İzmir Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutukluların baskı ve hak ihlallerine karşı başlattığı açlık grevi eylemi sürerken, yetkililer taleplerin karşılanmasına dair adım atmıyor. 28 Kasım 2021’de Sinan Durmaz, Onur Yılmaz, Abdullah Günay, Sabah Dayan, Ozan Alpkaya, Halis Dağhan, Sertaç Kılıçarslan ve Kenan Yıldızbakan’ın başlattığı açlık grevi eylemi 62'nci gününde devam ediyor. 2'nci grup olarak 27 Aralık'ta açlık grevini başlayan Mahir Çakır, Şaban Sıdal, İbrahim Tikan'ın eylemi de 33'üncü gününe girdi. 

 

GİRİŞİMLER SÜRÜYOR

 

Tutukluların taleplerinin karşılanması için Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ve avukatların cezaevi yönetimiyle görüşmeleri de sonuçsuz kaldı. Avukatların, savcılık ve diğer adli kurumlarla görüşmeleri devam ederken, vekiller de Meclis ve Adalet Bakanlığı düzeyinde görüşmeler yapıyor. Tutuklular, talepleri karşılanana kadar açlık grevini sonlandırmayacaklarını belirtirken, ailelerin de endişesi her geçen gün büyüyor.

 

HDP İzmir milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni ile açlık grevleri ve baskılara ilişkin konuştuk. 

 

HAKLI TALEPLER

 

Kırıklar Cezaevi Müdürü Haydar Ali Ak’ın tutuklulara işkence ve şiddet uyguladığını aktaran Kemalbay, buna karşı tutukluların açlık grevine başladığını söyledi. Kemalbay, “Tutuklular, can güvenliklerini sağlayacak koşullar yaratılana kadar bu açlık grevlerini sürdüreceklerini söylüyor. Talepler oldukça haklı talepler. Şovenizm ve ırkçılığın kışkırtıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu durum yaşam hakkı ihlallerine varan sonuçlara neden olabilir" dedi. 

 

TUTUKLULARA TEHDİT

 

Baskılara karşı cezaevi yönetimi ile 17 Ocak'ta görüştüklerini anımsatan Kemalbay, görüşmenin ardından baskıların daha da arttığını söyledi. Görüşmenin ardından Haydar Ali Ak’ın tutukluları tehdit ettiğini vurgulayan Kemalbay, bunun endişe verici olduğunu kaydetti. Konuyla ilgili girişimlerinin sürdüğünü dile getiren Kemalbay, şöyle devam etti: “Açlık grevlerine ilişkin İzmir Barosu ile kentteki hukuk örgütleri başsavcı ile bir görüşme yapacak. Biz de Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürü ile görüşeceğiz. Aynı zamanda cezaevlerine ziyaret yapmak istediğimizi söyleyeceğiz. Yeniden cezaevi yönetimi, başsavcı ve açlık grevinde bulunan tutsaklarla bir görüşme planlıyoruz. Yine Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na, harekete geçmesi için bir dilekçe vereceğiz.”

 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI 

 

Kemalbay, cezaevlerinde ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirterek, "Bu sadece Kırıklar’da yaşanan bir sorun değil. Şakran ve diğer illerdeki hapishanelerde de topyekûn bir sorun yaşanıyor. Oralarda da açlık grevleri olduğu söyleniyor. Bunu raporlaştırmaya çalışıyoruz. Herkesin cezaevlerine karşı duyarlı olmaya, tutsakların sesi olmaya çağırıyoruz” diye konuştu. 

 

İŞKENCE EVLERİ

 

HDP’li vekil Murat Çepni, cezaevlerinde yaşanan durumun ülkenin genel siyasetinden bağımsız olmadığını vurgulayarak, “Saray, tüm muhaliflere ağır bir şiddet ve tecrit politikası uygulamaya çalışıyor. Neredeyse kendisi dışında söz söyleyen, tutum alan herkes düşmanlaştırılıp cezalandırıyor. Dışarıda sokaklar bir bütün olarak cezaevine dönüştürülmüş halde. Buna bağlı olarak cezaevleri de işkence evine dönüştü. Yüzlerce hasta tutsak ‘cezaevinde yatamaz’ kararlarına rağmen bırakılmıyor. Yine cezaevlerinden hasta tutsaklar hayatlarını kaybediyor. İktidar, dışarıyı teslim alamadığında cezaevlerindeki işkence ve ölüm politikalarıyla başka bir tehdit geliştirmek istiyor” ifadelerini kullandı. 

 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI 

 

Cezaevlerinin özel olarak seçildiğini işaret eden Çepni, tarihsel olarak cezaevlerinin direniş merkezleri olduğunu belirtti. “Cezaevlerinden başlayan cesaret tüm topluma yayılır” diyen Çepni, "İzmir’deki durumda bunun çarpıcı örneklerinden bir tanesi. Orada kendine Esat Oktay rolü biçen bir müdürün devrimci tutsaklar üzerinde geliştirdiği bir teslimiyet politikası var. Buna direnen tutsaklar olarak işkenceye maruz kalıyor” diye kaydetti. 

 

Cezaevlerinde ciddi işkence olduğunu söyleyen Çepni, "Ölümler çıkabilir. Tüm demokrasi güçlerinin bu konuda duyarlılık göstermesi ve mücadele etmesi gerekir” çağrısında bulundu.  

 

MA / Tolga Güney