ŞIRNAK - Cizre bodrumlarında katledilenlerin aileleri, KDP’nin Türkiye ortaklığına tepki göstererek, “Doğamızı, ağacımızı, insanımızı kimyasalla katlediyorlar” dedi.
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine 23 Nisan 2021’de başlattığı saldırılarda sonuç alamayan Türkiye, 17 Nisan’da kapsamlı yeni bir saldırı dalgası başlattı. Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) işbirliğine rağmen ilerlemenin sağlanmadığı saldırılara, tepkiler de sürüyor. Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, kamuoyunda “vahşet bodrumları” olarak bilinen binalarda çocukları yakılarak katledilen aileler, Türkiye’nin saldırılarına ve KDP’nin işbirliğine tepki gösterdi.
‘BARZANİ ERDOĞAN’I GEÇTİ’
Cizre bodrumlarında ise oğulları (Agit Küçük ve Adil Küçük) katledilen Necat Küçük (66), Barzani’nin işbirliğinin “ihanet” olduğunu belirterek, “Ben bunu nasıl unutabilirim. Düşmandan dost olunmaz. Mesut Barzani düşmanlıkta Erdoğan’ı geçti. O Kürt değil, eğer Kürt olsaydı, kendi halkına silah doğrultmazdı. Ona Kürt dememiz ayıptır. Bunlar bize ne yaşatmışsa, umarım ona da aynısı yaşatırlar. Federe Kürdistan’da Türkiye’nin kendi üslerini kurmadığı tek bir tepe bile kalmamış. Barzani yol verdi, onlarda tank ve toplarını götürüp şu anda çocuklarımızın üzerine döküyorlar. Tank ve toplarıyla birliğimizi bozuyor. Biz bu saatten sonra Barzani’nin kardeşliğini istemiyoruz. Biz ihanet ile nasıl kardeşlik edebiliriz? Bizim çocuklarımızın ölümüne neden olan, Kürt’ün de Kürtlüğünü istemiyoruz” diyerek, tepki gösterdi.
KİMYASAL SİLAH SALDIRILARI
Cizre bodrumlarında katledilen Abdullah (Star) Özgür’ün annesi Zekiye Özgür (50), Türkiye’nin saldırılarında yer alan Barzani ailesine tepki gösterdi. Özgür, “Eğer şerefi olsaydı, kardeşi kardeşe vurdurmazdı. Artık kan döktükleri yeter. Evimde ben ve eşimden geriye kimse kalmadı, evim yıkıldı. Başka annelerin yüreği yanmasın, başka annelerin evlerini başlarına yıkmayın. Dökmekte olduğunuz bu kanı durdurun. Benim oğlumu arkadaşlarıyla birlikte kimyasalla yaktılar. Bedenleri kül olmuştu. Cenazelerini poşetlere koyarak defnediyorduk. Tam 6 yıldır gözlerimizden yaş eksilmedi. Bugün Zap, Metîna, Avaşîn’de katledilen de bizim çocuklarımız. Ben hepsinin annesiyim. Cizre’de çocuklarımızı kimyasalla katlettiler, Zap, Metîna ve Avaşîn’de çocuklarımızın kimyasalla katledilmesini istemiyoruz” dedi.
KİMSE GÖRMEDİ, KİMSE YAŞAMADI
Cizre bodrumlarından katledilen 23 yaşındaki Kenan Adıgüzel’in annesi Rabia Adıgüzel (50), çocuklarına karşı bir kez daha kimyasal kullanıldığını söyleyerek, “Cizre’nin yaşadıklarını, gördüklerini kimse ne gördü ne de yaşadı. Çocuklarımız katledildi. Bir oğlumu katlettiler birini de tutukladılar. Benim yüreğim yandı, başka annelerin yüreği yanması. Mesut Barzani, Türkiye’ye yol veriyor, kardeşi kardeşe vurdurtuyor. Biz savaş istemiyoruz. Bodrumlarda katledilen bizim çocuklarımızdı. Hepsi de daha 16-18 yaşlarındaydı. Ben oğlumun cenazesini tanıyamadım. Cenazesi yanmıştı. Ben hiç unutmayacağım. Bugün kimyasal kullananlar Allah’tan hiç mi korkmuyorlar? Barzanî yol veriyor ve çocuklarımız bir kez daha kimyasalla katlediliyor” şeklinde konuştu.
KÜRTLERİN YARALARINA TUZ BASILDI
Torunu Fırat Çağlı’yı bodrumlarda kaybeden Xunav Çağlı (68), ihanet ile Kürt halkının yaralarına bir kez daha tuz basıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Barzani’nin yaptığı düşmanlıktır. Devleti biliyoruz ama Barzani’ye ne oluyor? Bize bunu yapmaya ne hakkı var. Türkiye’ye neden yol veriyor. Barzani bize ihanet etmesin, gitsin evinde otursun. Mücadelesini de istemiyoruz. Bizim yaşadığımız şeyleri görmedi mi? Halen bile Cizre’nin yaraları canlı. Çocuklarımızın hepsini yaktılar. Kimse çocuğunun cenazesini tanıyamadı. Halen bile bazen cenazeler bulunmuş değil. Cizre’de yaptıkları şeyleri bugün Zap, Metîna ve Avaşîn’de yapıyorlar. Doğamızı, ağacımızı, insanımızı kimyasalla katlediyorlar.”