MÊRDÎN - Bu yıl etkili olan kuraklık ve DEDAŞ’ın uygulamaları nedeniyle mağdur olduklarını belirten Mêrdînli çiftçiler, zararlarının karşılanmasını istedi.
İklim değişikliğiyle birlikte Kürdistan kentlerindeki kuraklık sürerken, yer altı sularında da ciddi oranda azalma yaşanıyor. Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mêrdîn İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurulan “Mêrdîn Su Raporu”nda konuya dair “Su varlıklarında kritik eşik aşılıyor” denildi. Mêrdîn’deki yeraltı sularının da ciddi anlamda azaldığına dikkat çekilen raporda; Mêrdîn’de önceki yıllarda en fazla 350 metre olan yeraltı suyu derinliği 850 metre derinliğe kadar ulaştı. Yeraltı sularında yaşanan azalmanın yanı sıra bu yıl yağışların da azalması ile ortaya çıkan kuraklık, başta tarım sektörü olmak üzere su ihtiyacı duyulan tüm alanlarda ciddi sorunlara neden oluyor.
Azalan yeraltı sularının korunması amacıyla her yıl ikinci ürün olarak ekilen buğday ekimi Mêrdîn’de yapılmadı. Yeraltı sularının ulaşamadığı tarım arazileri kaderine terk edilirken, elektrik enerjisi yardımıyla çıkarılan sular ile sulanan bölgelerde çiftçiler Dicle Elektrik Dağıtım AŞ.’nin (DEDAŞ) insafına bırakıldı. DEDAŞ, Mêrdîn’de sulama döneminde yüzlerce çiftçinin borcunu gerekçe göstererek, asker eşliğinde trafolarına el koydu. Bunun yanında da sürekli yaşana elektrik kesintileri nedeniyle çiftçileri mağdur ediliyor. Çiftçiler, kuraklık ve DEDAŞ’ın kesintileri nedeniyle buğday üretiminde verimin düşmesinden endişe duyuyor.
‘YAĞMUR YOK, ÇİFTÇİ BORÇLU’
Çiftçilerden Abdüllatif Coşkun, kuraklığın ürünlerine gözle görülür düzeyde zarar verdiğine dikkat çekerek, “Tohumu ve gübreyi attık. Ancak yağış olmadı. İşimiz Allah’a kaldı. Şuana kadar Allah’tan beklediğimiz olmadı, devletin eline kaldık. Sulu arazilerde de durum benzer. Sulamak yağmur gibi etkili olmuyor. Önceki yıl yağmur sayesinde iyi oldu. Köylüler de şimdi arazilerinin masraflarını çıkarmayı umut ediyor” dedi.
‘ELEKTRİK FATURASINA YETMİYOR’
Buğdayın şuana dek başak vermesi gerekirken yerde kuru bir şekilde kaldığını kaydeden Mesut Coşkun, “Önceki yıl yağmur vardı, buğday iyiydi ama ona rağmen çiftçiye kazandırmadı. Bu yıl yağmur da yok. Çiftçi de arazisini borçla ekip biçiyor. Mazot pahalı ve gübre pahalı. Buna karşın buğday hasat zamanında ucuza satılıyor. Çiftçinin traktörleri hacizli ve satanlar var. DEDAŞ zaten çiftçiyi perişan etmiş durumda. Yüksek faturalar ve cezalar karşısında çiftçi ne yapacağını bilmiyor” diye belirtti.
“Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)” kapsamında yıllardan bu yana suyun gelmesini beklediklerini, ancak en son kendi köylerinin projeden tamamen çıkarıldığını öğrendiklerini ifade eden Coşkun, “Kuyular var ama taşıma suyla değirmen dönmüyor. Zaten yeraltı suyu da o kadar derinden çıkıyor ki, dönüme 600 kilogram ürün alsak bile elektrik faturasına yetmiyor. Çiftçilik bitmiş durumda. Türkiye için eskiden kendi kendine yeten bir ülke diyorlardı ama o da kalmadı. Perişan durumdayız. Artık oturduğumuz yerde çiftçi olduğumuzu söylemeye utanıyoruz. Çünkü bir kıymetimiz kalmadı. Halbuki emek veriyoruz, buğday üretiyoruz, ekmek üretiyoruz ama bir kıymetimiz yok. Böyle devam ederse bu işi bırakacağız. Gelen desteğe de DEDAŞ el koyuyor. DEDAŞ destek ödemelerini bizden daha çok takip ediyor” diye konuştu.
‘SUSUZ ARAZİLERE BİÇERDÖVER GİRMEYECEK’
Beklenen yağışların gelmediğini ve suyun olmadığı birçok yerde başakların kuruduğunu kaydeden Qoser (Kızıltepe) Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbey, mevcut durumda susuz arazilere biçerdöverin girmeyeceğinin görüldüğünü ifade etti. Birçok köyde kuraklık nedeniyle benzer durumun ortaya çıktığını kaydeden Erbey, kuyular yardımıyla sulanmaya çalışılan arazilerin de DEDAŞ’ın uygulamaları nedeniyle susuz bırakıldığını söyledi. Kuraklığa rağmen DEDAŞ’ın bölgede çiftçiye kan kusturduğunu ve trafolarına el koyduğunu söyleyen Erbey, hükümete seslenerek, “Bir an önce bu özel şirketin yaptığı barbarca duruma el koyun ve dur deyin. Kolluk kuvvetleri ile çiftçilerimizi karşı karşıya getirmesinler. Sulu arazilerde de elektrik kesintilerinden dolayı yeterince sulama yapılmıyor. Hükümetin çiftçinin sesine kulak vermesi ve GAP’ı da bir an önce tamamlaması gerekiyor. Kuraklık nedeniyle Tarım Bakanlığı çiftçinin borçlarının ödemesini ertelemelidir. Don olan bölgelerde olduğu gibi kuraklık yaşanan bölgelerde de çiftçinin zararı giderilmelidir” dedi.
MA / Ahmet Kanbal