Muğla’nın Seydikemer ilçesinde 4 Ekim günü 7 kişi darp edilip çıplak bir şekilde yere yatırılarak ters kelepçeli fotoğrafları sosyal medyada servis edilmişti. Köyceğiz ilçesinde de 6 Ekim’de çıktığı iddia edilen çatışmada ise 5 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, aranan 2 kişiden birinin el yapımı patlayıcının patlaması sonucu yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Hem gözaltına alınanlara, hem de yaşamını yitirenlerin ailelerine hukuki destek sunan ve yaşananlarla ilgili basına bilgilendirmelerde bulunan Avukat Günfer Karadeniz’e soruşturma açıldı. Geçtiğimiz günlerde Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma olduğu gerekçesi ile ifadeye çağrılan Karadeniz’e Muğla Emniyet Müdürlüğü’nün Başsavcılığa ilettiği bilgiler üzerine soruşturma açıldı. 

 

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) yayınladığı haberlerde infaz şüphesini dile getirmiş olmasından rahatsızlık duyulduğunu belirten Karadeniz, Başsavcılığın “İnfaz olduğunu nereden biliyorsunuz” sorusunu yönelttiğini söyledi. Yapmış olduğu gözlem sonucunda infaz şüphesi ihtimalinin yüksek olduğu kanaatine vardığını Başsavcılığa söylediğini belirten Karadeniz, “Başsavcılığa ‘Eğer otopside bulunduysanız siz de olanları görmüşsünüzdür’ dedim” şeklinde konuştu. Ajansımız ile yapmış olduğu röportajda “Kürdistan” ismini kullanmasının da sorulduğunu aktaran Karadeniz, “Ben sonuç itibari ile hukukçuyum bunları söylemek için her hangi bir yerden talimat falan almadım. Almam söz konusu değildir” dedi. 

 

ŞÜPHERLER HALEN GİDERİLMEDİ

 

Halen infaz şüphesi olduğunu belirten avukat Karadeniz, kimyasal kullanıldığı yönünde bir izlenim edindiğini ve şüphelerin giderilmediğini aktarırken, avukat olduğunu ve müvekkilleri ile ilgili herkese bilgi verme ve şüpheleri varsa bunları dile getirme hakkı olduğunu aktardı. Karadeniz, olmayan bir şey söylemediğini, söylediklerinin arkasında olduğunu belirterek, savcılığın kendisine soruşturma açmadan önce kuşkuları gidermek için gerekli adımları atmasının daha doğru olacağını söyledi. 

 

NE OLMUŞTU? 

 

Muğla’nın Seydikemer ve Ortaca bölgesinde 4 Ekim’de 7 kişi darp edilerek gözaltına alındıktan sonra çırılçıplak asfaltın üzerine yatırılmış şekilde fotoğrafları servis edilmişti. Hemen ardından 5-6 Ekim’de çatışma çıktığı iddia edilirken, 5 kişinin yaşamını yitirdiği, ardından bir kişinin de üzerindeki bombayı patlatarak yaşamını yitirdiği iddia edilmişti. Yaşamını yitiren 6 kişinin cenazeleri ailelerine teslim edilirken, ilk günden itibaren yaşananlar şüphe yaratmıştı. Aileler ile birlikte cenazeleri teşhise giren avukat Günfer Karadeniz, gördüğü cenazelerde çatışma izi olmadığını, bazı cenazelerde kurşun izi bulunmadığını açıklamıştı. Karadeniz’in açıklamalarını daha sonra yakınlarını kaybedenlerin aileleri de teyit eder açıklamalar yapmıştı. Aileler ve avukata yaşamını yitirenlerin ön otopsi raporları ve hatta ölü muayene raporları da önce “Gizlilik” ardından ise, “Savcılıkta olmadığı” gerekçesi ile verilmemişti. 

 

Olaya dair açıklama yapan HPG de, bölgede çatışma yaşanmadığı yaşamını yitirenlerin zehirlenerek, öldürüldüğü savunmuştu. 

 

YÖRE SAKİNLERİ ÇATIŞMA SESİ DUYMAMIŞTI

 

Başından bu yana infaz şüphelerinin tartışıldığı olayların yaşandığı Köyceğiz’de yöre sakinleri, olayın yaşandığı söylenen bölgede yoğun bir çatışma sesi duymadıklarını ifade etmişti. Bölgede gece saatlerinde hırsızlığa karşı birkaç el silah sesinin her zaman duyulduğunu belirten yöre sakinleri, olayın yaşandığı gün de farklı yoğunlukta bir çatışma sesine şahit olmadıklarını aktarmıştı. Yine yöre sakinlerinin 5 Ekim’den iki hafta önce bölgede başlayan askeri hareketliliğe ilişkin verdiği bilgiler dikkat çekmişti. Yöre sakinleri, Köyceğiz’de yaşanan olaylardan iki hafta önce otogar ve kentin önemli bölgelerinde uzun namlulu silahlı askerleri görmeye başladıklarını belirtmişti. 

 

AMCA ARSLAN: KURŞUN İZİ YOK

 

Mersin’de defnedilen Musa Arslan’ın cenazesini gören amca Abdulselam Arslan, "Vücudunda kurşun izi yoktu. Sadece bazı darbeler vardı. Kulak ve kalça kısmı ile cinsel organının etrafında morluklar vardı. İşkenceyle öldürüldüklerini düşünüyorum" demişti. 

 

MA / Ruken Demir