Kuzey ve Doğu Suriye'de faaliyet yürüten parti ve örgütleri, 26 Nisan'da Qamişlo'da bir araya gelerek, "Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı" gerçekleştirildi. Kürdistan'ın bütün parçalarından temsilciler de konferansa katılırken, açıklanan tutum belgesinde Kürt birliğine vurgu yapıldı. Ayrıca bütün halkların ve inançların hakları ile kadın kazanımlarının korunduğu bir Suriye'nin inşasına vurgu yapıldı. 

 

'ÇAĞRI VE KONFERANS BİRBİRİNİ TAMAMLADI'

 

Konferansı ve etkilerini değerlendiren Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Sözcüsü Ruksen Mihemed, konuşulan konuların başında "Kürt birliği" geldiğini söyledi. Ruksen Mihemed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat tarihli "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na işaret ederek, "Çağrı ve devamında gerçekleştirdiğimiz konferans birbirini tamamlayan iki adımdı. Bu konferansın Önder Apo'nun çağrısı için atılan ilk adımın devamı olduğunu söyleyebiliriz" diye kaydetti. 

 

Ruksen Mihemed, başlıca konuların Kürt sorununun çözümü ve birlik tartışmaları olması itibariyle konferansın tarihi ve stratejik bir adım olduğunu dile getirdi. Ruksen Mihemed, Kürtler arası birliğin Ortadoğu'da yaşayan halkların da birlikteliğine etki edeceğine vurgu yaparak, "Bizler birlik olarak tüm halkları bir araya getirebileceğimizi biliyoruz. Önder Apo da bunun çağrısını yaptı zaten. Bu konferansla halkların özgürlüğü için adım atmaya başladık diyebiliriz. Konferansa katılan herkeste Kürt Ulusal Kongresi'nin yolunun açılabileceği inancını gördük. Bu çalışmalar daha da büyüyecek, genişleyecek. Kürt Ulusal Kongresi’nin yapılmasına da ön ayak olacaktır. Konferansın aynı zamanda Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın Ortadoğu’da hayat bulması için ilk adım olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı. 

 

Suriye'de hızlı gelişmelerin yaşandığına dikkati çeken Ruksen Mihemed, "Ortadoğu’da yapılmak istenen dizayn Suriye’de başladı. Bazı güçler öne çıktı, bazıları geriye itildi. Çok hızlı değişimler yaşanıyor. Değişimler elbette Kürtleri çok derinden etkiliyor. Bu konferans krize, savaşa ve ulus devletlerin savaşla derinleştirmeye çalıştığı parçalanmaya karşı bir cevaptır aynı zamanda. Savaşa karşı birleşerek barış ve demokrasiyi tüm halklar için getireceğiz" dedi. 

 

'KONFERANS KADINLARA GÖRE ŞEKİLLENDİ' 

 

"Onca şehidimizin hayali 26 Nisan’da Qamişlo’da hayat buldu" diyen Ruksen Mihemed, ulusal birliğinin yanı sıra kadın kazanımlarının da konferansın başlıca konularından olduğunu kaydetti. Ruksen Mihemed, "14 yıl boyunca özerk yönetim içerisinde halkları özgürleştirmeye ve demokratikleştirmeye çalışan kadınlardı. Kadınların Rojava Devrimi ardından siyasi, ekonomi, toplumsal, savunma gibi tüm alanlarda edindikleri tecrübeler mevcut. Rojava Devrimi ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle kadın devrimi olarak tanındı. Kadınların öncülük edeceği mücadele her zaman daha geniş alanlara yayılır. Konferansta da bu düşünce hakimdi. Değişen yeni Suriye’de kadınların haklarıyla yer alması gerektiği kanaatine varıldı. Zaten konferansta en önde yerlerini alanlar kadınlar ve gençlerdi. Bizi bugüne getiren de kadınların ve gençlerin direnişiydi. Konferans da buna göre şekillendi" diye konuştu. 

 

Sonuç bildirisinde yer alan tüm maddelerin herkesin ortaklaştığı maddeler olduğunun altını çizen Ruksen Mihemed, "Sonuç bildirgesi, çok derin tartışmaların ve çalışmalarının bir meyvesi olarak ortaya çıktı. 8 Mart’ın tüm kadınlar için, 21 Mart’ın Kürt halkı için resmi bayram ilan edilmesi, Ezidîlerin özel günlerinin bayram kabul edilmesi gibi. Suriye halklarının tamamının yer aldığı ve herkesin haklarının tanındığı bir Suriye istiyorsak bunun için mücadele etmek elzemdir. Güçlü bir mücadele olmadan bunu başaramayız. Kuzey ve Doğu Suriye bu mücadeleyle kazanç elde etti. Bizim çalışmamız Suriye halklarıyla bir arada özgürce ve barış içerisinde yaşayabilme mücadelesidir. Yeni Suriye içerisinde farklı kültürlerden ve inançlardan halkların bir arada nasıl yaşayabileceğine dair bir yol çizmek istiyoruz" şeklinde konuştu.  

 

'KADINLAR SURİYE'Yİ ŞEKİLLENDİRECEK'

 

Tüm kadınlarla birlikte bir arada yaşamı örmeye hazır olduklarını kaydeden Ruksen Mihemed, şöyle devam etti: "Yeni Suriye’yi şekillendirecek olan kadınlardır. Bu yüzden Suriyeli kadınlarla birliğimizi ve beraber sağlamamız gerekiyor. Bu çalışmamız Kürdistan halkları ve Ortadoğu halklarının tamamı üzerinde tesir edecektir. Suriye’de öne çıkarmaya çalıştıkları savaşa karşı direniş ve mücadele şarttır. Tişrîn Barajı, Qereqozax Köprüsü’ndeki tarihi direniş bunlardan sadece birkaçı. Orada şehit düşen arkadaşlarımız bize özgürlüğün yolunu gösterdiler. Bu konferans Önder Apo'nun çağrısı için atılan ilk adımın devamıydı. Bu yolda, geleceğimiz için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini görüyoruz. Önümüzde daha büyük savaşlar var. Fikren ve askeri her alanda hazırlıklı olmamız gerekiyor ki barış ve demokratik toplumu hayata geçirebilelim."

 

MA / Ceylan Şahinli