HDP’den 'Kürt Düşmanlığı' raporu

img
ANKARA - HDP'nin açıkladığı “Kürt Düşmanlığı Raporu"'na göre, pandemi süresi boyunca 84 kişiye işkence ve kötü muamele uygulandı, HDP’li vekillere 84 fezleke hazırlandı, 444 gözaltı ve 93 tutuklama yaşanırken, 14 belediyeye kayyım atandı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ve Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, pandemi döneminde iktidarın uyguladığı “Kürt Düşmanlığı” politikalarına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Parti Genel Merkezi’nde yapılan basın toplantısında ilk sözü Dede aldı.  
 
DEDE: PANDEMİ FIRSAT OLARAK GÖRDÜ
 
AKP iktidarının salgının yoğun yaşandığı 3 buçuk aylık dönem içerisinde salgınla mücadele etmek yerine kendisi gibi düşünmeyenlerle, muhaliflerle mücadele etmeyi tercih ettiğine dikkati çeken Dede, “Salgını toplum üzerindeki kontrolün arttırılması için bir fırsat olarak değerlendiren AKP iktidarı kutuplaşmayı, ayrımcılığı derinleştirdi. Pandemi sürecini yasakların, hak ihlallerinin ve keyfi uygulamaların gerekçesine dönüştürdü. İktidarın öncelikli hedefi, uzun yıllardır olduğu gibi muhalifler ve Kürtler oldu. Halk sağlığının öncelemesi gereken böylesi bir dönemde kayyımlar atandı, gözaltılar yaşandı, haksız tutuklamaların ardı arkası kesilmedi. Pandemi sürecinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin kapsamlı bir rapor oluşturduk” dedi. 
 
KERESTECİOĞLU: TOPLUMCU BELEDİYECİLİK HEDEF 
 
Salgın döneminde belediyelerinin sınandığı kaydeden Filiz Kerestecioğlu da “Kimin toplum sağlığı kimin kendi çıkarı için çalıştığı bu dönemde bir kez daha ortaya çıktı. Belediyelerimiz salgının başından itibaren hızlıca harekete geçti. Kamusal alanların temizliğinden, işlerini kaybeden insanlara ekonomik destek sağlamaya kadar pek çok konuda tedbir almaya çalıştık. Fakat, toplum temelli, demokratik ve çoğulcu belediyecilik anlayışımız bu dönemde de iktidarın hedefi oldu” diye belirtti. Yapılan açıklamalar ardından hazırlanan raporun detayı paylaşıldı. 
 
KAYYIMLAR 
 
HDP tarafından 11 Mart- 25 Haziran tarihleri arasında yapılan  “Kürt Düşmanlığı Raporu"unda öne çıkan başlıklar şöyle: “Bu dönemde; HDP’li 14 belediyeye kayyım atandı, 4 belediye meclis üyesi görevinden alındı, belediye eşbaşkanları mesnetsiz iddialarla tutuklandı, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın HDP’li belediye meclis üyelerinin toplantılara katılmaları engellendi. Kayyımların ilk icraatı Kürt dili ve kültürüne dönük saldırılar olurken, belediyelerin kadın özgürlük mücadelesi bağlamında hayata geçirdiği projeler de saldırıların hedefi oldu. Pandemi önlemleri kapsamında su faturalarını erteleme kararı alan ve çalışmalarıyla ilgi toplayan Batman Belediyesi, ilk kayyım atanan belediyelerden biri oldu. Mardin Kayyımı ise kayyımdan önce 2 TL olan suyun metreküp fiyatını 5 Lira 80 Kuruşa yükseltti.
 
KARDEŞ AİLE KAMPANYASI 
 
Korona salgınına, yurttaşları destekleyen bir sosyal devletin yokluğunda, üstelik ekonomik kriz içinde yakalandık. Salgın tedbirleriyle birlikte artan işsizlik karşısında iktidar tercihini sermayeden yana kullanırken, biz bir toplumsal dayanışma kampanyası örgütledik. Bu sürecin bizi yoksullaştırıp, yalnızlaştırmasına seyirci kalmak yerine, herkesin kolayca birbirinin sesi soluğu, dayanağı olabileceği Kardeş Aile Kampanyamızı örgütledik. İktidar ise bu kampanyayı engellemek ve yardımları kreminize etmek için elinden geleni ardına koymadı. Dayanışma kampanyasını yürüten üye ve gönüllülerimiz birçok ilde gözaltına alındı, haklarında soruşturma başlatıldı. Kardeş Aile Kampanyamız yandaş basın tarafından yalan haberlerle hedef haline getirildi. Kardeş Aile Kampanyası ile 13 bin 180 aileyi kardeş ailesiyle buluşturduk. Ayrıca gerek temel gıda ve temizlik ihtiyaçlarını içeren destek paketleriyle gerekse alışveriş çekleriyle 62 bin 94 aileyle dayanışma sağlandı. 
 
İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE
 
Salgın önlemi olarak uygulamaya konulan sokağa çıkma yasakları, ülkenin birçok yerinde polis ve bekçi şiddetine gerekçe olarak kullanıldı. Pek çok kentte polis, bekçi hatta kaymakam korumaları tarafından, ekmek almaya veya çöp dökmeye çıkan, evinin bahçesinde oturan yurttaşlara hakaret edildi, yüz üstü yere yatırılarak ters kelepçe takıldı, silah çekildi. Adana’nın Seyhan ilçesinde Suriye vatandaşı Ali El Hemdan salgın günlerinde polis tarafından vurularak öldürüldü. Diyarbakır’da bir polisi öldürmekten M. E. C. ’ye ait işkence fotoğrafını yansırken aileye işkence yapıldı. 
 
 84 KİŞİ İŞKENCE GÖRDÜ
 
Diyarbakır emniyeti işkenceyi ‘Hain, emniyetin şefkatli kollarında’ notuyla paylaşılmasında hiçbir beis görülmedi. Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyemiz Rojbin Çetin'e 3 saat boyunca işkence edildi. Köpeklerin saldırısı sonucu yürüyemeyecek duruma gelen Çetin bir de 11 gün gözaltında tutulmak suretiyle işkence süreci uzatıldı. Çalışmamızda tespit edebildiğimiz kadarıyla salgının en yoğun yaşandığı 3,5 ayda en az 84 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. İşkence vakalarının böylesine yaygınlaştığı bir dönemde 2017 yılında Van'ın Gevaş ilçesinde mantar toplamaktan dönen köylülere işkence yaptığı görüntülerle sabit olan polis O.Ş’ye 3 bin TL para cezası verildi ve bu cezası da hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla infaz edilmedi. Elbette 4 köylüye kameralar önünde yapılan işkencenin cezasız kalması bu yönde verilen sayısız yargı kararı işkencecileri cesaretlendirmekte ve işkencenin Türkiye'de giderek yaygınlaşmasında rol oynamaktadır.
 
GÖZALTI, TUTUKLAMA
 
 Başta HDP’li siyasetçiler olmak üzere muhalifleri hedef alan iktidar, kadın hakları aktivistlerini, gazetecileri,  kötü çalışma koşullarını protesto eden sağlık çalışanları, bir bütünen iktidar gibi düşünmeyen 444 vatandaşı hukuksuz bir şekilde gözaltına aldı. Gözaltına alınanların 93'ü de tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Sadece dün bir gün içerisinde Diyarbakır’da çeşitli kurumlarda kadın çalışması yürüten TJA çatısı altında kadın haklarını savunmaya yönelik 24 kadın gözaltına alındı halen gözaltındalar. Yine Antep’te aralarında il ilçe eşbaşkanlarımızın da bulunduğu 33 kişi gözaltına alındı. AKP’nin partimize ve muhaliflere yönelik sadece bir günlük bilançosu 57 olarak gerçekleşti. 
 
MEZARLIKLARA SALDIRI
 
Pandemi sürecinde belki de ülkenin tarihine geçecek utançlarından biri olarak ifade edebileceğimiz cenazelere ve mezarlıklara yapılan saldırılara da tanıklık ettik. HPG'Li Agit İpek'in cenazesi Adli Tıp’tan ailesine kargo ile gönderildi. Anne Halise Aksoy’un içinde oğlunun cenazesiyle çekilen fotosu AKP’nin kötülükte sınır tanımadığının resmi olarak toplumun hafızasına kazındı. Konunun HDP tarafından meclis gündemine taşınmasıyla AKP’li Cahit Özkan ‘adli vaka’ olarak sıradanlaştırdı. Bir anneye oğlunun cenazesinin kargo ile gönderilmesi kötülüğünü böyle savundu. Yine bu dönemde çatışmalarda hayatını kaybedenlerin mezarlıkları parçalandı. En az 13 mezarlık defalarca tahrip edildi. Bununla da yetinilmedi ailelerden evlatlarının mezarlıklarını parçalayıp fotoğraflamaları istendi. Garzan Mezarlığından hiçbir hukuki izahı dayanağı olmadan çıkarılan 282 cenaze Kilyos’ta bir kaldırıma toplu olarak defnedildi.  
 
CEZAEVLERİ
 
Cezaevleri de hak ihlallerinin yoğun yaşandığı alanlardan oldu. Pandemi ile birlikte ziyaretçi ve avukat görüşleri olan mahpusların aile görüş hakları tamamen ortadan kaldırıldı. Avukatlarıyla görüşmeleri birçok cezaevinde engellendi. Sosyal faaliyet tamamen engellendi. Dışarıdan gazete ve kitapların alınması durduruldu, hasta tutsakların tedavileri engellendi. Temizlik malzemeleri maske, mahpuslara verilmedi.  Birçok cezaevinde de mahpuslar kantinde yüksek fiyatla satılan bu ürünleri almak zorunda bırakıldı. Bir kısım cezaevinde sıcak su ihtiyacı ya hiç karşılanmadı ya da sınırlı olarak verildi. Ayrımcı infaz yasası açık cezaevlerindeki mahpusların tahliyesi ile hemen hemen yemek sıkıntısı yaşandı hem yemeğin kalitesi düştü hem de miktarı azaldı. AKP MHP salgın dönemini fırsat bilerek kendi yandaşlarını kapsayacak özel af çıkardı. Başta politik mahpuslar olmak üzere yüzbinlerce mapus cezaevlerinde ölüme terk edildi. Aralarında gazeteciler, öğrenciler, insan hakları savunucuları, 65 yaş üstü tutsaklar, hasta tutsaklar, çocuklu kadınlar ve Kürt siyasetçiler büyük bir ayrımcılığa tabi tutuldu. Bu dönemde 3 ağır hasta tutsak tahliye edilmeyerek bu süreçte yaşamını yitirdi. Yüzlerce mahpus da koronavirüse yakalandı.  
 
KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE KATLİAMLAR
 
Salgında evlere kapanmak, birçok kadın için ev içi şiddet riskinin artması demekti. Salgının başından itibaren bu riske dikkat çekmemize rağmen, iktidar bu durumla ilgili hiçbir önlem almadı, kadınlar zaten zor bela ulaşabildikleri desteklere de ulaşamadı. Üstelik bir kamu spotu dahi yayınlamadığı gibi, iktidar, bir de 6284 sayılı Kanun kapsamında erkeklerin evden uzaklaştırılması kararına kısıtlama getirmeye kalktı. Bu da yetmedi! İnfaz yasasıyla şiddet failleri hiçbir tedbir alınmadan serbest bırakıldı; kadınlar ve çocukların başına musallat edildi. Bu üç aylık dönemde basına yansıyan haberlere göre en az 70 kadın erkekler tarafından öldürüldü, çok daha fazla kadın şiddete maruz kaldı.
 
KÜRT VE GÖÇMEN KADINLAR 
 
Yani, bu ülkede kadın olmanın zorluğuna bir de işçi olmak, Kürt olmak ya da göçmen olmak eklenince ayrımcılıkların etkisi de çok daha büyük oluyor. Örneğin, anadilde sağlık hizmeti sağlanmadığı için, çok dilli hizmet veren belediyelerimize de kayyım atandığı için anadili Türkçe olmayan kadınların, Kürt kadınların ya da göçmen kadınların sağlık hizmetlerinden yararlanması pandemi döneminde çok daha zorlaştı.
 
KADINLARA SALDIRI
 
Kadın siyasetçilere ve kadın örgütlerine yönelik saldırılar pandemi döneminde de devam etti.  Kürt illerinde devletin yapmadığını yapıp şiddete uğrayan kadınlara destek olan, kadın haklarını savunan Rosa Kadın Derneği üyeleri ve pek çok TJA aktivisti kadın gözaltına alındı, tutuklandı. Belediyelerin kadın merkezleri kapatıldı, erkek müdürler atandı, eşbaşkanlık sistemi, belediyenin öncü olduğu kadın kooperatifi bile suç unsuru sayıldı. Tüm baskılara rağmen, bizler mücadeleye devam ettik, örneğin Kars belediyemiz bir kadın danışma merkezi ve kadınlar için destek hattı açtı. Yine Silopi Belediyemiz Alo şiddet hattı açtı. HDP Kadın Meclisi olarak kadın kazanımlarına dönük saldırılara karşı ‘Kadın Mücadelesi Her Yerde’ kampanyasını başlattık.
 
MECLİS
 
Pandemi döneminde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosunca hazırlanan fezlekelerin Meclis Başkanlığına gönderilmesine de devam edildi. 11 Mart - 30 Haziran’ı kapsayan 3 buçuk aylık raporlama dönemimizde toplam 93 fezleke TBMM Anayasa/Adalet Karma Komisyonuna gönderildi. 93 fezlekenin 84’ü HDP’li vekiller için hazırlanmıştı. Haftalarca kapalı olan TBMM Genel Kurulu’nun açıldığı ilk hafta DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP’li Enis Berberoğlu hakkındaki yargı kararları okundu. Vekillikleri düşürüldükten sonra gözaltına alınan Leyla Güven ve Musa Farisoğulları tutuklandı. Leyla Güven 10 Haziran'da tahliye edildi. Anayasa Mahkemesine Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliğinin düşmesine yönelik kararın iptali için yaptığımız başvuru ise reddedildi. Bu sırada, Valilik Hakkari’de toplantı ve gösteri yürüyüşleri, stant açma, çadır kurma ve oturma eylemlerini 15 gün süreyle yasakladığını duyurdu, Diyarbakır İl Binasında yapılan basın açıklamasına ise polis saldırdı. Yani iktidar, halkın iradesine göstermediği saygıyı, protesto hakkına da göstermedi.
 
BÖLGEDE YAPILAN OPERASYONLAR
 
Bu dönem savaş politikaları hız kazandı. Kürt yurttaşların yaşadığı bölgelerde sokağa çıkma yasakları, özel ve askeri güvenlik bölgesi ilanları, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazılamaları, yok edilen ormanlar, helikopterler tarafından taranarak öldürülen büyükbaş hayvanlar, mezralarda hayvan otlatmak, ot toplamak isteyen yurttaşların engellenmesi, hatta evlerin basılması ve ‘Bize teröristlerin yerini göstereceksiniz’ denilerek insanlara işkence edilmesi 90’lı yıllarda uygulanan politikaların iktidar tarafından tekrar edildiğini bize bir kez daha gösterdi. Federe Kürdistan Bölgesine yönelik askeri operasyon başlatıldı ve sivillerin yaşadığı yerleşim yerleri bombalandı. Basına yansıyan bilgilere göre bu harekatta, sadece 17-27 Haziran arasında en az 9 sivil hayatını kaybetti.
 
EĞİTİM
 
Salgından derinden etkilenen alanlardan biri de eğitim alanıydı, çocuklar ve gençlerdi. Uzaktan eğitim uygulaması, hem aileleri hem öğretmenleri hem de öğrencileri zorladı. Bu süreçte en dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime erişim sorunu yaşayan yoksullar, engelliler, mülteciler, anadili Türkçe olmayanlar oldu. Bu sorunları en derinden yaşayan gruplardan biri de Kürt illerinde yaşayan çocuk ve gençlerdi. Örneğin; Diyarbakır’da EBA’ya giriş¸ yapan öğrencilerin oranı yüzde 20’yi geçmedi. 
 
6 ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ
 
Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları bu dönemde de yine sistematik bir şekilde eğitim haklarından mahrum bırakıldılar. Çocuklara sokağa çıkma yasağı olduğu dönemde bile bu çocukları istisna sayıldı. Bu süreçte 6 çocuk/genç¸ Kürt illerinde ya da Kürt kimliği nedeniyle, saldırıya uğrayarak, şüpheli şekilde, oynarken bulduğu cismin patlaması, kurşun isabet etmesi gibi sebeplerle hayatını kaybetti.
 
EKOLOJİ
 
Pandemi sürecinde ilaca, tedaviye ihtiyaç duyulduğu kadar güvenilir gıdaya da ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Birçok ülke tarım ve gıda üretimi için salgının başından itibaren tedbirler almaya başlamışken Türkiye’de ise çiftçilere dönük baskılar arttı. Kürt illerinde hizmet veren Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), uygulamalarıyla hem gıda güvenliğini hem de halk sağlığını tehlikeye attı. DEDAŞ, kolluk kuvvetleriyle beraber, salgının en yoğun hissedildiği dönemde, borçları bahane ederek pek çok köyün tamamının elektriklerini kesti. Kesilen elektrikler nedeniyle su kuyuları çalışmadı, halk hijyenin böylesi önemli olduğu bu süreçte şebeke suyundan mahrum bırakıldı. DEDAŞ üzerinden Kürt halkının cezalandırılması politikaları sonucu gıdaya en çok ihtiyaç duyulduğu, uzmanların kıtlık tehlikesini ısrarla vurguladığı bir dönemde Kürt çiftçisinin hasadı susuzluk nedeniyle tarlada yandı. Hayvanlar susuzluktan telef oldu, Tarım ve Orman Bakanlığı bitkisel üretimin geliştirilmesi programına önemli tarım merkezleri arasında yer alan Diyarbakır, Urfa ve Mardin'i dahil etmedi ve destekten mahrum bıraktı. Bunların yanı sıra sınır ötesinde Rojava'da tarım alanları top atışlarıyla ateşe verilerek tarladaki ürün harap edildi. 
 
DOĞA TALANI HIZ KESMEDİ
 
Tüm başlıklarda ifade ettiğimiz gibi pandemi dönemini fırsat bilerek bir çok ihlale imza attı bunlardan biri de doğal ve kültürel alanların talanı oldu. Ancak bu gerçekliğe rağmen AKP iktidarı pandemi döneminde birçok hukuksuz ÇED raporu çıkarmış, ÇED raporu alınmadan birçok projenin hayata geçirilmesine ön ayak olmuştur. Başta 12 bin yıllık geçmişi olan Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu barajı olmak üzere birçok doğal ve kültürel alan HES projeleri ve  çeşitli rant politikalarına iktidar tarafından iktidar tarafından kurban edildi. 
 
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ RAFA KALDIRILDI
 
Elbette yaşanan tüm bu hak ihaleleri karşısında muhalifler çevreciler, avukatlar insan hakları savunucuları, muhalefet etmeyi durdurmadılar. Yaşanan haksızlıklara karşı seslerini duyurmaya çalıştılar. Ancak pandemi döneminde AKP’nin geçmişten bu yana uyguladığı pandemi gerekçe yaparak uygulamaz hale getirdiği gösteri ve yürüyüş hakkı da büyük oranda engellendi.”
 
‘EN İYİ ANLAŞTIKLARI KONU KÜRT DÜŞMANLIĞI’
 
Rapor ardından söz alan Kerestecioğlu, iktidarın pandemi döneminde de Kürt siyasi hareketine ve HDP’ye yönelik zor ve baskı aygıtlarını hiç aksatmadan çalıştırdığını belirtti. Raporun iktidarın HDP ile olan kavgasının artık bir varlık yokluk kavgasına dönüştüğünü ifade eden Kerestecioğlu, şunları söyledi: “Yani, iktidarın 15 Temmuz sonrasında MHP ile kurmuş olduğu koalisyonu ayakta tutabilmesinin yolu açık ki, Kürt düşmanlığından geçiyor. Nasıl ki 15 Temmuz öncesinde Gülen cemaatiyle ortaklıklarında en kolay uzlaştıkları konu Kürtlere ve muhaliflere yönelik devlet baskısı ise, bugünkü ortaklarıyla da en iyi bu konuda anlaşıyor. 15 Temmuz’dan önce siyasi baskı amacıyla kullanılan davalar, gömlek değiştirmiş hakimler, savcılar ve aslında bizzat iktidar tarafından devralınmış durumda. Demokratik, eşit, özgür ve barışçıl bir ülkeyi geçmişten aldığımız derslerle birlikte yaratma umudunu dün yitirmediğimiz gibi bugün de yitirmeyeceğiz.” 

Diğer başlıklar

08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı