IĞDIR - Tutuklu gazeteci Berzan Güneş, yargılandığı davanın ilk duruşmasında yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Haber takibi yapmak için gittiği Şırnak kent merkezinde 11 Haziran günü polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Berzan Güneş ilk duruşmada tahliye edildi. Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında açılan soruşturma kapsamında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan Güneş, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katıldı. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmaya avukatları, ailesi, gazeteciler, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ile Uluslararası Basın Enstitüsünden (İnternational Press İnstitute-IPI) Carolina Stockford takip etti.
‘PAYLAŞTIĞIM HER ŞEY HABERDİR’
Savunma yapan Güneş, yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek, “Daha önceki ifadelerimi tekrar ediyorum. Paylaştığım herşey haber içeriklidir. Paylaştığım haberlere herhangi bir ekleme yapmadım, linkleri ile paylaştım. Hiçbir örgütün propagandasını yapmadım. Ben bir gazeteciyim ve gazetecilik faaliyetleri yürütüyorum. Fehim Taştekin ve Robert Fisk’in yazılarını linkleri ile paylaşmam bile suçlama konusu yapılmış. Herkesin gördüğü ve okuduğu, kamuya açık haberlerdir. Yaptığım paylaşımlar tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır ve bu bir haktır. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘ÇÖZÜM SÜRECiNDE YAPILAN PAYLAŞIMLAR BİLE SUÇLAMA KONUSU YAPILMIŞ’
Ardından savunma yapan Güneş’in Avukatı Engin Kızılay ise iddianamenin çok basit hazırlandığını hatırlatarak, “Yapılan paylaşımlar müvekkilimin söylemleri gibi lanse edilmiş. Yapılan paylaşımlar başka gazetecilerin yazdıkları haberlerdir. Yine çözüm sürecinde bile yapılan kimi paylaşımlar suçlama konusu yapılmış. Oysa ki o süreçlerde Peşmergeler Türkiye üzerinden Kobanê’ye gitti. Bu konuda yapılan paylaşımların suçlama konusu yapılması ne kadar doğru. Tüm paylaşımların basın ve ifade özgürlüğü neticesinde değerlendirilmesini istiyoruz. Gazetecinin tutuklu olması buna aykırıdır” diye konuştu.
‘İDDİANAME ÇOK ÖZENSİZCE HAZIRLANMIŞ’
Kızılay, mahkeme heyetinin kararını verirken gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar hakkında AYM’nin verdiği kararı da dikkate alması gerektiğini söyleyerek, “Bu karara göre müvekkilim derhal serbest bırakılması gerekir. Yine yapılan ev baskınında yüzlerce kitap arasında 5 tanesinin yasaklı olduğu belirtilmiş. Bu 5 kitap da bandrollü kitaplardır ve müvekkilim bu kitapları aldığında yasaklı değillerdi. Zamanla yasaklanmış kitaplardır. Bunun da suçlama konusu yapılması doğru değildir. İddianeme o kadar özensizce hazırlanmış ki Türkiye ve Avrupa kamuoyunda çok gündem oldu. Müvekkil haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Beraatini talep ediyorum” dedi.
‘SEGBİS ANAYASAYA AYKIRIDIR’
Ardından söz alan avukat Veysel Ok, SEGBİS’i eleştirerek gazetecilerin SEGBİS’le savunma yapmak zorunda bırakılmasının anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Ok, “Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf bir ülke olmasına rağmen bu sözleşmeyi en çok ihlal eden ülke konumundadır. Uluslararası sözleşmelerde ifade özgürlüğü net bir şekilde belirtilmiştir ve Türkiye de bu sözleşmelere taraftır. Müvekkilin yaptığı paylaşımların hiçbirinde şiddete çağrı yoktur. Hak olan bir mesleği yaptığı için yaptığı hiçbir paylaşım suç sayılamaz. Paylaştığı haberlerin büyük bir kısmı çözüm süreci zamanındadır. Ayrıca gazeteci sadece haberi yazan kişi değildir, yazılan haberi yayan kişidir de” ifadelerini kullandı.
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 5 dakika ara verdi. Aranın ardında savcı Güneş’in adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep etti. Savcının talebinden sonra mahkeme heyeti müzakere için duruşmaya tekrar 5 dakika ara verdi.
Aranın ardından mahkeme Güneş’i adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı vererek tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı da 4 Eylül tarihine erteledi.