Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik başlattığı operasyona tepkiler devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, Halkların Demokratik Partisi Van İl Eşbaşkanı Ümit Dede ve İnsan ve Özgürlük Partisi Başkanı Mehmet Kamaç, Kürt halkının topyekun bu saldırılara karşı birlik olması gerektiğine işaret etti. 

 

'ASIL MESELE KÜRT KAZANIMLARINI YOK ETMEK'

 

TSK'nin Rojava’ya dönük saldırının ne uluslararası hukuk ne siyaset ne de ahlaken bir haklılığının olmadığını ifade eden HDP Van İl Eşbaşkanı Ümit Dede, Türkiye'nin Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak için böyle bir girişimde bulunduğunu ifade etti. Türkiye'nin güvenlik problemi gerekçesinin doğru olmadığını söyleyen Dede, "Devam eden Suriye iç savaşı boyunca yüz binlerce insan mağduriyet yaşadı. Ülkesini evini terk etmek zorunda kalarak göç yollarına düşenler çok dramatik tablolar yarattı. Suriye sorunu barışçıl yöntemlerle çözülür.  Çatışma yolunun seçilmesi, hele ki bu çatışmaya Türkiye'nin de bir şekilde dâhil olması bizce sorunu daha da çıkılmaz bir duruma getirecektir" diye konuştu. 

 

‘OPERASYON YÜZYILLIK SOYKIRIMIN BİR PARÇASI'

 

Operasyonun temel amacının Kürt düşmanlığı olduğunu ifade eden HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, operasyonun bu düşmanlığın bir parçası olduğunu söyledi. Sarısaç, “Suriye operasyonu yüzyıllardır Kürtlere uygulanan soykırımın bir parçası. Bu Suriye’yle ilgili bir mesele değil devletin yüzyıllık kodlarının bir ürünüdür. Bu operasyon, devletin Kürtleri asimile etme, Kürtleri soykırıma uğratma hamlelerinden bağımsız bir şekilde değerlendirilemez. Türkiye’nin yapacağı operasyon elbette ki Kürdistan coğrafyasını değil Ortadoğu'yu topyekûn etkileyecek bir operasyon. Rojava'da Kürtler bir insanlık mücadelesi verdiler. Bu operasyon sanki Kürtler orada yok edilirse Türkiye ve Ortadoğu kurtulacakmış gibi bir algıyla yapılmak isteniyor. Orada yaşayan insanlar kendilerini yönetmek için alternatif bir sistem oluşturdular. Yapılacak olan operasyon Kürtlerin kazanımlarına, iradesine ve varlığına dönüktür" dedi. 

 

'YOK EDİLMEK İSTENEN KÜRTLERİN ONURUDUR'

 

Kürtlerin, yüzyılın sonunda kendi mücadeleleriyle binlerce bedel vererek böylesi bir yapıyı ortaya çıkardığını ifade eden Sarısaç, "Orada yok edilmek istenen bütün Kürtlerin onurudur. Kürtler nerede olursa olsun asla bu onursuzluğu, bu katliamları kabul etmemelidir. Eğer Rojava'da El-Nusra gibi birkaç örgüt olmuş olsaydı Türkiye’nin güvenliği için bir sorun teşkil etmezdi. Ama orada yüzyıldır olan kardeşlerimizin kazanımları bir güvenlik zafiyeti olarak görülüyor. Bu saldırılara karşı sessiz kalan iyiler de suçludur. Halk, ulusal bilinçle bu kanlı savaşa karşı yekvücut olarak durmalıdır. Neye mal olursa olsun tek bir insan kalırsa dahi bunu kabul etmeyeceğiz” diye vurguladı. 

 

'KÜRTLER BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİ'

 

İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği operasyonun yüzyıllardır varlığı bile kabul edilmeyen Kürtlerin son bir kaç yıldır kendilerine yarattığı statünün yok edilmesi amacını taşıdığını söyleyerek tüm Kürtlerin buna karşı çıkması gerektiğini ifade etti. Kürtlerin yüzyıldır bedel vermesine rağmen sürekli haklarının ellerinden alındığını ifade eden Kamaç, "Türkiye'nin Efrin'e yönelik yaptığı operasyonun bir benzerini şuan Fırat'ın doğusuna yapmak istiyor. 'Güvenli bölge' oluşturma söylemi esasında 'sorunlu bölge' oluşturmanın adıdır. Güvenli bölge dedikleri şey aslında Kürtleri yerinden edip bir Arap kemeri oluşturmaktır. Bu aslında Kürtlerin varlığına yönelik bir operasyondur. Bazı örgütleri operasyon için bahane olarak göstermek sadece Kürtlerin kazanımlarını yok etmeye dönük bir perdedir" dedi. 

 

Kürtlerin birlikte bir mücadele ortaya koymasının hayati olduğunu ifade eden Kamaç, Kürtlerin bu süreçte birlik ve beraberlik içerisinde kendi ulus haklarını koruması gerektiğini söyledi.