Meral Danış Beştaş: Komisyon Öcalan'ı ziyaret etmelidir

İSTANBUL - Meclis’te kurulan komisyon ile Kürt sorununun çözümünde yol almak istediklerini belirten DEM Parti Komisyon Üyesi Meral Danış Beştaş, “Komisyon Sayın Öcalan'ı ziyaret etmelidir. 27 Şubat çağrısını yapan, bu sürecin başlamasında çok önemli bir aktör olan Öcalan'dır” dedi.  

 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ile başlayan süreç kapsamında, Kürt sorununun çözümü kolaylaştıracak yasal ve siyasal adımların zemini oluşturulması amacıyla kurulması planlanan Meclis komisyonu 5 Ağustos’ta ilk kez bir araya gelecek. Komisyonda AKP 21, CHP 10, Halkların Eşitlik Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM Parti) 4, MHP 4, Yeni Yol Partisi 3 milletvekiliyle temsil edilecek. HÜDA PAR, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Demokratik Sol Parti (DSP) ve Demokrat Parti (DP) ise birer milletvekiliyle temsil edilecek. 
 
DEM Parti'den komisyon çalışmalarında yer alacak isimlerden olan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, komisyon hazırlıklarını, partisinin yapacağı önerileri, komisyonun yapması gereken çalışmalara dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
 Meclis’te kurulması beklenen komisyon çalışmalarına 5 Ağustos itibariyle başlayacak. DEM Parti nasıl bir hazırlık içinde?
 
Aslında bizim çok yönlü hazırlıklarımız var. Çünkü biz sürekli barışı, demokratik çözümü savunan bir parti olarak bu konuda çok sayıda, kanun önerimiz, araştırma önergelerimiz, diğer Meclis komisyonlarında yaptığımız çalışma arşivimiz mevcut. Ama bu sürece özgü olarak hem Meclis'te bir koordinasyonumuz var hem de değerlendirme ve tartışmalar yaptığımız bir danışman ekibimiz mevcut. Uzmanlardan görüşler alıyoruz. Farklı alanlarda uzman olan şahsiyetlerden çatışma çözümlerinin görüşleri, Türkiye'nin önceki deneyimlerine dair bir hazırlığımız var. Bu konuda İrlanda'dan, İspanya'ya, İspanya'dan Güney Afrika'ya kadar birçok ülke deneyimini, çözüm süreçlerini incelemeye başladık. Türkiye'deki mevzuat hükümlerinde neler var, hangisi eşitliğe aykırı, hangisi antidemokratik gibi çalışmalar da var. Oldukça hummalı bir çalışma yürütüyoruz.
 
 DEM Parti komisyona dair bir taslak hazırladı. Bu taslakta komisyonun yasa ile kurulması gibi öneriler vardı. Taslağınızı hangi temelde hazırladınız?
 
DEM Parti zaten bileşenlerden oluşan bir partidir. Tek yönlü bir bakış açısı yok. Her şeyden önce bileşen ve ittifak güçleriyle bu tartışmalar yürütülüyor. Diğer yandan toplumun demokratik dinamikleri, kurumları, toplumun farklı kesimleriyle kesintisiz bir görüşme, ziyaret, çalışma, buluşma ve toplantı trafiği mevcut. Bu çalışmaların tamamında öneriler alınıyor. Biz DEM Parti'nin üç kişilik ekibi olarak oturup yazıp bitirelim şeklinde değil; bu taslak okumalar, öneriler, görüşmeler, ziyaretler gibi çok yönlü bir çabanın sonucunda ortaya çıkıyor.
 
 DEM Parti'nin bu komisyondaki temel hedefi nedir?
 
 Kadınlar, emekçiler, çevre hakları savunucuları, öğrenciler, diğer sivil toplum örgütleri, odalar, dernekler, vakıflar adına, hepsini temsil edeceğiz.
 DEM Parti'nin bu komisyondaki temel hedefi, Kürt meselesinin çözümünde biraz yolu açabilmek, eşitsizlikleri, ayrımcılığı, var olan sorunun kökenine inebilmektir. Kürt sorununu tartışmak, tartıştırmaktır. DEM Parti bu komisyonda sadece partiler adına değil; kadınlar, emekçiler, çevre hakları savunucuları, öğrenciler, diğer sivil toplum örgütleri, odalar, dernekler, vakıflar adına, hepsini temsil ederek orada bulunacağız. Temel amacımız Türkiye'de demokratik zemin yaratmaktır. Bütün bu talep ve önerilerle bu zemini güçlü bir şekilde değerlendirmektir. Biz bu komisyonu sadece çalışacağımız teknik bir komisyon olarak değerlendirmiyoruz.
 
Nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Komisyonun siyasi bir zemin olduğunu ve bütün saydığım antidemokratik uygulamalara karşı harekete geçmesi gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Bu komisyon yasa yapacak, yasa çalışacak ve bu yasaları Meclis'e önerecek. Bu önümüzdeki günlerde bunlar netleştikçe kamuoyuyla ilgili olanlar paylaşılacaktır.
 
Komisyonun basına kapalı olacağı yönünde iktidardan açıklamalar oldu. Tam olarak nasıl bir çalışma sistematiği olacak?
 
Büyük ihtimalle basına kapalı olacak. Bu tip komisyonlar basının gözü önünde tartışmalarla olmuyor, ama mutlaka şeffaflık sağlanacaktır. Biz şeffaflığın sağlanmasını çok önemsiyoruz. Oradaki tartışmalara toplumun da katılımını, ilgili ilgisiz isteyenin oraya sözünü, düşüncesini iletebilmesini çok önemsiyoruz. Hedefimiz demokrasisizliği demokratikleşmeye evirmek. Türkiye'de çok büyük sorunlar var. Kürt sorunu gibi yüzyıllık bir sorunun çözümü konusundaki faktörleri konuşmak, bu konuda en azından önerilerle, çalışmalarla, çıkarılacak yasalarla bir yerden başlamaktır. Bütün sorunları bir anda çözemez, ama örneğin yasal bir düzenlemeyle kayyım uygulamasını kaldırabilir, ana dilin kamusal alanda kullanımının önünü açabilir. Bunları önereceğiz anlamında söylemiyorum, bunları düşünüp tartışıyoruz, anlamında söylüyorum. Bu komisyon, 'geçici bir süreyle konuşalım daha sonra bu meseleyi kapatalım. Bir daha demokratikleşme, demokratik toplum konuşulmasının, Kürt meselesinin oluşmasına neden olan olguları tartışmayalım. Bunların temel dayanağını ortadan kaldırmayalım' meselesi değildir. Bizim kalıcı barışın toplumsal yasalarını konuşmalıyız. Bizim temel hedefimiz bu. Kalıcı barışın ve yasalarını konuşmaktan kastım çok geniş bir çerçeveyi kastediyorum. Bunların tamamı bu komisyonda karara dönüşmeyebilir, yasa önerisine dönüşmeyebilir; ama önemli bir mesafe kat edebilir. En azından bir giriş anlamında mesafe kat edebilir.
 
Kalıcı barışın geniş bir yasal çerçevesi dediniz. Nedir bu geniş yasal çerçeve?
 
Örneğin toplumsal barış yasası gibi bir çerçeve yasa olası olabilir. Ya da demokratik entegrasyon yasası olabilir, çerçeve. Örneğin Besê Hozat KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı'dır. Silahını imha etti ve bütün dünyaya bunu ilan etti. Besê Hozat akabinde yapmış olduğu konuşmalarda siyaset yapmak istediğini ifade etti. Silahını bırakan ve siyaset yapmak istediğini ifade eden bir insana 'siyaset yapamazsın' demek doğru değildir. Bugüne kadar ne dersek diyelim 'terör' lafıyla karşılaşıyorduk. Şimdi silah yok. Örgüt kendi feshetti. Düşüncesiyle mücadele ediyor. Bunun önünün açılması lazım. Bu, DEM Parti komisyon üyeleri olarak netleştirdiğimiz bir şey değildir. Benim ilk aklıma ilk olarak toplumsal barış yasası, demokratik entegrasyon yasası ya da barış ve demokratik toplum sürecine dair yol haritası yasası gibi başlıklar geldi. Bir çerçeve yasa oluşturmamız gerekiyor. Militanların mutlaka gelip siyaset yapmasının önü açılmalı. Bu konuda da tutuklama, gözaltı ve bir ceza tehdidinin olmamasıyla birlikte topluma da bunun sonuçlarının yansıması çok hayatidir. Siyaset yaptıkları için içeride tutulan binlerce arkadaşımız var. Öte yandan hasta mahpuslar, infazı yakılanlar, mahkeme kararı uygulanmayanlar var. Bu komisyondaki talepler arasında sadece Yüksekdağ, Demirtaş, Leyla Güven yok. Can Atalay da, Osman Kavala da, Mine Özerden de, Gezi tutuklusu Çiğdem Mater de var. Bir bütün olarak demokratikleşmeden söz ediyorum. Herkesi biz diye görmemiz lazım.
 
İktidarın, komisyonun çalışmalarını silah bırakma meselesi ile sınırlı tutmaya dönük yaklaşımları görülüyor. Komisyonun gündemi sadece silah bırakmak mı olacak?
 
Hayır, komisyonun gündemi sadece silah bırakma ve silah bırakanların durumu olmamalı ve olmayacak. Biz böyle bakıyoruz ve baştan beri de ifade ediyoruz.
 
Komisyonda AKP'nin 21, CHP'nin 10, MHP ve DEM Parti'nin 4, Yeni Yol Grubu'nun 3, diğer partiler de birer vekil gönderebilecek. Komisyonda bu şekilde dağılımın olması hakkında değerlendirmeniz nedir? Mesela AKP'den 21 vekilin olması, komisyonu domine etmez mi?
 
Biz de eşit ve dengeli bir temsili arzu ediyorduk. Bunu her zaman Meclis'te de savunduk. Fakat bu Meclis İç Tüzüğü'nün gereği böyledir. Meclis'teki çalışma usulü böyle. Bütün Meclis komisyonlarında partiler kendi milletvekili sayısına göre temsil edilir. Biz Meclis'te kurulan "Anayasa", "Adalet", "Plan" "Bütçe" komisyonlarında da 3 kişiyiz. Bence de bir oy dengesizliği olmamalıdır. Bunu söylediğimizde de karşıdaki güç de bize "Ben 30 milyon oy aldım, sen 5 milyon oy aldın. 30 milyonla 5 milyonu nasıl eşit temsil ettirelim" diyor. Demokrasi denilen şey de biraz o oranlardır. 2011 yılında kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda eşit temsil oldu. O zaman her partiden üç kişiyle temsil ediliyordu. Cemil Çiçek Meclis Başkanı'ydı. Ben de partinin Hukuk Komisyonu Başkanı olarak orada bulunuyordum.  O komisyon tıkandı ve çalışamadı. Çünkü oy birliği bulmak çok zor oluyor. Burada önemli olan nasıl karar alınacağıdır. Kararlar beşte üç, nitelikli çoğunlukla alınacak.
 
 
"Anayasa değişikliği gündeme gelirse yokuz" şeklinde açıklamalar yaptı. Bu çıkışı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
CHP, Türkiye'nin temel meselesini görmeden ve çözümüne katkı yapmadan, nasıl iktidara yürüyecek? Toplumun önemli bir kesimini göz ardı ederek, bu meselenin çözümünde benim rolüm yok diyerek iktidara yürüyemez.
 
CHP'nin diğer partilerin bu konudaki yaklaşımlarını bizler de izliyoruz. Zaman zaman Meclis'te de görüşmeler oluyor. Her şeyden önce bu konudaki anayasa tartışmalarına gerek yok. Çünkü bu bir anayasa komisyonu değil. O nedenle anayasa değişikliği komisyonda konuşulacakmış gibi koparılan fırtınanın bir anlamı yok. Bu Meclis komisyonu anayasa komisyonu vasfıyla çalışmayacak. Bu kesin. "Bu süreç AKP ve Erdoğan'ın seçilme sürecini bir kez daha uzatacak yeni anayasa yapacak, bu nedenle biz bir oyuna gelmeyelim" şeklinde bir propaganda var. "Bunun aktörü ve figüranı olmayalım" şeklinde bir yaklaşım var. Biz de onlara, Kürt meselesi bir kişinin cumhurbaşkanı olup olmamasına indirgenebilecek, dönemsel bir mesele olmadığını söylüyoruz. CHP'ye yönelik saldırıların asla kabul edilebilir olmadığını her zaman da buna karşı çıkacağımızı her seferinde dile getiriyoruz. 
 
CHP, Türkiye'nin temel meselesini görmeden ve çözümüne katkı yapmadan, nasıl iktidara yürüyecek? Toplumun önemli bir kesimini göz ardı ederek, bu meselenin çözümünde benim rolüm yok diyerek iktidara yürüyemez. Biz, Erdoğan'ın ya da başka birinin, ne hesabı var gibi şeylerle ilgili değiliz. Bizim ilgili olduğumuz şey tarihsel bir momentte olduğumuz ve bu tarihsel momentte bu ülkede daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmektir. Biz daha özgür ve eşit yurttaş olarak yaşanmasını, doğanın, kadının, canlının, hayvanın haklarını, demokratik bir entegrasyonu savunuyoruz. CHP komisyonda yer alacağını açıkladı. Bunu çok önemli buluyoruz. Kişisel olarak ben komisyona katılacaklarını siyaseten biliyordum. Ama birtakım tartışmaların onları da yıprattığını görmeliler. Siyaset sadece benim için denilemez. Bütün toplum ve halklar düşünülmek zorundadır.
 
Elbette komisyonun görevi anayasa yapımı olmayacak ama Türkiye mevcut anayasa ile yönetilebilir mi? Yeni bir anayasa yapımına ihtiyaç var mı? 
 
Bu ülkede her şeyden bağımsız demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. Biz HDK olarak da DEM Parti olarak da her zaman Türkiye'nin herkesi kapsayan demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ifade ediyoruz. Ama şu anda gündemimiz anayasa değil. Sayın Öcalan "Bu mesele tamamen bitti" şeklinde bir şey söylemiyor. Biz de böyle bir şey söylemiyoruz. Çatışmasızlığı hep savunduk. Şiddet dışı yöntemlerle bu meselenin çözülmesi gerektiğini demokratik siyaset alanındaki özneler olarak hep ifade ettik. Bugün de aynı noktadayız. Ama şu anda demokratik siyaset alanını güçlendirecek adımlara ihtiyaç var. Örgütlenme özgürlüğü yok. Örneğin GÖÇİZ-DER kapatıldı. Diyarbakır ve İstanbul Barosu hakkında dava var. Kayyım atanıyor. TTB hakkında kayyım atanması için dava açıldı. Bugüne kadar bizim birçok partimiz mahkeme kararıyla kapatıldı. Mahkeme kararıyla kapatıldı ve hepsi AİHM'den geri döndü. İnsanlar özgürce örgütlenebilmeli, rekabet edebilmeli ve düşüncelerini bütün topluma yayabilmelidir. Tabii ki bunların yasası var. Örneğin Siyasi Partiler Yasası, Belediyeler Yasası, Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi kanunlar var. Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılması gerekiyor. TMK'deki maddeler zaten Türk Ceza Kanun'unda var ve TMK'ye ihtiyaç yok. İnfazda eşitlikte büyük bir dengesizlik var. İnfaz sisteminde biri siyasiyse Kürt ise muhalifse infaz sistemi farklı oluyor. Adliyseniz başka türlü oluyor. Demokratikleşme yolunda Kürt meselesinin çözümünün gerektirdiği adımların atılması gerekiyor. Bu konuda güven arttırıcı önlemlerin bu kapsamda değerlendirilmesi lazım.
 
Komisyona dair tartışmalarda biri de isminin ne olacağı yönünde. Teknik bir mesele gibi görünse de her parti sürece yaklaştığı çizgide isim önerisinde bulunuyor. Bir netlik var mı bu konuda?
 
Kavramlar pozitif olmalı ve insanlara pozitif mesaj vermeliyiz. İnsanlara güven vermeliyiz ki sürecin önünü açacak kavramlar kullanmalıyız.
 
Komisyonun ismine dair tartışmamız devam ediyor. Ama ilk olarak şunu söyleyeyim. "Terörsüz Türkiye Komisyonu" adı geçiyor. Bu isim katiyen olmaz. Bildiğim kadarıyla birçok parti de bu isimle kurulmasını kabul etmiyor. Mesele "Terörsüz Türkiye" olmaktan çok Demokratik Türkiye'dir. Terör kavramı negatif çağrışımlar yapan, bugüne kadar Türkiye'nin hafızasında çok ağır izler bırakan bir kavramdır. Ötekileştiren, ayrıştıran bir kavramdır. Kavramlar pozitif olmalı ve insanlara pozitif mesaj vermeliyiz. İnsanlara güven vermeliyiz ki sürecin önünü açacak kavramlar kullanmalıyız. Barış olur, demokrasi olur, demokratikleşme olur, dayanışma olur, eşitlik olur gibi. Büyük bir ihtimalle komisyonun ilk toplantısında ismi de ilan edilecek. 
 
166 sivil toplum örgütü yazılı bir açıklama yapıp komisyona katılmayı talep etti. Sizin bu konuya dair değerlendirmeleriniz nedir?
 
Kesinlikle çok isabetli ve doğru bir talep. "Kürt meselesinin çözümüne dair öneri yapmak istiyorum" diyen kurumlar, şahsiyetler, siyasetçiler, akademisyenler, yazarlar sözünü söylemelidir. Yüz binlerce insanı dinleyemezsiniz, ama binlerce insan dinlenebilir. Türkiye'nin geleceği açısından daha önemli bir işimiz mi var? Çünkü neredeyse bütün sorunlara kaynaklık eden bir meseleden söz ediyoruz. Bugün ekonomik olarak buhran yaşıyorsak bunun temel sebeplerinden biri Kürt meselesidir. Bugün ceza yasalarında bu kadar antidemokratik hükümler varsa Kürtler faydalanmasın diyedir. En korkuncu Kürt'e eşit yurttaş olarak bakılmamasıdır. Türkiye'de şu an kendisine solcu, sosyalist, demokrat diyen birçok kesim, haftalardır komisyon aleyhinde propaganda yapıyor. Bu ülkede Türkçülük tekrar tekrar üretiliyor.
 
Neden tekrar Türkçülük üretiliyor?
 
Çünkü Kürt anasını görmesin hikayesidir. Gerçekten mesele bu kadar yalındır. Ben bazen bir sohbette ya da katıldığım bir televizyon programından "Kürtlerle eşit mi olacağız" düşüncesini hissediyorum. Biz bu süreçte herkesi sahiplensin derken, başarıya ulaşırsa hepimiz faydalanalım diyoruz. Bu ülkede Kürt'ün özgürlüğü kimsenin özgürlüğünden kısmayacak. Kürt'ün karnının doyması kimsenin karnını acıktırmayacak. Kürt'ün eşit olması kimsenin eşitliğini bozmayacak. Süreçle ilgili çok can yakıcı değerlendirmeler var. Açıkçası çok talihsiz. Bunlar bu karşıtlığı yaparken biz susalım demiyoruz. Biz de her yerde konuşacağız. İyilik ve barış kazanacak.
 
Siz DEM Parti milletvekili olarak komisyona üyesiniz, ama aynı zamanda HDK Eş Sözcüsü'sünüz. HDK'nin komisyona dair çalışması var mı?
 
HDK adına orada olacağım. Geçen hafta ittifak güçlerimizle, bileşenlerimizle toplantı aldık. HDK'nin düşüncelerini, bileşenlerinin düşüncelerini alıyoruz ve bunları komisyonda aktaracağız.
 
DEM Parti İmralı Heyeti, İmralı’ya gidip geliyor. Bu ziyaretlerde, Abdullah Öcalan'ın komisyonla ilgili öneri sunuyor mu? 
 
Sayın Öcalan'ın komisyona ilişkin özgün önerisinden ziyade, hukuki ve siyasi zemin konusunda 27 Şubat'tan bu yana çağrı ve önerileri var. Sayın Öcalan "Meclis'te komisyon yasayla kurulmalı" diyor. Yaptığımız görüşmelerde henüz bir yasa yok. Komisyon, Meclis Başkanı kararı ile kuruluyor. Ama bu yasal dayanağı tekrar önereceğiz ve komisyonda diğer partilerle tekrar tartışacağız. Sayın Öcalan, bu komisyona çok önem ve değer veriyor.
 
Neden çok önem ve değer veriyor?
 
 İmralı Adası'ndaki tecrit kısmen hafifledi diyebiliyoruz, ama bitti diyemiyoruz. Sonuçta Sayın Öcalan, 26 yılını tecrit altında geçirdi. Sayın Öcalan'a ihtiyaç var.
 
Çünkü bu komisyon kalıcı yasalar çıkararak, hem barışın kalıcılaşması hem de demokratik toplumun inşası aşamasında önemli bir zemin olarak görüyor. Bence bu komisyon Sayın Öcalan'ı ziyaret etmelidir. Neticede 27 Şubat çağrısını yapan, bu sürecin başlamasında çok önemli bir aktör olan Sayın Öcalan'dır. Bunu komisyonda önereceğiz. Bunu komisyon üyesi Meral Danış Beştaş olarak öneriyorum. DEM Parti'nin diğer komisyon üyeleriyle bu konuyu tartışmadık, ama farklı düşünmeyeceğimizi tahmin ediyorum. Biz bu konuda düşüncesi olan, görüşünü söylemek isteyen herkese gidilmesi gerektiğini savunacağız. Dolayısıyla bu meselede başrolde olan birini nasıl önermeyeceğiz? Sayın Öcalan'ın sürece daha aktif katılımı gerekiyor. Çünkü çok önemli katkıları olabilir. Şu anda hala cezaevi koşullarında, izinle ve sınırlı sürede görüşebiliyor. Hala özgür değil. Bence bu konuda iktidar da bunu değerlendiriyordur. Bu mesele üç ayda bitecek bir mesele değildir. Bu müzakere sürecinin sağlıklı yürümesi için İmralı Adası'ndaki tecrit kısmen hafifledi diyebiliyoruz, ama bitti diyemiyoruz. Sonuçta Sayın Öcalan, 26 yılını tecrit altında geçirdi. Sayın Öcalan'a ihtiyaç var.
 
MA / Melik Çelik
 

Diğer başlıklar

25/09/2025
23:59 Dîlok'ta kaza: 1 kişi hayatını kaybetti
23:57 Kuzey ve Doğu Suriye kadın heyeti Berlin’de
23:49 Amed Barosu’ndan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne protokol tepkisi
22:30 Amedspor sahasında galip geldi
22:25 Türkiye ve ABD arasında 'nükleer' anlaşma
21:33 Geçiş Hükümeti güçleri cinsel saldırıya uğrayan kadını kaçırmak istedi
19:58 İsrail Yemen’e hava saldırısı düzenledi
19:43 Amed ve Wan Barosu'ndan Rojin Kabaiş için ATK hakkında suç duyurusu
19:41 İşçilerin direnişi 57'nci gününde: Wan halkı kazanacak
18:59 Erdoğan Beyaz Saray'da: F-16 ve yaptırımlar masada
18:43 Rıza Altun Tuzluçayır’daki evinde anıldı
18:14 DİAYDER üyesi kadınlardan yürüyüşe katılım çağrısı
17:57 Yurttaşlar, barış için imza attı
17:48 Wan Büyükşehir Belediye Meclisi, 7'nci kez toplandı
17:37 Amed Barosu'ndan kreşteki şiddete karşı başvuru
17:34 BM Genel Kurulu'nda Filistin'e destek çağrısı
17:21 Zelenski ve Şara ortak bildiri imzaladı
17:12 Ege Üniversitesi'nde öğrencilere polis saldırısı
16:58 YNK: Yakın zamanda yeni hükümet kurulacak
16:49 KON-MED Almanya’nın 7 kentinde alanlara çağırdı
16:43 Brezilya’dan ‘Öcalan’a özgürlük’ çağrısı
16:36 Elyakut: İçerde de dışarda da olsak süreç için çalışacağız
16:28 ‘Çocuğa cinsel taciz’ failinin tutuklanması talebi reddedildi
16:23 Amed’te ‘Kentin sorunları ve çözüm önerileri’ toplantısı
15:54 Haber-Sen'den Cumartesi mesaisi protestosu
15:25 Kadınlar Rojin Kabaiş için yürüdü: Münferit bir olay değil
15:24 Merdan Yanardağ beraat etti
15:20 Wan'da kayyımdan ağaç kıyımı
14:58 Demirtaş'a bir dava daha açıldı
14:49 İran'da tutsak Somayeh Rashidi yaşamını yitirdi
14:43 Hastane işçileri: Haklarımızı tek seferde istiyoruz
14:42 İzmir Barış Anneleri, konferansını gerçekleştirdi
13:26 Eğitim Sen’den rapor: Depremin 30’uncu ayında eğitim hala yetersiz
13:10 Alagöz Giresun'da yeni maden için sondaj yapacak
12:35 Sınırda öldürülen Durdu davasında raporların gönderilmesi talep edildi
12:24 ‘Hırsız AKP'li başkan’ demek suç sayıldı
12:23 Gazeteci Heval Arslan gözaltına alındı
11:41 DEM Partili komisyon üyeleri: Öcalan ile görüşülmesi kalıcı barış için gerekliliktir
11:34 Mandalina bahçeleri nöbetine müdahale: 2 gözaltı
11:26 Cizîr’de kadın doğum uzmanları cezalandırılıyor!
11:12 TJA Amed'ten Ankara'ya yürüyecek: Öcalan'ın özgürlüğü, özgürlüğümüzdür
11:10 Ciddi olmak
10:43 Filozof Rebecca Goldstein'den Öcalan’ın çağrısına destek
10:32 Vahap Coşkun: Komisyonun Öcalan'ı dinlemesi taviz değil, zorunluluk
10:11 ANHA ve ROJNEWS Türkçe servislerini kapatıyor
09:54 'Sürece güven için Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü şart'
09:40 Ezio Menzione: Süreçte belirleyici olan devletin tavrı olacak
09:16 11 ilde sağanak yağış bekleniyor
09:08 Kadınlardan çağrı: Rojin'in sesi olmak için sokaklarda olalım
09:07 ÖHD'li Rezan Gezer: Karar BK'nin yapısına aykırı, hukuksal değişiklik dayatmalıydı
09:06 8 ilçenin atık suyunun döküldüğü Wan Gölü alarm veriyor!
09:04 Erdoğan 'aile yılı' ilan etmişti: 9 ayda 200'den fazla kadın katledildi
09:03 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: Atletinde bir kadına ait kan tespit edildi
09:00 25 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:12 32 yılın ardından tahliye oldu
24/09/2025
23:53 TIR ile taş yığını arasında sıkışan işçi hayatını kaybetti
23:20 30 yıldan sonra tahliye edildi: Halkımıza hizmet ediyoruz
22:59 Wan'da erkek şiddeti: 3 kişi hayatını kaybetti
22:45 DEM Parti Genç Kadın Meclisi'nden 'Manifesto Kampları'
22:42 Cinsel istismar faili yine tutuklanmadı
20:56 Erdoğan, New York’ta Şara ile görüştü
20:51 Abdullah Öcalan’ın mektubu Dêrazor’da okundu
19:45 Kuzey ve Doğu Suriye kadın heyeti Almanya’da siyasi partilerle görüştü
19:29 223 işçi direnişte: Barışı sabote eden anlayışı kabul etmiyoruz
19:10 KHK eylemi 339'uncu haftasında
19:06 Özgür Çelik yeniden il başkanlığına seçildi
19:03 Mûş’ta 'Barış istiyorum' kampanyasına destek
18:20 Gazeteci Kaya’ya 1 yıl 8 ay hapis cezası
18:12 Geçiş Hükümet güçleri Hama’da evleri yakıp yağmaladı
18:07 Şirnex'te ‘barış için imza kampanyası' başlatıldı
17:44 Rojin Kabaiş için yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
17:31 Komisyon toplantısı bitti: Meclis'e sağlam bir raporu çerçeve olarak sunacağız
17:23 BM: 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 4 bin çocuk ampute edildi
17:13 İbrahim Ateş 30 yılın ardından tahliye edildi
17:03 'Sürece destek yüzde 70'e, umut hakkı beklentisi yüzde 60'a çıktı'
17:01 Adem Kurtay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:56 Ölüm orucundaki Yılmaz ‘zorla’ hastaneye götürüldü
15:36 14 Avukatın yargılanmasında ‘durma’ kararı
15:33 Yüreğir'de ‘barış’ için imza kampanyasının startı verildi
15:32 MKG’den kadın gazetecilerin tehdit edilmesine tepki
14:52 Komisyonunda konuşan Çelenk: Öcalan’ın kavramları barışa katkı sağlar
14:46 HPG'li Ertaş, Işık ve Öztan'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:29 YSK’den ‘CHP İstanbul İl Kongresi' için devam kararı
13:17 YSK, CHP kongresi için olağanüstü toplanıyor
13:03 Ayşegül Doğan: Toplum somut adım görmek istiyor
13:02 Ekoloji örgütleri, 'Doğayla barışı' Meclis komisyonuna sunacak
12:49 Tom Barrack: Suriye ile İsrail anlaşmaya yakın
12:01 Mahkemeden CHP İl Kongresi’ne durdurma talebi
12:00 Tedavisi yapılmayan hasta tutsak başka cezaevine sevk edildi
11:30 Demirtaş'ın 6 konuşmasından '5 suç çıkartılan' dava ertelendi
11:24 TOKİ inşaatı için mandalina bahçelerine girildi
11:14 Kurtulmuş: Yasal düzenleme hazırlıklarına odaklanacağız
11:13 32 yıl sonra gösterdiği mezar yerlerini ziyaret ettiler: Direniş bıraktılar
10:49 Tayvan’ı tayfun vurdu: 14 kişi hayatını kaybetti
10:34 Gleditsch: Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
Budgen: ‘Umut hakkı’ hayata geçirilmeli
10:24 Koma Amed'in konserinin tarihi değişti
10:02 AYM'den Taybet İnan'ın 'yaşam hakkı ihlali' başvurusuna ret
09:54 Eşit yaşam ‘umut hakkı’nın sağlanmasıyla mümkün olur
09:50 Lice’de DSİ’nin ‘su kirliliği’ uyarısına rağmen maden çalışması başlatıldı!
09:32 Êlih Barış Anneleri: Ağaç kıyımı durdurulana kadar eylemde olmalıyız
09:18 Yazar Turhan’ın tahliyesi yazdığı kitaplar gerekçesiyle ertelendi
09:14 Taraftarlara ‘ajanlaştırma’ dayatması: Siz de birer ‘Yeşil’ olabilirsiniz
09:10 Mexmûr Meclisi: Yeni komplo devrede, kampa sahip çıkın
09:06 'Özgürlük yoldaşı’ Rıza Altun’u anlattı: Direnişlerin öncüsüydü
09:03 DAD Gimgim'da şube açıyor: Asimilasyona karşı mücadele edeceğiz
09:01 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê heyeti, Avrupa Birliği heyetiyle görüştü
09:00 24 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
09:00 Meteoroloji: Yağış Yok, sıcaklık artacak
08:43 Fransa’ya çağrı: Kürt halkının iradesine saygı gösterin
08:40 İsrail’den Gazze’ye yardım götüren Global Sumud Filosu’na saldırı
23/09/2025
23:12 Suriye’nin sahil bölgelerinde seferberlik ilanı
22:05 Kartalkaya Otel Yangını Davası’nda 1 kişi daha tutuklandı
21:59 Hêlîn Ümit: Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı
21:27 Şenyaşar’dan konteynerde yaşayan yurttaşlara ziyaret
20:20 Erdoğan BM’de konuştu
20:12 İşçiler 55 gündür direnişte: Adaleti mumla arıyoruz
20:05 Dêr Hafir’e bombalı saldırı: 4 çocuk yaralandı
19:40 Bahçeli: İsrail’e karşı sert bir ültimatom vermenin zamanı gelmiştir
19:19 Agit Ertaş’ın taziyesine kitlesel ziyaret
18:26 TELE1 yöneticileri serbest
18:08 Eylemdeki işçiler: Kadroya alınacaksınız sözleriyle kandırıldık
17:48 Wan'da Rojin Kabaiş'in pankartını astılar
17:20 İHD Antalya: S, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli Cezaevleri kapatılsın
16:59 Cenazesi 6 yıl sonra defnedildi
16:19 Tutsakları taşıyan ring aracı devrildi: 12 kişi yaralandı
16:12 Seher Aktekin’i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası
15:51 DEM Parti Wan’da 2 aileyi barıştırdı
15:50 Dumlu Cezaevi'ndeki ihlaller için inceleme ve denetim talebi
15:38 AKP’den Özel hakkında suç duyurusu
15:26 Alevi katliamında hükümetin rolü düzenlenen raporla teyit edildi
15:17 Yerine kayyım atanan Colemêrg Eşbaşkanı Akış'ın cezası bozuldu
14:54 TELE1 yöneticileri adliyeye götürüldü
14:36 İşten çıkarılan işçilerden CHP'ye 'ekmek ve soğanlı' protesto
14:35 Çocukları kreşte şiddete maruz kalan ailelerden suç duyurusu
13:55 DEM Parti'den 'Barış istiyoruz çünkü' kampanyası yayılıyor
13:30 ABB'den operasyon açıklaması
13:23 Kreşte çocukları şiddete maruz kalan aileler: Sessiz kalmayacağız
13:06 Riha'da halkın temel talebi Öcalan’ın özgürlüğü
13:02 Uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan kişi polis çıktı
12:41 Maaşları ödenmeyen işçiler valilik önünde
12:36 Wan'da birçok mahalle Abdullah Öcalan'ın posterleriyle donatıldı
12:04 Asrın Hukuk Bürosu’ndan açıklama
11:25 İstanbul'da metrobüs kazası
11:04 Gazeteci Şahin’in yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmadı
10:35 Özel kreşteki kötü muameleye soruşturma
10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:25 İsrail'in saldırılarında 17 Filistinli öldü
10:17 Abdullah Öcalan için toplanan imzalar uluslararası kurumlara gönderildi
10:17 Dört ülke daha Filistin devletini tanıdığını duyurdu
09:54 AKP'li belediye başkanı 'rüşvetten' tutuklandı