'O' fotoğrafın ardındakiler

img

DİYARBAKIR - Kucağında oğlu Agit’in kemiklerinin bulunduğu bir kargo kutusuyla hafızalara kazınan 52 yaşındaki Halise Aksoy, O ve ağabeyini takip ederek, dağın yolunu tutan kızı Şinda’yı “uyandıran” devlet baskısını anlattı.

Son yıllarda insanın göz bebeklerinde asılı kalan kimi benzerleri gibi geçtiğimiz 10 Nisan günü önümüze düşen bir fotoğraf karesi, herkese “vicdan nedir?” sorusunu sordurdu. O fotoğraf karesi, Dersim’de 23 Mayıs 2017 tarihinde yaşamını yitiren HPG’li Agit İpek’in annesi Halise Aksoy’un, oğlunun bir kargo kutusu içerisinde gönderilen kemiklerini kucağında tuttuğu ana aitti. 
 
Yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren Agit’in cenazesi, otopsi için götürüldüğü İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) aradan geçen zaman içerinde kemikleri kalmış olarak Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir. Savcılığın 2 Mart’ta PTT’ye vererek İpek ailesinin ikamet ettiği Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği kemikler, 10 Nisan günü anne Aksoy’a teslim edilir. 
 
OĞLU İLE SON FOTOĞRAFINI ÇEKTİ 
 
Yaşamı her daim zorlukla içerisinde geçse de, acıların en büyüğünün “oğul yitirmek” olduğunu söyleyen 52 yaşındaki annenin, “fotoğraf çekmesini sevmezdi” dediği oğlu ile son fotoğrafı bu olur.
 
Kendisiyle görüşmek üzere kapısını çaldığımız Aksoy’u, başında sarı, kırmızı, yeşil oyalı yazması ile buluyoruz.  Mardin’in Artuklu ilçesi Tizyan (Elmabahçe) köyünde dünyaya gelen Aksoy, 9 nüfuslu bir ailede büyür. Babasını erken kaybeden Aksoy, 11 yaşına geldiğinde kendisinden 15 yaş büyük dayısının oğlu ile evlendirilir ve dördü kız, dördü erkek olmak üzere 8 çocuk sahibi olur.
 
Ailesini “yurtsever bir aile” olarak tanıtan Aksoy, “Köyümüzde sürekli bayrak asılırdı. Asılan bayraklardan rahatsız olan köylüler oluyordu. Bir şeyler oluyordu ama ne olduğunu anlamamıştık henüz. İlk çocuğum olunca, aynı dönemde büyük ağabeyimin de bir oğlu oldu. Adını Welat koymak istedi” dedi.  Kendi ülkelerinde yaşamalarına rağmen çocuklarına “ülke” adını koymak Aksoy’a her ne kadar garip gelse de bu ismi çok sever ve yeni doğan oğluna da bu adı vermek ister. Ancak aynı ailede iki Welat olmasın diye Wedat adını verir oğluna. 
 
KÖYLERİNE GELEN GENÇLERİ TANIDI 
 
1980’li yıllarda, Kürt özgürlük hareketinde yer alan gençler yaşadıkları köye gelip gitmeye başladı. Aksoy, o yıllara dair anısını şu sözlerle anlattı: “1980’li yıllarda köye Kürt özgürlük mücadelesinde yer alan gençler gelmeye başladı. Köyde sürekli bir hareketlilik vardı. Ben korkmaya başlamıştım. Tam olarak neyin mücadelesini verdiklerini bilmiyordum. Onlara karşı düşmanca yaklaşan köylülerin söylediklerinin etkisinde kalıyordum bazen. Evimin camlarına demir korkuluk yapmak istedim. Ağabeyim bana; ‘Onlardan sana zarar gelmez, tam aksine onlar seni korur’ dedi. Artık, her şeyin farkındaydık. 1990’lı yıllarda ise örgüte katılanlar oldu. Artık gençlerin ne için mücadele verdiklerini biliyordum.”  
 
Köylerine gelen gençlerin kendisine, “Bir gün tüm Kürtler özgür olacak” dediklerini, bu sevinç ve umutla yaşayıp, çocuklarını da a bu inançla büyüttüğünü söyleyen Aksoy, “Çocuklarım büyüyünce hepimiz özgür olacağız sanıyordum” diyerek, yıllarca verdiği mücadelenin nasıl başladığını dile getirdi.
 
Bir yandan eşinden şiddet görüp, bir yandan da yoksulluk ile boğuşan Aksoy, maddi imkansızlıklar nedeniyle annesinin evinde yaşamaya başlar. O yılları “Eşim bir vardı bir yoktu, annem ve kardeşlerim bana ve çocuklarıma baktı. Kardeşlerimin eşleri de politik nedenlerden cezaevindeydi. Bir evde birden fazla aile yaşıyorduk. Bazen tok, bazen aç yattık. Elimde kalan bir altınım vardı. Bozup bir ev yaptım. Sadece duvarlarını ördüğümüz eve yerleştik” sözleriyle anlatırken yeniden hatırlatan Aksoy, devlet baskısı ile tanışır. 
 
KORUCULUK DAYATILINCA YOLA DÜŞTÜ 
 
Ailesindeki erkeklere korucu olmaları yönünde baskı uygulanır. Koruculuğu kabul etmesi için her türlü baskıyı gören Aksoy’a askerler her fırsatta, ‘Zaten kocan da yok defol buradan’ der. Terk etmek istemediği köylerine hemen her gece baskın yapan askerler, bazen ışıklarını söndürdüğü için, bazen de söndürmediği için Aksoy’a şiddet uygular. Aksoy, bu baskılar sonucu çocuklarını da yanına alarak 1993' yılında Diyarbakır’a taşınır, köydeki evi ise askerlerce yakılır. 
 
Burada terzilik yaparak çocuklarını büyüten Aksoy, bu kez eşinin baskıları sonucu 1996’da İstanbul’a göç etmek zorunda kalır. Geçimlerini sağlamak için tekstil atölyelerinde çalışmaya başlayan çocukları ayrımcılığın ne demek olduğunu bu metropolde daha iyi anlar.
 
‘TÜM ZAMANIM UCUZ EKMEK KUYRUĞUNDA GEÇTİ’
 
“İstanbul’da tüm zamanım ucuz ekmek kuyruğunda geçti” diyen Aksoy’un çocukları, halka reva görülen bu yoksulluğa başkaldırır. Çocuklarının hak mücadelesi verirken sürekli polislerle başlarının belada olduğunu dile getiren anne, cenazesi yıllar sonra kendisine kargo ile gönderilen Agit’in PKK’ye katılış sürecini şöyle anlattı: “Agit, İstanbul’da yaşarken adı ile alay ediyorlardı. Ona adının anlamını söyledim. ‘Yiğitsin sen’ dedim. Agit tekstilde ütücülük yapıyordu. Evimiz sürekli gözetim altındaydı. Oğlumu bir gün gözaltına aldılar. Çocuk şubeye götürmüşler. O kadar dövmüşlerdi ki tanıyamadım. Sonra serbest bıraktılar. Bırakırken ‘Bir daha elimize düşerse kafasını keseriz’ dediler.” 
 
‘OĞLUMU ONLAR UYANDIRDI’
 
Sürekli polislerce rahatsız edilen Aksoy ve çocukları, çareyi adres değiştirmekte bulur. İstanbul’un başka semtine taşınan aile burada da rahat bırakılmaz. Agit, bu yeni adreste de gözaltına alınır, İşkence görür. 2010 yılında henüz 15 yaşındayken evden çıkar, bir daha da geri dönmez. Aksoy, “Bana ‘oğlunu dağa gönderdin’ dediler. Oğlumu onlar uyandırdı. Baskıya dayanamadı. Onurlu bir yol seçti” dedi. 
 
Agit’in gidişinin ardından baskıların artması üzerine 2010'da yanına çocuklarını da alan anne Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki ağabeyinin yanına gitse de, üç ay sonra olarak Diyarbakır’a gelip yerleşir.
 
AĞABEYİNİN YOLUNU İZLEDİ
 
Aksoy, çocukları ile birlikte kendisine ait bu evde yaşamaya başlar. En küçük kızı olan Şinda’da çocuk yaşına rağmen Kürtlere yapılan zulme tanıklık eder ve ağabeyi gibi bir süre sonra örgüte katılım yapar. Aksoy, asla haksızlığa gelmediğini söylediği kızını şu sözlerle anlattı: “Tekstilde işe başlamıştı. Bir gün eline parasını verip eve göndermişler. İşten kovulmuş. İşyerinde ucuza dikilen eteklerin pahalıya satılmasına karşı çıkmış diye kovmuşlar onu. Haksızlığa gelemezdi. Bir süre sonra Azadiya Welat Gazetesi’nde çalışmaya başladı.” 
 
Diyarbakır’da yaşamaya başladığı süre zarfında çocukları için evinin sayısız kez basıldığını belirten Aksoy, 16 yaşındaki kızı Şinda’nın haftada birkaç kez gözaltına alındığını söyledi. Kızı Şinda’nın sürekli polis baskınları ile uykudan sıçradığını ve bir gün “Agit’i rüyamda gördüm” diyerek evden çıkıp, bir daha da geri dönmediğini söyleyen anne, “2014 yılıydı, kızım bir daha gelmeyeceğini söyledi. Evden çıktı. Peşinden gittim, sokağı döndü gözden kayboldu. Kızımdan bir daha haber alamadım” diye belirtti.
 
Aksoy, kızı Şinda’yı şu sözlerle anlattı: “Evin en küçüğüydü. Hepimizin gözdesi olduğu için şımarık büyüdü. Bir gün beni bırakıp gideceği aklıma gelmezdi. Devlet Agit gibi Şinda’yı da uyandırdı” diyerek kızı ile birçok anısını anlattı. 
 
İKİ KARDEŞİN BULUŞMASI GERÇEKLEŞMEZ 
 
Aksoy’un en çok üzüldüğü ise, Agit ile Şinda’nın gittikleri yerlerde birbirlerini görememiş olmaları. Yaşadığı evin arkasında küçük bir bahçesi olan Aksoy’un, burada oğlu Agit ile birlikte aldıkları tavukları ve kızı Şinda ile birlikte ektikleri nar ve dut ağaçları var.  
 
EKTİĞİ AĞAÇLARIN YEŞERDİĞİNİ GÖREMEDEN GİTTİ 
 
“Agit, bu bahçedeki nar ağaçlarından habersiz gitti. Kızım ise ektiği nar ağacından bir tane koparamadan gitti” diyen Aksoy, gözü gibi baktığı bahçesinin yazın yeşillendiğini, her yeşillendiğinde çocuklarını yad ettiğini kaydetti. 
 
2015 yılında ev baskınlarının tekrar arttığını söyleyen Aksoy, “Kapımı kırıyorlardı. Artık her hafta kapı kilini değiştiriyordum. Kırmasınlar diye bazen kapıya doğru koşuyordum. Açacağımı söylememe  rağmen kırıyorlardı. Artık baskınlardan bıkmıştık. Bir günde kırma yetkileri yoktu, kapıyı açmadım, kırın dedim. Saatlerce bekleyip tutanak tutup gittiler” bu baskıları sözleriyle dile getirdi.
 
3 YIL BOYUNCA AGİT’İ ARADI
 
2017 yılında televizyondan oğlu Agit İpek’i yaşamını yitirdiği haberini alan Aksoy, oğlunun cenazesini alabilmek için önce Dersim’e, sonra Malatya’ya, oradan İstanbul’a, oradan tekrar Dersim’e gider. 3 yıl boyunca kurum kurum oğlunun cenazesi için gezen Aksoy’un oğlunun cenazesi PTT kargo ile bir kutu içinde teslim edilir. 
 
‘KENDİMİ AFFEDEMİYORUM’
 
Aksoy, 10 Nisan günü yaşadıklarını ise şu sözlerle ifade etti: “Geçen yıl bizi aradılar, 'Cenazeniz elimizde' dediler. Kemikler için DNA örneği istediler. Sonra tekrar aradılar 'dosyanız var' dediler. 'Dosyada gizlilik var' deyip söylemediler. En son aradıklarında 'Emanetiniz var, adliyede, gidin alın' dediler, ne olduğunu söylemediler.” 
 
Oradaki yetkililerin kendisine, ‘Agit İpek’in kemikleri gelmiş’ diyerek, bir kutuyu işaret ettiklerini aktaran Aksoy, “Öldüğümü düşündüm. Öfkelendim. Onlara katil olduklarını söylemek istedim ama yanımda gelen gencin başını belaya sokmamak için sustum. Baktım tüm tanıdıklarım adliyeye gelecek, Agit’in kemiklerini de vermezler diye kartonu aldım çıktım” dedi.
Oğlunun, başına ne gelirse gelsin annesine asla ağlamaması yönündeki telkinlerini hatırlayan Aksoy’un, sonrasında kendisine dair en büyük kızgınlığı ise oradan sessiz sedasız çıkması olur.
 
‘GECELERİ UYUYAMIYORUM’
 
İnançlı bir kadın olarak oğlunu defnederken dini vecibelerini yerine getirmesine dahi izin verilmediği için her gece kabus gördüğünü kaydeden Aksoy, “Kucağıma aldığım kutu onun cenazesi idi. Ben oğlumun cenazesine son kez bakamadım. Kemikleri görmedim. Defnetmemek için ellerinden geleni yaptılar. İmamın gelmesine izin vermediler. O kirli torba ile oğlumu göndüm. Bazen rüyama giriyor, ‘Anne diyor ben bu mezara girmek istemiyorum.’ Ben uyuyamıyorum, her gece bu rüyaları görüyorum” diye belirttii.
 
‘DİRENMEK ZORUNDAYIZ’
 
En son geçtiğimiz hafta “ihbar var” gerekçesiyle evi basılan ve darp edilerek gözaltına alınan Aksoy, yıllarca yaşadığı yoksulluk karşısında direndiği gibi, devlet baskısına da boyun eğmeyeceğini şöyle dile getirdi: “Çok acı çektim, hala da çekiyorum. Ama artık korkmuyorum. Onca yoksulluk yaşadım kimseye el açmadım bundan sonra da açmam.” 
 
Aksoy’un, yönelttiğimiz ‘Bunca acıya rağmen hala nasıl ayaktasın?’ sorusuna yanıtı ise, “Yüreğim yanıyor. Çocuklarım şerefi ile gitti ama yemek yerken, yürürken, televizyon izlerken, çocuklarım gözümün önünden gitmiyor. Bize karşı yürütülen düşmanlığa karşı direnmek zorundayız” oldu 
 
MA / Arjin Dilek Öncel - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

10/12/2025
23:59 Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
22:22 Fed, yılın son faiz kararını açıkladı
20:53 Licê’de fuhuşa karşı yürüyüş düzenlenecek
20:48 Barış temalı müzik festivali ilk gününde
20:44 Dîlok’ta ambalaj fabrikasında yangın
20:40 DEM Parti'li Eren: Özerk Yönetim'e kapıları açın
20:23 Sendikalardan MESEM protestosu
20:16 DEM Parti: Meclis çatısı altında işlenen istismar örtülmemeli
20:11 Dindar: Milyonların konuştuğu Kürtçe, yok saymanızla yok olmaz
20:06 İzmir’de su kesintileri her gün uygulanacak
20:03 Wan’da Bîra Sûr’ê gösterimi: İhlal 10 yıldır sürüyor
19:48 Cenevre’den çağrı: Abdullah Öcalan derhal özgür olmalı
19:28 KHK eylemi 350'nci haftasında
19:18 DEM Parti milletvekilleri: İktidarın yaptığı, yapmadığı yollar halkın canına mal oluyor
19:11 Beritan Güneş Altın: Meclis çocuklar için suç mahali
19:02 Kanireş depreme hazır değil
18:58 Werîşe Mûradî’ye verilen idam cezası iptal edildi
18:50 Amed Film Festivali'ne yoğun ilgi
18:35 İsrail mülteci kampına saldırdı
17:47 ABD’nin yeni bütçe tasarısı: QSD Suriye'nin siyasi çerçevesinin parçası olmalıdır
17:24 Yasin B. kendisinden boşanmak isteyen kadına saldırdı
17:20 Avustralya'da çocuklara sanal medya yasağı başladı
17:13 Meclis'ten kız çocuklarının taciz edilmesine dair açıklama
16:57 TKDF Kasım ayı şiddet çağrısı raporunu açıkladı
16:13 Tetwan’da halk buluşması: Sayın Öcalan ilk defa bir sürece bu kadar umutla bakıyor
16:08 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
16:06 Veysi Aktaş: Kim örgütlenirse o kazanacak
15:47 DEM Parti, CHP ve EMEP ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e verdi
15:28 TÜMBEL-SEN 'Emek ve Demokrasi Sempozyumu' düzenleyecek
15:10 Yaşamını yitiren PKK'liler için taziye kuruldu, mevlit verildi
14:50 BM’ye mektup: ‘Umut hakkı’ kararı konusunda teşvik edici olun
14:48 Kürtçe kurs engeli protestosu: Dilimiz, onurumuzdur
14:28 Hak ve hukuk örgütlerinden İnsan Hakları Haftası açıklaması: İhlaller artarak devam ediyor
14:23 Suriye Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden ‘umut hakkı’ açıklaması
14:03 ‘Taliban İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni çiğniyor’
13:46 İzBB'den iş bırakan işçilere soruşturma
13:22 İşten çıkarılan maden işçileri: Maden bizim emek bizim
12:54 TJA, DBP ve DEM Parti’den İnsan Hakları Haftası açıklaması
12:37 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
12:35 HTŞ’nin bir yıllık iktidarında kadınlar: Kaçırılma, katliam, cinsel şiddet
12:28 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz
12:18 Amed’de insan hakları yürüyüşü: Kürt sorunu çözülmeli
11:43 ÇHD’li avukat gözaltına alındı
11:39 Gar Katliamı anması: Savaş severliğinizi alt edeceğiz
10:57 MKG'nin Kasım raporu: Kadın gazetecilere baskılar sürüyor
10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak
12:11 QSD’den Şam’a: Barışı bozan girişimlere karşılık verilecektir
12:09 Yasadışı bahis soruşturmasında 20 gözaltı
12:07 Hevsel ve On Gözlü Köprü'deki işgal gündemiyle toplantı
11:13 Dilan ve ‘komünün çocuğu’
10:28 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat eden eşbaşkandan göreve iade başvurusu
10:11 İşçiler, işe iade kararını uygulamayan İzmir Belediyesi'ni protesto etti
10:02 Bahisten Fenerbahçe’nin kaptanının da aralarında olduğu 20 kişiye tutuklama
09:44 Suriye bölünmesin ama Halep benim olsun!
09:33 Akademisyen Lemkow: Abdullah Öcalan'a katılıyorum
09:25 Irmak: Ortak dil festivallerde yakalanır
09:23 KYK'de öğrenciler dinci yapılara yönlendiriliyor
09:21 ‘Erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizin güvencesiyiz’
09:20 'Abdullah Öcalan bizi yepyeni bir sosyalizm tartışmasına davet ediyor'
09:19 Licê’de kadınlardan ortak mücadele çağrısı
09:16 İHD Antalya Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
09:10 Agirî Belediyesi bir yılda kentin çehresini değiştirdi
09:06 Ekolojist Özdemir: Toplumsal ve ekolojik adalet yan yana gelmeli
09:01 Hîlala Zêrîn çarpıtılan tarihe sanatla ışık tutuyor
09:00 09 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:26 Wan, Şirnex, Sêrt ve Colemêrg için sarı kodlu uyarı
08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı