ANKARA - DEM Parti'nin dört koldan başlatacağı "Ekmek ve Barış" yürüyüşüne dair konuşan DEM Parti Emek Komisyonu Eşsözcüsü Sevtap Akdağ, "Yoksulluğu kalıcı hale getiren ekonomi politikalarına karşı Ankara’ya yürüyeceğiz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi Meclis görüşmeleri devam ederken, Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanından Ankara'ya yürüyüş gerçekleştirecek. 12 Aralık'ta başlayacak olan yürüyüş kolları, 14 Aralık'ta Ankara'ya ullaşması ardından kentte bir mitingle sonlanacak.
Yürüyüşe dair bilgi veren DEM Parti Emek Komisyonu Eşsözcüsü Sevtap Akdağ, Türkiye ve Kürdistan'da hem DEM Parti olarak hem de emek ve demokrasi örgütleri ekmek ve barış için çalışmalarını sürdürdüklerin belirtti.
‘BÜTÇENİN YÜZDE 35’İ SAVAŞA AYRILDI’
Devam eden Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne rağmen bütçenin yüzde 35'lik payının savaşa ayrıldığın işaret eden Sevtap Akdağ, "DEM Parti olarak bu görüşmelerde halkın taleplerinin geçmesi için mücadele ediyoruz. Demokratik bir barış zemininin inşa edilmesi için bütçenin bu anlamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yılın bütçesi mutlaka ekmek ve barış için olmalı. Silahlanmaya ve savaşa ayrılan payın azaltılması ve hem buradan elde edilecek ek gelir kaleminin hem de sermayeye ve faize ayrılan gelir kaleminin halkın yoksulluğunu giderecek politikalara ayrılması gerekir" diye konuştu.
DEM Parti'nin tüm yerellerde buna dönük çalışma başlattığını ifade eden Sevtap Akdağ, "Türkiye'nin 81 ilinde ekmek ve barış için mücadelemizi büyütüyoruz. Bunu yaparken aynı zamanda diğer emek ve demokrasi güçleri ile ortaklaştığımız talepleri yan yana getirecek zeminleri kurmaya çalışıyoruz. DEM Parti olarak ayrıca çalışma programımız da devam ediyor. 12 Aralık'ta dört koldan başlayarak, Ankara'ya ulaşacak bir yürüyüş çalışması gerçekleştiriyoruz" dedi.
4 KOLDAN YÜRÜYÜŞ BAŞLATILACAK
Yürüyüşün Marmara kolunun Tekirdağ Çerkezköy'den, Ege kolunun Aydın ve Muğla, Amed ve Hatay kollarının ise diğer kentlerle birleşerek Ankara'ya varacağını kaydeden Sevtap Akdağ, "Bu dört kol aslında tüm yerellerde yaptığımız çalışmaların simgesel karşılığı olacak. Yoksulluğu herkes için kalıcı hale getiren ekonomi politikalarına karşı, bunu açığa çıkartan talepleri, asgari ücretin, emekli maaşlarının, insanca yaşanacak koşullara çıkartılması, halkın bütçeden kendi payını alabilmesi için 14 Aralık'ta Ankara'da olacağız" diye belirtti.
'CUMHURBAŞKANI İTİRAF ETMİŞTİ'
Barışın inşa edildiği koşullarda savaşa ve silahlanmaya ayrılan payın mutlaka düşürülmesi gerektiğini söyleyen Sevtap Akdağ, "Bu ülkenin cumhurbaşkanı daha önce 'Siz bir mermi fiyatının ne kadar olduğunu biliyor musunuz?' diye örnek göstererek burada yapılan harcamaların aslında Türkiye ekonomisi açısından ne kadar zorlayıcı bir rakam olduğunu itiraf etmişti. Şu anda bütçenin yüzde 50'si faize, sermayeye ve savaş sanayisine ayrılmış durumda. Yine bütçenin 4'te 1'i faizcilere gidecek. Sosyal harcamalara ayrılan bütçe ise bunun sadece 3'te 1'i kadar. Bu coğrafyada halkın yüzde 50'sinin geliri ise açlık sınırının altındadır” diye kaydetti.
‘KALICI OLAN HALKLARDIR'
Türkiye'nin Ortadoğu'da yer alması nedeniyle “güvenlik” bütçesinin yüksek olması gerektiği şeklindeki yorumlara da cevap veren Sevtap Akdağ, "Halklar bir arada ve barış içinde yaşama pratiğine sahipler çünkü bu bölgede sınırlar çokça değişti. Ama burada kalıcı olan halklardır. Eğer yönetme politikanız bunu en öne koyan bir şekle dönüşürse silaha yatırım yapmak yerine refaha birlikte ulaşmak için kafa yorarsınız. Toplumsal barışın sağlanması toplumsal adalet ile birebir bağlantılıdır. 'Ekmek ve barış için bütçe' derken kastettiğimiz budur. Silah harcamaları azalmalı, ekmeğe ayrılan pay artmalı" diye konuştu.
‘MÜCADELE HATTINI SÜRDÜRECEĞİZ’
Adalet, eşitlik, barış ve demokrasi kavramlarını bir arada tutan bir mücadele hattını sürdürmeye devam edeceklerini söyleyen Sevtap Akdağ, "Ekonomide demokrasi ve adalet sağlanmaması mutlaka bir çatışmaya neden olur. Tüm bu karşıtlıkların, eşit ve bir arada yaşamın sağlandığı bir mücadele zeminine dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden 'ekmek ve barış için bütçe' bizim açımızdan bu toplam mücadelemizin bu anlamda bir etabıdır. Ocak ayında buna yeni bir etap kazandıracağız. Barış talebini toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilmesi ve toplumsallaşması için, toplumun tüm demokratik taleplerini yan yana getirecek bir mücadele hattını sürdüreceğiz."
MA / Sema Bingöl
