İZMİR - İHD Yönetim Kurulu üyesi Vetha Aydın, komisyona "umut hakkı" başta olmak üzere ihlalleri ortadan kaldıracak yasal düzenleme yapılmasını, Abdullah Öcalan'la görüşülmesi gerektiğini ifade ettiklerini aktardı. 

 

Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çeşitli kesimleri dinlemeye devam ederek çalışmasını sürdürüyor. Komisyonun 20 Ağustos'ta yaptığı 5'inci toplantıda dinlediği İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yönetim Kurulu üyesi Vetha Aydın, komisyonda dile getirdiklerini, "Komisyon, çalışmalar yürütecekse sürecin başlamasına öncelik eden Sayın Abdullah Öcalan ile silahlı militanlar ve diasporada bulunan Kürtlerle de görüşülmesi gerektiğini ifade ettik" ifadeleriyle aktardı. 

 

Komisyonun sorunun çözümü temelinde Meclis'e öneriler getirmesi gerektiğinin altını çizen Vetha Aydın, gözaltılarda yapılan kayıplar, faili meçhul cinayetler, boşaltılan köyler, toplu mezarlar, kadına yönelik şiddet ve tecavüz olayları gibi sorunların çözülmesi gerektiğini belirtti. Vetha Aydın, "Adalet veya yüzleşme gibi komisyonların kurulup buna göre çalışmaların devam etmesi gerektiğini vurguladık. Çünkü meseleyi çözeceksek geçmişle yüzleşmek gerekiyor ve bu noktada mağdurla görüşülmesi lazım. Sürecin sadece meclisteki partilerle yürütülmemesi gerekiyor. Kürt meselesinden kaynaklı mağduriyet yaşayan ve bu meselin çözümü için uğraş veren kişi ve kurumların bu alt komisyonlarda yer alması gerekiyor. Kurulacak alt komisyonlarda da sadece partilerin olmaması lazım" diye konuştu. 

 

'TOPLU MEZARLARIN TESPİT EDİLMESİ LAZIM'

 

Vetha Aydın, başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olmak üzere cezaevlerindeki tutsaklar için "umut hakkı"nın sağlanmasını talep ettiklerini dile getirerek, "Bu meselenin sadece 40 yıllık bir mesele olmadığını, 100 yıllık bir sorunun olduğunu ve bu sorunun çözümüne nasıl katkıda bulunulacağını ortaya koyduk. Mesela Şeyh Said, Seyit Rıza, Saidi Nursi gibi isimlerin mezarları daha ortada yok. Sınır ötesi operasyonlarda hayatını kaybeden hem sivil hem de silahlı militanların naaşlarının Türkiye'ye getirilmesine izin verilmiyor. Burada bulunan ailelerin yas sürecini atlatabilmesi veya Kürt toplumunda olumlu havanın estirilmesi için bunlara izin verilmesi gerektiğini dile getirdik. Toplu mezarların derhal tespit edilip bu mezarların açılmasını talep ettik. Önceki süreçte yaşamını yitiren silahlı militanların mezarlıkları sürecin sabote edilmesinden sonra tahrip edildi. Bir Newala Qesaba gerçeği var. Orada sayısız ceset bulundu, ancak oranın üzerinde sayısız ev yapıldı ve imara açıldı. Tüm bu taleplerimizin sebebi geçmişi unutmamak. 'Geçmişi bırakalım' denilmemesi gerekiyor. Hafızanın korunarak çalışmaların yapılması gerekiyor" diye konuştu.

 

'KOMİSYON SADECE TARAFLARI DİNLEMESİN'

 

Yıllardır adalet arayışından vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ne değinen Vetha Aydın, "Hafıza merkezi" olarak adlandırdığı Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri'ne açılması gerektiğini vurguladı. Vetha Aydın, daha sonra Kürtçe önündeki engelleri işaret ederek, "Barış Annelerini komisyona çağırıyorsun; ancak annelerin orda Kürtçe konuşmasına engel oluyorsun. Anadil üzerindeki engellerin kaldırılmasını söyledik. KHK ile işlerinden atılan insanların işlerine geri iade edilmesini söyledik. Sürecin çok fazla yayılmadan sonuçlanması gerektiğini düşünüyoruz; çünkü süreç uzadıkça süreci provoke edecek insanlar olacak. Sosyal medya paylaşımları mesela bu provokasyonlardan biri. Diğer yandan cezaevlerinde hayatını tek başına idame edemeyen mahpusların bir an önce tahliye edilmesi lazım. Oluşturulan komisyonun yasal bir dayanağı yok. Komisyon süreci sadece tarafları dinlemekle geçirmemesi gerekiyor. Komisyonun toplumda ayrımcılığı ve ırkçılığı körükleyecek açıklamalara karşı ivedilikle refleks alması lazım. Bu tür açıklamalar sürecin daha hızlı ve güvenilir ilerlemesini sağlayacaktır. Komisyonun yasal düzenlemeler yapması lazım" şeklinde konuştu. 

 

MA / Uğurcan Boztaş