Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Yukarı Ölek (Oleka Jor) köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen 267 cenazeden sadece 2’si ailelerine teslim edildi. Cenazesi mezarlıktan çıkarılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen Dilan Bingöl’e ait cenaze 61 gün sonra ailesi tarafından alınarak memleketi Bitlis’in Tatvan ilçesinde defnedilirken, aynı gün içinde Celal Övmen’in de cenazesi ailesi tarafından alınarak toprağa verildi. 

 

Cenazelerin kimlik tespitleri için 72 gündür herhangi bir gelişme olmadığını kaydeden Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) İstanbul Eşsözcüsü Serhat Çakmak, gerekli hukuk mekanizmalarına başvurular yapmaya devam edeceklerini söyledi.

 

‘YETKİ ALANIMIZ KİMLİK TESPİTİ’

 

Kimlik tespitini her ne kadar Adli Tıp Kurumu (ATK) yapsa bile tüm tasarruf yetkisinin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığında olduğunu belirten Çakmak, şunları söyledi: “Biz milletvekilleriyle birlikte bundan bir ay önce Adli Tıp Başkanıyla bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede, ‘Bizim yetki alanımız sadece cenazelerin tespitidir’ dediler. 260'ın üzerinde cenazenin olduğunu doğruladılar. Cenazelerin kendilerine ne şekilde geldiğini belirtiler. Her bir mezarlıktan çıkan kemikleri bir torbaya koyduklarını ve bunu yaparken de bir torbada birden fazla insana ait kemik parçasının bulunup bulunamayacağının tespitini yapacaklarmış. Ayrıca kimlikleri, işlemlerini toplu olarak bitirdikten sonra Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına bildireceklerini ve cenazeleri teslim edeceklerini söylediler. Bu nedenle biraz uzun sürecek dediler.” 

 

Kimlik tespiti yapılan cenazelerin akıbetini sorduklarını dile getiren Çakmak, “Onun da tasarruf yetkisi Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığında olduğunu söylediler. İstanbul'daki ATK'yle görüştüğümüzde, yetkililer bize 'Savcılık ne zaman isterse o zaman cenazeleri göndeririz' dedi. Şimdi buradan anladığımız bir bürokrasi kargaşalığından kaynaklanan uzun sürecek bir işlem var” diye belirtti.

 

‘2 CENAZE TESLİM EDİLDİ’

 

Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına yaptıkları başvurular hakkında da bilgi veren Çakmak, “Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığıyla birebir görüşme yapamıyoruz. Dosyanın ne aşamada? Kimlik tespitleri yapıldı mı? Kendilerinin Adli Tıp'tan talepleri nelerdir? Bunlara ilişkin hiçbir bilgi almıyoruz. Bizim görüşme başvurularımız ve suç duyurularımız oldu. Ayrıca daha önce Garzan Mezarlığına defin edilen 3 cenazenin Adli Tıp'ta kimlik işlemleri yapıldıktan sonra ailelere verilmişti. Bunların defin ruhsattı vardı. Örneğin bunların teslimine ilişkin taleplerimiz olumlu karşılandı. Şu an itibarıyla Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığından 2 cenaze teslim alındı. Aileler defin işlemini yaptı” dedi.

 

SAVCILIKTAN ‘BİZ BİLMİYORDUK’ AÇIKLAMASI

 

Cenazelerin hukuka aykırı bir şekilde mezarlıktan çıkarılarak ATK’ye götürüldüğünü sözlerine ekleyen Çakmak, şöyle devam etti: “Biz buna ilişkin suç duyurusu ve açıklamaları yaptıktan sonra Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı hemen yanıt verdi. Hepsinin usulüne uygun olduğunu belirtti. Dedik ki peki o zaman neden defin ruhsatı olanları aldınız, bunları çıkardınız? Bunları niye Adli Tıp'a tekrardan kimlik tespiti için gönderdiniz? Biz bilmiyorduk şeklinde absürt bir açıklama yaptılar. Zaten yüz yüze bir görüşme yapamıyoruz. Basın üzerinden açıklama yapıyorlar.”

 

‘CENAZELER AİLELERE TESLİM EDİLMELİ’

 

Endişelerinin cenazelerin kimsesizler mezarlığına defin edilmesi olduğunu dile getiren Çakmak, “Bizim için önemli olan bu cenazelerin ailelere teslimidir. Eğer ailelere teslim edilmeyip de kimsesizlikler mezarlıklarına defin edilirse, biz bununla ilgili yeniden suç duyurusunda bulunacağız. Ulusal ve uluslararası tüm hukuk mekanizmalarını işletecek başvurular yapacağız” diye konuştu. 

 

MA / Sadiye Eser