'O' fotoğrafın ardındakiler

img

DİYARBAKIR - Kucağında oğlu Agit’in kemiklerinin bulunduğu bir kargo kutusuyla hafızalara kazınan 52 yaşındaki Halise Aksoy, O ve ağabeyini takip ederek, dağın yolunu tutan kızı Şinda’yı “uyandıran” devlet baskısını anlattı.

Son yıllarda insanın göz bebeklerinde asılı kalan kimi benzerleri gibi geçtiğimiz 10 Nisan günü önümüze düşen bir fotoğraf karesi, herkese “vicdan nedir?” sorusunu sordurdu. O fotoğraf karesi, Dersim’de 23 Mayıs 2017 tarihinde yaşamını yitiren HPG’li Agit İpek’in annesi Halise Aksoy’un, oğlunun bir kargo kutusu içerisinde gönderilen kemiklerini kucağında tuttuğu ana aitti. 
 
Yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren Agit’in cenazesi, otopsi için götürüldüğü İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) aradan geçen zaman içerinde kemikleri kalmış olarak Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir. Savcılığın 2 Mart’ta PTT’ye vererek İpek ailesinin ikamet ettiği Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği kemikler, 10 Nisan günü anne Aksoy’a teslim edilir. 
 
OĞLU İLE SON FOTOĞRAFINI ÇEKTİ 
 
Yaşamı her daim zorlukla içerisinde geçse de, acıların en büyüğünün “oğul yitirmek” olduğunu söyleyen 52 yaşındaki annenin, “fotoğraf çekmesini sevmezdi” dediği oğlu ile son fotoğrafı bu olur.
 
Kendisiyle görüşmek üzere kapısını çaldığımız Aksoy’u, başında sarı, kırmızı, yeşil oyalı yazması ile buluyoruz.  Mardin’in Artuklu ilçesi Tizyan (Elmabahçe) köyünde dünyaya gelen Aksoy, 9 nüfuslu bir ailede büyür. Babasını erken kaybeden Aksoy, 11 yaşına geldiğinde kendisinden 15 yaş büyük dayısının oğlu ile evlendirilir ve dördü kız, dördü erkek olmak üzere 8 çocuk sahibi olur.
 
Ailesini “yurtsever bir aile” olarak tanıtan Aksoy, “Köyümüzde sürekli bayrak asılırdı. Asılan bayraklardan rahatsız olan köylüler oluyordu. Bir şeyler oluyordu ama ne olduğunu anlamamıştık henüz. İlk çocuğum olunca, aynı dönemde büyük ağabeyimin de bir oğlu oldu. Adını Welat koymak istedi” dedi.  Kendi ülkelerinde yaşamalarına rağmen çocuklarına “ülke” adını koymak Aksoy’a her ne kadar garip gelse de bu ismi çok sever ve yeni doğan oğluna da bu adı vermek ister. Ancak aynı ailede iki Welat olmasın diye Wedat adını verir oğluna. 
 
KÖYLERİNE GELEN GENÇLERİ TANIDI 
 
1980’li yıllarda, Kürt özgürlük hareketinde yer alan gençler yaşadıkları köye gelip gitmeye başladı. Aksoy, o yıllara dair anısını şu sözlerle anlattı: “1980’li yıllarda köye Kürt özgürlük mücadelesinde yer alan gençler gelmeye başladı. Köyde sürekli bir hareketlilik vardı. Ben korkmaya başlamıştım. Tam olarak neyin mücadelesini verdiklerini bilmiyordum. Onlara karşı düşmanca yaklaşan köylülerin söylediklerinin etkisinde kalıyordum bazen. Evimin camlarına demir korkuluk yapmak istedim. Ağabeyim bana; ‘Onlardan sana zarar gelmez, tam aksine onlar seni korur’ dedi. Artık, her şeyin farkındaydık. 1990’lı yıllarda ise örgüte katılanlar oldu. Artık gençlerin ne için mücadele verdiklerini biliyordum.”  
 
Köylerine gelen gençlerin kendisine, “Bir gün tüm Kürtler özgür olacak” dediklerini, bu sevinç ve umutla yaşayıp, çocuklarını da a bu inançla büyüttüğünü söyleyen Aksoy, “Çocuklarım büyüyünce hepimiz özgür olacağız sanıyordum” diyerek, yıllarca verdiği mücadelenin nasıl başladığını dile getirdi.
 
Bir yandan eşinden şiddet görüp, bir yandan da yoksulluk ile boğuşan Aksoy, maddi imkansızlıklar nedeniyle annesinin evinde yaşamaya başlar. O yılları “Eşim bir vardı bir yoktu, annem ve kardeşlerim bana ve çocuklarıma baktı. Kardeşlerimin eşleri de politik nedenlerden cezaevindeydi. Bir evde birden fazla aile yaşıyorduk. Bazen tok, bazen aç yattık. Elimde kalan bir altınım vardı. Bozup bir ev yaptım. Sadece duvarlarını ördüğümüz eve yerleştik” sözleriyle anlatırken yeniden hatırlatan Aksoy, devlet baskısı ile tanışır. 
 
KORUCULUK DAYATILINCA YOLA DÜŞTÜ 
 
Ailesindeki erkeklere korucu olmaları yönünde baskı uygulanır. Koruculuğu kabul etmesi için her türlü baskıyı gören Aksoy’a askerler her fırsatta, ‘Zaten kocan da yok defol buradan’ der. Terk etmek istemediği köylerine hemen her gece baskın yapan askerler, bazen ışıklarını söndürdüğü için, bazen de söndürmediği için Aksoy’a şiddet uygular. Aksoy, bu baskılar sonucu çocuklarını da yanına alarak 1993' yılında Diyarbakır’a taşınır, köydeki evi ise askerlerce yakılır. 
 
Burada terzilik yaparak çocuklarını büyüten Aksoy, bu kez eşinin baskıları sonucu 1996’da İstanbul’a göç etmek zorunda kalır. Geçimlerini sağlamak için tekstil atölyelerinde çalışmaya başlayan çocukları ayrımcılığın ne demek olduğunu bu metropolde daha iyi anlar.
 
‘TÜM ZAMANIM UCUZ EKMEK KUYRUĞUNDA GEÇTİ’
 
“İstanbul’da tüm zamanım ucuz ekmek kuyruğunda geçti” diyen Aksoy’un çocukları, halka reva görülen bu yoksulluğa başkaldırır. Çocuklarının hak mücadelesi verirken sürekli polislerle başlarının belada olduğunu dile getiren anne, cenazesi yıllar sonra kendisine kargo ile gönderilen Agit’in PKK’ye katılış sürecini şöyle anlattı: “Agit, İstanbul’da yaşarken adı ile alay ediyorlardı. Ona adının anlamını söyledim. ‘Yiğitsin sen’ dedim. Agit tekstilde ütücülük yapıyordu. Evimiz sürekli gözetim altındaydı. Oğlumu bir gün gözaltına aldılar. Çocuk şubeye götürmüşler. O kadar dövmüşlerdi ki tanıyamadım. Sonra serbest bıraktılar. Bırakırken ‘Bir daha elimize düşerse kafasını keseriz’ dediler.” 
 
‘OĞLUMU ONLAR UYANDIRDI’
 
Sürekli polislerce rahatsız edilen Aksoy ve çocukları, çareyi adres değiştirmekte bulur. İstanbul’un başka semtine taşınan aile burada da rahat bırakılmaz. Agit, bu yeni adreste de gözaltına alınır, İşkence görür. 2010 yılında henüz 15 yaşındayken evden çıkar, bir daha da geri dönmez. Aksoy, “Bana ‘oğlunu dağa gönderdin’ dediler. Oğlumu onlar uyandırdı. Baskıya dayanamadı. Onurlu bir yol seçti” dedi. 
 
Agit’in gidişinin ardından baskıların artması üzerine 2010'da yanına çocuklarını da alan anne Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki ağabeyinin yanına gitse de, üç ay sonra olarak Diyarbakır’a gelip yerleşir.
 
AĞABEYİNİN YOLUNU İZLEDİ
 
Aksoy, çocukları ile birlikte kendisine ait bu evde yaşamaya başlar. En küçük kızı olan Şinda’da çocuk yaşına rağmen Kürtlere yapılan zulme tanıklık eder ve ağabeyi gibi bir süre sonra örgüte katılım yapar. Aksoy, asla haksızlığa gelmediğini söylediği kızını şu sözlerle anlattı: “Tekstilde işe başlamıştı. Bir gün eline parasını verip eve göndermişler. İşten kovulmuş. İşyerinde ucuza dikilen eteklerin pahalıya satılmasına karşı çıkmış diye kovmuşlar onu. Haksızlığa gelemezdi. Bir süre sonra Azadiya Welat Gazetesi’nde çalışmaya başladı.” 
 
Diyarbakır’da yaşamaya başladığı süre zarfında çocukları için evinin sayısız kez basıldığını belirten Aksoy, 16 yaşındaki kızı Şinda’nın haftada birkaç kez gözaltına alındığını söyledi. Kızı Şinda’nın sürekli polis baskınları ile uykudan sıçradığını ve bir gün “Agit’i rüyamda gördüm” diyerek evden çıkıp, bir daha da geri dönmediğini söyleyen anne, “2014 yılıydı, kızım bir daha gelmeyeceğini söyledi. Evden çıktı. Peşinden gittim, sokağı döndü gözden kayboldu. Kızımdan bir daha haber alamadım” diye belirtti.
 
Aksoy, kızı Şinda’yı şu sözlerle anlattı: “Evin en küçüğüydü. Hepimizin gözdesi olduğu için şımarık büyüdü. Bir gün beni bırakıp gideceği aklıma gelmezdi. Devlet Agit gibi Şinda’yı da uyandırdı” diyerek kızı ile birçok anısını anlattı. 
 
İKİ KARDEŞİN BULUŞMASI GERÇEKLEŞMEZ 
 
Aksoy’un en çok üzüldüğü ise, Agit ile Şinda’nın gittikleri yerlerde birbirlerini görememiş olmaları. Yaşadığı evin arkasında küçük bir bahçesi olan Aksoy’un, burada oğlu Agit ile birlikte aldıkları tavukları ve kızı Şinda ile birlikte ektikleri nar ve dut ağaçları var.  
 
EKTİĞİ AĞAÇLARIN YEŞERDİĞİNİ GÖREMEDEN GİTTİ 
 
“Agit, bu bahçedeki nar ağaçlarından habersiz gitti. Kızım ise ektiği nar ağacından bir tane koparamadan gitti” diyen Aksoy, gözü gibi baktığı bahçesinin yazın yeşillendiğini, her yeşillendiğinde çocuklarını yad ettiğini kaydetti. 
 
2015 yılında ev baskınlarının tekrar arttığını söyleyen Aksoy, “Kapımı kırıyorlardı. Artık her hafta kapı kilini değiştiriyordum. Kırmasınlar diye bazen kapıya doğru koşuyordum. Açacağımı söylememe  rağmen kırıyorlardı. Artık baskınlardan bıkmıştık. Bir günde kırma yetkileri yoktu, kapıyı açmadım, kırın dedim. Saatlerce bekleyip tutanak tutup gittiler” bu baskıları sözleriyle dile getirdi.
 
3 YIL BOYUNCA AGİT’İ ARADI
 
2017 yılında televizyondan oğlu Agit İpek’i yaşamını yitirdiği haberini alan Aksoy, oğlunun cenazesini alabilmek için önce Dersim’e, sonra Malatya’ya, oradan İstanbul’a, oradan tekrar Dersim’e gider. 3 yıl boyunca kurum kurum oğlunun cenazesi için gezen Aksoy’un oğlunun cenazesi PTT kargo ile bir kutu içinde teslim edilir. 
 
‘KENDİMİ AFFEDEMİYORUM’
 
Aksoy, 10 Nisan günü yaşadıklarını ise şu sözlerle ifade etti: “Geçen yıl bizi aradılar, 'Cenazeniz elimizde' dediler. Kemikler için DNA örneği istediler. Sonra tekrar aradılar 'dosyanız var' dediler. 'Dosyada gizlilik var' deyip söylemediler. En son aradıklarında 'Emanetiniz var, adliyede, gidin alın' dediler, ne olduğunu söylemediler.” 
 
Oradaki yetkililerin kendisine, ‘Agit İpek’in kemikleri gelmiş’ diyerek, bir kutuyu işaret ettiklerini aktaran Aksoy, “Öldüğümü düşündüm. Öfkelendim. Onlara katil olduklarını söylemek istedim ama yanımda gelen gencin başını belaya sokmamak için sustum. Baktım tüm tanıdıklarım adliyeye gelecek, Agit’in kemiklerini de vermezler diye kartonu aldım çıktım” dedi.
Oğlunun, başına ne gelirse gelsin annesine asla ağlamaması yönündeki telkinlerini hatırlayan Aksoy’un, sonrasında kendisine dair en büyük kızgınlığı ise oradan sessiz sedasız çıkması olur.
 
‘GECELERİ UYUYAMIYORUM’
 
İnançlı bir kadın olarak oğlunu defnederken dini vecibelerini yerine getirmesine dahi izin verilmediği için her gece kabus gördüğünü kaydeden Aksoy, “Kucağıma aldığım kutu onun cenazesi idi. Ben oğlumun cenazesine son kez bakamadım. Kemikleri görmedim. Defnetmemek için ellerinden geleni yaptılar. İmamın gelmesine izin vermediler. O kirli torba ile oğlumu göndüm. Bazen rüyama giriyor, ‘Anne diyor ben bu mezara girmek istemiyorum.’ Ben uyuyamıyorum, her gece bu rüyaları görüyorum” diye belirttii.
 
‘DİRENMEK ZORUNDAYIZ’
 
En son geçtiğimiz hafta “ihbar var” gerekçesiyle evi basılan ve darp edilerek gözaltına alınan Aksoy, yıllarca yaşadığı yoksulluk karşısında direndiği gibi, devlet baskısına da boyun eğmeyeceğini şöyle dile getirdi: “Çok acı çektim, hala da çekiyorum. Ama artık korkmuyorum. Onca yoksulluk yaşadım kimseye el açmadım bundan sonra da açmam.” 
 
Aksoy’un, yönelttiğimiz ‘Bunca acıya rağmen hala nasıl ayaktasın?’ sorusuna yanıtı ise, “Yüreğim yanıyor. Çocuklarım şerefi ile gitti ama yemek yerken, yürürken, televizyon izlerken, çocuklarım gözümün önünden gitmiyor. Bize karşı yürütülen düşmanlığa karşı direnmek zorundayız” oldu 
 
MA / Arjin Dilek Öncel - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu GÜNCELLENİYOR
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır GÜNCELLENİYOR
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı
09:19 'Cezaevlerinde sürece provokasyon' uyarısı
09:17 Kadın balıkçılar 120 gündür balık çiftliği nöbetinde
09:09 Hastanedeki ‘hukuksuzluğa’ dava açacak savcı arıyor!
09:06 GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal: Yerele yetki ülkeyi bölmez, bütünleştirir
09:02 İran ve Rojhilat'ta 2025: Tarihi bir kırılma yılı oldu
09:00 25 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:37 Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı
24/12/2025
23:53 Paris'te katledilenler anıldı: Avrupa gerçeği açığa çıkarsın
22:47 Nijerya’da camide patlama
20:46 Kadın Emeği Almanağı'nın sergisi düzenlendi
20:27 Sadettin Saran tekrar gözaltına alındı
19:42 QSD: 6 DAİŞ’li yakalandı, bomba yüklü araç etkisiz hale getirildi
19:37 Şehitler Mağarası’nda 33 yıl sonra ilk anma
19:29 KHK eyleminde asgari ücret tepkisi
19:23 Asgari ücret protestosu: Bu sömürü düzenine mahkum değiliz
19:19 CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürtlerin inkarı çoktan tarih oldu
19:13 11’inci Yargı Paketi itirazlara rağmen kabul edildi
19:08 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki
18:34 7,5 aylık bebeğin darp edildiği ortaya çıktı
18:30 Aralık ayı açlık sınırı 30 bin 665 lira
18:27 Mereş Katliamı anması: Yüzleşmeden barış olmaz
18:19 Netayahu’dan Gazze’ye saldırı tehdidi
18:16 Depremde can kayıplarında sorumluluğu olanlara tahliye yok
18:08 11'inci Yargı Paketi görüşmeleri: 'Kürtler annesini görmesin' paketidir
17:38 Zonguldak'ta 2 kadın katledildi
17:31 Okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi
17:14 Geçiş hükümeti ateşkesi ihlal ediyor
17:01 Şam’a bağlı güçlerin Halep’te katlettiği kadın son yolculuğuna uğurlandı
16:48 Sidar Amed'in yaşamını yitirdiği açıklandı
16:35 Erdoğan'dan CHP'ye rapor eleştirisi: Çözüme dair hiçbir reçeteleri yok
16:18 ABD’den Venezuela’ya askeri müdahale hazırlıkları: Kuşatma sürüyor
16:17 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rapor barışın hukuksal altyapısını oluşturmalı
16:15 Gazeteci Aykol'un sağlık durumunda değişiklik yok
16:02 Kurtulmuş’tan ‘süreç’ uyarısı: Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor, çok vaktimiz kalmadı
15:57 Hakan Fidan Hamas Heyeti ile görüştü
14:47 Tahliyesi 15 ay ertelenen tutsağın durumu Meclis gündemine girdi
14:29 Rapor: Pişmanlık dayatması ve süreç sorularıyla tahliyeler erteleniyor
14:19 Panos'da taziyeye kitlesel ziyaret
14:12 Asgari ücret 'zammı' protestosunda ortak mücadele çağrısı
13:35 Meclis Komisyonu’nun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
13:27 Ev baskınında Kürtçe konuşan anne darp edildi
13:08 Kürt Sanatçılar Birliği'nden 'Umut ve Özgürlük' mitingine çağrı
11:59 Şirnex'ta ev baskınları: 3 gözaltı
11:46 Alman Sosyolog Treiber: ‘Demokratik entegrasyon’ ilkesi nesnel koşullara uygundur
11:30 AYM’den tutsakların görüşmelerinin kaydedilmesine ihlal kararı
11:26 Komisyon çalışma süresinin uzatılması için toplandı
11:07 Libya heyetini taşıyan uçağın ses kayıt cihazına ulaşıldı
11:04 Kürtçe savunmaya engel: Mahkememde Türkçe konuşacaksınız!
11:01 'Umut ve Özgürlük mitingi demokratik çözümünün başlangıcı olacak'
10:40 Aldar Xelîl: HTŞ, BAAS rejiminin farklı bir versiyonudur
10:36 DEM Parti MYK toplandı
10:13 Döviz güne nasıl başladı?
09:53 Uyuşturucu operasyonu genişletildi: 22 kişi hakkında gözaltı kararı
09:49 Suriye belirsizlikle 2026 yılını karşılıyor
09:37 Fenerbahçe Başkanı Saran’ın uyuşturucu testi pozitif çıktı
09:35 Asgari ücreti protesto ederken gözaltına alınan gençler serbest
09:21 Verilmeyen suyun faturası yüksek kesildi!
09:20 Mehmet Altan: Siyaset demokratikleşmeden sorunlar çözülmez
09:17 Gülcan Kaçmaz Sayyiğit: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
09:02 Gençler 'sosyalist toplumda gençliğin rolünü' tartışacak
09:00 24 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:59 ‘Düşen’ uçakta Libya Genelkurmay Başkanı dahil 8 kişi öldü