ŞIRNEX - Şirnex’te katıldığı panelde partilerinin İmralı’ya üye vermemesine dair soruya yanıt veren CHP’li Onur Konuralp, “İmralı’ya gidilmemesi gerektiğini savunmadık. Biz İmralı’ya gidilmemesi kararı aldık ama gidilmesini de yanlış görmedik” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şirnex Şubeleri ile Şirnex Barosu, İnsan Hakları Haftası kapsamında "İnsan haklarının dünü bugünü ve geleceği" başlığıyla panel düzenledi. Panel öncesi demokratik kitle örgütleri, 29 Haziran 2007’de yaşamını yitiren Demokrasi Partisi (DEP) eski Milletvekili Orhan Doğan ve Kürt siyasetçi Şerafettin Elçi'nin Cizîr ilçesi Asri Mezarlığı'nda bulunan mezarı ziyaret edildi. Cizîr (Cizre) Belediyesi Konferans Salonu'nda yapılan panele, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, İHD Eş Genel Başkanı Cihan Aydın, akademisyen Dilan Mızrak ve CHP Ankara Milletvekili Onur Konuralp konuşmacı olarak katıldı. Panelin yapıldığı salona "Mahpusların özgürlüğünü engelleyen umut hakkını ortadan kaldıran idare ve gözlem kurulları iptal edilsin" ve "Mirov bi mafên xwe mirov e" yazılı pankartlar asıldı.
Panelde ilk söz alan CHP Ankara Milletvekili Onur Konuralp, yaşanan insan hakları ihlallerinin temelinde Kürt sorunu olduğunu belirterek “Zor olan barışmak, barışı sağlamak. Şimdide bir süreç var ve hep birlikte zoru başarmaya çalışıyoruz. Bu süreçte yaşanan acılar göz ardı edilmemeli” dedi. Yaklaşık 80 sayfadan oluşan 29 maddenin yer aldığı bir demokratikleşme paketini önümüzdeki hafta CHP olarak Meclis’e sunacaklarını belirten Konuralp, 29 maddeden 4 tanesinin Kürt sorunun çözümüne dair olduğunu kaydetti.
‘SAYIN ÖCALAN BAŞ AKTÖR’
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde siyasetin rolüne değinen Ayşegül Doğan, “Her güne birkaç acı düşen bir ilçedeyiz. Böyle bir ülkede barış ve demokrasiyi konuşuyoruz. Barışı sağlamaktan başka bir seçeneğimiz yok. Hepimiz barış hakkından yoksunuz. Bir tek insan ben eşit değilim diyorsa –ki milyonlarca insan söylüyor- eşitlik yoktur. Milyonlar Sayın Öcalan’ı Kürt Halk Önderi olarak görüyor. Beğenir beğenmezsiniz bu bir hakikat. Sayın Öcalan baş aktör. Bunu kabul etmeden sorunu doğru teşhis edemezsiniz. 27 yıllık bir tecrit var. Sayın Öcalan’ında insan haklarını konuşmamız gerek” ifadelerini kullandı.
‘YASAL DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR’
Kürdistan’da 1990’lı yıllarda yaşanan insan hakları ihlallerine değinen İHD Eş Genel Başkanı Cihan Aydın, faili meçhul bırakılan kimi katliamları hatırlatarak, “Bizim dünümüz böyledir. Acılar ile dolu. Bunları belgeledik ama bir türlü hakikat konusunda defteri açamadık. AİHM bir çok vakayı kayıt altına aldı ve Türkiye’yi mahkum etti. Ama yüzleşme olmadı. Failler kim? Bu salonda herkes bu failleri biliyor. Devlet geçmiş ile yüzleşip-yüzleşmeyeceğine karar vermeli. Annelerin yüreğinde yanan ateşi söndürebilirsek barış bir adım yanımızda olacak ama bunu sağlayamazsak bu sorun başka formlarda mutlaka karşımıza çıkacak” diye konuştu. İHD’nin her zaman insan haklarını savunduğunun altını çizen Aydın, “Barışı konuşmanın en temel yol araçlarından biri ifade özgürlüğüdür. Herkesin düşüncelerini korkusuzca ifade edebilmesi gerek. Bunun için sürecin ilerlemesi lazım. Yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Yeniden bir toplumsal sözleşme etrafından bir araya geleceksek siyasi mahpusların ayrım olmaksızın serbest bırakılması gerek” dedi. Dünyada çözüm süreçleri deneyimlerinden örnekler veren Aydın, sabotaja karşı hızlı tedbirler alınması gerektiğini kaydetti.
‘NEFRET SUÇLARI İLE MÜCADELE EDİLMESİ GEREK’
10 Aralık İnsan Hakları Haftası’nın ortaya çıkma tarihine değinen Akademisyen Dilan Mızrak, “Halkların kendi kaderlerini tayin hakları en başat haktır. Ama devletler her zaman bu haktan korkmuştur. Bu çok korkulacak bir hak değil” dedi. Kültürel haklar ile ilgili bilgi aktaran Dilan Mızrak, “Kültürel kimlik hakkı geniş bir hak. Bunların tanınması gerek. Dilin her alanda kullanılmasını içeriyor. Kürtçe için kimi alanlar açıldı ama sorun devam ediyor. Kürt meselesi yakın zamanın sorunu değil çok uzun süre önce başlayan bir sorun. Kültürel kimlik açısından sorunla çözülmezse yarın başka bir örgüt çıkar. Sadece hukuki açıdan sorunun çözümü yetersiz pozitif barış için daha fazlası gerekli, nefret suçları ile mücadele edilmesi gerek” diye konuştu.
‘ABDULLAH ÖCALAN DAHİL HERKESİN SÖZÜ ÖNEMLİ’
Panelin soru-cevap bölümünde katılımcıların çoğu CHP Ankara Milletvekili ve süreç bağlamında Meclis’te kurulan Komisyon üyesi Onur Konuralp’a partisinin İmralı’ya giden Komisyon heyetine neden üye vermediğini sorarak, eleştirilerini yöneltti.
Konuralp, sürecin devam ettiğini, İmralı’ya gidilmemesini savunmadıklarını ileri sürerek, partisinin gidilmemesi kararını bir satranç oyunu hamlesine benzetti. Konuralp, soruya dair şunları söyledi: “Eleştirilerinizde haklı olabilirsiniz. Süreç devam ediyor biz defalarca bağlılığımızı beyan ettik. İmralı’ya gidilmemesi gerektiğini savunmadık. Partim nihayetinde gidilmemesi konusunda karar aldı ve almış olduğu kararı savunurum. Bunu her zaman bir satranç oyunu gibi düşünün. Biz İmralı’ya gidilmemesi kararı aldık ama gidilmesini de yanlış görmedik. Öcalan’ın, İmralı’nın sözünün Komisyon’da yer almamasını savunmadık. Tam tersine bu süreçte Öcalan dahil herkesin sözünün önemli olduğunu, bir telekonferans bağlantısı ile 51 milletvekiline, hatta basına açık şekilde yapılması gerektiğini söyledik. Sürece bağlılığımızı koruyoruz. İmralı’ya gitmeyi bir cesaret olarak görmedik, gitmemeyi de korkaklık olarak görmedik. Barışa inanan bir partiyiz.”
Panel soru-cevaplar ile son buldu.
