Aldar Xelîl: ENKS ile görüşmeler durdu, geri adım atılmayacak konular var

img

QAMIŞLO - PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, “ENKS ile görüşmelerimiz resmiyette halen devam ediyor. Ancak pratik olarak şu anda durmuş” bilgisini paylaşarak, özsavunma, kadın özgürlüğü, anadil ve eğitim konularında geri adım atılmayacağını söyledi. 

Türkiye ve desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında topladığı paramiliter grupların, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları son dönemde Eyn Îsa ile Til Temîr hattında yoğunlaştı. Sivil yerleşimlerin hedef alındığı saldırılara karşılık veren Demokratik Suriye Güçleri (QSD), bu gruplara ağır kayıplar verdirtiyor. Suriye’de çatışmaların bir diğer merkezleri olan İdlib ve Halep çevresinde de sular durulmuyor. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları ve planları, Özerk Yönetim’in Suriye’de bulunan uluslararası güçlerle ilişkileri, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) arasındaki birlik görüşmeleri ve olası gelişmelere ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da Suriye başta olmak üzere yeniden çatışmalı bir süreç yaşanıyor. Bu kapsamda sizin kontrolünüzde olan Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar son dönemde neden arttı? 
 
Bölgemize dönük saldırıların adresi sadece Türkiye değil. Bölgedeki güçler Türkiye’nin saldırılarına göz yumarken, yine kimi güçler saldırıları destekliyor. Oluşturmaya çalıştığımız demokratik projenin gelişmesini istemiyorlar, sürekli sorun çıkarmaya çalışıyorlar. Türkiye; Efrîn, Bab, Ezaz, Serêkaniyê ve Girê Spî'yi işgal etmiş durumda. Özellikle ekonomik, siyasi ve idari büyük bir kargaşa yaşanıyor. Bu işgalciliği de genişletmek istiyor. Kuzey Kürdistan'da Kürtlere yönelik ağır bir saldırı var. Siyasi soykırım yaşanıyor. Şengal'e yönelik planlar devrede. Rojava'da da aynı politikaları hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu durum basit bir şekilde ele alamayız. Her yer baskı ve saldırı altındadır. Bakın Girê Spî ve Serêkaniyê saldırıları sonrası savaş nasıl durdu? Putin-Erdoğan ve Trump-Erdoğan arasında yapılan anlaşmalar sonucu savaş durdu. Ve bu anlaşmalar sonucu bazı sınırlar belirlediler. Onlar anlaştı ve ateşkes ilan ettiler. Şimdi hiçbiri bu ateşkes ve anlaşmaya uymuyor. Anlaşmanın garantör güçleri sözlerinde durmuyor. Türkiye hiçbir zaman durmaz. Erdoğan ve Bahçeli'nin oluşturduğu koalisyon, Kürtlerin oluşturduğu sistem ve varlığı yok olmayana kadar razı olmayacaklar. Bir boşluk gördüklerinde doldurmak istiyorlar. Onlar şöyle bir hesap yapıyorlar: İşte ABD'de seçimler gerçekleştirildi. ABD'nin yeni başkanı daha resmi olarak göreve başlamadı. Eski başkan da öyle çok şeyi değiştirecek durumda değil. Bu arada bir boşluk oluyor; Erdoğan bu durumu değerlendirmek istiyor. Rusya ise bu geçiş sürecinde öyle stratejik kararlar vermek niyetinde değil. Sürecin biraz daha netleşmesini bekliyor. Erdoğan'ın elinden gelse diğer bölgelerimize de saldıracak. Eyn Îsa'ya yöneldiler ancak büyük bir hüsranla karşılaştılar. Saldırıları kırıldı. Bu süreçte bir yerlere tekrar girmenin peşindeler.
 
Türkiye hiçbir zaman durmaz. Erdoğan ve Bahçeli'nin oluşturduğu koalisyon, Kürtlerin oluşturduğu sistem ve varlığı yok olmayana kadar razı olmayacaklar. Bir boşluk gördüklerinde doldurmak istiyorlar. Onlar şöyle bir hesap yapıyorlar: İşte ABD'de seçimler gerçekleştirildi.
 
Aynı durum Şengal'de de yaşanıyor. Bakın Irak Ordusu Bağdat'ta bazı yerleri kontrol bile edemiyor. Fakat KDP ile anlaşma yapıp, Şengal'e girmek istiyor. Şengal'i DAİŞ'ten kurtaran halk ve fedailerini oradan çıkarmanın peşindeler. DAİŞ'in elinde bulunan bazı yerler var. Fakat oraya gitmiyorlar. Bu yok etme konseptinin en büyük aşamada sürdürüldüğünün göstergesidir.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların İdlib’deki gelişmelerle bir bağlantısı var mı? 
 
Oranın coğrafik durumuna baktığımızda tablo biraz daha net. Coğrafik anlamda Türkiye'nin askeri gözlem noktası oluşturduğu yerlerin çoğu kuşatma altında ve çemberdeler. Rejim ile Rusya'ya muhtaç oluyorlar. Ne zamanki rejim ve Rusya'dan bir şey talep etseler, onlarda bir şeyler talep ediyor. Bu anlamda büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Sorun orada olup olmaması değil, sorun çember altında kalan noktalara lojistik, cephane ya da güç değişiminin nasıl olacağıydı. Bağlantıları olmadığı için yine getirisi olmadığından bıraktılar. Siyasi olarak ise Akdeniz'e, Libya'ya ve Karabağ'a gittiler. Oraya adım atıp karıştırdıktan sonra hemen pazarlığa girişiyor. Yaptıkları bütün pazarlıklar da demokratik projeye karşıdır. Nasıl bir darbe vuracaklarının planlarını yapıyorlar. Her pazarlıklarında Kuzey ve Doğu Suriye için bir taviz koparmaya çalışıyorlar. Özellikle Rusya ile böyle bir ilişki geliştirmiş durumdalar. ABD ve Avrupa’yla da böylesi bir durum var. Bütün pazarlıkları demokratik projeyi yıkmaya yönelik. Bunu Güney Kürdistan Bölge Yönetimi’yle de yapıyorlar. Ekonomik olarak Güney yönetimine yardım ettiklerinde karşılığında ise Rojava'ya karşı istedikleri politikaları hayata geçirmeyi talep ediyorlar. Rusya, ABD, Avrupa, Arap dünyası ve diğer Kürt partileriyle bu temelde ilişkileniyorlar. Siyasetleri budur. Bu kapsamda İdlib'de çekilen güçler pazarlık sonucu çekiliyorlar. Bu pazarlığa, Rusya ve diğer güçler göz yumduklarında bizim bölgelere saldırılar gerçekleşiyor. Bakın Eyn Îsa’ya yönelik saldırılar Türkiye’nin tek başına aldığı karar doğrultusunda gerçekleşmiyor. Saldırılar karşılıklı tavizler sonucu gerçekleştiriliyor.
 
Rusya bu konuda nasıl bir politika izliyor?
 
Rusya eskiden beri Suriye'de bulunan bir güçtür. Suriye hükümetinin kararları üzerinde büyük bir etkileri var. Hatta Suriye'nin kuruluşunda rol almışlar. Suriye rejimi Rusya’sız adım atamaz. Onun dışında dünyada önemli ve büyük bir güce sahip. Bu bakımdan şöyle ele alıyoruz: Rusya ile olan ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Politikalarımız uyuşmasa da ancak hem onlar hem biz bölgede varız. Esas olan ise var olan ilişkilerimizi nasıl geliştireceğimizdir. Suriye krizinin çözümü konusunda nasıl bir rol alacakları konusunda da yardım etmek istiyoruz. Suriye krizi Rusya'sız kolay kolay çözülmez. Hatta rejimle olan sorunlarımızda da isterlerse çok iyi bir rol oynayabilirler. Onlar da buradaki varlığımızı ve etkisini biliyorlar. Burada atılacak veya yapılacak en ufak şeyde bizim görüşümüz ve katılımımız olmadan sonuca gitmeyeceğinin onlar da farkında.
 
 Söz konusu gelişmelerle bağlantılı olarak ABD ile ilişkileriniz nasıl? 
 
 Suriye krizi siyasi bir anlaşma olmadan çözülemez. Askeri ilişki belki geçici olarak bazı şeyler meydana getirebilir ama nihai sonucu siyasi bir durumla olur. Onun için herkesin diyalog ve siyasi ilişkilere önem vermesi gerekiyor.
 
ABD de bu gerçeğin farkındadır. Dünyada etkili bir güçtür. Yıllardır DAİŞ gibi bir yapıya karşı birlikte çalıştık. Şüphesiz bu ilişkiyi sorunların çözümüne dönük de geliştirmek yanlış olmaz. DAİŞ'e karşı verdiğimiz savaşta yakaladığımız ilişkileri koruyup, siyasi aşamaya geçirebilecek bir pozisyona götürmeliyiz. Bu anlamda bazı adımlar da atılıyor. İlerlemesi için gelişmeler var. Diğer ülke ve güçlerle de aynı ilişkiyi güçlendirmek istiyoruz. Hem Avrupa hem de Arap dünyasıyla da bunu esas olarak görüyoruz. Suriye krizi siyasi bir anlaşma olmadan çözülemez. Askeri ilişki belki geçici olarak bazı şeyler meydana getirebilir ama nihai sonucu siyasi bir durumla olur. Onun için herkesin diyalog ve siyasi ilişkilere önem vermesi gerekiyor.
 
ABD'de gerçekleşen seçimlerden sonra yönetim değişikliği olacak. Trump gitti, Ocak’ta Biden ve ekibi iş başı yapıyor. Bu değişim Suriye sahasına nasıl yansır?  
 
ABD 4 yıl boyunca bir tarzla Suriye'deki sorunlara yaklaştı. Çin ve İran'ın yanı sıra Irak ve bölgemizde olanlara belli bir politikayla yaklaştılar. Yeni yönetim eski tarz ve siyaseti değiştirebilir. Ancak her şeyin bir anda değişeceğini ya da yüzde 80 farklı bir uca dönüşeceğini sanmıyorum. Böylesi olmaz da. Ancak Biden yönetiminin yaklaşımları Trump yönetiminden farklı olabilir. Ancak acele edilmemesi gerekiyor. Çünkü Biden ve yönetimi daha siyasi rota ve haritasını belirlemiş değil. Ancak her durumda biz bir devrim içindeyiz. İç dinamiklerimiz ve özerk gücümüzle devrimimizi geliştireceğiz. Bir beklenti yerine kendimizi büyük bir siyasi güç haline getirip, çevremizi etkileyerek siyaset izleyeceğiz. Çözümü aynı zamanda kendimiz bulacağız. Bu onların da bize yaklaşımını değiştirecektir.
 
Bu gelişmelerin yanı sıra bir süredir Rojava eksenli PYNK ve ENKS arasında gerçekleştirilen birlik çalışmaları var. Birlik görüşmelerinin kesildiği doğru mu?  
 
ENKS ile görüşmelerimiz resmiyette halen devam ediyor. Öyle durdurulduğu ya da kesildiğine dair bir karar yok. Ancak pratik olarak şu anda durmuş. 
 
Neden durdu?
 
Çünkü ABD'nin Suriye Temsilcisi’nin görevi değişti. Yeni temsilci bekleniyordu o da kaç gün önce geldi. Geldikten sonra halen süreç başlamış değil. Ülkelerinde hükümet ve görevlileri değiştiği için onlar da etkileniyor. Ancak bazı sorunlar hala var. O da geldiğimiz aşamada bazı şeyleri tıkadı. Görünen o ki arabulucu olan güçler de bir kanaate ulaşıp, yeniden çağrı yaparak, süreci başlatmak istiyor. Görüşmeler durduğunda şöyle bir şey vardı: ENKS, 'Hükümetin yarısını bize verin' diyordu. Bu, sorun oldu. Kabul edilecek bir düzey değildi. Diğer konu ise toplumsal sözleşmeydi. 'Sözleşmeyi değiştirip sonra anlaşalım' denildi. Sözleşme kapsamında tartıştığımız konular daha önce de basına düştü. Eğitim, kadın ve savunma konuları başta geliyor. Örneğin, ‘Özsavunma olmasın’ diyorlar. Sanki Kürdistan kurulmuş, özgürleşmiş ve düşmanları yok gibi davranıyorlar. Böyle olmaz, kaldı ki en özgür ülke ve devletler bile savunmasız olamaz. Bu konuda en iyi örnek olarak Avrupa devletleri veriliyor. Savaş ve çatışmaları da yok. Onlara baktığınızda da kendilerini savunacak güçleri ve orduları var. Özsavunma sadece askeri değil ki, varlık ve yokluk meselesidir. Bu gençler bu ülkede yaşıyorlar, yeni bir yaşamı nasıl kuracaklar, neyi nasıl savunacaklar? Düşman yoksa bile gençlerimiz gelip ülkelerine ve topraklarına hizmet etsin. Ömürlerinde bir yıl ülkelerine hizmet etseler bir şey olmaz. Bu yurdunu sevmekten geliyor. Yıllardır işgalcilere hizmet ettiler ne kazandılar peki? İşte buna karşılar, bu da kabule edilemez.
 
Görüşmeler durduğunda şöyle bir şey vardı: ENKS, 'Hükümetin yarısını bize verin' diyordu. Bu, sorun oldu. Kabul edilecek bir düzey değildi. Diğer konu ise toplumsal sözleşmeydi. 'Sözleşmeyi değiştirip sonra anlaşalım' denildi. ‘Özsavunma olmasın’ diyorlar. Sanki Kürdistan kurulmuş, özgürleşmiş ve düşmanları yok gibi davranıyorlar.
 
ENKS, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin oluşturduğu eğitimi sisteminin kaldırılıp, yerine rejimin eğitim müfredatının getirilmesinden mi yana? 
 
O günden sonra görüşmelerimiz olmadı. Belki daha sonra fikir ve düşüncelerinde değişiklikler de olmuştur ancak henüz bir görüşmemiz olmadı. Toplumsal sözleşmenin değişmesiyle eğitim sisteminin de değiştirilmesini talep ediyorlar. Şu anda bölgelerimizde verilen eğitim anadilde veriliyor. Sadece Kürtçe de değil, Arapça ve Süryanice anadillerinde eğitimler veriliyor. Hepsi kendi anadillerinde eğitiliyorlar. Örneğin şöyle bir şey de var: Kürtçe eğitim gören biri Süryanice ya da Arapça istiyorsa onu da rahatlıkla alabiliyor. Ya da Süryani bir öğrenci istediğinde Kürtçe ve Arapça eğitim görebiliyor. Böyle bir sistemimiz var. Onlar da oluşturulan bu müfredatın değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Neden olmasın denildiğinde ise bunun meşru olmadığını belirtiyorlar. Uluslararası anlamda kabul görülmediği söyleniyor. ‘Meşru olan sistem olsun’ diyorlar. Peki, meşru olan sistem kimin sistemidir? Birleşmiş Milletler ve diğer alanlarda kabul görülen ise rejime ait müfredattır. Bizim oluşturduğumuz sistemi kabul etmiyorsan rejimin sistemine dönüyorsun demektir.
 
ENKS’nin bu talebi neye dayanıyor? 
 
Şimdi biz özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik için bir devrim içindeyiz. Eskinden de mücadelesini yürütüyorduk ancak şimdi kurumsal olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Mücadele ettiğimiz konular için neden vazgeçeceğiz? Biz bunları geliştirip, diplomasisini ilerleteceğiz. ENKS gelsin birlikte bir temsilcilik oluşturup, BM ile görüşmeler yapalım. Bu sistemin nasıl olduğunu anlatıp, eksiklikleri ve fazlalıkları varsa oturup birlikte giderelim. Mücadelesini verelim. Örneğin bizim şimdi oluşturduğumuz yönetim dünyada resmi olarak kabul edilmiş değil. Ancak her gittiğimiz yere ya da görüşme yaptığımızda sistemimizi ve yönetimimizi tanıtıyoruz. Ve onun kabul edilmesi için mücadele ediyoruz. Bu mücadele eğitim için de geçerlidir. Çocuklarımızı böyle eğitelim. Eskisi gibi BAAS algısıyla gerici bir şekilde yetişmesinler. Aslında bu talep ENKS'nin değil Türkiye'nin talebidir.
 
Sözüm ona muhalifler, Türkiye ve Suriye rejimi bu eğitim sistemimiz kabul etmiyorlar. Onlar da karışımıza geçip ‘Toplumsal sözleşmeyi değiştirelim’ diyorlar, biz evet dersek eğitim sistemini kökten değiştirecekler. Biz halkımızı ve devrimimizi esas almalıyız. Belki bazı maddelerinde eksiklik var. Bazı yorumlarında yanlışlık olabilir. Kimi yerlerde yetmeyebilir ya da fazlalıklar da olabilir. Bunu oluşturacağımız bir komisyon ya da komite eşliğinde daha yapıcı hale getirebiliriz. Ancak sistemi tamamen kaldırıp yerine rejimin sistemini getirmek mümkün değil. Üzerinde tartışmak bile suçtur.
 
Hiçbir zaman bir devrim içinde olduğunu unutmamalı ve ona göre yaşamalıdır. Zihni, felsefi, edebi ve diplomatik olarak her anlamda kendini bu şekilde örgütlendirmelidir. Halk kendi devrimini gerçekleştirmelidir. Halkımız bunu unutmamalıdır. Devrimci halk savaşı olmadan başarıya ulaşamayız.
 
Birlik görüşmelerinde “Geri adım atılmayacak” denilen konular nelerdir? 
 
Yapacağımız görüşmelerde bazı kırmızı çizgiler var. Birincisi şudur: Askeri anlamda kendimizi ihmal etmemeliyiz. Parçalamak ya da ikili askeri sistemi istemek gibi yaklaşımlar olmamalıdır. Tartışmaya açık değil. Varlığımız, yokluğumuz ve savunmamız onunladır. Büyük tehlikelerle karşı karşıyayız. İkincisi; kadın özgürlüğüne yöneliktir. Bu anlamda Rojava'da büyük bir mücadele ve kahramanlık çıktı. Dünyaca bilinen kahraman ve sembol olan kadınlar var. Kadın özgürlüğü noktasında tartışma yürütmek ve bu kapsamda geri adım atmak tartışılacak konular değildir. Bunlarla birlikte anadil ve eğitim konusu da sıralanabilir.
 
Diğer ise yönetim alanındadır. Biz bu yönetimin yıkılabileceği bir adım atmak istemiyoruz. Bu yönetim, söz ettiğimiz kahramanlıkların üründür. 'Gelin yönetimin yarısını verin, ortak olalım' demek çok doğru bir tutum değildir. Sanki kimse sahip çıkmıyor ve öylece ortada duruyor. Ancak biz şunu kabul ettik: Gelin yönetimde yer alın ve seçimlere katılın. Bunlar olur. Hatta seçimlerden önce küçük sayıda, sembolik olarak bazı üyeleri yönetimin başlıca kurumlarında yer alabilirler. Tanıyıp, öğrenmek ve yönetimin nasıl işlendiğini görmek için olabilir. Esas olarak ise seçimlerle birlikte yönetime katılabilirler. Öyle hemen yarı yarıya bölüşelim yaklaşımı doğru değil ve tartışılması da çok kabul görülemez.
 
Bölgenizin geleceğine dair ne söylemek istersiniz?
 
Elbette elde ettiğimiz kazanımlar kolay elde edilmedi. Büyük fırsatlar var önümüzde. Aynı zamanda çok ciddi tehlikelerle de karşı karşıyayız. Bu tehlikeleri atlatmak için ya da bunları fırsata çevirmek için bir gerçeklik var. O da devrimci halk savaşı temelinde örgütlenmemizdir. Bu şöyle algılanmamalı: İşte bir grup askeri güç şeklinde savaşmak değil. Bu yaklaşım, halkın kendi devrimci gerçekliğine göre yaşamasıdır. Hiçbir zaman bir devrim içinde olduğunu unutmamalı ve ona göre yaşamalıdır. Zihni, felsefi, edebi ve diplomatik olarak her anlamda kendini bu şekilde örgütlendirmelidir. Halk kendi devrimini gerçekleştirmelidir. Halkımız bunu unutmamalıdır. Devrimci halk savaşı olmadan başarıya ulaşamayız.
 
Bununla birlikte 42 yıl önce kurulan PKK yeni bir tarih sayfası açtı. PKK kurulmadan önce aslında Kürtler yok olma aşamasındaydı. Büyük ve ağır süreçlerin olduğu dönemlerdi. Bu partinin çıkışı ile yeni aşamaya geçildi. Gericilik, düşmüşlük, yenilgi ve içine girilen atmosferin yanı sıra Kürt halkı bu çıkışla kendini tanımaya başladı. PKK'den önce Kürt halkının pek bir felsefesi yoktu. Kürtlüğü temsil edebilecek bir felsefesi yoktu. Öncesinden gerçekleştirilen isyanlar da var ama onlar çok bu yönlü hareket etmediler. Ancak PKK ile birlikte özel bir stratejisi oluşturuldu. Bunun yanında Kürtler başta olmak üzere halklar arasında yeni bir aydınlanma dönemi başlatıldı. PKK böylesi bir Rönesans gerçekleştirdi ve Kürt halkı arasında var olan dağılmayı toparladı. Biz de bunu ulusal bir çıkış ve diriliş olarak görüyoruz. 40 yılı aşkın yürütülen mücadele Kürt halkının yanı sıra insanlık mücadelesi için büyük bir ışık kaynağı oluyor.
 
MA / Nazım Daştan

Diğer başlıklar

06/05/2025
23:57 Yüzde 78 engelli hasta tutsak tahliye edildi
23:43 Hindistan, Pakistan'a saldırdı
23:25 ABD ile Husiler arasında ateşkes sağlandı
23:16 Suriye’de 5 kişi katledildi
22:54 HSK için adaylar belli oldu: CHP seçimden çekildi
21:34 Suriye’de bir cezaevinde isyan çıktı
21:18 Amed’de avukata silahlı saldırı
20:57 Gazeteciler Ercüment Akdeniz ve Yıldız Tar’a ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
20:40 Minguzzi cinayetinde iki gözaltı daha
20:36 ‘Sokak hayvanlarının katledilmesini öngören yasa iptal edilsin’
20:26 İşçilerin yürüyüşü 6’ncı gününde
20:06 Rişmîl’de GES protestosu: AKP’li başkanının istifası istendi
19:53 Trump: Husilere saldırıları durduruyoruz
19:22 Açlık grevindeki tutsakların sevk talebi karşılandı
19:13 İsrail, Gazze’ye saldırı planını genişletti
19:06 Birçok kentte Üç Fidan anması: Yolumuz Denizlerin yoludur
18:53 Erdoğan-Bahçeli görüşmesi yarım saat sürdü
18:49 AFAD: Türkiye’de 485 diri fay var
18:42 Bahar Aksu protestosu: Aile yılında 98 kadın katledildi
18:28 İsrail, Yemen’deki Sana Uluslararası Havalimanı’nı vurdu
17:43 Almanya'nın yeni başbakanı Friedrich Merz oldu
17:39 İran ile ABD arasındaki müzakere görüşmeleri Umman’da olacak
17:35 QSD: DAİŞ saldırısında 2 savaşçımız şehit oldu
17:12 Önder’in taziyesinde ikinci gün: Her kesimden ziyaret
16:52 Gazeteci Derya Ren’in davası: İddianamede sadece polis beyanları var
16:50 9 aydır ücretlerini alamayan işçiler: Muhatap dahi olmuyorlar
16:43 Amed’de ulaşıma zam
16:42 Erdoğan ile Bahçeli bir araya geliyor
15:54 Yargıtay 'Canavarca his yok' kararında ısrarcı
15:50 İzmir belediyelerinde grev kararı
15:46 Tengioğlu daha önce İmamoğlu'na 'suikast olacak' diye İBB'ye gitmiş
15:24 Üç fidan mezarları başında anıldı: Mücadeleyi büyütelim
15:17 ÇED toplantısına katılan köylülerden GES'e ret
14:33 ‘Barış isteyenler operasyonları durdursun’
14:29 Taziye ziyaretleri sürüyor: Önder’in mücadelesini büyüteceğiz
13:43 Antalya'da iş cinayeti
13:42 Özel'e saldıran Tengioğlu tutuklandı
13:30 Un fabrikasında patlama: 7 yaralı
13:24 Uçan Süpürge Festivali’nin tarihi açıklandı
13:11 Dêrsim'de 2 gözaltı
13:07 ÖHD’li Sarsılmaz hakkında beraat kararı
12:48 Tahkikatını yürüttüğü dosyada mağdur sıfatıyla şikayetçi olduğu ortaya çıktı
12:46 İmamoğlu'nun diplomasının iptaline karşı dava açıldı
12:36 AKP'li başkandan taziye ziyareti: Sırrı Abi’nin çabası galip gelecek
12:35 30 yıllık tutsağın tahliyesi 11 ay ertelendi
12:34 Önder için kurulan taziye ikinci gününde
12:26 DEM Parti genel merkezine Önder’in posteri asıldı
12:23 Colemêrg’te köylüler madene karşı eylem başlattı
12:05 İstanbul'un 3 ilçesine yarın 10 saat su verilemeyecek
11:18 Gazeteci Nurcan Yalçın’ın yargılandığı davada tanık dinlenecek
11:16 Gazetecilerin davası açık soruşturma gerekçesiyle ertelendi
11:11 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
10:46 Gazeteci Topaloğlu'nun duruşması ertelendi
10:41 Gazetecilerden imza kampanyası: Ayşemden Akın’ı korumayan suça ortaktır!
10:11 Üç Fidan’ın mücadelesi 53 yıldır sürüyor
09:50 Cengiz Çiçek: Önder şahsında barışı toplumsal hale getirebiliriz
09:49 Tanrıkulu: Önder’in yapıcı rolünü sürdürmeliyiz
09:48 Azerbaycanlı siyasetçi Yaqublu 36 gündür açlık grevinde
09:29 Birdal: İktidar ipe un seriyor, süreç eşitlik temelinde yürümeli
09:18 'Sırrı Süreyya Önder'in mücadelesini omuzlayacağız'
09:10 Tutsak annesinden 'kamera' tepkisi: Onursuzca bir davranış
09:08 Barış Anneleri: Devlet samimiyse saldırıları durdurmalı
09:06 'Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun' talebiyle alanlarda olacaklar
09:05 Tutsak gazeteci: İşkenceye uğrayan tutsağa, mukavemetten ceza verildi
09:04 Kadının bedenine ve iradesine saldırılara karşı ortak mücadele çağrısı
09:01 Kadınların eğitim ve mücadele alanı: Zîn Dayanışma Merkezi
09:00 06 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:43 10 kentte sağanak bekleniyor
05/05/2025
23:04 Binler Tişrîn Barajı zaferini kutladı
22:32 İsrail, Yemen’e saldırdı
22:25 40 DAİŞ’li Irak’a teslim edildi
22:10 İran’da 31 kadın katledildi, 4 kadın idam edildi
21:48 Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali başladı
21:05 Üsküdar Belediyesi'nin AKP'li Meclis üyesi istifa etti
20:55 Hayvan hakları savunucuları: 7 Mayıs'ta AYM önünde olacağız
20:49 SOHR: Şam iktidarı Ceble kırsalını bombaladı
19:40 İstanbul’da Önder için kurulan taziyenin ilk günü sona erdi
19:33 Erxenî’de düzenlenen ‘Kitap Günleri’ son buldu
19:00 HDP’li Zeki İdin yaşamını yitirdi
18:39 Hevrîn Xelef’i katleden fail, tümen komutanlığına atandı
18:32 Erdoğan, Trump ile görüştü
18:27 İşten çıkartılan işçilerin yürüyüşü 5'inci gününde
17:46 Semsûr'da iş cinayeti
17:42 Polis, ‘uyuşturucuya ve fuhuşa geçit yok’ afişleri söktü
17:19 'Yüzde 6’lık maaş artışı, yüzde 10,89 oranında eridi'
16:43 Korucuların katlettiği Gün davasında yeniden rapor hazırlanacak
16:35 Sırrı Süreyya Önder'in ismi kültür merkezine verilecek
16:28 '3 Fidan' anmasında gözaltına alınan Gücenmez serbest
15:56 İnfazı yakılan Necla Yıldız tahliye edildi
15:20 Suriye'de bir gazeteci öldürüldü
15:10 Saldırganın HTS kayıtları ve hesap hareketleri istendi
15:02 6 günde bin 987 saldırı
15:02 Şişli'de bir kadın katledildi
15:01 CHP'li belediyelere 'DHKP-C' davası
14:37 BES'ten TÜİK'e enflasyon tepkisi: Gerçeği yansıtmıyor
13:15 'İntihara yönlendirme' soruşturmasında takipsizlik kararı
13:09 Birçok kentte Önder için taziye kuruldu
13:00 Aliağa'da tonlarca tehlikeli atık depolandığı tespit edildi
12:59 İmamoğlu 'kurultay' soruşturmasında ifade verdi
12:34 Ayşe Barım iddianamesi kabul edildi
12:22 Çocuğa cinsel tacizden yargılanan müftüye beraat
11:54 Özerk Yönetim: Tişrîn Barajı direnişi kazandı
11:38 Önder’in ismi Xana Axpar’da bir caddeye verildi
11:36 İstanbul'da Önder için taziye ziyaretleri başladı
11:11 TÜSİAD yöneticileri hakkında yeni iddianame
10:44 Özel’e saldıran Tengioğlu’nun gözaltı süresi uzatıldı
10:36 ENAG: Enflasyon yüzde 73.88
TÜİK: Enflasyon yüzde 48.73
10:29 MKG'nin Nisan raporu: 2 kadın gazeteci gözaltına alındı
10:12 Deyrezor’da DAİŞ saldırısı
09:32 'Önder bize barışı vasiyet olarak bıraktı'
09:05 Önder'in taziyesine katılanlar: Mücadelesini büyüteceğiz
09:03 Emekliler krizin pençesinde: Maaş kiraya yetmiyor
09:02 10 yılda 1 talep kabul edildi: Dava sürüncemede bırakılıyor
09:01 Adli kontrol uygulanırken verilen tutuklamaya ihlal kararı
09:00 05 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:49 Amed'de Önder pankartı: Güneşimizin habercisi uğurlar olsun
04/05/2025
20:18 Alevi örgütlerinden Dêrsim Katliamı'yla yüzleşme çağrısı
19:57 Dürzi aktivistlerden uluslararası koruma talebi
19:47 Kuzey ve Doğu Suriye'de Önder için taziye kuruldu
19:32 Dêrsim Katliamı'nda Bargini'de katledilenler anıldı
19:15 DEM Parti ve ailesi Önder için yarın taziye kuracak
19:11 Amedspor 3 puanla sahadan ayrıldı
19:10 Gençler, tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi
19:01 DEM Partili Gücenmez gözaltına alındı
18:47 DBP Özel’e saldırıyı kınadı
18:46 Önder’in naaşı defnedildi: Barışın elçisi ölümsüzdür
17:15 Kürtçe çizgi roman Gênco için etkinlik
17:15 Qamişlo’da Alevi ve Dürzilere yönelik saldırılara tepki
16:54 Mersin'de '3 Fidan' anması
16:47 Vatikan heyetinden Kuzey ve Doğu Suriye’ye ziyaret
16:17 Amedspor taraftarları siyaha büründü: Baba İshak ölümsüzdür!
16:00 İşte Önder'in İmralı'da not aldığı çağrının son cümlesi
15:40 Önder'in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı'na doğru yola çıktı
15:28 Pasûr’da GES protestosu
15:11 Hasine Tekin için mevlit verildi
15:00 Özgür Özel'e saldıran kişinin ifadesi ortaya çıktı
14:54 Dêrsim Tertelesi’nde yaşamını yitirenler sessiz yürüyüşle anıldı
14:19 Barış Anneleri: Önder'in gözü arkada kalmasın, direnişini sürdüreceğiz
14:07 Açlık grevindeki tutsağın durumu kötüleşiyor
13:49 Bakırhan ve Hatimoğulları'ndan Özel’e saldırıya tepki
13:40 Saldırganın 2 çocuğunu katlettiği ortaya çıktı
13:27 DEM Parti Önder için birçok kentte taziye kurdu
13:21 Adana'da jandarma cayrokopteri düştü: 2 yaralı
12:57 DEM Parti'den Özel'e dönük saldırıya tepki
12:55 Özel'e AKM çıkışı saldırı
12:40 Onbinlerden yürüyüş: Sırrı'ya sözümüz barış olacak
12:39 Şengal’de ‘Özgür Yaşam Diyalogları’ semineri
12:17 Dêrsim Tertelesi'nde yitirilenler için çerağ yakıldı
12:13 Önder için Qamişlo’da taziye kuruldu
12:12 Pervin Buldan: Toplumsal barışı sağladın, şimdi sıra büyük barışta