Gazeteci Bayramoğlu: Muhalefet sandıkta birleşirse bütün siyasi dengeler değişir

img

DİYARBAKIR - Gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu, parçalı olduğu tespitinde bulunduğu muhalefetin yerel seçimlerde birleşik ve organize bir hale kavuşmasının bütün siyasi dengeleri değiştirebileceğini söyledi. Bayramoğlu, bölge için de “Kürtlerin geri dönüşü yaşanacak” dedi. 

Tek başına iktidar olduğu dönemde Dünya, Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan olay ve gelişmelerle paralel biçimde “tek adamlık” olarak tanımlanan bir yönetim sistemi inşa eden AKP, referandum ve son genel seçimlerde MHP’nin desteğiyle bu amacına kavuştu. AKP’nin, yaklaşım ve politikalarında birleşip “Cumhur İttifakı” kurduğu MHP, verdiği destekle iktidarın küçük ortağı haline geldi. Ancak kurulan bu ittifak, 31 Mart yerel seçimleri öncesi, görünürde “Af” ve “Öğrenci Andı” gibi konularda yaşanan anlaşmazlık sonucu çatırdamaya başladı. 
 
MHP liderinin iktidardan dönük beklentilerinin karşılanmaması neticesinde ittifakın “ruhunu” korumakla birlikte yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini açıklaması, siyaset cephesinde tüm politik aktörler açısından farklı durumlar açığa çıkardı. AKP ve MHP’nin bu zamana kadar benimsedikleri siyaset tarzı, kurdukları ittifakın niteliği ve pratiği ile bu yeni durumun olası sonuçlarını deneyimli gazeteci ve yazar Ali Bayramoğlu ile konuştuk.
 
AKP ve MHP ittifakının yürüttüğü politikaların, son birkaç yıldır Türkiye siyaseti ve toplumsal alandaki yansımalarını nasıl tanımlıyorsunuz?
 
AK Parti ve MHP arasında bir ittifaktan öte bir şey olduğu kanaatindeyim. Siyasete karşıtı, toplumsal siyasi alanı bir tehdit ve tehlike merkezi olarak gören, oraya asayiş gözlükleri ile bakan, otoriter bir politika izleyen bir ittifak. Bunun pek çok nedeni var. Kürt meselesinde yaşadıkları, Ortadoğu’yu algılamaları, tehdit algıları, genel siyasi pozisyonları bunun bir nedeni. Darbe girişimi sonrası yaşanan kaos, bir diğer nedeni. Yani bir tür daha sağ dediğimiz, geleneksel siyaset karşıtı ve anti-Kürt, yani Kürt meselesindeki asayişçi tutumu bir yapıştırıcı olarak kullanan bir koalisyon. Son derece olumsuz tabi Türkiye’ye getirdikleri. Sorunların konuşularak çözülmesi gibi çok basit tanımların bile önünü tıkamış durumda.
 
Daha çok tehdit algısı üzerinden ortaklaşan bir siyaset ve buna uygun bir politika mı yürütüldü demek diyorsunuz? 
 
Kendi ifadeleriyle de öyle, ama tehdit ve tehlike fikri üstüne oturan agresif bir siyaset. 
 
 Peki, bu ittifakta yerel seçimler öncesi af tartışması, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ve “Öğrenci Andı” üzerinden gelişen bir çatlak söz konusu. Bu çatlağı doğuran etkenler bunlar mı, yoksa perde arkasında daha derin nedenler mi var?
 
 Ha şimdi burada ıspanaktan yağ çıkar mı? Bu ikisi arasında kavga çıkar da, bunlar birbirinden uzaklaşırsa, MHP’siz bir AK Parti acaba yeniden bir diyalog siyasetinin kapısını açar mı? Bu soru çok soruluyor bu aralar. Fakat bu sorulara yanıt vermek için henüz çok erken.
 
Perde arkasını çok bilmiyorum ama gözlemlerin şu istikamette. Bir kere bu esnek bir ittifak, bu bir koalisyon değil. Yani birlikte bir hükümet kurmuş değiller, iktidarı paylaşmıyorlar. Bahçeli, ‘İktidardan biraz daha fazla pay istiyorum’, öteki de ‘Vermiyorum’ demiyor. Dolayısıyla buradaki ortaklık bir söylem ve tutum ortaklığıdır. Bunun yanında kendi aralarında kamuoyuna, seçmene dönük yönlendirmeye kim hakim olacak çatışmalarının olması, o ittifakın yok olması, çatırdaması anlamına gelmiyor. Seçimlerden bu yana baktığımızda Türkiye’deki tüm belirleyici tartışmaların MHP-AK Parti arasında olduğunu görülüyoruz. Zaten HDP’yi iyice sindirdiler. Pek çok milletvekili hala hapiste. Basın, basın olmaktan çıktığı için yansımıyor haliyle. CHP de kendi içindeki tartışmalardan bir türlü kafasını kaldıramıyor. Dolayısıyla MHP ile AK Parti arasındaki kim yönlendirecek bu otoriter politikaları, kim daha öne geçecek tartışmasına endeksli bir dizi ayrışma yaşanıyor. Ben bunu popülist bir yarış olarak adlandırıyorum ya da daha otoriter bir siyasetin mimarı, yönlendiricisi kim olacak kavgası… 
 
Ayrıştıkları noktalar var tabi. Biri daha milliyetçi, diğeri daha dindar noktalardan bakıyor. İşte en son ayrıştıkları ‘Andımız’ tartışmasında bu ortaya çıktı. Peki, bu tartışmalar nerede ortaya çıktı? Rahip Brunson meselesinde ortaya çıktı. Emeklilik meselesi pek sayılmaz… Yine Kürt meselesi, yani Kürtlere yönelik anti tavırda ortaya çıktı. Ondan önce af tartışması oldu. Bunların hepsi AK Parti ve MHP arasında çatlak demeyelim de, farklılıkları ifade ediyor. 
 
Ha şimdi burada ıspanaktan yağ çıkar mı? Bu ikisi arasında kavga çıkar da, bunlar birbirinden uzaklaşırsa, MHP’siz bir AK Parti acaba yeniden bir diyalog siyasetinin kapısını açar mı? Bu soru çok soruluyor bu aralar. Fakat bu sorulara yanıt vermek için henüz çok erken. 
 
Her iki parti arasındaki karşıtlığı “çatlak” olarak tanımlamıyorsunuz anlaşılan.
 
Çatlak, ama belirleyici olmadığı için kırılma değil. Koalisyon yok ortada, esnek bir ittifak var. Bu bir söylem ittifakı, bu bir siyasi iklim. Burada yeni bir siyasi alan var. Bu siyasi alan içerisinde ittifaklar oluşuyor. Unutma ki bu ittifak sadece bu iki parti arasında oluşmuyor.
 
Tam da gelmek istediğim nokta burası. Bu ikili ittifak içerisinde özelikle Danıştay’ın “Öğrenci Andı” kararında ulusalcı kesimin bir çelmesi söz konusu mu? 
 
Evet. Ama yeni bir siyasi alan var. Bu siyasi alan, kendi aralarında farklılıkları ve çatışmaları devam eden, ama ortaklıkları konjonktürel olarak ön plana çıkan aktörlerin oluşturduğu bir alandır. Pierre Bourdieu’nun “alan” tanımını kullanacak olursak. Türkiye, seçimlerden beridir değil, aslında çözüm sürecinin bitmesinden beri ilk ipuçları o zaman ortaya çıkan, yani devletin Kürt politikasının sertleşmesiyle ortaya çıkan, Temmuz’daki darbe girişimiyle devam eden bir yeni bir siyasal alanın oluşumuna tanıklık ediyor. Bu alan oluşumunun içerisinde AK Parti var, MHP var, İYİ Parti var. Devletle teması olan formel ve enformel aktörler var. Enformel derken, derin devletten bahsetmiyorum. Yani kişiler var. Eskiden devlet için çalışmış, şimdi isimlerini zikredersem polemik çıkar ama Tayyip Erdoğan ve Beştepe için varlığını sunan adamlar var. Devlet geleneğini taşıyan kurumlar var. Ve ulusalcılar var. Yani bunların oluşturduğu bu alan içerisindeki kavgalar ve çatışmalar, bu alanı sadece tanımlamıyor. Bunların ortaklıklarını da tanımlıyor. Dolayısıyla bu ikisini bir arada izliyoruz. Bu yeni bir hegemon durum. Sağ aktörlerin, devletçi aktörlerin kurmuş olduğu bir alan bu. Bu alanda sadece Bahçeli ve Erdoğan’ın iradesi yok. Bu alanda korkular var, endişeler var, uluslararası aktörler var, uluslararası gelişmeler var. Bunların hepsine Türkiye’deki sağ zihniyetin verdiği yanıt, endişe ve korku üzerinden yürüyen bir siyaset. Dolayısıyla bu çabuk esnemez, çabuk kırılmaz. Bunun kırılması için bazı meseleler, örneğin Kürt meselesine dair Ortadoğu’da bir şey olursa, o zaman MHP ile AK Parti arasındaki ilişkinin çatlaması bir anlam taşır. 
 
 Yerel seçimlere gelirsek. Bahçeli’nin “yerel seçimlerin yeni rejimin bekası için önemli bir yerde durduğu” yönünde bir söylemi var. MHP ve AKP’nin kendi adaylarıyla gireceği yeni durumda, seçimlerde özellikle büyükşehirlerin kaybedilmesiyle mevcut rejim nasıl bir darbe alır? 
 
Bahçeli’nin oradaki kastı, aslında Güneydoğu’daki Kürtler meselesini nasıl halledeceğiz şeklinde. Büyükşehirlerin kaybedilmesiyle bu ittifak açısından çok fazla bir şey değişmez. Mart seçimleri Türkiye’deki iktidar dengelerini değiştirmez. 
 
Büyükşehirlerde kayıp söz konusu olmaz mı diyorsunuz?
 
Bölgede Kürt adaylar siyasete geri dönecekler. Kürtlerin geri dönüşü yaşanacak. Zaten Meclis’te bir miktar yaşandı. Yerel yönetimlerle birlikte daha çok yaşanacak bu bir. İkincisi, diğer yerlerde CHP’nin bir başarı gösterebileceğini sanmıyorum.
 
İstanbul, Ankara’yı AK Parti kaybederse tabi çok ciddi bir durum olur. Bunun sonuçları ne olur onu hep birlikte bekleyip, göreceğiz. Ama ben bunların olacağını sanmıyorum. Ankara’dır riskli olan. Diğer şehirlerde muhalefet sıkıntısı var. Kuvvetli adaylar yok. MHP’nin oyları bölüp, AK Parti’yi engelleme ihtimali Ankara’da var. Yani diğer bölgelerde AK Parti yüzde 40-41 civarı oy alır. Ya da bunun biraz daha altında oy alabileceğini düşünüyorum. Bu onlar açısından kriz yaratmaz. Yerel seçimlerden sonrasına dair bir beklentim yok, maalesef yok. Keşke olsa. 
 
 Muhalefet partileri arasında demokratik bir cephe ve seçim ittifakının kurulması mümkün mü?
 
Yani Haziran’da olmayan Mart’ta olur mu? Bana çok muhtemel gelmiyor, çünkü çok dağınık o cephe. Olacak olan şudur. Bölgede Kürt adaylar siyasete geri dönecekler. Kürtlerin geri dönüşü yaşanacak. Zaten Meclis’te bir miktar yaşandı. Yerel yönetimlerle birlikte daha çok yaşanacak bu bir. İkincisi, diğer yerlerde CHP’nin bir başarı gösterebileceğini sanmıyorum. 
 
Yine yarış AKP, MHP, hatta İYİ Parti arasında olacaktır. Önemi nedir? Bir kere İYİ Parti kalıcı olarak oyuna girebilecek mi? Tepkisel oyların ötesinde bir anlam ifade edebilecek mi? İki, MHP çok ezilirse, yani Osmaniye dışında bir belediye başkanlığını kazanamazsa, bunun sembolik anlamını düşünürseniz bu nasıl yansır ilişkilere bunu da göreceğiz. Ama ben bunların hiçbirisinin olacağını sanmıyorum. Dengeli çıkacaktır sonuçlar. MHP, Orta Anadolu’da bazı yerleri alacaktır, bazı yerlerde AK Parti’yi bölecektir ama yine ana tartışma o bloğun içerisinde olacak gibi görünüyor. 
 
 Fakat HDP’den CHP ve diğer muhalefet partilerine dönük “demokrasi cephesi” kurma çağrıları var. Özellikle de CHP’nin bu yönde adım atması ve ittifakın kurulması halinde bu tablo değişir mi?
 
Tabi değişebilir. Yani benim biraz önce tarif ettiğim yeni hegemon alanın karşısına başka bir alanı çıkarır. Muhalefeti çıkarır. Muhalefet Türkiye’de var ama parçalı. Parçalı olduğu için de küçük küçük belki ama onun birleşik ve organize bir hali Türkiye’deki bütün siyasi dengeleri değiştirir. 
 
MA / Ömer Çelik – Mehmet Şah Oruç 
 

Diğer başlıklar

20:21 Anmaya gelirken kaza yaptılar: 1 kişi yaşamını yitirdi
20:17 Tutsak Başak: Psikolojik ve fiziki baskı altındayız
19:45 Abdullah Öcalan'dan mesaj: Yeni sözleşmeye ihtiyaç var
19:23 DEM Parti'de Kaytan ve Altun anması
19:11 Licê’de yeni kemikler bulundu
19:05 Fatma Özbay 29 yıl sonra memleketinde
18:11 İHD Amed Şubesi'nin yönetimi belli oldu
17:54 Bahçeli'den yol haritası: 100 kişiden oluşan komisyon kurulsun
17:36 Devrimci önderler birçok kentte anıldı YENİLENDİ
17:28 Filistinli doktor: İsrail’e akan petrolü kesin
16:55 İsrail, Gazze’ye büyük bir saldırı başlattı
16:47 İmamoğlu'ndan iktidara çağrı: Barış artık Meclis çatısı altında yeşermeli
16:42 DEM Parti heyeti İmralı'dan döndü
16:21 Haymana'da Hıdırellez Şenliği
16:14 Cemile Turhallı: Kürtçe eğitim dili olmalı
15:52 Tekirdağ'da Kürtçe dil derneği açıldı
15:51 İstanbul’da anma: Açtıkları yolda yürüyeceğiz
15:26 ABD'de kasırga: 21 kişi hayatını kaybetti
15:22 Binler Şêx Seîd Meydanı'nda Kaytan ve Altun'u andı
14:38 Deniz Poyraz'ın kardeşi tahliye oldu
14:25 Mêrdîn’den gelen kitleden Şêx Seîd Meydanı'na yürüyüş
14:23 Kadınlardan anma öncesi yürüyüş: Mücadelemizde yaşayacaklar
14:17 Rıza Altun'un koğuş arkadaşı da anmada: Anılarına sahip çıkacağız
13:55 Leyla Güven: PKK'nin adımı tarihi bir çözüm fırsatı sunuyor
13:48 Anma için Amed'deler: Öcalan özgür olmalı
13:09 İHD Amed Şubesi Genel Kurulu'nda devlete 'adım at' çağrısı
12:37 DEM Parti heyeti İmralı'ya gitti
12:29 Kürt Dili Sempozyumu'nda siyasete eleştiri
11:49 Kaytan ve Altun anması için yola çıktılar
11:40 İstanbul’da yağış aralıklarla etkisini sürdürüyor
11:31 DEM Parti: Mayıs ayında yitirdiklerimiz yolumuzu aydınlatıyor
10:31 Çanakkale'de 4.4 büyüklüğünde deprem
10:16 Dêrsim'deki anmaya katılanlar: Tek taraflı barış olmaz
09:57 Mazlum Doğan’ın kardeşleri: Bize onların izinden yürümek düşer
09:15 Jin Dergi'nin yeni sayısının konusu madde bağımlılığı
09:11 76 yaşındaki hasta tutsağın sağlığı kötüye gidiyor
09:10 İzmir’den Ankara’ya uzanan emek mücadelesi
09:09 Akdeniz Bölgesi'ndeki cezaevlerinde 80 hasta tutsak var
09:08 Kaytan ve Altun’un mücadelelerini miras aldılar
09:07 Gözaltındaki işkence görüntüleri 5 yıldır incelenmedi
09:07 Altun’un Dîlok yılları: Özgürlük tohumları ekti
09:06 Öcalan'ın avukatı: Yeni bir sayfa açıldı, biriken sorunlar ortadan kaldırılmalı
09:04 Cizîr'de sürece destek tam: Devlet gereken adımları atmalı
09:00 18 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
17/05/2025
23:48 Arap Birliği Zirvesi’nden Gazze için ateşkes ve yeniden inşa çağrısı
23:10 Paris 4. Kürt Kültür Festivali başladı
22:29 Mereş’te 4 büyüklüğünde deprem
21:10 Licê’de bulunan kemikler ATK’ye gönderildi
20:15 ‘Toplumsal inşada kadınlara büyük sorumluluk düşüyor’
20:10 Dörtler anıldı: Hayalleri Öcalan’ın öncülüğünde hayat buluyor
19:20 Amedspor, olağanüstü kongreye gidiyor
19:17 ‘Türkiye’den soykırıma giden petrol akışı durdurulsun’
19:00 İstanbul ve Mersin’de Kaytan ve Altun anması
18:46 4 yaşındaki çocuğun yaşamını yitirdiği tesisin ruhsatı iptal edilmiş!
18:41 Trump, Putin ve Zelenski ile görüşecek
18:35 Gazze’de 65 bin çocuk ölüm riskiyle karşı karşıya
18:31 NADA sonuç bildirgesi açıklandı
17:58 78 kişinin ölümüne neden olan yangına dair iddianame hazırlandı
17:41 DBP Eş Genel Başkanı, Şanaz İbrahim Ehmed’i ziyaret etti
17:38 Silêmanî’de ‘inanç’ çalıştayı: Ortak yaşamı yaymalıyız
17:19 'Kalıcı barış demokratik anayasa ile mümkün'
17:09 Uyuşturucu ve fuhuşa karşı örgütlü mücadele çağrısı
17:01 Mithat Sancar: Öcalan’ın çağrısı iyi analiz edilmeli
16:38 Zekiye Ayhan'ın hayati riski devam ediyor
16:37 Amed'de Kaytan ve Altun anmasına çağrı
16:07 Kürt basını ve yayıncılığının eğitimdeki rolü tartışıldı
15:45 Barışın inşasında ilk adım konuşuldu: Hasta tutsaklar serbest bırakılsın
15:31 Belediye'den 'beyit' açıklaması
15:30 Hasta tutsaklar Avcı ve Balatacı için çağrı
15:17 Dêrsim’de Kaytan ve Altun binler tarafından anıldı: Mücadelelerini sürdüreceğiz
14:53 'Mesleğimiz diplomalı işsizliğin sembolü haline geldi'
14:19 NADA Kongresi: Kadın Devrimi Belgesi onaya sunuldu
14:10 Kayıp yakınları sordu: Sevdiklerimiz nerede?
13:53 255 demokratik kitle ve meslek örgütünden ortak metin: Hasta tutsaklar serbest bırakılsın
13:46 Binler Kaytan ve Altun’un anması için Seyit Rıza Meydanı’nda
13:07 Bakırhan: Toplumsal barış için yüzleşme sağlanmalı
Buldan: Kayıplar bulunmazsa barış yarım kalır
13:03 Kayıplar için hakikat komisyonu oluşturulması talebi
12:56 ‘Kürt Dili Sempozyumu’ başladı: İnsan diliyle insandır
12:55 Uçan Süpürge Film Festivali başlıyor
12:52 Dêrsim’de direniş sonuç aldı
12:02 Cumartesi Anneleri’nden hakikat ve yüzleşme çağrısı
11:55 Cemil Bayık: Yeni bir paradigma geliştiriyoruz
11:14 Zeynep Celaliyan'ın tedavi hakkı engelleniyor
11:02 Mexmur’da ambargoya karşı eylem sürüyor
10:17 Toplumsal seferberlik ruhuyla uyuşturucuya karşı mücadele edecekler
10:07 Dörtler'i koğuş arkadaşı anlattı: Verilen bedel ve emekler boşa gitmedi
09:41 TJA: Yeni sürecin öznesiyiz
09:17 İHD Dêrsim Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın sürece doğrudan katılım şartları sağlanmalı
09:16 Ceza verilen Viyan Tekçe: Seçilmişler olarak hakkımızı savunacağız
09:09 Haki Karer'den Kürt olduğunu öğrendi
09:09 6 kişiye 'Newroz' davası
09:08 AP Raportörü Amor: PKK’nin kararı umut verici, yaratılan fırsat heba edilmemeli
09:07 'Heval' dediği kardeşini anlattı: Süreci sahiplenerek değerlerini yaşatabiliriz
09:05 EHP Genel Başkanı: PKK’nin sosyalizm hedefi dikkate alınmalı
09:00 17 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:44 Şêx Seîd Meydanı’ndaki anmaya çağrı
16/05/2025
23:58 İsveçli gazeteci Joakim Medin tahliye edildi
22:45 BM: Gazze'de son 36 saatte 250 kişi hayatını kaybetti
21:17 Suriye’nin Dünya Bankası borcu ödendi
21:13 Erzincan Cezaevi’ndeki işkence ve kötü muameleye karşı suç duyurusu
20:51 ‘Özgür medyayı savunmak insanlık için hayatidir’
20:04 Köln’de Kaytan ve Altun anması 5’inci gününde
19:52 Til Temir’de patlama: Bir çocuk yaşamını yitirdi
19:19 Hasta tutsaklar için seslendiler: Keyfi uygulamalara son verilsin
18:01 Anadolu Üniversitesi'nde 'aile yılı' protestosu
17:53 Kaytan ve Altun için Amed’de yapılacak anmaya çağrı
17:29 İstanbul’da Kaytan ve Altun anması: Onlara layık olacağız
17:17 Tülay Hatimoğulları NADA kongresinde: Barış için tarihi bir sayfa açıldı
16:52 İmamoğlu hakkında tutukluluğa devam kararı
16:37 BES-AR: Mayıs ayı açlık sınırı 34 bin 888
16:33 Mizgin Deniz defnedildi
16:21 Licê’de insana ait olduğu düşünülen kemikler bulundu
16:13 ‘Bergiro’ davasına beraat
16:01 Şirnex'te 'nitelikli cinsel istismar' davasında 82 yıl ceza
16:00 Pınar Gültekin davasında savcılıktan itiraz
15:55 İstanbul’da Rusya-Ukrayna zirvesi
15:25 DEM Parti’nin kadın buluşmaları devam ediyor
15:14 KURDÎ-DER Gever yöneticisi tahliye oldu
15:13 Abdullah Öcalan’ın 42 yıl önceki fotoğrafı yayınlandı
14:21 Beykoz Belediyesi soruşturmasında iddianame hazırlandı
14:00 Polislerin öldürdüğü Özbahçeci dosyası Jandarma Kriminal'e gönderildi
13:40 Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin sayısında artış
13:16 Gazeteci Boltan hakkında soruşturma
13:14 Kayyım protestosu davası ertelendi
12:58 Dêrsim’de yarın yapılacak anmaya çağrı
12:55 Gurbeteli Ersöz'ün ‘Yüreğimi Dağlara Nakşettim’ kitabı Yunancaya çevrildi
12:44 Berkin Elvan’ı katleden polisin cezası onandı
12:44 NADA kongresi ikinci günde atölyelerle başladı
12:27 Boğaziçili öğrencilerden 1'i tahliye edildi
11:38 Kaytan ve Altun Wan’da anıldı: Hiçbir zaman boyun eğmediler
10:37 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:19 Colemêrg’te şap görüldü
10:00 Sabri Ok: Kendinize ve Önder Apo'ya güvenin
Besta Botan: Demokratik siyasete dayalı mücadele başlıyor
09:38 Sosyolog Küçükaydın: Yeni bir atılım başladı, değişim sancılı olacak
09:16 Dêrsim'deki anmaya çağrı: Herkes evlatlarına sahip çıkmalı
09:13 Rıza Altun’u anlattı: İyi bir örgütleyici ve öğretmendi
09:07 'Bu süreç Dörtler'in bizlere mirasıdır'
09:06 Kuraklık ekini vurdu: 300 bin dönüm tarla kurudu
09:05 ÖHD Amed Eşbaşkanı: Demokratik çözüm için hukuki adımlar atılmalı
09:04 Yumurtlama dönemiyle arıcıların yaylalara göçü başladı
09:03 Emniyetin 'imar değişikliği' başvurusuna ret
09:02 12 mahalle ve 72 köyde 5 bin aileye 'süreç' ziyareti
09:01 Yöre dernekleri: Sürecin içinde yer almalıyız
09:00 16 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:36 Hasta tutsağın annesi kazada hayatını kaybetti
07:33 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
15/05/2025
23:15 CPT: Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ni 23 defa bombaladı
23:04 Putin, kara kuvvetleri komutanını görevden aldı
22:58 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Artık dil üzerindeki baskılar tarihe karışmalı
21:34 15 baro: Pozitif barışı inşa etmeliyiz