İSTANBUL - İstanbul Barosu'nun adli ve siyasi tutuklu kadınlar raporunda, 40 kişi kapasiteli koğuşlarda 60 kişinin tutulduğu, kadınları birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
İstanbul Barosu Genç Avukatlar Meclisi ve Kadın Hakları Merkezi, adli ve siyasi tutuklu kadınların cezaevlerinde maruz kaldığı koşulları, hak ihlallerini ve mevzuat eksikliklerini tartışmak üzere "Kadın Mahpusların Hakları, Cezaevi Uygulamaları, Hak İhlalleri ve Hakikat" başlıklı bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe çok sayıda hukukçu katıldı. Açılış konuşmalarının ardından belgesel gösterimi ile başlayan etkinlikte, avukatlar cezaevlerindeki mevcut uygulamaları hukuki çerçeve ve toplumsal cinsiyet perspektifinden değerlendirdi.
Etkinlikte "Kadın Cezaevlerinde Uygulamalar, Hak İhlalleri ve Mevzuat" başlığında sunum yapan İstanbul Barosu üyesi İlayda Gedik Saysal, Türkiye'deki cezaevlerinin kadınlar düşünülerek tasarlanmadığını vurguladı, "Türkiye'de maalesef ki her ne kadar ismi kadın cezaevleri olsa da kadınlara özgülenmiş, kadınlara özel olarak yapılmış cezaevleri mevcut değil. Bakırköy kadın kapalı ya da Gebze kadın desek de bunların hiçbiri kadınların temel ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş cezaevleri değil" dedi.
'YERDE YATAN KADIN MAHPUSLAR VAR'
İlayda Gedik Saysal, hijyen ürünlerine erişimden ped ve tampon dağıtımına, depolama alanlarının yetersizliğinden ücretsiz ürün verilmemesine kadar birçok alanda ağır ihlaller yaşandığını belirtti. Saysal, "Durumu olmayanlara ped ayda sadece 10 adet verildiğinde mutlu olunan bir durumla karşı karşıyayız. Vitamin desteği dahi yok. B12 eksikliği yaygın; ama vitamin verilmediği gibi ücret alınıyor. Aynı koğuşta normalde 40 kişinin kalması gerekirken 60 kişi kalıyor. Bu eşittir yerde yatak demek oluyor. Cezaevlerinde yerde yatan kadın mahpuslar vardır. Hamile kadınlar için özel paketlerin verilmesi, yiyecek içecek düzenlemelerinin yapılması gerekir. Çocuk dostu alanlar yapılmalı. Ancak bunlardan hiçbirine erişim yok" diye konuştu.
'ÖNEMSİYORUZ'
İstanbul Barosu Genç Avukatlar Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Avukat Lütfiye Nalan Ermiş, cezaevlerinin görünmezliğinin hak ihlallerini derinleştirdiğini belirterek, "Türkiye'de cezaevi meselesi artık başka bir gerçeklik haline geldi. Kadın mahpuslar çok ciddi hak ihlalleri, işkence koşulları ve ayrımcılıkla karşı karşıya. Cezaevlerinin gözlerden ırak olması, erkek egemen toplum düzeninde buralara dair söz üretmemizi de zorlaştırıyor. Bu meseleyi görünür kılmak, hukuksal ve siyasal düzlemde kalıcı çözümler üretmek elzem. Genç avukatlar olarak savunmanın yarını için bu meseleler üzerine düşünmeyi önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.
Forum bölümünde ise avukatların saha deneyimleri ve çözüm önerileri tartışıldı.
