Elazığ T Tipi Cezaevi'nde kalan müvekkilini ziyaret eden Avukat Şivan Cemil Özen, görüşmede sırasında kendisine aktarılan cezaevindeki hak ihlallerini anlattı. 

Av. Özen, hasta tutuklular Beyar Uğurlu, Celil Keskin ve Mehmet Dursun'un tek kişilik odada kalamayacakları yönündeki doktor raporuna rağmen hücreye konulduklarını aktardı. Cezaevi idaresi ve personelinin OHAL döneminden kalma ve suç teşkil eden uygulama ve davranışlardan vazgeçmediğini söyleyen Av. Özen, yaşanan bu hak ihlallerini mutlaka yargıya taşımak gerektiğini vurguladı.

 

'HASTA TUTUKLULAR TEK KİŞİLİK HÜCREDE'

 

Cezaevi idaresinin tutukluların dilekçelerine de yazılı olarak değil, sözlü olarak cevap verdiğin,i belirten Av. Özen, müvekkilinin kendisine aktardığı hak ihlallerini şöyle anlattı: "4 Ağustos'tan bu yana 10'un üzerinde odaya  giren gardiyanlar coplarla tutuklulara saldırmış. Tutuklular tek tek darp raporu almış. Tutuklulara Yeni Yaşam gazetesi verilmiyor. Tutukluların açık görüş sırasında aileleriyle rahatça sarılmalarını engelleyecek şekilde masa dizimi yapılması konusundaki talepler de, Adalet Bakanlığı’nın emri ve  İnfaz Hakimliği'nin kararı olduğu gerekçesiyle yine sözlü olarak kabul edilmemiş. Spor ve sohbet sadece 3 oda arasında gerçekleşebiliyor. Buna yapılan itirazlara İdari Gözlem Kurulu raporu gerekçesiyle diğer odaların veya başkalarının kendileriyle bir araya gelmesinin yasaklandığı aktarılmış. Gardiyanlar, avukat ve aile görüşlerinde tutuklulara yol boyunca hakaret ediyor ve tahrik edici hareketler sergiliyor. 3'er kişilik odalarda bulunan 40’a yakın kişi hücrelere alınmış. Hücre alınma durumları istihbarat doğrultusunda gerçekleşmiş. Yaşamlarını tek başına idame edecek durumları olmayan Beyar Uğurlu ve Celil Keskin adlı hükümlüler ‘tek kişilik odada kalamaz’ raporlarına rağmen hücreye alınmış. Bel fıtığı ve desteğe ihtiyacı olan Mehmet Dursun, B2 koğuşunda diğer bir hasta ve yaşlı bir tutsakla kalıyor. İdari Gözlem Kurulu raporu gerekçe göstererek süreli ve süresiz yayınlar verilmiyor. Odalar gardiyanlar tarafından dağıtılarak arama gerçekleştiriliyor. Tutsakların felsefe ve sosyoloji alanında yazdığı yazılara en konularak, hücre cezaları veriliyor. Tutukluların keza kurum ve kuruluşlara gönderdikleri mektuplar da gönderilmiyor. Savcılığa yapılan suç duyurularının ise savcılığa ulaştığına dair bilgi verilmiyor."

 

HÜCRE CEZASI İNFAZ YAKMA GEREKÇESİ OLUYOR

 

Tutukluların taleplerinin olumsuz karşılandığını ve şikayetlerine yazılı verilmeyen cevapların denetimden uzak olduğunu söyleyen Özen, "Cezaevi idaresince tutuklulara verilen hücre cezaları İnfaz Hakimliği veya Ağır Ceza Hakimliği tarafından hukuka uygunluğu gözetilmeden tamamen İdari Gözlem Kurulu raporu dikkate alınarak kesinleştiriliyor ve infaz yakma gerekçesi yapılıyor" dedi. 

 

'TÜM YARGI ORGANLARI DAHİL...'

 

Elazığ T Tipi Cezaevi'nde yaşanan hukuksuzluğun OHAL dönemindeki sıkıyönetim uygulamalarından daha ileride olduğunun altını çizen Özen, "Tüm yargı organlarının yanı sıra özellikle infaz koruma memurlarının hukuka aykırı her türlü davranışları suç teşkil ediyor. Bir an önce bu davranışlardan uzak durmaları gerekiyor. Müvekkilin belirtmiş olduğu hususların gerçeklik durumu, yapılan başvurulara karşılık verilmemesi bizim acımızdan böyle bir iddianın varlığının kabulü anlamına geliyor. Tüm hak ihlallerinin son bulması için tüm hukuksal mekanizmaları işleteceğiz" diye konuştu.