'İntihar etme, örgütlen' demek yerine ne yapılmalı?

img

İSTANBUL – Ekonomik krizle büyüyen işsizlik sorunu dolayısıyla peş peşe yaşanan intihar vakaları kaygı uyandırmaya başladı. İktidarın sorumluluktan kaçmak için yok sayıp, görmezden geldiği ortamda, muhalefetin "İntihar etme, örgütlen" yaklaşımında olduğunu belirten uzmanlar, kişileri intihara sürükleyen nedenlerin ekonomik ve politik olduğunu vurguladı. 

Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik krizle işyerlerinin kapılarına bir bir kilit vurulurken, işsizler ordusuna da her gün yenileri ekleniyor. Sayıları günden güne artan bu işsizler arasında yoksulluk, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi nedenlerle yaşanan intiharlar da son dönemde artmaya başladı. 
 
CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi Tekin Bingöl’ün derleyip, geçtiğimiz günlerde paylaştığı rapora göre, 2013’te 15, 2014’te 25, 2015’te 59, 2016’da 90, 2017’de 89 ve 2018’de de 73 işçi hayatına son verdi. Son 6 yılda, işe bağlı sebepler yüzünden yaşanan intiharlar 5 katına çıkıp, 351 kişiye ulaştı.
 
Son olarak Eyüp Dal isimli işsiz, 16 Mayıs günü Antep’de Şahinbey Belediyesi önünde bedenini ateşe vererek yaşamına son verdi.
 
Bu ve diğer birçok intihar vakasının en dikkat çekici yanı kamusal alanlarda gerçekleştirilmesi. Ancak işsizlik, geçim nedeniyle yaşamına son veren işçilerin siyaset arenasının yanı sıra sendika, sivil toplum örgütü ve kamuoyunda da yeteri kadar gündeme oturup, tartışılmadı.
 
Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuşan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Eğitim ve İSİG Dairesi Müdürü Tevfik Güneş, Sosyolog ve Akademisyen Prof. Dr. Ferhat Kentel ve Psikolog Sevgi Türkmen, bu tür hadiselerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan nedenlerin ekonomik, sosyal ve psikolojik yönünü değerlendirip, çözüm önerilerini de sıraladı. 
 
GÜNEŞ: İŞSİZLİK İLİŞKİLERDE YARILMALARA NEDEN OLUYOR
 
DİSK Eğitim ve İSİG Dairesi Müdürü Tevfik Güneş, bir insanı işsiz bırakmanın onun kişiliğiyle, benliğiyle ve ailesiyle olan ilişkilerinde inanılmaz yarılmalara ve problemlere neden olduğunu görüşünde.
 
İşsiz kalan insanın kendini değersiz hissetmeye başladığını ve bu değersizleştirmenin giderek bir çöküntü ve bunalıma yol açtığını ifade eden Güneş, "Kişi tek çare olarak bu değersizleşmeyi ortadan kaldıracak bir hareket yaparak intihar ediyor. Sonuçta insanlar kişisel bir çözüm olarak kendi hayatlarını, varlıklarını ortadan kaldırarak aslında işsizliğin yarattığı tahribata da tepki gösteriyor” diye belirtti.  Güneş, bu durum insanın yapabileceği en büyük karşı duruş olarak düşünülebilinirse de, bunun kabul edilemez bir şey olduğunu ekledi.
 
‘İŞ BULMANIN MADDİ ZEMİNİ OLUŞTURULMALI'
 
Bu durumun önüne geçmek için ise, özellikle işsiz kalan insanların kendi varlıklarını idame ettirebilecekleri politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Güneş, İşsizlik Fonu’nun işsizlere çare bulmaktan ziyade iktidarın ekonomi politikalarını destekleyicisi ve düzenlemecisi haline geldiğini kaydetti. Güneş, "Bu devlet eğer sosyal devlet ise insan onuruna uygun bir iş bulmanın politikalarını ve maddi zemini oluşturmak durumdadır" diye konuştu.
 
EKONOMİ VE ÜRETİM İLİŞKİLERİNDE YAŞANAN DÖNÜŞÜM 
 
12 Eylül askeri cuntası dönemi sonrası ortaya çıkan ekonomik tablo üzerinden duran Güneş, şunları belirtti: "O dönemde kamu ağırlıklı üretimden söz edebiliriz. Sendikal örgütlenme neredeyse yarı yarıyaydı. 2000’lere doğru bu özel sektörden yana ağırlık kazanmaya başladı. AKP iktidarıyla birlikte ekonomik ve üretim ilişkilerinde hızlı dönüşümler yaşandı. Bizzat devletin eliyle güvencesiz, taşeron çalışma, sendikal örgütlenmenin önüne dayatıldı. İşsizlik ve intihar ilişkisine bakarak asla güvencesiz taşeron ve kayıt dışı ilişkiyi kabul edemeyiz. Özel sektöre bağlanmakla istihdam sorunu çözülemez. Ne küresel ne de yerel ilişkiler düzeyinde başarılı olur. Bunun için bizzat kamunun, devletin bu sürece müdahale etmesi, üretken yatırımlara yönelmesi gerekir. Özel sektöre sermaye aktarımı, varlık aktarımı anlamına gelirken, güvencesiz taşeronlaştırma giderek yaygınlaştırılmaya başlandı." 
 
‘KRİZİN OLDUĞU DÖNEMLERDE İNTİHARLARDA ARTIŞ VAR’
 
Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde intiharlarda artış yaşandığını dile getiren Güneş, sendikal hareketlerin de kriz dönemlerinde sermayenin saldırılarına karşı pasif kaldığı eleştirisinde bulundu 
 
Bugün de ücretleri aşağı çeken, istihdamı baskılandıran ve sendikal hareketlerin büyümesini ve güçlenmesini engelleyen bir ekonomik kalkınma modeliyle karşı karşıya olduklarının altını çizen Güneş, “Bunun ortadan kaldırılması mümkün. Fakat Türkiye’deki sendikal ilişkilerin bu kadar dağınık, parçalı, zayıf, çökmüş ve aidiyet ilişkileri içerisinde olması halinde buradan başarılı bir politikanın açığa çıkabilmesi çok zor. Öncelikli olarak sendikalı hareket, devleti bu konuda çok ciddi yatırımlara zorlayacak bir tarzın içerisine girmesi gerekiyor” dedi. 
 
‘DÜZENLEMELER UZUN DÖNEMLİ YAPILMALI’
 
Güneş, işsizlikten kaynaklı intiharların son bulmasına yönelik ihtiyaç duyulan düzenlenmelerin uzun dönemli olması gerektiğini de ifade etti. Güneş, bu konudaki çözüm önerilerini ise, şöyle dile getirdi: “Devlet kamusal yatırımlara yeniden dönmek, iş gücüne katılımı arttırmak durumundadır. İŞKUR, kamusal hizmetlere yeniden dönmek durumdadır. Bu konuda mesleki becerinin çeşitlendirilmesi, yeni açılmış meslek alanlarının, buna uygun üretim alanlarının istihdamına yönelik, işsizlere dönük eğitimlerin yapılması gerekiyor. İşsizlik Fonu’nun özelikle işsizler açısından bu tür ücretlerden, aylıklardan yararlanabilecek düzenlenmelerin uzun dönemli yapılması gerekiyor.” 
 
KENTEL: MÜŞTERİ NİTELİĞİNDE BİR DESTEK KİTLE YARATILDI
 
Sosyolog Ferhat Kentel de, Türkiye’de özellikle darbe dönemlerde uygulanan otoriter siyasetle sendikal örgütlenme ve hak arama yolları alabildiğine kısıtlanırken, bugün ise mevcut yönetimin ‘Bizim sayemizde artık grev falan yapılmıyor’ açıklamalarıyla gurur duyduğuna işaret etti.
 
Türkiye’de küresel ekonomi politikalarına paralel olarak yürüyen bir süreçte, yerli ve milli baskı politikalarıyla insanların maddi meseleler hakkında hak aramalarının önünün tıkandığını söyleyen Kentel, “Bu alanda ortaya çıkabilecek risklere karşı da popülist önlemlerle göz boyayıcı ve ‘müşteri’ niteliğinde bir destek kitle yaratılmaya çalışıldı” dedi.
 
‘HAK ARAMA YOLLARI TIKANIRSA ÇARESİZLİK HAKİM OLUR’
 
Sözün imkanının alabildiğine kısıtlandığı ve adalet konusunda mağdur toplumsal kesimler için hak arama yollarının tıkalı olduğu süreçlerde çaresizliğin ve umutsuzluğun hakim olacağını ifade eden Kentel, "Böyle bir durumda istenmeyen olaylar da gerçekleşiyor. İnsanlar ya başkalarına ya da kendilerine zarar veriyorlar. Bir yanda suç oranları, aile krizleri, dolandırıcılıklar ve ahlaksızlık artıyor, diğer yanda birçok insan kendi hayatına kıyıyor" dedi.
 
‘BUNALIM HALİNDEN ÇIKMAK MÜMKÜN’ 
 
Kentel, her yönden beslense de bu bunalım halinden çıkmanın mümkün olduğu üzerinde önemle duruyor. Sosyo-ekonomik, sınıfsal, kültürel, ekonomik, dinsel ve toplumsal cinsiyete dair her türlü mağduriyet halinin birbirleriyle konuşması ve dayanışması gerektiğini belirten Kentel, şöyle devan etti: “Hiçbir insan sadece ekonomik ya da sadece kültürel bir varlık değildir. Her birimizin bir yanı başka insanlarla ortak bir derde sahiptir ve bu ortak dertler ancak birlikte, başkalarını da duyarak aşılabilir.”
 
TÜRKMEN: EGEMENLER İNTİHARLARI ‘HASTALIK’ OLARAK TANIMLIYOR 
 
Psikolog Sevgi Türkmen’e göre ise, ‘işsizlik ve yoksulluk’ şeklinde tanımlanan intiharların tümü ekonomi temelli. İktidarların yaşanan bu intiharları her dönem yok sayıp, görmezden geldiğini belirten Türkmen, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü görürse kendi kudretinden kaybedecek ve sorumluluk almak zorunda kalacaktır. Buradan baktığımızda egemenlerin intiharları mesele edinmesinin en fazla ‘hastalık’ olarak tanımlamaktan ileri gitmediğini görüyoruz. Buna şaşırmaya gerek yok. Asıl düşünülmesi gereken, bu kadar işçinin, yoksulun, ihracın intiharı bir seçenek olarak görmek zorunda bırakıldığı bir ortamda muhalifler olarak bizler ne yapıyoruz. İntihar biçimleri yaşamakta olanın hissettiği acı ile paraleldir. Bir insan kendi bedenini ateşe verebiliyorsa, yaşam içinde kendisine hiçbir yol, hiçbir yer, hiçbir çözüm bulamamış demektir. Bunun nedenlerini salt psikolojide ararsak doğru yerden bakamaz ve intihar meselesini anlayamayız. 
 
Tabi ki intihar edenlerin beyanına inanacağız, insanlar kendilerini ifade ettikleri, ölümü seçme nedenlerini anlattıkları notlar, mektuplar bırakarak intihar ediyorlar. Tabi ki burada konuşacağımız şey bir hastalık,  güçsüzlük, acizlik değil; yoksulluk işsizlik, yalnızlıktır. Yani nedenler ziyadesiyle ekonomik ve politiktir.” 
 
‘İNSANLAR KENDİLERİNİ ÇARESİZ HİSSEDİYOR!’ 
 
Sosyo-ekonomik politikaların toplumun hem sosyolojik hem de psikolojik yaşamında önemli etkisi olduğunun altını çizen Türkmen, “Bizler sadece kendi doğamızdan menkul canlılar değiliz. Dış dünyamızda neler oluyorsa onların iç dünyamıza yansımaları vardır. Dolayısıyla bir ülkede intiharlarda artış varsa bakalım dünya tarihinde, mutlaka o ülkede ya savaş ya ekonomik kriz vardır. Türkiye de son yıllarda böyle bir çıkmazda” dedi. 
 
Türkmen, bu çıkmaz içerisinde ülkede işsizliğin ciddi oranlarda olduğunu, insanların asgari ihtiyaçları için bile kaynak bulamadığını, borçlu olduklarını ve kendilerini çaresiz hissettiklerini ifade etti. Türkmen, “İnsanlar çocuklarının gelecekleri ile ilgili kaygılılar, onların temel ihtiyaçlarını dahi gideremiyorlar ve bir yandan da patronlarının çocuklarının yaşamlarıyla kendi çocuklarının yaşamlarını karşılaştırıyorlar. Bunların tümü insanda hem derin bir çaresizlik hem de yalnızlık hissi vermektedir” ifadelerini kullandı.
 
‘İNTİHAR ETME, ÖRGÜTLEN’ YORUMLARI
 
Bazen intiharlarla ilgili yorumlara baktığında özellikle sol cenahtan ‘İntihar etme, örgütlen’ vs. gibi yorumlara denk geldiğini paylaşan Türkmen, bu tür yaklaşımlarda bulunmak yerine sendika, örgüt ve STK’lere ne görevler düştüğü üzerinde durdu.
 
Türkmen, bu konuda “Gününün 12 saati çalışmak zorunda bırakılan bu insanlara değil, sendikalara ‘Siz neredesiniz?’ diye çağrılar yapmalıyız. Her işçi ölümü, sendikalı olsun olmasın, muhalif sendika olduğunu iddia eden sendikaların en temel meselesidir. Baktığımızda çoğu zaman istatistiki çalışmalar dışında maalesef pek birşey göremiyoruz. Sosyal medya paylaşımlarıyla ahlamanın vahlamanın intiharları azaltmadığını deneyim içinde gördüğümüzü düşünüyorum. Muhalif sendikalar, örgütler, STK’ler bu meselenin neresindeyiz ve kendimizi ne kadar sorumlu hissediyoruz diye düşünmemiz lazım. Buna dair kesinlikle yaptırımlar önemli, kendi yapacaklarımızı, sorumluluklarımızı harekete geçirip bu intiharlarla ilgili tüm sorumluların da işaret edilmesi gerekmektedir. O vakit insanlar kendilerini yalnız hissetmeyebilirler, o vakit intihar bir seçenek olarak zihinlerde yer almayabilir” önerierinde bulundu.

Diğer başlıklar

21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez' YENİLENDİ
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek