BEDLÎS - Tetwan'daki festivalde sahne alan sanatçı Pınar Aydınlar, "Barış ve özgürlük sadece bir bölgenin değil, bütün ülkenin derdi olmalı. Sanat ve kültürü de toplumsallaştırmamız gerekir" dedi. 

 

Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde belediyenin düzenlediği Kültür ve Sanat Festivali çeşitli etkinliklerle devam ediyor. "Barışın yolunu özgür sanatla örüyoruz" şiarlı festival, 27 Haziran'da başladı ve 12 Temmuz'a kadar devam edecek. Çok sayıda yazar ve sanatçı, festival etkinliklerine katıldı. 

 

Sahne alan sanatçılardan Pınar Aydınlar, festivallerin dil ve kültür noktasında kıymetli olduğunu söyledi. Pınar Aydınlar, "Ötekileştirdiğimiz bu tarihsel süreçte festivaller, dilimizin ve kültürümüz noktasında çok kıymetli. Festival demek sadece müzik, tiyatro, saz ve söz değil, inandığımız ilke ve değerlerle bir örgütlenmedir. Festivaller biçimlendirme pozisyonunda olmalı. Biz her alanda ‘jin, jiyan, azadî' şiarını sahiplenen insanlarız. Devrimci sanat, sınıflardan üstün olmaması gerekmekte. Sanatın mücadeleye evirilmesi noktasında çabamız var" diye konuştu. 

 

'ŞARKILARIM HEP SUÇ OLARAK GÖRÜLDÜ'

 

Halkın yaşadığı yoksulluk ve maruz kaldığı haksızlıkları şarkılarında işlediğini belirten Pınar Aydınlar, "O kadar çok bedel ödendi ki kadınların ve gençlerin canı yandı. Onların o acılarının yanında sessiz duranlara ben pek sanatçı diyemiyorum. Elbette bugüne kadar direnen sanatçılarımız oldu. İnandığımız değerler karşısında çok büyük bedeller ödememiz gerekiyordu. Çünkü bu durum demokrasinin ve eşitliğin yaşandığı bir ülke olmadığından dolayıdır. Biz her zaman bir eşitlik mücadelesi içerisindeyiz. Şarkılarım hep bir suç olarak görüldü. Baskı ve zulüm ne kadar artarsa artsın bir o kadar da kararlı yapımız vardır" ifadelerini kullandı. 

 

‘ÖZGÜRLÜK BÜTÜN ÜLKENİN DERDİ OLMALI' 

 

Düzenlenen festivalin temasına değinen Pınar Aydınlar, şunları söyledi: "Barış ve özgürlük sadece bir bölgenin değil, bütün ülkenin derdi olmalıdır. Sanat ve kültürü ne için yaptığımız önemlidir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın belirttiği gibi; sanat ve kültür boyutunu da toplumsallaştırmamız gerekiyor. Bugün mesele sadece Kürtçe okumak değil, o dilde hissetmek gerekmektedir. Yapılan son açıklamalarda, sanat ve kültürün ne kadar önemli olduğu ve örgütlenmede yol kat etmek için anlam taşıdığını biliyoruz. Ben bugün de yarın da devrimci sanatı sahipleneceğim. Bu böyle devam da edecektir. O özgürlük şiarımızı sahiplenip, o güzel güne ulaşmak için bu mücadele devam edecek. Yaşasın özgürlük mücadelesini yüreğiyle sahiplenen sanatçılara."