Dolardaki artışın görünmeyen yüzü: Gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik

img

ANKARA - Döviz kurlarında yaşanan artışın söylenmeyen yönünün “gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik” olduğunu belirten Ekonomi-Politikçi Mustafa Durmuş, “Sistemin kendisi ya da sistemin krizi tartışılmıyor. Bu krizin asıl sebebi kapitalizmin kendisidir” dedi.

 
Türkiye ekonomisinde belli aralıklarla gündeme gelen döviz kuru artışı, bir kez daha yaşanarak, tarihi bir seviyeye yükseldi. Sadece bir haftada TL karşısında yaklaşık yüzde 7 değer kazanan ABD doları, böylece 7,30'u aşarak rekor kırdı. Euro, sterlin, yen gibi para birimlerinin dolar karşısında değer kazandığı bir dönemde TL’nin değer kaybetmesi, ülke ekonomisinin gidişatını gözler önüne seriyor.
 
Ekonomi-Politikçi Mustafa Durmuş, başta döviz kurlarında yaşanan şok halinin sebepleri olmak üzere ekonomide yaşananları değerlendirdi. Doların TL karşında değer kazanmasının engellenmesi için siyasal iktidarın elinde pek fazla yolun kalmadığını, durumun giderek yönetilemez bir noktaya geldiğini söyleyen Durmuş, dolar ile euro yönünün bundan sonraki süreçte yukarıya doğru olacağının altını çizdi.
 
DÖVİZ KURU NEDEN YÜKSELİYOR?
 
Dolar kuruna yapılan müdahalelerle belli bir süre 6.85 civarlarında tutulduğunu belirten Durmuş, artık bu sürdürülemez hale gelince son bir hafta içinde doların TL karşısındaki kazancının yüzde 7’lere yaklaştığını kaydetti. Durmuş, dolardaki artışın nedenlerine ilişkin olarak şunları kaydetti: “Bunlardan bir tanesi Merkez Bankası’nın bir süredir karşılıksız para basmasıdır. MB piyasadaki menkul kıymetleri satın alma karşılığında bol miktarda para basınca, bunun karşılığında döviz rezervleri de eriyince haliyle TL’nin döviz karşısındaki değeri kaçınılmaz olarak düştü. İkincisi, MB’nin kamu bankaları aracılığıyla zor durumdaki inşaat şirketleri ve enerji firmalarını barındıran sermaye gruplarına ucuz döviz vermesi oldu. Dolayısıyla devlet eliyle tıpkı ucuz faiz gibi ucuz döviz üzerinden bir rant aktarımı sağlandı. Bunun kaçınılmaz sonucu MB’nin rezervlerinin erimesi oldu ve sadece dört ayda rezervler 40 milyar dolar eridi. Son bir yılda MB’nin piyasaya verdiği dövizin tutarı ise 100 milyar doları aştı. Bu durum da rezervlerin erimesiyle sonuçlanınca; hem TL’ye hem ekonomiye hem de MB’ye karşı güven yitimi oluştu. Bir diğer yandan da vadesi gelen kısa vadeli dış borçlar var. Yine bu kredilerin sigortalama maliyeti demek olan CDS’ler yüzde 600’lara kadar yükseldi. Bu yaşananların hepsini üst üste koyduğumuzda; TL’nin değer kaybetmesi kaçınılmaz hale geldi.”
 
DOLARI ‘ADALETSİZLİK’ YÜKSELTİYOR
 
Durmuş, döviz kurunun yükselmesinde bir diğer önemli payın ise iktisatçılar tarafından dile getirilmeyen gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik olduğunu söyledi. Türkiye’deki gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliğin doların artmasında önemli bir etkisinin olduğuna dikkat çeken Durmuş, “Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik nüfus toplam servetin yüzde 54’ünü elde ediyor. En zengin yüzde 10’luk kesim de 78’inin elde ediyor. Bu servetin önemli bir kısmı parasal servet dediğimiz servetten oluşuyor. Bu servet ağırlıklı banka mevduatlarından, hazine bonoları gibi değerli kâğıtlarından, bir de borsa hisselerinden oluşuyor. Zenginler varlıklarını buralarda değerlendiriyorlar.  Ancak mevduatların yarısından fazlasının döviz cinsinden olması, ülke zenginlerinin hem gelecek hem de TL ile ilgili kaygılarından oluşuyor. Reel yani enflasyondan arındırılmış TL mevduat faizi negatif olunca başta dolar olmak üzere dövize ya da altına yöneliyorlar. Kur-eşitsizlik ilişkisi de burada ortaya çıkıyor. Azınlıktaki birilerinin çok ciddi parasal servetlerinin olması ve bu servetin de önemli bir kısmının döviz cinsinden tutulması dövizde spekülatif hareketlerin de önünü açıyor. Bu da kuru fırlatıyor. Kur yukarı çıktığı zaman da bunların serveti dolar ya da euro cinsinden daha da artmaya başlıyor.  Dolayısıyla bir ülkede servet bölüşümü ne kadar adaletsiz ise, bu durumun spekülatif bir şekilde döviz piyasalarında kullanılması da o kadar fazla oluyor” tespitinde bulundu.
 
DOLARA OLAN TALEP KISILIYOR
 
Hükümetin dolara olan talebi azaltmaya çalıştığını söyleyen Durmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin başka bir ülkenin ulusal parası olan doları basma şansı yok, turizm gelirleri tarihsel olarak dipte, Merkez Bankası rezervleri de, izlenen yanlış fonlama ve rant aktarma politikaları yüzünden Swaplar düşüldüğünden ciddi olarak ekside ve yeni yabancı sermaye girişinin olmaması, buna karşılık sermaye çıkışlarının devam etmesi yüzünden olduğundan doların arzı artamaz. Ekonomi yönetimi açısından geriye çaresizce dolara olan talebi kısarak kurun yükselişini durdurmak yolu kalıyor. Yani arz çoğaltılamadığından talep kısılmak zorunda kalınıyor. Talebi kısmak için akıllara gelen şey ise TL’nin getirisini arttırmak. O zaman da TL faizlerini arttırması gerekecek. Ama bir süredir hem inşaat, hem konut sektörünü desteklemek için faiz oranları düşürülüyor.  Faiz oranlarını tekrar yükseltmeleri lazım. Ama MB şimdi kalkıp karar alsa ve örnek olarak faiz oranlarını ‘300 puan baz arttırdık’ derse, bu sefer şu ana kadarki tartışılan ‘Faiz mi enflasyonun sebebi, enflasyon mu faizin sebebi?’ tarzındaki tartışmalardan dolayı bir itibar kaybına uğrayacak. Bunu yapmak istemiyorlar. Geriye piyasadaki TL’nin miktarını kısmak kalıyor. Bu da MB’nin yaptığı bir tür açık piyasa işlemi olan, piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkânlarının yarıya düşürülmesi şeklinde oldu.  Böylece para arzı kısılacak, kredi fonlama maliyetleri artacak, TL göreli olarak kıt para olma haline gelmeye başlayacak ve böylece diğer paralar karşısında göreli değeri artmış olacak. Arka plandaki hesap buydu.
 
MB’NİN KARARI SONUÇ VERMEZ
 
MB’nin piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkânlarının yarıya düşürülmesi kararının beklenen sonuç vermeyeceğini kaydeden Durmuş, şunları vurguladı: “Çünkü piyasalar bunu bir gerçek faiz artırımı olarak algılamaz. Bu da mümkün değil. Eğer ki hükümet bu faiz artırımını doğrudan yapmış olsaydı; bu etki muhtemelen geçici de olsa yaratabilecekti. Fakat piyasalar bunu böyle algılamadı. Çünkü bu iş gerçek hayatta, ekonomi derslerindeki, grafiklerde anlatıldığı gibi olmaz.  Ekonomi ve siyasete güvenin giderek düştüğü, politik ve jeopolitik risklerin arttığı, Salgının kontrol altına alınamadığı, derin bir ekonomik krizin yaşandığı bir anda böyle operasyonlarla para arzını daraltmak faiz oranlarının artışıyla sonuçlanmaz. Bunu da en iyi piyasaya hâkim olan aktörler bilirler ve bu durumu satın alırlar. Bu bağlamda bu operasyon artışını durdurmaya yetmez. Nitekim bugün gün itibariyle geçici olarak 7.15’e kadar düşen dolar tekrar 7.30 seviyesine yükseldi. Kısaca iktidar bu hamlesiyle bundan sonraki açıktan faiz oranlarındaki artışlarının önünü açtı.”  
 
IMF KAPISI GÖRÜNÜYOR
 
İktidarın yaşanan bu finansal krizi önleyebilmek için büyük miktarda dövize ihtiyaç duyduğunu, MB operasyonları ya da döviz Swaplarıyla bunun artık sürdürülemez olduğunu dile getiren Durmuş, geriye kalan yolun (istese de istemese de) IMF olduğunu söyledi. Durmuş, “Her ne kadar en tepede yapılan ‘Biz IMF’ye borç verdik’ söylemleri olsa da gidişat bu kapının yeniden çalınacağı yönünde” dedi.
 
MUHALEFETE ELEŞTİRİ 
 
Durmuş, ayrıca ekonomik kriz sürecinde çıkış yolu olarak gösterilen sebeplerin, krizin sebebini tam olarak karşılamadığını söyledi. Durmuş, devamla şunları söyledi: “Bu konuda muhalefetin değerlendirmelerini de eksik buluyorum. ‘Bu işin sorumlusu damat bakandır’, ‘Bakanın yanlışlarıdır’, “MB’nin kararlarıdır’ şeklindeki muhalefet tarzının yeterli olmadığını düşünüyorum. Elbette gelişmelerden ilk derecede sorumlu olanlar karar alıcılardır ama bu krizin asıl sebebi kapitalizmin kendidir. Özellikle de emperyalist kapitalist sisteme göbekten bağımlı Türkiye kapitalizmin derin çatışmaları, çelişkileridir.  Bu durumda sadece yöneticileri değiştiririz ya da yeni bir seçim sonucunda daha iyi bakanlar, daha iyi yöneticiler gelirse biz bu işi çözeriz biçimindeki sözler; gerçek çözüme işaret etmez. Muhalefet maalesef, sistemin kendini ya da sistemin krizini tartışmıyor, sadece görünürdeki aktörleri sorumlu tutuyor.
 
SİSTEMİK ÇÖZÜMLER
 
Krizin arkasında asıl olarak sistemik sorunlar yatıyor. Bu sistemik sorunlar ancak sistemik çözümlerle ortadan kaldırabilir.  Bu anlamda radikal çözümler, radikal reformlar gerekiyor bu ülkeye. Muhalefetin de, oyalanmaktan, eskimiş senaryolara sarılmaktan, kurtarıcılar aramaktan ziyade, gücünü bu ülkenin mazlum halklarından, toplumundan ve emeğin ideolojisinden alan radikal çözümlere yönelmesi gerekiyor. İhtiyacımız olan rol çalan, uluslararası sermaye ile iyi ilişkiler içinde olan eski siyasal figürler ya da parlak bürokratlar değildir. Nitekim hatırlayalım 2001 krizinden ekonomiyi Kemal Derviş’in programı çıkartmış, sonrasında da bugün ülkeyi yönetenler tek başına iktidar olmuştu. Artık bir daha krize girmeyecek denen ekonomi, 18 yılda çok daha derin bir krizle karşı karşıya kaldı. Bu yüzden bugüne gelişte, iktidarların, sorumlu yöneticilerin bu sorumluluklarını unutmadan, yeni bir paradigma ile emekten, doğadan, toplumsal cinsiyet eşitliğinden ve farklı kimliklerin eşitliğinden yana, yeni radikal çözümlerle halkın karşısına çıkmaları gerekiyor. Sorunu bazı kişilerin ya da yöneticilerin değiştirilmesiyle sınırlandırmak, bilerek ya da bilmeden gerçek çözümü halktan gizlemek anlamına gelir.”
 
MA / Selman Güzelyüz

Diğer başlıklar

10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:12 6 gazeteci ‘İmamoğlu’ soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı YENİLENDİ
00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı
12:47 Çocuklara tacize karşı nöbete katılan Eğitim Sen Eşbaşkanı’na soruşturma
12:38 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş’e dair demeç suçlama konusu oldu
11:50 AYM’den yargıya ‘Non bis in idem’ hatırlatması
11:26 Yayıncı Zal hakkında ceza istemi
10:50 Antalya’da belediyeye yönelik 8’inci dalga operasyonu
10:47 Hat ve Investco Holding'e kayyım atandı
10:23 Bosna Hersek'te yangın: 10 ölü, 20 yaralı
10:22 ABD’de UPS kargo uçağı düştü: 7 ölü 11 yaralı
10:14 CHP'nin kayyımı itirazı reddedildi
09:48 Mamdani New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu
09:26 Tutsak Birkan: Sürecin başlamasıyla baskılar arttı
09:25 57 bin ağaç kesim izni yöre halkının geçim kaynağını bitirecek
09:10 İHD’li Yılmaz: Entegrasyon yasaları ihtiyaçları karşılamalı
09:09 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek
09:08 Köln’de miting hazırlığı: Sürecin başmüzakerecisi özgür olmalı
09:08 Cizîr’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım
09:04 Wan’da ev kiralamak da almak da hayal!
09:03 İzmir'de belediyeler ekonomik krizin faturası emekçilere kesiyor
09:03 Cenazesi 5 yıldır 'kayıp'
09:02 Çerkesya Konsey Başkanı: Süreç demokratik ülke inşası için fırsattır
09:01 'Dağ'ın sesi oldular, şimdi de demokratik topluma öncülük etmek istiyorlar
09:00 5 KASIM 2025 GÜNDEMİ
04/11/2025
23:47 Ahmet Özer: Barışa kavuşma arzumuz demir parmaklıkları aşan bir güçtür
23:42 AİHM kararı Meclis gündeminde: Cezaevinin kapıları amasız, fakatsız açılmalı
22:56 Beyaz Saray: Trump-Şara görüşmesi 10 Kasım'da
22:51 Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı
22:46 Sudan Doktorlar Ağı: Evlerde onlarca cenaze yığılı halde bulundu
21:38 AKP’li Çewlîg Belediyesi’nden suya yüzde 78 zam
20:11 Düşünmez: AİHM kararı sonrası siyaset elini taşın altına koymalı
20:04 223 işçinin direnişi sürüyor
19:25 İmamoğlu'nun babası ve oğluna yurtdışı yasağı
19:17 Provokasyonlara karşı açıklama: Barışın sesini daha gür haykıracağız
19:12 AYM, Adalet Bakanlığı’nın hak ihlaline karar verdi
19:01 Kuzey Kore askerleri Rusya’ya sevk ediliyor
18:47 MHP: Demirtaş için tahliye kararı gelebilir
18:44 Eskişehir’de 11’inci yargı paketi protestosu
18:22 Bağdat’ta Haşdi Şabi karargahında patlama
18:09 Irak petrol ithalatını durdurdu
18:05 ECHO'dan Türkiye-Irak anlaşmasına tepki
18:02 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
18:00 ABD'nin eski başkan yardımcısı hayatını kaybetti
17:57 ABD’nin Gazze karar tasarısı detayları
17:51 Komisyon ‘Abdullah Öcalan’ı ziyaret' gündemi ile toplanacak
17:42 Erzincan Cezaevi önünde açıklama: Baskı son bulsun
16:55 Demirtaş'tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür
16:44 Tutsaklardan Hüseyin Aykol’a: Devrimciler pes etmez
16:18 TÜSİAD'tan DEM Parti'ye ziyaret
16:12 Kadınlara saldırıya tepki: Amed’i karanlığa teslim etmeyeceğiz
16:10 İmamoğlu'nun babası ve oğlu ifade verecek
16:07 Emekli-Sen’den Rojin için eylem: Failleri bulunsun
15:30 Recep Unuş’un taziyesine ziyaret
15:14 Özgür Özel’den ‘dokunulmazlık’ özrü
15:10 4 Kasım protestosu: Ne kayyımlar ne siyasi darbeler halk kazanacak
15:08 Daştan ve Bilgin’i anan gazeteciler beraat etti
14:48 Micheal Adufu şüpheli ölümü: Çöp poşeti içinde ifadesi alındı
14:23 Kadınlara yönelik saldırı protesto edildi
14:20 Bakırhan: Komisyon derhal Sayın Öcalan’ı dinlemeli
13:45 MKG: Basın üzerindeki baskılar derinleşti
13:38 Sudan’da iç savaş: Binlerce kişi yerinden edildi
13:03 İnşaat kazısı sırasında göçük altında kalan bir işçi kurtarıldı
12:44 Bakırhan: Demokratik Entegrasyon yasaları birlikte yaşamanın anahtarıdır
12:10 Demirtaş’ın avukatlarından tahliye başvurusu
12:03 Dêrgul’de iki aracın yakıldığı iddia edildi
12:02 Bahçeli: Komisyon İmralı’ya giderek ilk elden mesajları almalı
11:33 Amed'de fuhuş ve uyuşturucuya karşı 'öz savunma' çağrısı
11:26 Bahçeli: Demirtaş'ın tahliyesi Türkiye için hayırlı olacaktır
11:02 16 dernek Erxevan Doğa ve Kültür Platformu Girişimi'ni kurdu
10:53 Gülistan Sönük: Demokratik Türkiye için halkın iradesi tanınmalı
10:36 4 Kasım darbesi: Demokratik siyasetin özgürleşmesi çıkış yoludur
09:58 Abdullah Öcalan'dan 'pozitif aşama' çağrısı
09:20 Xaçort Mahallesi hedefte!
09:19 Wan’daki parti ve örgüt temsilcileri: Temel adım Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür
09:18 Dêrsimli yurttaşlar: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
09:10 Doç. Dr. Çelik: Barış için geçiş dönemi hukuku gerekli
09:08 Emekliler: Halkın kaynakları savaş baronlarına akıyor
09:04 Irak'ta seçimin nabzı: Partiler güven vermiyor, çatışma riski yüksek
09:00 04 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:17 AİHM'in kararı kesinleşti: Kobanê Davası'ndaki tüm tutsakları bırakın
03/11/2025
23:59 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Toplumsal barışın tesisi hukuka uymaktan geçer
23:45 Demirtaş'tan AİHM kararı sonrası ilk açıklama
22:41 Bartın'da üniversite öğrencilerine saldırı
21:39 Eğitim Sen’den Narin Güran Öykü Yarışmasına katılım çağrısı