DAİŞ'in, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentine bağlı Xiwêran Mahallesi’nde 5 bin civarında üyesinin tutulduğu cezaevine yönelik 20 Ocak'ta gerçekleştirdiği saldırı başarısızlıkla sonuçlandı. Demokratik Suriye Güçleri (QSD), cezaevi ve çevresinde günlerce sürdürdüğü operasyonda binlerce DAİŞ'liyi tekrardan esir aldı. QSD, Kobanê'nin özgürleştirilmesinin yıldönümünde ilan ettiği zaferin ardından olası saldırılara karşı önlemlerini de arttırdı. DAİŞ'in ikinci büyük yenilgisi ve bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülen QSD'nin başarısına dair Diyarbakır sakinlerine mikrofon uzattık. 

 

BİRLİK VURGUSU

 

Saldırının DAİŞ'i yeniden canlandırma hamlesi olduğunu düşünen Hamit Zengin, "Kürtlerin yok olmasını hedefliyorlar. Kürtlerle ilgili herhangi bir oluşum göz önüne gelince hepsi bir araya geliyor. Kürt olmasın istiyorlar. 1 yurdumuz var ve 4 parçaya bölmüşler zaten” dedi. Son saldırılarla birlikte Kürtlerin yaşadığı coğrafyada birlik olmasının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade eden Zengin, "Bir olup yurdumuzu bunlardan kurtarmamız lazım. Bugün Barzani nasıl bu şekilde davranabiliyor? Kendisini de yok edebileceklerini nasıl anlayamıyor? Bu, bize Kürdistan’ın her dört parçasında da bir olmamız gerektiğini gösteriyor. Bir olunca hiçbir devlet Kürtlerin önünde duramaz. Bir olunca kimse bizi bitiremez” diye belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye’de oluşan demokratik oluşumun parçalanmasının hedeflendiğini söyleyen Zengin, ulusal birlik çağrısı yaptı. 

 

'TEDBİRLİ OLMALIYIZ'

 

DAİŞ’in saldırılarının kırılmaması halinde daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalacaklarını belirten Muhammed Karabulut, "O kadar kişi silahsız insanların içerisine girseydi ne olurdu? Saldırıların kırılması çok önemliydi ve iyi oldu. Kürtlerin bunların bilincinde olarak tedbir alması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

 

Recep Nuray, Kürtlerin savaş yanlısı bir halk olmadığını ve dostlarıyla da savaşmadığını ancak kendisine savunanlara karşı savaşacağını vurguladı. Nuray, DAİŞ'in başlattığı savaş ardından birçok Kürt gencinin buna karşı gelmek için sınırı aştığını hatırlattı. 

 

‘PKK LİSTEDEN ÇIKARILSIN’ 

 

Saldırıların Kobanê’nin özgürlüğünün yıldönümünde yaşanmasının tesadüf olmadığını ifade eden Fesih İlgin, Türkiye’nin de saldırılarda payının olduğunu düşündüğünü kaydetti. Saldırılar karşısında ulusal birliğinin gerekliliğine dikkati çeken İlgin, "Temennimiz her 4 parçanın da bir araya gelmesi. Bir araya gelseydik ve o gün ölsek bile bir şey olmazdı. Birlik olsaydı kimse de kolay kolay bize karışamazdı. Umarım PKK de terör listesinden çıkarılır” ifadelerini kullandı.  

 

'KORKACAK BİR ŞEY YOK' 

 

DAİŞ’in 1990’larda bölge kentlerinde ortaya çıkan Hizbullah ve JİTEM tarzı bir yapılanma olduğunu söyleyen Deniz Ayder, “Bunlar Kürt halkını bir şekilde yıldırma planlarıdır. Ama artık Kürt halkı her şeyin farkında. Bunların hepsi 2015’te başladı. Biz bunları besleyenlerin kim olduğunu biliyoruz. Bu sessizliğe karşı bütün Kürtlerin bir olması gerekiyor. Bir olmadığımızda birer birer değil hepimiz gideceğiz. Artık kimse korkmasın, korkacak bir şey yok. Bir candır sadece. Kediyi de köşeye sıkıştırdığın zaman seni tırmalar. Kürt halkı artık sessiz kalmasın. Ayaklansın artık" diye konuştu.