Amed’de ‘Kürt meselesi’ paneli: Anayasayı bu utançtan kurtarmalıyız

img

AMED - Amed Barosu’nun düzenlediği, “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panelde konuşan katılımcılar, anayasadaki “Türk kimliği” dışındaki kimlikleri yok sayan maddelere dikkat çekerek, “Anayasamızı bu utançtan kurtarmadan Kürt meselesini çözemeyeceğiz” vurgusu yaptı. 

Amed Barosu, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panel düzenledi. Panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren ile siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı. Moderatörlüğünü Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç’in yaptığı panele, Yazar Levent Köker, Akademisyen Osman Can ve Yazar Vahap Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
 
‘ÇAĞRI ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT SUNDU’ 
 
Güleç, Kürt meselesinin yüz yıllık bir sorun olduğunu ve son 45 yılda şiddetlerle anıldığını belirtti. Çözüm süreci adı altında bazı görüşmelerin, süreçlerin daha önce de olduğunu hatırlatan Güleç, bu süreçlerin akamete uğradığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla birlikte Kürt sorununun çözümünün yeniden gündeme geldiğini belirten Güleç, “Sayın Öcalan’ın çağrısı sorunun çözümü için yeni bir fırsat sundu” dedi.
 
‘ÇAĞRI ÖNEMLİ VE ANLAMLI’
 
Levent Köker, “Yeni anayasada Kürt meselesi nasıl çözülür?” başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Köker, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının çok anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Çağrının başlığının hiç unutulmaması gerektiğini söyleyen Köker, “Çağrının başlığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ydı. Sayın Bahçeli bunu ‘terörsüz Türkiye’ söylemine dönüştürdü. Devletin içerisinde bulunduğu şiddet sarmalından kurtularak, demokratik toplum yaratarak çözme perspektifini, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığı daha net özetliyor” diye belirtti. Tedavi gördüğü hastanede 3 Mayıs’ta yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’i anan Köker, Önder’in çağrıyı aktardığı zaman söylediği son sözlere dikkat çekerek, “Öcalan bu mektubu yazdı ama bir de notu vardı. O not bize demokratik Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplumun kalıcı barışa ulaşması için bu meselenin çözülmesi lazım” dedi.
 
‘RENCİDE EDİCİ NORMLARDAN UZAKLAŞILMALI’
 
Osman Baydemir’in Amed Belediyesi Eşbaşkanı olduğu süreçte geldiği Amed’de yaşadığı bir anısını anlatan Köker, “Belediyedeki bir panelde yine bu mesele konuşuluyordu. Panel bitti dağılmak üzereyiz. Amedli bir genç arkadaşım bana, ‘Hocam güzel şeyler söylediniz ama Anayasadaki Türk kelimesi beni rencide ediyor’ dedi. Eğer böyle bir hissiyat bir toplumun bir ferdinde bile varsa, o toplumda barış içinde yaşama imkanı olduğundan bahsedemiyoruz. Hele ki bir cumhuriyet olacaksak, bu cumhuriyetin yurttaşlarını cumhuriyet adına yaraşır şekilde kalıcı kılacaksa, bu tür rencide edici normlardan arındırılmak gerektiğini söylemek gerekir” şeklinde konuştu.
 
KÜRT MESELESİNİN İKİ BOYUTU
 
Kürt meselesinin çok ciddi bir mesele olduğunu söyleyen Köker, “Kürt meselesinin iki boyutu vardır. Biri Kürtçe meselesidir. Bunun omurgasını anadilde eğitim hakkı oluşturuyor. Kürt sorunu deyince anadili ne yapacağız meselesi var. Yasaklı ve baskı altında olan bir dilden bahsediyoruz. Sonrasında rahatlama geldi ama tam bir özgürleşme şeklinde karşımıza çıkmış değil. İkinci mesele de Kürtlerin cumhuriyetin bir unsuru bakımından kendilerini yönetmeleri unsurunun hangi ölçülere kadar sağlanacağı meselesidir.  Bu meseleye özerklik diyoruz. Bu iki konuyu çözdüğümüzde Kürt meselesini de çözmüş olacağız. Anayasa’da bu sorunun nasıl çözüleceğine dair düzenlemeler var. Anayasanın birinci maddesi ‘Türkiye devleti cumhuriyettir’ diyor. Bu hiç değişmiyor. Türkiye’de hazırlanan tüm anayasalarda böyleydi. Bugün 1982 anayasası itibariyle birinci maddeden 66’ıncı maddeye geldiğinde devlet değişiyor ve herkes Türk oluyor. Birinci maddeyle 66’ncı maddenin alakası yok. Birinci maddeyi değiştirmek yasak, 66’ıncı maddeyi değiştirin. Vatandaşlık böyle tanımlanmaz. 42’inci maddenin son cümleleri, ‘Türkçe dışında hiçbir dil okullarda anadil olarak okutulamaz ve öğretilemez’ diyor. Sebep? Sebep yok. Hukukta bir madde yazıldığı zaman kanunların gerekçeleri olur. Madde gerekçelerine bakıyorsunuz; 1982 anayasasını 12 Eylül cuntası yaptı. Cunta 42’inci maddeyi koyarken hangi maksatla ve gerekçeyle kurmuş? 42’inci maddede de anadilde eğitim yasağını cunta komisyonun neden koyduğunu bilmiyoruz. Çünkü gerekçe yok. 42’inci maddenin son cümlesini de kaldırın. Ama bunları kaldırmakla iş bitmiyor. Çünkü anayasanın geçerliliğini dayandırdığı norm olan Türk milliyetçiliği, kendini sürdürüyor” şeklinde konuştu.
 
“Yerel yönetimlerin özerkliği” meselesine dikkat çeken Köker, “Yerel ve yönetim düzeyinde de şöyle bir şey var; Kürt meselesi Türkiye’de bölgesel bir mesele değildir. Bölgesel bir ağırlığı vardır ama Türkiye’nin Kürt meselesi Kuzey Kürdistan’la sınırlı bir mesele değildir. Çünkü Türkiye’nin başka yerlerinde de Kürtler var. Anadilde eğitim diyorsan İstanbul’da da, diğer kentlerde de anadilde eğitimi nasıl örgütleyeceğimiz konusunda yerel yönetimlerin kural koyması gerek” dedi. 
 
‘HAYASIZ’ ANAYASALAR
 
Meclis’teki dil yasaklarını hatırlatan Köker, “Meclis sıralarındaki faşist ruhlulardan bir takım sesler üzerine sırrı Süreyya Önder o tepkilere karşılık verdi ve ‘Ben bir insanın ninnisini dinlediği bir diline müdahale etmekten haya ederim’ dedi. Bizim anayasalarımız bu açıdan utanmaz anayasalar, hayasız anayasalardır. Bu utançtan anayasamızı kurtarmadan Kürt meselesini de çözemeyeceğiz. Başka şeyleri de çözemeyiz. Bu meseleyi çözmek için Kürtçe anadil meselesini gerçekten çok iyi düşünüp, bu utanmazlıktan çıkarmamız lazım” şeklinde konuştu.
 
‘ANAYASALAR MERKEZİYETÇİDİR’
 
Ardından konuşan Osman Can, “Yeni anayasa ve toplumsal uzlaşma” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. Can, “Anayasanın sahibi kimse o anayasa ona göre bir dil oluşturur, kabuller oluşturur, referanslar oluşturur. Anayasa zihinleri formatlamanın imkanıdır. Anayasayı kim yapıyorsa ona göre bakarak değerlendirebilirsiniz. Anayasa gerçekten sahibine göre kişneyen bir attır. Generaller yapıyorsa ona göre biçimlenir, inanç grubu yapıyorsa ona göre biçimlenir. Türkiye anayasalarına baktığınız zaman, bir grup tarafından yapıldığı için kaçınılmaz olarak merkeziyetçidir” diye kaydetti.
 
‘DEVLETÇİ ANAYSA’
 
Anayasanın “dışlayıcı, merkeziyetçi” bir anayasa olduğunu ve hiç kimsenin kendini ait hissetmediği şeyin sahiplenilemeyeceğini vurgulayan Can, “Kürt sorununun bununla ilgisini görmediğimiz zaman çok ileriye gitmeyiz. Anayasa bir ülkenin kendini tayin hakkıyla bağlantılıdır. Eğer anayasaya bireyin özgürlüğü sirayet etmiyorsa, daha üst kümelerin iradesi bu anayasaya sirayet ediyorsa, zaten özgürlük yok. İrade oluşumundan bahsediyoruz. Türkiye’de tarihsel fırsattan bahsediyoruz. Bunu yapmazsak 20 sene sonra tekrar ‘sorunu çözelim’ diyerek bir araya gelebilir miyiz bilmiyorum. Bir siyasi toplum içinde kangren haline gelmiş sorun varsa, bu sorunlardan biri anayasanın kodları, uygulanış biçimiyse, insanların bir arada yaşama isteği belli bir noktadan sonra kaybolur, yollar ayrılır” ifadelerini kullandı.
 
‘GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER ALINMALI’
 
“Sadece Kürt sorunu değil, büyük bir Türk sorunumuz var” diyen Can, “Anaysa meselesini halledebilirsek, toplumsal uzlaşı üzerine yeni bir hukuk oluşturabilirsek, bir kimlik oluşturabiliriz. Türkiye ortak bir kimlik üretebildi mi? Klasikleşmiş anayasal kimlik aslında çok ciddi bir şekilde değerini kaybetti, toplumsal inanç kayboldu. Toplumsal farklılıklar üzerine kamuoyu oluşturabilirsek, çözüm sürecini yürüten aktörler buna öncülük ederlerse, başka şeyler yapabilme imkanı olabilir. Türkiye çok ciddi radikalleşme var. Devlet kontrolünden çıkmış. İletişim kanalları gittikçe zayıflıyor. Tablonun iyi olmamasının farklı nedenleri var. Toplum kaygılı bir toplum. En ufak bir değişiklik getirildiği zaman yok olma korkusuna sarılabiliyorlar. Haksız, yersiz kaygı olabilir ama gerçek bu. Bu kaygı bu kadar güçlüyken, kaygıları ortadan kaldıracak adımların hızlı şekilde atılması gerekiyor. Bu kaygılar ortadan kaldırılmadan anayasada değişiklik olmaz. İletişim kurmaya başladığımız bir yerde birimizi anlamaya başlayabiliriz. Bunun için güven arttırıcı önlemler alınmalı. Kaygının olduğu toplumda rasyonel karar mümkün değildir. Toplumun kaygılarını belli ölçüde azaltmamız gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘KONGRE TOPLANDI AMA…’
 
Vahap Coşkun, “Türkiye anayasasında vatandaşlık tanımı” başlıklı sunum gerçekleştirdi. PKK’nin bugün yaptığı kongre açıklamasına işaret eden Coşkun, “Muhtemelen silah bırakma, fesih kararını birkaç saat içerisinde açıklayacak. Bu yönde ilerleme var ama yasal düzlemde ciddi anlamda eksiklikler devam ediyor. Hem kültürel haklar hem yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması konusunda eksikliklerimiz devam ediyor. Bundan sonraki süreç bu taleplerin gerçekleştirilmesine yönelik bir mücadeleyi gerekli kılacak” diye kaydetti.
 
VATANDAŞLIK TANIMI
 
Anayasanın devletin yapılanmasını anlattığını, temel hak ve özgürlükleri garanti altına aldığını ve kimlik tasavvurunu anlattığını anımsatan Coşkun, anayasadan bunların beklendiğini kaydetti. Geçmişten buna anayasalardaki vatandaşlık tanımlarını genişçe anlatan Coşkun, “Özü itibariyle bir ülkede yaşayan insanları kağıt üzerinde eşit özneler haline getirir. Bunun temel iki boyutu vardır; Birincisi kültüreldir. İkinci boyutu siyasi ve hukuki boyuttur. Vatandaş olmanın hak boyutunu tayin eder. Bu iki boyutu bir arada ele aldığımızda, vatandaşlık ulus devlet inşa etmenin en önemli mekanizmalarından biridir. Vatandaşlıkla birlikte yeni bir ulus tarif edersiniz, bir çerçeve çizersiniz, bu çerçevenin içine kimin gireceğini ve girmeyeceğini belirlersiniz. Türkiye’deki vatandaşlık hikayesi de bu minvalde yürüyor. Bir taraftan cumhuriyetçi ideallerle en geniş tabana oturtma çabası var, bir yandan bir etnik kimliğe yaslayarak daraltma çabası söz konusu. Cumhuriyeti bir bütün olarak ele aldığınızda; vatandaşlık dairesi içinde kalanlara ayrıcalıklar, dışında kalanlara ödetilen bedeller…” şeklinde konuştu.
 
‘KÜRTLER TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMEDİ’
 
Türklüğü soya dayandıran bir etnik tanımın mevcut olduğunu söyleyen Coşkun, “Kemalist vatandaşlık anlayışı başarılı oldu mu? Kısmen oldu. Kürtler hariç büyük açıdan başarılı oldu. Kürtler dışındaki topluluklar buna uydu ama Kürtler buna itiraz etti. Diğer etnik gruplar kabul ederken, Kürtler niye kabul etmedi? Kürtlerin nüfusları fazladır. Kürdistan’da çoğunluğu oluşturuyorlar. Az asimile edilmiş bir toplum ve dahası Kurtuluş Savaşı’nın anısı hala taze. Bu itirazı onlar dile getiriyorlar. Kemalist vatandaşlık anlayışı 3 önemli kayba sebebiyet veriyor; Birincisi kurtuluş savaşında verilen sözlerin tutulması, özerkliğin kaybını, dilin kaybını ve Kürtlüğün kaybını belirtiyor. Hem dil, hem kürtlük, hem de özerklik kaybıyla karşı karşıya kalıp buna çeşitli reaksiyon gösteriyorlar. Reaksiyon gösterdikçe de aşırı merkeziyetçi bir yapıya, asimilasyona maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘TÜRKLÜĞE ATIF YAPAN VATANDAŞLIK TANIMI…’
 
Coşkun, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türklüğün tarihi esas alınarak değerlendirme yapıldığında, Türklük anlayışının ortak kimlik anlayışı oluşturacağı kanaatinde değilim. Türklüğe atıf yapan vatandaşlık anlayışı ne sorunlarımızı çözebilir ne de toplumsal uzlaşımıza hizmet eder. O yüzden yeni bir anayasal anlayışa da ihtiyacımız var. Bugün AKP ve iktidara öfkeden kaynaklı kemalizme güzelleme yapılıyor. Fakat kemalizmle varılabilecek bir menzil yoktur. İşe asimilasyoncu politikaları reddederek başlamamız gerekiyor. İhtiyacımız çoğulcu, kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışının gerçekleştirilmesidir.”
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından son buldu. 

Diğer başlıklar

15/05/2025
23:15 CPT: Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ni 23 defa bombaladı
23:04 Putin, kara kuvvetleri komutanını görevden aldı
22:58 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Artık dil üzerindeki baskılar tarihe karışmalı
21:34 Kürdistan baroları: Pozitif barışı inşa etmeliyiz
20:53 Hüseyin Deniz Öykü Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu
20:47 Mersin'de öğrencilerin yurttan uzaklaştırılması protesto edildi
19:18 Ege kentlerinde ormana girişler yasaklandı
19:14 NADA Kongresi’nin ilk günü sona erdi
18:53 Gazze'de katledilenlerin sayısı 53 bini geçti
18:44 Muğla'da krom ocağı için keşif yapıldı
18:35 Birçok kentte Kürt Dil Bayramı kutlaması: Kürtçe'ye statü tanınsın
18:24 Arjen Ari Şiir Yarışması’nın sonuçları açıklandı
18:12 30 yıllık tutsaklığın ardından çiçeklerle karşılandı
18:01 Erdoğan, Zelenski ile görüştü
17:59 Erdoğan’dan ‘süreç’ açıklaması: İyimseriz, umutluyuz
17:51 Sûr’daki petrol arama-çıkarma faaliyeti projesi için keşif yapıldı
17:33 Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin
17:13 Petrol arama, çıkarma faaliyetlere karşı açılan dava görüldü
16:57 ‘Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz’
16:23 Konya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
16:19 Kaytan ve Altun için Amed’te yapılacak anmaya çağrı
16:13 ‘Altun ve Kaytan’ın hayallerini zafere ulaştıracağız’
15:52 Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı
15:43 32 yıl sonra tahliye olan Tekmenüray: Mücadeleye devam
15:23 Ambargoya karşı yürüyen Mexmurlular çadır eylemi başlattı
15:17 Yönetmen Ali Özgentürk yaşamını yitirdi
15:10 BES'liler sözleşme, grev, özlük hakları için alanlara çıktı
15:08 Kürt şairlerinin beyitleri kaldırım taşlarına işlendi
15:08 4 çocuğa cinsel saldırı suçundan yargılanan failin duruşması ertelendi
14:29 Demokratik siyaset zemininde yeni döneme kapı aralandı
14:11 Gazeteci Çoban davasında mütalaa hazırlanacak
13:44 İHD İstanbul Şubesi yönetimi belli oldu
13:36 Riha'da sağlıkçılara şiddet
13:35 'Diktatör Erdoğan' dövizi davasında 3 tahliye
13:24 Çıplak aramaya karşı çıkan hasta tutsak darp edildi
13:01 İşten çıkartılan kadınlar: Hakkımızı almadan dönmeyeceğiz
12:56 Bayındır ve Bakırhan, Kaytan ve Altun anmasında
12:56 Eşbaşkan Dündar'ın adli kontrol tedbirleri bire düşürüldü
12:19 'Kuyu tipi hapishanelere' karşı açlık grevi
12:17 'Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun' çağrısı
12:06 NADA kongresi: Demokratik toplum haritamızı şekillendirelim
11:59 Diyarbakır İl Sağlık Müdürü görevden alındı
11:51 Kaytan ve Altun anması: Büyük bir gelenek inşa ettiler
11:28 Başakşehir’de İETT otobüsü yandı
11:23 Hatıra defterinden notlar: Sizler Kürtlerin onurusunuz
10:57 NADA’nın 1’inci kongresi başladı
10:53 10 gençten 6’sı istihdama katılamıyor
10:45 DEM Parti süreci 'inşa edici ve kurucu' perspektifle ele alacak
10:33 19 gazetecinin davasında adli kontrol tedbiri kaldırılmadı
09:55 Hasta tutsak Fatma Özbay tahliye oldu
09:48 Dêrsim'de Kaytan ve Altun için kitlesel anma yapılacak
09:41 DEVA ve SP Amed il başkanları: Kürtlerin anayasal hakları tanınmalı
09:40 Mustafa Mesut Tekik’i anlattılar: Ömrünü halkının mücadelesine adadı
09:31 Wan sokakları: Sıra devletin atacağı adımlarda
09:17 DİB üyesi Nesteren Davutoğlu: Çözüm için devlete ciddi sorumluluklar düşüyor
09:11 Koçer kadınlar el emeği çitlerle çadırlarını süslüyor
09:10 Mexmûr Kampı bir aydır ablukada
09:09 'Stratejik değişim ve yeniden yapılanma'dan tarihi 12. Kongre'ye
09:08 Gazeteci Çoban'a 'not defteri' davasından beraat
09:07 Wan dağlarından pazar tezgahlarına
09:06 Barış Grubu üyesi Tunç: Öcalan’ın çalışma koşulları sağlanmalı
09:00 PKK’nin kuruluşuna tanıklık etti: Son kongreyle barış gelecek
09:00 15 MAYIS GÜNDEMİ
08:46 Gazeteci Karabay gözaltına alındı
07:58 Mexmûr heyeti gözaltına alındı
14/05/2025
23:59 İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmesinde Putin yer almayacak
23:53 Belucistan bağımsızlığını ilan etti
23:21 ABD, Türkiye'ye füze satışını onayladı
21:57 Bakırhan’dan Lozan açıklaması: Odağımızı kaybetmeyelim
21:38 Katar, Boeing ve ABD ile milyar dolarlık anlaşma imzaladı
19:56 TİP’ten ‘Can Atalay’ serbest bırakılsın çağrısı
19:52 Hayri Durmuş’un kardeşi: Onurlu bir duruşla yeni süreçte olacağız
18:56 KHK'li kamu emekçileri: Soma'da cinayet işlendi
18:34 Halep’te Şam iktidar güçlerine saldırı
18:29 Zizek’ten PKK’ye destek: Barışa bağlılık noktasında en ileri adım
18:09 Cenevre eylemi: PKK’nin kararıyla yeni bir süreç başladı
17:44 4 öğrenci tutuklandı
17:29 3 kadın cezaevinden çıktı: Mücadelemiz Türkiye’nin demokratikleşmesi içindir
17:21 Tekik için mevlit
17:18 Bakırhan'dan Mûş Belediyesi ve Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret
17:15 Feraşîn'de kar yağışı
17:06 Dünya Özbilgi’nin katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
16:59 Birçok kentte Kaytan ve Altun anması: Mücadeleyi büyüteceğiz
16:28 İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden Boğaziçililere destek
16:07 İmamoğlu, 'Kamu görevlisine hakaret' soruşturmasında ifade verdi
15:35 Önder'in ismi memleketinde bir caddeye verildi
15:10 Gazeteci Evrim Kepenek’e 10 ay hapis cezası
14:42 İşten çıkarılan kadınlar CHP önünde: Vazgeçmeyeceğiz
14:20 Mêrdîn'de yılın ilk buğday hasadı yapıldı
14:19 NADA’nın 1. Kongresi yarın Süleymaniye’de başlıyor
14:07 Medyada engelliler çalıştayı: Zehirli dili değiştirelim
13:58 Qoser Belediyesi’nden şahsa özel hizmet!
13:57 'Özgür Düşünceler' yayın hayatına başladı
13:53 Bakırhan: Cumhuriyetin demokratikleşmesini istiyoruz
13:42 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması
13:26 Wan’da şüpheli kadın ölümü
13:20 DEM Parti'den Adalet Bakanı Tunç’a 'umut hakkı' yanıtı
13:10 Tunç’tan ‘Öcalan gazeteci ve siyasetçilerle görüşsün’ talebine yanıt
13:05 Tuzluçayır'daki anma programı 2’nci gününde
12:35 Şirnex’teki doğa talanı Meclis gündeminde
12:23 Boğaziçi öğrencileri adliyeye sevk edildi
12:09 HRW: Türkiye savaş suçları konusunda sorumluluk taşıyor
11:52 Trump, El Şara'yla görüştü
11:45 15 Mayıs’ın Kürt Dil Bayramı Günü kabul edilmesi için kanun teklifi
11:33 Erzirom’da kar yağışı
11:32 HDK soruşturmasında 3 kişiye tahliye kararı
11:28 ‘Öcalan ile görüşmek istiyorum’ kampanyası başlatılacak
10:21 Yeni bir dönemin başlangıcı
10:15 Ayten Dêrsim: Sorumluluk bize düşüyor
Amed Malazgirt: Omuzlarımızdaki yük ağırlaştı
10:08 Trump Ortadoğu turunda: Hedef Arap sermayesi
09:59 Kalmaz: HDK demokratik toplum inşasının öncülüğünü üstlenecek
09:36 Ahmet Türk: Devlet beklentilere yanıt vermeli
09:15 Amed Barosu Kürt Dili Komisyonu Başkanı: Anadil için anayasa değişmeli
09:13 Kuruluş sürecinden komploya kadar neler yaşandı?
09:10 Tek gayeleri Kürtçeyi yaşatmak
09:09 27 Şubat'tan bu yana yaşananlar
09:08 Dil Bilimci Tan: Her yerde Kürtçe meclisleri kurmalıyız
09:08 Amed’de kapı kapı süreç anlatılıyor: 3 bini aşkın ev ziyaret edildi
09:07 DEVA Partili Ekmen: Sorun Meclis'te çözülmeli, partiler destek vermeli
09:05 60'ında 'anadilinin öğrencisi' oldu
09:00 14 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:58 Bayık: Önder Apo'nun attığı her adım zaferle sonuçlanmıştır
08:23 Kaytan ve Altun için yapılacak anma programları belli oldu
13/05/2025
23:43 Uruguay eski Devlet Başkanı Mujica hayatını kaybetti
23:34 Valilikten Boğaziçi açıklaması: 97 kişi gözaltına alındı
23:29 Çandar: Meclis barış ve çözüm sürecine el atmalıdır
22:46 ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz
22:19 Irak Cumhurbaşkanı: Barış girişimlerini destekliyoruz
22:14 Öğrenciler İlahiyatçı Yıldız’ı protesto etti: Çok sayıda gözaltı
21:32 Duran Kalkan: Özgürlük yürüyüşünde yeni bir dönem başladı
21:29 Marmara Denizi'nde bir deprem daha
21:24 Üç milletvekilinin fezlekeleri Meclis’e gönderildi
21:04 Altun ve Kaytan için İsviçre’de anmalar sürüyor
20:28 Ekrem İmamoğlu’na yeni soruşturma açıldı
20:06 Bethnahrin Ulusal Konseyi: Devlet büyük bir reform başlatma sorumluluğunu taşımaktadır
19:52 Dünya barış deneyimlerinin araştırılması talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
19:46 Sakine Cansız'ın annesi ameliyat oldu
19:27 'Toplumsal barış için hasta mahpuslar serbest bırakılsın'
19:22 Bayar’ın tahliyesi 4’ncü kez ertelendi
19:17 İzmir’de Soma anması
19:13 PKK’nin kararı Meclis gündeminde: Çözüm için kanunlar yapılmalı
19:04 Trump, yarın Ahmed El Şara ile görüşecek
18:20 ABD, Suudi Arabistan ile silah anlaşması imzaladı
18:16 Tekik’in taziyesine gün boyu kitlesel ziyaret
18:04 AP Kürt Çalışma Grubu: Temel özgürlükler güvence altına alınmalı
17:38 Özerk Yönetim: Öcalan’ın projesi kurtuluş yolunu gösteriyor
17:28 NATO Genel Sekreteri Rutte Erdoğan ile görüştü
17:22 Marmara Denizi’nde 3.4 büyüklüğünde deprem
16:57 Soma'da 301 madenci anıldı
16:50 TJA: Altun ve Kaytan sosyalist erkek kişiliğin çağdaş temsilcileridir