İzmir'de 15 Kasım'da kuruluşunu ilan eden İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu çalışmalarına devam ediyor. Bağımlılığa karşı toplumu bilinçlendirme hedefiyle yola çıkan platform, 28 Aralık'da özel savaş politikalarının en yoğun olarak yaşandığı Konak'ın Kadifekale semtinde madde bağımlılığına ve fuhuşa karşı yürüyüş düzenleyecek. 1990'lı yıllarda Kürdistan'dan zorla göçertilen Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı, direniş ve mücadelesiyle bilinen Kadifekale günümüzde özel savaş politikasının hedefinde. Özel savaş politikalarının sonucu madde kullanımının arttığı mahalle kamuoyuna sistem tarafından yapılan propaganda ile birlikte "tehlikeli" mahalle olarak yansıtılıyor. Buna karşı cevap olmak isteyen platform, 28 Aralık saat 14.00'de Kutlubey Derneği taziye evi önünde toplanarak, Beştepeler Mesleki ve Tekniki Anadolu Lisesi önüne kadar yürüyüş gerçekleştirecek ve ardından basın açıklaması düzenleyecek. 

 

Platform üyelerinden Sinan Siga ve Büşra Kaplan özel savaş politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak düzenleyecekleri yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.   

 

Bağımlılığın ciddi boyutlara ulaştığını işaret eden Sinan Siga, bağımlılığın temas etmediği ailenin kalmadığını söyledi. Sistemin bağımlılığı bireysel bir tercihmiş gibi gösterip gençleri kriminalize ettiğini ifade eden Siga, "Gençler üzerinden de halkları kriminalize ediyor. Biz bunun böyle olmadığını, bir özel savaş politikası olduğunu biliyoruz. Sistem bağımlılıkla mücadele ettiğini söylerken aslında kendisini gizler. Türkiye ve Kürdistan'da başta Kürt halkı olmak üzere mücadele yürüten, kendini var etmeye çalışan halklara karşı özel savaş politikası var. Hem Kürdistan de hem de Türkiye'de gençlerimiz bu bataklığa sürüklenmiş. Bu gençliğimize dayatılmış özel savaş politikası. Biz de bundan yola çıkarak İzmir'de platform kurduk ve bu politikaya karşı tepki göstermek için yürüyüş düzenliyoruz. Bunun için konuya duyarlı olan her yurttaşımızı Pazar günü yapılacak yürüyüşe çağırıyoruz" dedi. 

 

'MADDEYİ GENÇLİĞİN ÖNÜNE GETİRİYORLAR'

 

Sistemin gençlere geleceksizlik dayattığını ve gençleri eşit olmayan hayat koşullarına sürüklediğini belirten Siga, gençlerin bu nedenlerden dolayı uyuşturucu ve fuhuşa yöneldiklerini dile getirdi. Siga, iktidarın uyuşturucu ile mücadelede samimi olmadığını dile getirerek, "Gençliğe tam da kendini var etmeye çalıştığı noktada maddeyi gençliğin önünde getiriyorlar. Gençlik dediğimiz bir halkın mücadelesinin dinamik gücüdür. Bu güç kırıldığı zaman halk da kriminalize ediliyor. Kadifekale'yi seçmemizin nedeni sistem orayı uyuşturucu, fuhuş ve hırsızlıkla bağdaştırmaya çalıştığı içindir. Biz de sistemin özel savaş politikasını yoğunlaştırdığı yerden başlamak istiyoruz. Yapacağımız yürüyüşe halktan çok büyük bir ilgi var ve iyi geçeceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

GENÇ VE KADINLARA ALAN AÇMAYI AMAÇLIYORLAR

 

Gençler ve kadınlar üzerinde bağımlılık ve fuhuşla büyük bir politika izlendiğini söyleyen Büşra Kaplan da "Kadın erkek fark etmeksizin gençler kolay yoldan para kazanma derdinde. Akla gelen de uyuşturucu satmak oluyor. Bu durum bir başlangıç oluyor ve ardından önünü alınamayacak hale geliyor. Kadınlar para bulmak için fuhuşa sürükleniyor. Bunların hepsi birer özel savaş politikası. Bizim platformu kurmamızın bir amacı gençlere ve kadınlar alan açmak, onlara yol göstermek. Madde kullanma yaşı 9'a kadar inmiş durumda. Bunun için olabildiğince ebeveynlere odaklanmak gerekiyor. Bu eğitimlerle çocuklar kolay yoldan para kazanmak değil de emekle para kazanmanın önemine varacak. Biz ahlaki politik toplum diyoruz ve bu toplumda bağımlılığın hiçbir türünün olmaması lazım. Mevcut durumda özel savaş politikaları gençler üzerinde olabildiğince fazla yürütülüyor. Gençlerin ilgileri farklı alanlara yönlendirilmeye çalışılıyor ki gençleri gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Böyle olunca gençler dilinden, kültüründen ve kimliğinden uzaklaşabiliyor" diye belirtti. 

 

YÜRÜYÜŞE KATILIM ÇAĞRISI

 

Kadifekale'de günümüzde yoğun bir özel savaş politikasının yürütüldüğüne dikkat çeken Büşra Kaplan, "İzmir'de direniş ve mücadele dereken aklımıza ilk gelen yerlerden birisi Kadifekale. Uyuşturucunun özellikle orada yoğunlaştırılması bir politika. Sonuçta orada savaştan dolayı yerinden edilmiş bir halk var ve bu halk kendi dilini, kültürünü orada yaşatıyor. Olabildiğince oradaki halkı birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda oradaki ahlaki politikliği bitirmek istiyorlar. Bizim platformumuz herkese açık, bize ihtiyaç olan her yerde olacağız. Kadifekale'de başladık ama talep nerden gelirse orada olmaya çalışacağız. 28 Aralık'ta saat 14.00'da yürüyüşümüz olacak. 'Bağımlılık değil yaşam' şiarıyla çıktığımız bu yolda bize destek verecek herkesi yanımızdan olmasını istiyoruz. Mücadelemizi beraber sürdürdüğümüz sürece daha da büyüyerek, devam edecek" diye konuştu. 

 

MA / Uğurcan Boztaş