‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözüne açıklık getirdi

img

ANKARA – HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargılandığı davada çözüm süreci döneminde sarf ettiği ‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözlerine açıklık getirdi.  Demirtaş, bu sözüne dair fezlekenin 2012’deki konuşmasından 4 yıl sonra, dokunulmazlıkların kaldırılması Meclis gündemine taşındığı günlerde düzenlendiğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 142 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana dava duruşması, verilen aranın ardından devam etti. Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen dava duruşmasına tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile bağlanan Demirtaş, duruşmanın bu bölümünde 13 Kasım 2012’de Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yapılan mitingde yaptığı konuşmada suçlama konusu yapılan sözlerine dair savunma yaptı.

Hakkında hazırlanan 30 Nolu fezlekenin, 29 Nolu fezleke ile aynı güne ait olduğuna dikkat çekerek savunmasını başlayan Demirtaş, şunları söyledi:

“Nusaybin mitingden hemen sonra gerçekleştirilmiş mitingde yaptığım konuşma üzerine düzenlenmiş bir fezlekedir. Bu fezlekenin savcısı bildiğimiz kadarıyla görevdedir. Dolayısıyla savcıya diyeceğimiz bir şey yok. Fezleke tarihi yine ilginç konuşmadan 4 yıl sonra hazırlanmış bir fezleke. Yani tarihi Şubat 2016. Bu konuşmayı Kızıltepe’de yaptığım tarihten 4 yıl sonra savcı bunun suç oluşturduğuna kanaat getirmiş ve fezleke düzenleyip meclise göndermiş. Elimdeki fezlekenin tarihi bu en azından. Kamuoyunda en çok bilinen bu fezleke. Çünkü miting alanlarında parlamento kürsüsünde iktidar sözcüleri, iktidar temsilcilerince en çok dile getirilen fezleke budur. ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ sözünün kast edildiği miting ve ona istinaden hazırlanmış fezleke. Fezlekenin düzenlenme tarihi de ilginçtir. Konuşmayı yaptığım tarihte değil, dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasının Meclis gündemine taşındığı günlerde düzenlenmiştir.

O DÖNEMDEKİ SİYASİ ATMOSFERİ HATIRLATTI

Benim, ‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözlerini söylediğim dönemdeki siyasi atmosferi hatırlamak lazım. İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanı’ydı. Sonradan Cemaatçi olduğu gerekçesiyle görevden alındı. Benim o sözleri söylediğim miting başlamadan önce bir grup gencin elindeki Öcalan posterleri bahane edilerek, bütün kitleye copla, panzerle müdahale edildi. İnsanlara gaz sıkıldı, miting yapılamasın diye. Şöyle bir görüntü çıksın istediler; ‘Hükümet tam da Öcalan'ı ciddiye almak üzereyken, biz Öcalan posteri taşıyanlara sert müdahale edelim, Öcalan taraftarları buna büyük tepki göstersin.’ Çünkü bu, Erdoğan'a mal olacak, Başbakan o. ‘Cezaevlerinde açlık grevi yapanlar, Öcalan posterine karşı, gençlere yapılan sert müdahalelere tepki göstersinler, açık grevlerini bitirmesinler.’

Hiçbir tereddüttüm yok kesinlikle suç değil. Kendi cümlemi kurarken de eksiklik ve hata nedeniyle üzüldüğümü belirtmek isterim. Sonra anlatmaya çalıştım, öyle heykel meraklısı da değilim. Seçimlerde de o videoları kullandılar. Öcalan’ın, Apo’nun heykelini dikecekmiş vs. Bugünlerde Abdullah Öcalan’ın mektubunu aldılar, bir akademisyen aracılığı ile canlı yayınlarda okuttular vs. Osman Öcalan TRT’ye çıkarıldı.

Bu konular dosyamızı doğrudan ilgilendirmediği için bir şey demiyorum ama şu aşamadan sonra acaba diyorum, savcı acaba mütalaasını değiştirip, bugünkü siyasi atmosfere bakıp şöyle mi diyecek; ‘Abdullah Öcalan’ın heykelini dikme sözü verdi ama dikmedi…’ Dolayısıyla ‘görevi ihmalden’ yargılanması gerekir mi?’ diyecek bugün. İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşmek son derece haklı, meşru bir konu olarak tartışılıyor iyidir. Birlikte yaşam ve barış mevzusuna katkı sunacağına inanıyorum. Kendisini bizzat tanıdığım için de bunu tekrar ediyorum. Heykel dikme meselesi oradaki müdahaleye konulmuş bir tepkidir. Ne şiddet övgüsüdür, ne Abdullah Öcalan övgüsüdür. O günlerde Ankara’da yapılan tartışmalardan yola çıkarak barışı sağlayacağına dair inancımla ettiğim bir cümledir.

Sonrasında da zaten suç olarak görülüp, soruşturma açılmamıştır. Siyaseten eleştirenler olmuştur, halen de eleştiriliyor. Dediğim gibi saygı duyuyorum bu eleştirilere. Keşke kendimi daha doğru olarak ifade etseydim. Cümlelerim bu şekilde miting enerjisi içerisinde ifade edince insan kendisini tam olarak anlatamayabiliyor. Dolayısıyla insanlar eleştirebilirler. Ben bu kısmı daha doğru anlatabilirdim diye belirtmek istiyorum. Onun dışında bir şiddet övgüsü olmadığının altını çizmek istiyorum.

O AN İÇİMDEN GEÇEN BU ÜLKEYE BARIŞ GELECEĞİYDİ

Bu ülkeye barış gelecek -aslında o anda içimden geçen ve cümleye dökmediğim kısım buydu, keşke o cümleyi de kursaydım orada ve bu ülkeye barış getirenlerin heykelini dikeceğiz demek istemiştim. Yoksa gerçekten heykel meraklısı değilim. İnsanların tabulaştırılmasından, tartışılmaz hale getirilmesinden, heykellerinin dikilmesinden de hazzetmeyen biriyim. Bu Öcalan için de geçerlidir, başkaları için de.

BARIŞ GİRİŞİMLERİ SONUÇ ALSAYDI...

Eğer Abdullah Öcalan’ın barış girişimleri sonuç almış olsaydı bugün Türkiye gerçekten iç barışına kavuşmuş olsaydı, mecazi anlamda söylüyorum bu söylediğimi de buna katkı sunmuş kim olursa olsun Erdoğan, bakanlar, bizler, Abdullah Öcalan mecazi anlamda evet heykeli dikilecek insanlar olarak tarihe yazılmış olacaklardı. Evet, keşke başarılı olsaydık.”

Demirtaş, bu konuşmayı yapmadan 20 gün önce dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın basına verdiği bir demeçte ‘Terörle mücadelede akan kanın durması için her türlü çalışmanın yapıldığını belirtti. İmralı’ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı’na gereğini yap derim’ sözlerini sarf ettiğini de hatırlattı. O dönemde bir dizi miting gerçekleştirdiklerini dile getiren Demirtaş, 2012 yılında yapılan 68 günlük açlık grevi sürecinde yaşananları aktardı.

GAZETE HABERLERİYLE SAVUNMA YAPTI

Gazetelerde o dönem hakkında çıkan haberler üzerinde durarak savunmasını sürdüren Demirtaş, şunları ifade etti:

“3 Ocak 2013, açlık grevlerinin bitmesinden yaklaşık 2 ay sonra. NTV’den alıntılıyorum haberi. ‘İmralı görüşmelerinde yeni bir sayfa açıldı. MİT ve avukatların yanı sıra Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata, Abdullah Öcalan ile görüştü. Başbakan Tayyip Erdoğan, NTV canlı yayınında açıkladığı İmralı görüşmeleri bugün de devam etti. Ancak bugünkü ziyaretçiler MİT mensupları değil, Barış ve Demokrasi Partisi cephesindendi. Bu sabah 8 sularında adaya giden Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata, Abdullah Öcalan’la bir süre görüştükten sonra adadan ayrıldı. BDP’li kaynaklar NTV’ye yaptıkları açıklama ile görüşmeyi doğruladı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Görüşmeye ilişkin ayrıntıların kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor.’

O günün siyasi atmosferi buydu. Kızıltepe ve Nusaybin’de mitingi yaptığımızda Ankara kulislerinde açık veya örgütlü olarak sürdürülen siyasi diplomasi ile süren açlık grevleri bununla ilintiliydi. Nihayetinde bir çözüm süreci başladı. Bundan sonraki fezlekeler İmralı çözüm süreci ile ilintili olduğu için bundan sonrasını diğer fezlekelere bırakıyorum.”

‘HASSASİYETLER DİKKATE ALINMALI’

Devamında ‘heykel dikme’ meselesine yeniden değinen Demirtaş, bu sözü çözüm sürecinin başlamasına binaen söylediğini iade etti. 13 Kasım 2012’de yaptığı konuşmasının sert, muhalif, eleştirel cümlelerden oluştuğuna dikkat çeken Demirtaş, “Ama hiçbirisi ne terör övgüsüdür, ne şiddet teşvikidir. Tam tersine o günlerde başlayacak ve alenileşecek olan İmralı çözüm sürecinin korunması ve onun geliştirilmesine dönük siyasi hassasiyetle yapılmış mitingler ve konuşmalardır. Bunun bu şekilde anlaşılması lazım. Öteki türlüsü siyasi istismar konusudur. Zaten bu konu yeterince istismar edilmiştir. Ama halk da bizi bilenler de buna prim vermemiştir. Ben o cümleyi kullanmışsam bile onun altında bir barış arayışının olduğunu beni tanıyan milyonlar algılamıştır. Ama iktidarın aygıtına dönmüş olan medyanın yürüttüğü kara propaganda ile bu tersine dönmüştür. Bugün tekrarlıyorum, bugün barış için elini taşın altına koyacak olan herkes halkın gönlünde en azından heykeli dikilecek insan olacaktır. Kim olursa olsun halkın gönlünde bu şekilde yer edecektir. Çünkü Türkiye çok çekti, bu acıdan, kandan, savaştan ve halen çekiyor. Halen cenazeler geliyor. Biz bu sorunu konuşurken ve heyecan duyarken birileri bunu nasıl önleyebiliriz diye telaşa giriyor. Tabii ki buna karşı çıkanların hepsi art niyetlidir demiyorum. Yargıda, siyasette, medyada barış ve çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’la görüşülsün, işte PKK ile görüşülsün, parlamento devreye girsin dediğimizde karşı çıkanların tamamı art niyetlidir demiyorum. Çünkü bu eleştiriyi yapan bazı kesimler de terör örgütü olarak gördükleri bir örgüt ile görüşülmesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem itibarını zedeleyeceğini hem toplumsal parçalanmaya yol açabileceğini, şiddetin teşvik edilebileceğini iddia ederek buna karşı çıkıyorlar. Bunları da anlamaya çalışıyoruz. Bu kaygıları da gidereceğiz. Bunları da gidermeye dönük açıklama ve izahatlarla bunun böyle olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Bizler de siyasetçiler olarak toplumun hassasiyetlerini dikkate almak zorundayız. Hassasiyetleri dikkate almadığımızda barışa dair kamuoyu oluşturmak zorlaşır” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE TOPLUMUNU BÜTÜNLÜKLÜ OLARAK ELE ALMAK ZORUNDAYIZ’

 Demirtaş, savunmasında barışa dair kamuoyu oluşmadan barışın oluşmayacağını da vurguladı. Demirtaş, bu konuda şunları söyledi:

“Dolayısıyla da halkın barış süreçlerine desteği hayatidir. Art niyetli olanları bir tarafa bırakıyorum. Yargı, bürokrasi içerisinde, devlet içerisinde örgütlüdürler güçlüdürler, barış istemezler, barış düşmanıdırlar ama toplumun kaygılı oldukları için bu süreci desteklemeyenlerini ikna etmek, başta HDP olmak üzere siyasetçilere düşer. İkna edemezsek barış süreçlerini gerçekleştirmek mümkün olmuyor. Keşke o günlerde daha ikna edici, kucaklayıcı cümleler kurabilsem, keşke daha dikkatli olsaydım diye bugünden bakınca düşünüyorum. En azından bundan sonra doğacak barış ihtimallerini ve ya fırsatlarını siyasetçiler değerlendirirken bizim bu düştüğümüz yetmezlikler, eksiklikleri de dikkate almalılar. Türkiye toplumunu bütünlüklü olarak ele almak zorundayız. Kürtlerin hassasiyetini dikkate alırken, geri kalan toplumun hassasiyetlerini dikkate almazsak yine barış kamuoyu oluşturamayız. Kürtlerin hassasiyetlerini ezip geçerek Türklerin geri kalanını dikkate almaya çalışacaksın bu da toplumsal barış kamuoyunun oluşmasını engeller. Dolayısıyla Türkiye'nin tamamını kucaklayacak ortak bir dil kurma hususunda ez azından şahsım adına eksikliklerim olduğunu düşünüyorum. Bunlar suç, TCK ve ya kriminal bir mevzu olmasa dahi eleştiri konusudur, halkın bu konudaki eleştirilerini ben saygıyla karşılıyorum, baş göz üstüne diyorum. Onun ötesinde suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, bu konunun da en azından kamuoyunca anlaşılmasını özellikle rica ediyorum.”

‘SİYASİ OLARAK ELEŞTİRİLEBİLİR AMA SUÇ DEĞİL’

Demirtaş, hakkında yargı üzerindeki baskıyla oluşturulmuş fezlekelerden birinin ise 10 No'lu fezleke olduğunu dile getirdi. Çözüm süreci yasası kapsamında gittikleri Kandil'e çektikleri fotoğrafın fezlekeye dönüştürülmesi üzerinde duran Demirtaş, “O fotoğraf çekildiğinde, yargıda suç olarak tartışılmamıştı. İmralı'da da fotoğraf çekilmişti, Öcalan ile. Kandil'de de KCK yetkilileriyle çekilmiştir. Kamuoyuna bu görüşmelerin ciddiyetini göstermek amacıyla, Hükümet ile koordineli bir şekilde yansıtılmıştır. Fotoğraf çekilmesi siyasi olarak eleştirilebilir. Ama suç oluşturmaz. Kriminal bir tartışma konusu yapılamaz, yargılama yapılamaz. Yapılması gereken takipsizlik kararı vermekti, buraya kadar gelmemeliydi. Kamuoyunun çözüm sürecine verdiği desteği göstermek için çekilen bir fotoğraftır. Fezlekenin kendisi ciddiyetten uzaktır. Siyasi saiklerle hazırlandığı fezleke tarihinden anlaşılmaktadır. Çünkü 7 Ekim 2015 tarihi çözüm sürecinin bittiği 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı ve AKP’nin tek başına iktidar olmaktan düştüğü zamanlardır. 1 Kasım seçimlerine 1 ay kala hazırlanan bir fezlekedir. AKP’nin yeniden iktidara daha güçlü şekilde düşme ihtimalinin tartışıldığı bir süreçte siyasi saiklerle hazırlanan fezlekedir. Fotoğrafın suç olmadığını savcı ve mahkemelerde iyi bilirler. Yakın zamanda Adana Ağır Ceza Mahkemesi hakkımda ifade alınmadan, iddianame kabul edildi. İlk duruşma yapılmış ondan da haberim olmadı. Bu dava ile birleştirildikten sonra benle avukatlarımın haberi oldu. İstanbul’da da benzer bir soruşturma vardı. Hukuki açıdan hiçbir anlamı yoktur. Bu mesele buraya kadar gelmemeliydi” diye belirtti.

Demirtaş’ın bu sözlerinin ardından Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın sabah saat 10’da devam edilmek üzere ara verdi.

Diğer başlıklar

18/12/2025
23:22 DEM Parti’den TFF’ye çağrı: Cezai yaptırım ağırlaştırılmalı
22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu