‘Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdi yüzlercesi’

img

DİYARBAKIR - Adı dünyanın en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına giren Diyarbakır 5 Nolu, vahşete karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucu eylemiyle de tarihe kazındı. Bu vahşetin tanıkları, “Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi” dedi. 

“Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz..." 1980 yılının 12 Eylül günü yapılan askeri darbe sonrası insanlık dışı uygulamalara sahne olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi ile birlikte tarihe geçen Kemal Pir’in bu sözü oldu. Ülkede giderek yükselen devrimci dinamikleri ezmek için cezaevinde kurulan işkence tezgahlarında farklı siyasi görüşten yüzlerce tutuklu Filistin askısından dışkı yedirilmeye cezaevinin iç güvenlik amiri Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın “Co” isimli köpeğinin saldırısına uğramaya varan akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Diyarbakır 5 Nolu, bu yaşananlarla dünyada zulmün ve vahşetin kol gezdiği en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına girdi. Politik tutukluların işkenceyle teslim alınmasının amaçlandığı bu vahşete karşı direnişin fitilini tutuşturan ilk isim, 21 Mart 1982 günü hücresinde bedenini Newroz ateşine dönüştüren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan oldu.  
 
O’nu aynı yılın 18 Mayıs günü "Dörtler" olarak bilinen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner izledi.
 
‘BENİM DEĞİL, BİR HALKIN SORUNU’
 
Cezaevi duvarlarını sarsan bu şehadetlerin ardından 14 Temmuz günü çıkarıldıkları mahkeme salonunda Mehmet Hayri Durmuş, direnişi bir adım ileriye taşıyarak ölüm orucuna başladığını duyurdu. Kürt halkı için suyun akışını değiştiren bu eylemini ise şu sözlerle ilan edecekti: "12 Eylül darbesinde geliştirilen askerileştirme politikası, tamamen kişiliksizleştirme ve ihanet ettirme politikasıdır. Biz burada düşüncelerimizi savunalım diye bugüne kadar bekledik. Ama ne yazık ki, artık bu da elimizden alınıyor. İhanet önümüze konuluyor. Zaten Mazlum ile Ferhatlar bunu protesto etmek için yaşamlarına son verdiler. Bizim de artık yaşamamızın ve yargılanmamızın hiçbir anlamı yoktur. Bunun için ölüm orucuna giriyorum. Bu mahkeme salonunda bizim şahsımızda bir halk yargılanıyor. Her türlü saldırıyla bir halk yok edilmek isteniyor. Bize yönelik uygulanan bu politikayı değiştiremeyeceğinize inanıyorum. Çünkü sizi aşan bir politikadır. Bu sorun yalnız benim sorunum değildir. Bir halkın sorunudur. Bu mahkemeye son gelişimdir. Bundan sonra gelmeyeceğim."
 
YAYDAN FIRLAYAN OK
 
Başlattığı eylemin daha ilk anda tedirgin ettiği duruşma hakimi; "Gel vazgeç bu işten Hayri. Sorunlarınızla ilgileniriz" dese de, o kararlılığını "Hayır! Artık ok yaydan fırlamıştır. Nasıl ki, oku geri getirmek mümkün değilse, benim de geriye dönüş yapmam mümkün değildir" sözleriyle gösterecekti. 
 
"Mezar taşıma borçlu yazın" diyen Hayri Durmuş, başlattığı bu eyleme katılan Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz ile birlikte yaşamını yitirdi. Fakat onların şehadetleri cezaevinde yeni bir dönem başlattığı gibi Kürtlerin tarihinde bir dönüm noktasına dönüşüp, ardıllarına bıraktıkları direniş mirasıyla son 38 yıla damgasını vurdu.  
 
15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminden bugüne dek başvurulan politikalar ve yaşananlarla Türkiye, toplumun geniş bir kesimine göre adeta Diyarbakır 5 Nolu’ya dönmüş durumda. Yönetimdeki mevcut anlayışın kurduğu nizama aykırı ses çıkaran muhalif kesimler; baskı, şiddet veya hak ihlallerinin farklı tonlarıyla yüz yüze kaldı, kalıyor. 
 
Bugünü 5 Nolu ile özdeşleşmesine sebep olan en çarpıcı olaylardan biri ise, yerine kayyım atanarak görevinden alınan Van’ın Edremit ilçesinin HDP’li Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in, 26 Haziran'da Diyarbakır'daki evine yapılan polis baskının köpekli işkenceye maruz kalması olayı oldu.  
 
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalıp, oradaki vahşete tanıklık eden isimlerden Mehdi Aslan, Arif Turgay ve Gani Alkan, ülkenin dünü ve bugününü kıyasladı.
 
KİTAP VE FİLMLERE SIĞMAZ
 
Dönemin tanıklardan Mehdi Aslan (65), 1979 yıllında Hayri Durmuş ile birlikte gözaltına alındı. O dönemin İl Jandarma Komutanlığı’nda 45 gün boyunca süren işkencenin ardından Diyarbakır Cezaevi’ne konuldu. 8 yıllık cezaevi sürecinin kitap ve filmlere sığmayacak kadar büyük olduğunu dile getiren Aslan, ölüm orucunun getirdiği kazanımların zincirleme bir şekilde bugünlere kadar geldiğini ifade etti. Aslan, birlikte geçirdiği zamanı anımsayıp, Hayri Durmuş’u şu sözlerle anlattı: “Bir bilim insanı, bir devrimci, bir doktor yani ne desen Hayri de vardı. Onunla ancak gözaltı sürecinde sohbet etme imkanımız oldu. Cezaevinde zaten birbirimize bakmamıza dahi izin verilmiyordu. Hayri, Kürt halkının özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmeyen bir kişiliğe sahipti. Aynı şekilde Kemal, Akif ve Ali de.” 
 
DÜNDEN BUGÜNE 
 
Ölüm orucu eyleminin yankılarının bugüne kadar sürdüğünü vurgulayan Aslan, “En önemlisi de 5 Eylül 1983’teki isyandı. O gün tüm cezaevi, hep bir ağızdan söylenen ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganları ile inliyordu. O gün başını yerden kaldırmayan, korkudan sesini edemeyenler hep bir ağızdan slogan atıyordu. Tabi bu ölüm orucundaki direnişin bir yansımasıydı. Onların bize bıraktığı mirastı. Ölüm orucu eyleminden sonra cezaevinde mecburi bir düzelme durumu gelişti. Çünkü devran tersine dönmüştü. İçimizdeki korku bitmiş, onların yüreklerine işlemişti” dedi. O dönem ile bugünkü koşulları karşılaştıran Aslan, içerisinde olunan bu dönemin daha da kötü olduğunu iade etti. Aslan, 12 Eylül döneminde gibi kaba işkencenin yanına bugün tekniki saldırıların da eklendiğini kaydetti.
 
ŞİMDİLERDE YÜZLERCESİ VAR
 
12 Eylül döneminde “örgüt üyesi” iddiasıyla kendisine verilen 24 yıl hapis cezasının onanmadan zaman aşımından düşürüldüğünü belirten Aslan, bugüne dair kıyaslamalarını şöyle sürdürdü: “Şimdi en ufak bir şeyde hemen örgüt üyesi iddiasıyla onlarca yıl ceza verilerek cezaevine gönderiliyor. O dönemin hukukunu aratan bir hukuk ile karşı karşıyayız. Gittiğimiz cenazeler, taziyeler, eşbaşkanlık döneminde yaptığımız çalışmalar suç delili olarak önümüze çıkıyor. Mahkemelerde bizi dinlemiyorlar bile. O dönem en azından bizi dinliyorlardı. Bu sadece hukuki boyuttu. Bunu ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal alanda da yürütüyorlar. Yani gelinen aşamada mezarlıklara saldırı, köpekli işkence, on binlerce kişinin tutsak edilmesi durumu var. Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi var. Ve hepsi neredeyse her gün toplumun üzerine salıveriliyor.” 
 
Fakat o dönem yaşatılan vahşete karşı gösterilen direnişin tanığı olan çocukların, şimdilerde de direnmeye devam ettiğini söyleyen Aslan, “Yapılan her vahşet, yeni bir direniş gerekçesi olmuştur. Yeni nesil özgürlüğün tadını aldı. Özgürlüğün kaybetmemek için direnecektir. Söylem ile pratiğin birleşeceği bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Arif Turgay (60) ise, 1982-1988 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kaldı. O dönem maruz kaldığı işkence izlerinin çıkarıldıkları duruşma salonlarında görülmemesi için cezaevi ile mahkeme salonu arasında bulunan İstikam Taburu’nda bir aydan fazla kadar süre yaralarının iyileşmesi için bekletildiklerini anlatan Turgay, bu vahşette karşı ortaya konulan direnişlerin cezaevlerinde var olan durumu ortadan kaldırdığını belirtti.
 
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
 
O günlerden bugüne ülkeye hakim olan zihniyetin aslında çok da değişmediğini söyleyen Turgay, “O dönem ki mahkemeler kendi iradeleri ile karar verebiliyorlardı, şimdi ise tek bir yerden verilen karar var. O dönemi aratan bir durum ile karşı karşıyayız. Şimdiki mahkemeler bir kişinin ağzına bakıyor” diye konuştu. Köpekli saldırılara işaret eden Turgay, “O zamanın baskı ve zulüm politikaları, bugün ‘modern’ bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şimdilerde kullandıkları teknikler de farklı. En büyük tekniki saldırıları da psikolojik saldırıdır. O dönemde köpekli saldırı vardı. Esat’ın Co’su şimdi de yapılan ev baskınlarında köpekli saldırılarla gerçekleştiriliyor. Hakaret ve işkence de var tabi. Dışarda başlayan işkence cezaevlerinde devam ettiriliyor. Pandemi tehlikesi ile baş başa bırakılan, yani ölüme terk edilen on binlerce siyasi tutsak var” dedi. Turgay, ancak her zulüm karşısında direnişlerin yaşanmaya devam ettiğinin de altını çizdi. 
 
AMAÇ ONUR KIRMAK
 
Diyarbakır 5 Nolu’daki vahşeti birebir yaşayanlardan Gani Alkan, bu cezaevinde 8 yıl kaldı. Alkan, kaldıkları cezaevinin özel bir statüye tabi tutulduğunu ve bu statüye göre uygulamaların olduğunu dile getirdi. Cezaevi idaresinin Kemal Yarmak, Esat Oktay Yıldıran ve onlara bağlı özel ekiplerden oluştuğunu hatırlatan Alkan, saldırıların asıl amacının tutukluların onurunu kırmaya dönük olduğunu ifade etti. Alkan, cezaevindeki işkencelere karşı gösterilen direnişin, örgütlü bir şekilde alınan ölüm orucu kararı ile yeni bir karşı duruşun ortaya konulduğunu söyledi.
 
YÜZYILLARI AŞAN BİR DİRENİŞ
 
Alkan, verilen bu direnişin taşıdığı anlamı ise, şu sözlerle dile getirdi: "Mehmet Hayri, Kemal Pir, Ali Çiçek, Mazlum Doğan, Akif Yılmaz ve diğer arkadaşlar büyük bir sorumluluk bilinciyle yaklaştı. Dört duvar arasında seslerimizin boğuk kalmaması için, seslerimizin dışarıya yansıması ve mücadelenin büyütülmesi için hep çaba içinde oldular. Bu çığlığın, mücadelenin dışarıya yansıması için de siyasi savunma yapılmasına karar verildi. Savunmalarla içerdeki direniş dışarıya yansıtılabilirdi. Teslimiyete karşı direnişi örgütlemek anlayışıyla 14 Temmuz’daki tarihi direnişe hazırlıklar yapıldı. Bu arkadaşlar o sorumluluğun anlayışı içinde oldular hep. Ne yapması gerekeni çok iyi biliyordu. Kemaller, Hayriler, Aliler, hiç kimsenin birbirinden haberdar olunamayacağı, insani ilişkilerin bile kesik olduğu bir alanda böylesi büyük bir direnişi tüm cezaevine yayarak ve yüz yılları aşan bir direniş ortaya koydular.” Ölüm orucuna yatanların gösterdiği direniş sayesinde cezaevindeki baskı ve zulmün seyrinin önüne geçildiğini belirten Alkan, bu direnişle cezaevindeki binlerce insanın yaşamanın kurtarıldığını vurguladı.
 
12 EYLÜL DEVAM EDİYOR
 
Ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin, yaşatmak için bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydeden Alkan, Kemal Pir’in “Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz” sözünün direnişin simgesi haline geldiğine işaret etti. O günkü ruhun günümüzde de yaşatıldığını, 14 Temmuz'un hem direnişin hem de dirilişin tarihi olduğunu ifade eden Alkan, yok olmaya karşı var olmanın direnişle ortaya konulduğunu söyledi. Şu anki AKP zihniyetiyle o günkü zihniyet arasında hiçbir farkın bulunmadığını kaydeden Alkan,  “İlk zamanlar cezaevi direnişi geleneğimiz yoktu. Ama şimdi Mazlumlardan Hayrilere, Alilerden, Ferhatlara değin bir direniş geleneği, bir miras var. Bu miras ışığında sistemin baskılarına karşı konuluyor. Bugün Türkiye ve Kürdistan'daki tutsaklar, 14 Temmuz geleneğine sahip çıkarak teslimiyete karşı koyuyor. Bugün de içerden dışarıya, dışarıdan içeriye dönük büyük bir direniş sergileniyor. İçerdeki direniş dışarıyı, dışarıdaki direniş içeriyi besliyor” dedi.
 
'ZİHNİYET VARLIĞINI KORUYOR’
 
Birçok alanda yaşanan baskıya paralel olarak cezaevlerine yönelik bir baskı süreci başlatıldığını kaydeden Alkan, "O dönemi zihniyeti, şimdilerde hem cezaevinde hem yönetimde hem de yasalarda varlığını koruyor. Değişen tek şey var, o da yüzlerdir. Neredeyse her gün cezaevleri veya başka yerden bir işkence haberi geliyor. Daha geçen gün yapılan bir ev baskınında 'Ya sev ya terk et' baskısı yapıldı. Onun dışında Sevil Rojbin Çetin'e yönelik köpekli saldırı oldu. Bu saldırı esnasına fotoğrafın çekilmesi ve ölüm ile tehdit edilmesi. Tüm bunlar o dönemin eserleri, herkes bunun farkında. Esat ve Co'lar eskiden birken, bugün yüzlerce oldu" diye konuştu.
 
MA / Fethi Balaman - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu