İSTANBUL – Baskın seçime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Alevi, Süryani, Ermeni ve Gürcü halkları, HDP’nin bütün kimlikleri içinde barındırdığını belirterek, bu nedenden dolayı HDP etrafında kenetleneceklerini söyledi.
AKP-MHP ortaklığı ile 24 Haziran’da yapılacak baskın seçime ilişkin Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) farklı çevreden destekler gelmeye devam ediyor. Alevi, Süryani, Ermen ve Gürcü halkları HDP’nin bütün ezilenleri içinde barındırdığı bir politika yürüttüğünü söyleyerek, HDP etrafında kenetleneceklerini belirtti.
‘KALBİM GÖNLÜM HDP’DEN YANA’
Ermeni yurttaş Sultan Mıhçı, 24 Haziran’da yapılacak olan baskın seçimi, “Acele verilmiş bir karar” olarak değerlendirerek, iyi bir sonuç çıkacağını düşündüğünü ifade etti. Mıhçı, “Şu anda benim düşüncem bana yakın olarak hissettiğim HDP’dir. Benim için eşitlik çok önemli. Azınlıklar, Rumlar, Museviler, Türkler kim olursa olsun bu anlamda eşit olmalıdır. Bunun için de HDP’yi kendime yakın görüyorum. Kalbim de gönlüm de HDP’den yana” diye konuştu. Ermeni halkına çağrı yapan Mıhçı, “Ermeni halkı ‘son şansı kaçırdık’ demek istemiyorsa sandıklara sahip çıksın. Aynı zamanda herkes oy kullansın ve muhakkak bir yerlerde görev alsın” dedi.
‘ERMENİ HALKININ TALEPLERİNİ EN İYİ HDP YANSITIYOR’
Ermeni olan Garbis Evyapan da Ermeni halkının taleplerini en iyi yansıtan partinin HDP olduğuna işaret ederek, “Diğer 2 ittifaktaki partilerin geçen dönem Ermeni halkının sorunlarına çözüm bulmak için çaba sarf ettiklerini görmedik. O nedenle de HDP’nin Ermeni milletvekili Garo Paylan’ın, Ermeni meselesiyle ilgili geçmişte yaşananlar, bugünkü sorunları Mecliste layıkıyla yansıttığını ve bu aldığı görevin hakkını yerine getirdiğine inanıyorum” diye konuştu. Evyapan, bütün kesimlere çağrı yaparak sandıklara gitmelerini istedi.
‘ÜMİTLİYİM’
Ermeni halkından Sona Aksoy da, “Ben geçen seçimlerde de HDP’yi destekledim. Bu sefer de HDP’yi destekleyeceğim. Şuan ötekilerin çoğunlukta olduğu parti HDP’dir. HDP’ye destek versinler” dedi. Aksoy, bu seçimlerde ümidinin yüksek olduğunu belirtti.
‘AKTİF BİR ŞEKİLDE İNİSİYATİF ALMALILAR’
Süryani halkından Avukat Erkan Metin, AKP-MHP ve CHP-İYİ Parti’nin içinde olduğu ittifaklara değinerek, “Mevcut sistemde o faşizan anlayışın sürmesi konusunda ırkçı, ayrımcı ve halkları dışlayan anlayış konusunda her iki ittifak da aslında kendi içinde bir ittifak içindedir. Bence şuanda mevcut seçimde demokrasiyi savunan, özgürlükleri savunan başlı başına tek bir siyasi hareket vardır. O da Halkların Demokratik Partisidir” dedi.
‘YURTDIŞINDAKİ SÜRYANI HALKIMIZ MUTLAKA SANDIĞA GİTMELİ’
Metin, “Süryani halkı tabi ezilen soykırım mağduru bir halk olarak özgürlükten, demokrasiden yana tavır gösterecektir. Halkımız tekçi anlayışa tamamen karşıdır. Bu anlamda tabi önümüzdeki tek seçenek HDP’dir. Çünkü HDP kendi bünyesinde yaptığı siyaset anlayışında, tüm icraatında açıkçası tüm halklara açık. Ezilenlerin yanında özgürlükçü, demokrat bir parti olduğunu kanıtlamıştır. Süryani halkı da bu anlamda HDP’yi destekleyecektir” diye konuştu. Süryani halkından seçmen olanların mutlaka oyunu kullanması gerektiğini vurgulayan Metin, “Yurt dışındakiler, diasporadaki insanlarımız mutlaka sandıklara gitmelidir. Türkiye’de keza katılım tam sağlanmalıdır. Bununla da bence görevimiz bitmiyor. Demokrasiye, özgürlüğe kavuşmak çaba gerektirir. Aktif anlamda her bir insanımız çalışmalıdır. Gönüllü olarak bu siyasi sistem içerisinde bir rol üstlenmelidir. Sandık kurullarında görev almalıdır. Ve bu faşizan anlayışa karşı mücadele etmelidir. Bu anlamda tüm halkımı bu kritik seçimde inisiyatif almaya davet ediyorum” diye konuştu.
‘HDP AZINLIKLARI SİYASETE DAHİL ETTİ’
Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği (Mezo Der) Başkanı Süryani Tuma Özdemir de geçmişte Süryani halkının dikkate alınmadığını söyleyerek, “Süryaniler, azınlıklar ve diğer halklar arasında büyük bir duvar örülmüştü. Bu duvarı tabi ki kınıyoruz. Böyle bir insanlık böyle bir komşuluk ilişkisi olamaz. Ama HDP’nin getirdiği yenilikle şuan da Süryanilerin Mecliste temsilcisi var. Süryanileri Erol Dora, Ermenileri Garo Paylan temsil etmektedir. Böyle bir olanak sağladı” şeklinde konuştu.
‘24 HAZİRAN’DA DA BAŞARACAĞIZ’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Ataşehir Şube Başkanı Hasan Gülüm de AKP’nin kaybedeceğini gördüğünü ve bu nedenle baskın seçime gittiğini dile getirdi. AKP’nin seçim kararı alırken bütün gözlerini HDP’den gelecek oylara diktiğini aktaran Gülüm, “Bu nedenle yaklaşık 2 yıldır şovenizmi körükledi. Diğer yanıyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de bugün aynı kulvarda yürümesinin bedelini ve acısını çekiyor. AKP’nin cumhur ittifakı dışında en gerici, en şoven ittifaklar kurularak halklar karşısına dayatıldı ve geri kalan kesimler aslında yok sayıldı. Gördüğümüz tablo tam bu. HDP de bunun dışında kalan, sosyalistler, Aleviler ve tüm ezilenlerle birlikte barajı aşmak istiyor. 7 Haziranda da aşmıştı. 24 Haziran’da da bunu başaracağını düşünüyorum” diye belirti.
‘ALEVİLER HDP EKSENİNDE’
Alevilerin taleplerini daha çok HDP ekseninde ortaya çıkarabildiklerini ve bunu düşündüklerini ifade eden Gülüm, Alevilere çağrıda bulunarak, “Herkes 24 Haziranda oyunu kullanmaya gitsin. Ama asıl mesele bana göre 25 Haziran’dır. Kendi haklarından daha geri düşmemek için demokrasiye ve mücadeleye sahip çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü asıl olarak 24 Haziran da yaratılan değerin 25 haziranda tutabilme meselesidir. Yani 24 Haziranda bu seçilmeye bilir. Ortaya çıkan tablo kabul edilemeyebilir. Mesel şu: siz demokrasi mücadelesi yürütür onun haklarını alamazsanız çok bir anlam kazanmaz.”
‘KENDİ TEMSİLİYETİMİZİ HDP’DEN DOĞRU TANIMLADIK’
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Selda Güneş, “Öteden beri zaten HDP ile birlikte hareket ediyoruz. Şüphesiz irademizi hiçbir siyasal perspektife sunmuyoruz, hibe etmiyoruz. Haklının yanında durmaya çalışıyoruz. HDP de bütün farklılıkların yan yana geldiği, bütün farklılıkların kendi siyasetini kendi renklerini taşıyabilecekleri bir alan olduğu için biz Türkiye’nin Alevileri, Kızılbaşları, Bektaşileri de olarak kendi temsiliyetimizi buradan doğru tanımladık” dedi.
‘TEK ADAM REJİMİNE KARŞI OMUZ OMUZA VERMELİYİZ’
Güneş, “Biz sistemin ötekisi sayılan kadınları, inanç toplulukları üyelerini, etnisiteleri, Kürt, Türk, Ermeni, Çerkes halkıyla biz Türkiye’nin ötekileri ancak yan yana geldiğimizde bir birimize omuz verdiğimizde bu zulmü durdurabiliriz. Bir zalim tarafından ve onun çeperinde örgütlenmiş bir grup zalim tarafından halklara reva görülen bu süreci hep birlikte yan yana gelerek, aşacağımızı düşünüyorum” diyerek kazanacaklarını söyledi. Seçimin meşru olmadığını dile getiren Güneş, şunları ifade etti: “Her bir özneye, özellikle de kendisine Aleviy, Kızılbaş, Bektaşi diyen her bir öznenin bu tek adam sistemine karşı verilecek mücadelenin bir parçası olmaya çağırıyoruz. Tek adam sistemini engellemenin yegane yolu HDP’ye destek vermektir.”
‘BÜTÜN HALKLARI İÇİNDE BARINDIRMASI ÖNEMLİ’
Gürcü halkından Seyhun Çelik ise, “HDP’den başlarsak eğer öncelikle Demirtaş’ın cezaevinde olması ve oradan seçim kampanyası yürütmesi başlı başına dünya çapında bir olaydır. Bir tarafıyla da çok ciddi bir hukuksuzluk, ahlaksızlıktır. Dışarıya çıkması lazım” dedi. AKP-MHP ittifakına değinen Çelik, “Zaten Türkiye’deki bütün güzelliklere karşı olan bir ittifak yani her şeye karşı olan bir ittifak, bir vahşetin, vahşiliğin sürdürülmesini sağlamaya yönelik bir ittifak olarak görüyorum” diye konuştu. HDP’nin Türkiye’deki bütün halklarla diyalog içinde olması ve kendi içinde barındırmasının önemli olduğunu vurgulayan Çelik, “Türkiye’de Kürtlerin dışında da bir sürü halk var. Çerkezler, Gürcüler, Lazlar, Araplar, terekemeler vs. kendi anadilleri olan o anadilinde konuşan insanlar var. Bunların da asimile olmuş olanları var. Dolayısıyla kendi kimliklerini, kendi kültürlerini var etmek için HDP gibi bir yapı içerisinde kendilerine yer bulabilmeleri iyi bir şey” diye ifade etti.
‘AKP VE MHP YOK EDEN BİR YERDE DURUYOR’
Ulusların kendi kültürel kimliklerini koruyabilmeleri ve var edebilmeleri içinde muhalif yapıda yer almaları gerektiğine dikkat çeken Çelik, “AKP-MHP ittifakı yok eden, önleyen bir yerde duruyor. Bunun örneklerini Kürt coğrafyasında görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye’deki bütün halkların bu gerici ittifakın karşısında durmaları gerekiyor. Çünkü onların tek düşünceleri var Türk İslam kimliğini bütün 80 milyonluk ülkeye yaymak. Herkesi Sünnileştirmek ve Türkleştirmek” dedi.