
16:19 Avukatlar Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi
15:09 Wan'da Rojin Kabaiş tepkisi: Eski savcı ve ATK hakkında suç duyurusu
14:58 KESK’liler Amed’den Ankara’ya yürüyüş başlattı
14:26 Gazeteci İmen serbest bırakıldı
14:15 Wan’da düzenlenecek dil çalıştayı için çağrı
14:05 Cezaevleri raporu: Tecrit toplumsal barışa saldırıdır
13:54 Şêx Murşid El Xeznewî trafik kazası geçirdi
13:52 Üniversite yemekhanesine rezervasyon sistemi getirildi
13:04 Kuzey ve Doğu Suriye komitesi Şam’da
13:02 Rojin Kabaiş dosyasındaki çelişkiler Meclis’e taşındı
12:49 ‘Gazze Zirvesi’ne Netanyahu ve Abbas da katılıyor
12:22 Akademisyen McLaren: Öcalan'ın sözleri bir güvercin gibi denizleri aştı
11:54 Komisyonda bu hafta kadın ve gençlik örgütleri dinlenecek
11:51 Bülent Arınç: Komisyon Öcalan’ı doğrudan dinlemeli
11:07 Asrın Hukuk Bürosu avukatları İmralı’da
11:05 ‘Özgürlük’ mitingine katılanlar: Öcalan’ın manifestosuyla başaracağız
10:54 DEM Parti: Faşist söylemlerle kadın siyasetçilerin hedef alınması tesadüf değil
10:35 Temelli: Komisyon bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmeli
10:09 Köln’deki ‘Öcalan’a özgürlük’ mitingi için bir aylık seferberlik
09:40 Gram altın ve ons altın haftaya rekorla başladı
09:14 Meteoroloji'den 16 kent için sarı kodlu uyarı
09:07 Vezan Karabulut: Öcalan'ın özgürlüğü kadınlar için de önemli
09:03 Bağdu katledileli 11 yıl oldu: Dosya yeniden ele alınmalı
09:00 13 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:48 Hamas ve İsrail karşılıklı rehine takasına başladı
12/10/2025
23:21 ABD: İsrailli esirler 24 saat içinde bırakılacak
22:13 Şiddet faili 10 gün sonra tahliye edildi
21:29 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê'de mazot yasağı nedeniyle elektrik sorunu
21:22 Gazeteci Hakan Tosun'a yönelik saldırıya ilişkin 2 kişi tutuklandı
20:10 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Tosun'a yönelik saldırı derhal aydınlatılmalı
19:53 Ankara'da trafik kazası: 1 kişi hayatını kaybetti
19:45 DEM Parti İzmir'de halkları buluşturdu
19:03 Rojin Kabaişin ailesine dayanışma ziyareti
18:13 Uluslararası Af Örgütü, Pexşan Ezîzî için imza kampanyası başlattı
17:38 Barış ve çözüm paneli: Ortak mücadele örmeliyiz
17:33 Taciz failine verilen cezanın bozulmasına karşı açlık grevi başlattı
17:19 İstanbul'da Ekin Kültür ve Sanat açıldı
17:08 Gerok Ma'dan Abdullah Öcalan'ın evinde çocuk atölyesi
17:04 Êlih mitinginden notlar: Halk Önderliğini istiyor
16:10 Miting ardından gençler 'Barışın mimarı İmralı'da' sloganıyla yürüdü
16:01 Efrîn’de iki yurttaş kaçırıldı
16:00 'Rojin Kabaiş'in bedeninde rastlanan DNA'ların sahipleri tespit edilsin'
15:38 Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
15:23 Meclis'te bütçe görüşmeleri başlıyor
15:06 'Özgürlük' mitinginde Abdullah Öcalan’ın posteri açıldı
15:05 Çiğdem Kılıçgün Uçar: İmralı kapıları açılmadıkça çözüm yaşam bulmaz
14:51 Êlih mitingine katılanlar: Devlete değil, Öcalan'a güveniyoruz
14:10 Kitap Fuarı'nda 'Kürtçe eserleri sahiplenme' çağrısı
14:04 Kadınlardan “Özgür ve demokratik bir Suriye’ kampanyası
13:36 Afganistan ve Pakistan sınırında çatışma
13:19 İsrail Hamas tünellerini yok etmeye hazırlanıyor
12:46 Qoser’deki yangında ölen çocuk sayısı 2 oldu
12:40 Tunuslu filozofdan Öcalan’ın çağrısına destek
12:38 Meral Danış Beştaş: Öcalan’ın özgürlüğü milyonların talebidir
12:05 ‘Halklar ve İnançlar Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
11:52 Ankara rüşvet soruşturmasında 9 tutuklama
11:36 Wan Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi toplandı
11:26 Gazeteci Tosun, yol kenarında darp edilmiş halde bulundu
10:58 Havalar soğuyor: 25 kentte kar ve sağanak
10:39 Kürt Dirilişi belgeseli sezon finalini yapıyor
10:30 Gazze zirvesi öncesi üç Katarlı diplomat Mısır’da kazada öldü
10:05 Rojin Kabaiş soruşturması: Savcı ‘cinsel saldırı’ dosyası açmalı
09:40 Pastör Peker: Kanuni düzenlemeler yapılmadan süreç sözde kalır
09:30 Jin dergi ‘Demokratik Entegrasyon’ manşetiyle yayında
09:20 Estukyan: Öcalan insanlığın bir arada yaşamının reçetesini sunuyor
09:05 Wan'da 2 yılda 700 esnaf kepenk indirdi
09:00 12 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:50 Prof. Lemkow: İlk adım Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmalı
08:06 Nisêbîn’de Kültür Sanat Festivali başladı
11/10/2025
23:56 Mısır: Gazze zirvesine 20'den fazla ülke katılacak
22:19 Bismil’de halk konseri
22:14 Êlih mitinge hazır: Bu davanın sahibi halk
22:08 Tülay Hatimoğulları Berlin’de: Demokratikleşme ve özgürlük yasaları hayata geçirilmeli
22:01 ABD'nin Mississippi eyaletinde silahlı saldırı
21:57 Mazlum Ebdî: Türkiye ile görüşmelerimiz oluyor
21:55 X’te Rojin Kabaiş tepkisi: Failler hesap vermeli
20:01 Hamas, barış anlaşması imza törenine katılmayacak
18:56 'Anadilde eğitim demokratik entegrasyonu güçlendirir'
18:49 Êlih mitingine çağrı: Barışın sesini yükselteceğiz
18:11 Amed'de Mehmet Uzun anması
17:49 Irak Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret etti
17:45 Avrupa ve Latin Amerika’da 9 Ekim protestosu: Öcalan serbest bırakılsın
17:16 Dêrazor'da İç Güvenlik Güçleri'ne saldırı girişimi
17:13 İran 13 ayda en az 49 kadını idam etti
17:04 İzmir'de bağımlılık tartışıldı
16:51 ‘Abdullah Öcalan’ın perspektifi halkların ve inançların önünü açıyor’
16:35 Tahliyesi 3 kez ertelenen Berlik cezaevinden çıktı
16:33 Êlih ‘özgürlük’ mitingine hazır: Kentte Newroz havası var
16:07 İHD: Tutsakların taleplerine kulak verin
16:04 Gar Katliamı panelinde 'çözüm' önerileri: Özgürlükler güvenceye alınmalı
15:42 'Barış bir haktır' talebiyle bildiri dağıtıldı
15:33 Êlih mitingine çağrı: Gelin sürecin sahibi olun
15:28 Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı
15:06 İngiliz filozof Critchley: Öcalan'ın çağrısı antikapitalistler için ilham verici
14:51 Halklar ve inançlar konferansı: Herkes sürece destek vermeli
14:34 ‘Hatice Onaran’ın infazı ertelensin’
14:26 Eşbaşkan Taş tahliye edildi
14:25 Oluç: Üslup ve dil değişikliğine ihtiyaç var
13:58 Gözaltına alınan gazeteciye şiddet
13:31 Kayıp yakınları Gar Katliamı'nın faillerini sordu
13:15 Mehmed Uzun mezarı başında anıldı
12:59 Êlih büyük mitinge hazır: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü haykırılacak
12:58 Cumartesi Anneleri Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu
12:38 Gençler Amed ve Bursa’da ‘özgürlük’ yürüyüşü düzenleyecek
12:29 Amed’de ‘Görsel sanatlar kadın çalıştayı’ düzenlendi
12:24 Demokratik Birlik İnisiyatifi Konferansı: Suriye Kürtlerin kırmızı çizgisidir
12:05 Pervin Buldan: Sayın Öcalan, tehdit dilinin terk edilmesi gerektiğini söyledi
11:45 Kız Çocukları Günü: Geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceğiz
11:29 30 yılın ardından tahliye olan Erden: Özgür yaşayacağımız günler yakın
10:39 Gençlerden özel savaş politikalarına karşı yürüyüş ve açıklama
09:41 DFG gazeteci Erdemci’yi andı: Mücadelesini yaşatacağız
09:40 Gazeteci Demhat Akar yaşamını yitirdi
09:06 ‘Özgürlük’ mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’ tanınmalı
09:05 Eskişehir bu sefer ‘Nadir element’ kıskacında
09:03 Yüksel Genç: Türkler de barışı sağlayana 'bijî' diyebilmeli
09:01 Hevrîn Xelef’in mücadele arkadaşı: İntikamını demokratik Suriye’yi kurarak alacağız
09:00 11 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:37 Mazlûm Ebdî: Askeri bir komite Şam’a gidecek
00:03 Êlih mitingine çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıracağız
10/10/2025
23:55 Avrupa kentlerinde 9 Ekim protestoları
23:42 Macron, Lecornu'yu yeniden başbakan olarak atadı
23:12 ABB Başkanı Yavaş hakkında bakanlıktan soruşturma izni istendi
23:08 Hamas: İsrail ile esir takası 13 Ekim'de başlayabilir
23:03 Geçiş Hükümeti güçleri Dêr Hafir kapısını bombaladı
22:55 Abdullah Öcalan: Komisyon bir an önce İmralı’ya gelmeli
22:34 İki kişinin ölümüne sebep olan elektrik faciasında cezalar açıklandı
20:34 Gar Katliamı paneli: Delillere rağmen cezalandırmalar yapılmadı
19:59 Qoser’deki yangında 1 çocuk hayatını kaybetti