Êzidî çocuklarının yaşam mücadelesi

img

ŞENGAL - Şengal’de, ferman sonrasında yaşama tutunmaya çalışan Êzidî çocuklar, büyüklerin dahi yapmakta zorlandığı demir ve tel toplama işini yaparak ailelerine katkı sunmaya çalışıyor. İşin alıcısı da satıcısı da 11 ila 15 yaş arasındaki çocuklar. 

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 yılındaki saldırısının ardından halkın evlerine geri döndüğü Şengal’de, üç yıl sonra hayatın her alanında bir hareketlilik sözkonusu. Hala birçok siyasi, toplumsal ve ekonomik sorun ile mücadele eden Êzidîler, kadim yurtları Şengal’de maruz kaldıkları ferman sonrasında kendi imkânlarıyla yaşam mücadelesi verme çabası içerisinde. Bu hareketliliğin en göze çarptığı yer ise, kentin çarşısı. Kentin giyim kuşam, meyve ve sebze dükkânlarının yeniden açıldığı çarşıyı bölen anayol üstünde, küçük bir tartı ile yapılan demir-tel alışverişi özellikle ferman sonrası Êzidî çocukların yaşam mücadelesinin en net fotoğrafı gibi adeta. 
 
ÇALIŞARAK AİLELERİNE KATKI SAĞLIYORLAR 
 
Yaşları 11 ve 12 olan iki Êzidî çocuk, yıkıntıların arasındaki elektronik eşyalardan elde ettikleri demir ve kabloları önce yakıp, ayıklıyor. Ardından da el arabalarıyla şehir merkezine getirip, burada yine alıcısı 15 yaşlarında bir çocuk olan arkadaşlarına kilosu bin dinara satarak ailelerinin ekonomisine katkı sağlıyor.
 
Modern dünyanın hukuk ve toplumsal sisteminde bu yaşlardaki çocukların çalışması suç iken, bu etik kural birçok ülke, bölge ve kent gibi Şengal’de de hükümsüz. Yetişkinlerin bile yaparken zorlanacağı bir işi yapmak zorunda kalan bu çocuklardan biri 11 yaşındaki Mahîr Xêro. 
 
ÖYKÜLERİ BENZER
 
DAİŞ saldırısı öncesi Til Êzir’de yaşamını sürdürmüş olan Xêro, ferman ile birlikte tıpkı diğer yüz binlerce Êzidî gibi ailesiyle birlikte dağın yolunu tuttuğu için kurtulabilmiş. Dağda 11 gün kaldıktan sonra insani koridorun açılması ile birlikte Zaxo’daki kampa gitmişler. Yaklaşık bir yıldır da Şengal’e geri dönmüşler. Biri kız, beşi erkek altı kardeşi olmak üzere 9 kişilik ailesinin geçimine katkı sunan 11 yaşındaki Xêro, yaptığı iş hakkında şu bilgileri veriyor: “Çok zahmeti var bu işin. Sabah 7’de kalkıyoruz. Yaklaşık 5-6 saat çalışıyoruz. Yıkıntılar arasındaki elektronik eşyaları önce topluyoruz, sonra yakıyoruz ardından demir ve tellerini ayıklıyoruz. Sonra getirip burada kilosunu 3 bin dinardan satıyoruz.”
 
Günde 4 veya 5 kilo demir satabildiğini ifade eden Xêro, daha önce hiç okula gitmediğini, bu işte çalışmak durumunda olmadığı takdirde okulda olmak istediğini ifade ediyor. 
 
Xêro ile birlikte topladığı demir ve telleri satan 12 yaşındaki Majdel Şêref’in de kaderi arkadaşınınki ile aynı. Şêref de Til Êzirli ve o da kalabalık bir aileye sahip. 12 kişilik bir aileye bakan Şêref’in diğer kardeşleri de çobanlık yaparak ailelerine destek oluyor. Şêref ile Xêro iş konusunda birlikte çalışıyor. Her ne kadar Şêref bu işi iki yıldır yapıyorsa da, arkadaşı Xêro da onunla aynı uyumu göstermiş. 
 
ALICI DA SATICI DA ÇOCUK 
 
Xidir ile Şêref’in saatler sonunda elde ettikleri mallarını ise yine bir çocuk satın alıyor. 15 yaşındaki alıcı çocuk Xidir Naîf de, ferman öncesinde Şengal merkeze bağlı Nisêrî köyü sakinlerinden. Fermandan iki yıl sonra Şengal’e dönen Naîf’in ailesi, şimdilerde Mûr mahallesinde terk edilmiş bir evde kalıyor. 10 nüfuslu bir aileye bakan Naîf’in ailesinden onunla birlikte sadece Salim adlı kardeşi çalışıyor. Salim de aynı işi yapıyor. Burada küçük ve eski bir iş kamyonu ile bekleyen alıcı Naîf, demir ve kablonun kilosunu 3 bin dinara alıp, Rabia’ya götürüp burada 4 bin dinara satıyor. Naîf günde 50 kiloya yakın demir ve kablo götürebildiğini ifade ediyor. 
 
Şengal’in zor işlerinden birini yapan hem satıcı hem alıcı bu çocukların hiçbiri de okul imkanına sahip değil. Yine bu çocuklar ile beraber bu işi yapan Şengal’deki çocuk sayısının 20 olduğu bilgisini de yine Şêref’den öğreniyoruz. 
 
MA / Selami Aslan