İSTANBUL - Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirlerinin ufuk açıcı olduğunu söyleyen DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Rezan Kağanarslan, gençliğin bu fikir etrafında gelişen sürece öncülük etmesi gerektiğini belirterek, "Bunun içinde özgür bir gençlik kimliğinin yaratılması gerekiyor" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HDP), hafta sonu gerçekleştirdiği "Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı" yoğun tartışmalarla sona erdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın konferansa gönderdiği mesajla başlattığı sosyalizm tartışması, çatışma ve çözüm deneyimleri konferansın temel gündemleri oldu. Uluslararası katılım, gençlik örgütleri, kadın örgütleri ve toplumun birçok kesiminin ilgi gösterdiği konferanstaki tartışmaları ve gençliğin süreçteki rolünü değerlendiren DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Rezan Kağanarslan Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat çağrısının egemenlerin tarihine müdahale olduğunu söyledi. Bu müdahale ile birlikte ezilenlerin, demokratik modernite güçlerinin tarih sahnesine daha güçlü bir çıkış gerçekleştirdiğini ifade eden Kağanarslan, "Demokratik modernite güçlerinin 3'üncü Dünya Savaşı'nın yaşandığı bir dönemde tarih sahnesine çıktığı bir zaman diliminde uluslararası bir konferansın yapılması Sayın Öcalan'ın yeni ortaya koyduğu paradigmanın enternasyonal ayağının inşa edilmesinde de çok önemli bir kazanım. Bu savaşın, meydan bulduğu zaman diliminde bütün demokratik modernite güçlerinin ortak bir dayanışma ile hem bilgi aktarım düzeyinde hem de örgütsel düzeyde yan yana durması çok değerli" diye konuştu.
ABDULLAH ÖCALAN'IN PARADİGMASI
Kağanarslan, Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat çağrısı ve ardından ortaya koyduğu manifestoda 1'inci ve 2'nci Enternasyonel'in hem ulus hem de devlet problemini çözememesinde dolayı dağılmasını işaret ederek çözümlemede bulunduğunu belirtti. Kağanarslan, "Mesajını sosyalizmin eksik kaldığı noktalardan başlatması ve demokratik sosyalizmin nereden inşa edileceğini göstermesi ve bunu tarihsel bir perspektifle sunması, daha derin bir çözümleme yapması da uluslararası anlamda sosyalizmin tartışmasında önemli bir ufuk sunacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'GENÇLİĞİN ÖNCÜLÜĞÜNE İHTİYAÇ VAR'
Kağanarslan, konferansta hem Abdullah Öcalan'ın mesajını hem de dünyanın dört bir yanından gelen enternasyonallerin deneyimlerini, müzakerenin nasıl bir mücadele biçimi olabileceğini, müzakereyle tarihe nasıl müdahale edilebileceğini dinlediklerini belirtti. Aynı zamanda egemenle müzakere edilerek, onun nasıl denetim altında tutabileceğinin, dönüştürebileceğinin örneklerini dinlediklerini de vurgulayan Kağanarslan, "Tabii uzun soluklu bir yürüyüş ve uzun soluklu yürüyüşlerde her halkın, her toplumun, bütün demokratik modernite güçlerinin gençliğe ve aynı zamanda kadın öncülüğüne ihtiyacı var. Bu anlamda bizler de hem Sayın Öcalan'ın sosyalizme dair yeni değerlendirmelerini hem de enternasyonal anlamda dostlarımızın bu fikirlere nasıl baktığını, onların yaşadığı deneyimlerden, 3'üncü enternasyonele doğru yürürken nasıl yürümemiz gerektiğine dair de daha ufuk açıcı perspektifler ortaya konuldu. Sadece burada dinleyiciler değil, aynı zamanda Sayın Öcalan'ın gönderdiği mesajın, burada tartışılan fikirlerin uygulayıcısı ve pratik özneleri olarak kendimizi konumlandırıyoruz" şeklinde konuştu.
'FİKİRLERİN TECRİT EDİLEMEYECEĞİNİ GÖRDÜK'
Konferansta en dikkat çeken noktalardan birinin Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin kendisine uygulanan ağır tecride rağmen dünyaya yayılmasının önüne geçilemediğinin bir göstergesi olduğunun altını çizen Kağanarslan, "Bu kadar hapsetmeye, tecrit etmeye rağmen aslında fikirlerin nasıl tecrit edilemeyeceğini, nasıl yayılabildiğini, önünde durulamayacağını çok gördük. Bu da bize güç verdi. Fikirsel ve ideolojik anlamda güçlü olan bir hareketin önüne hiçbir gücün, hiçbir kuvvetin geçemeyeceğini, fikirlerin dünyanın dört parçasına yayılıp, diğer demokratik modernite güçlerini bulacağını gördük" diye belirtti.
'ÖZGÜR GENÇLİK KİMLİĞİNİN YARATILMASI GEREKİYOR'
Gençliğin üzerine önemli görev ve sorumluluklar düştüğün söyleyen Kağanarslan, şunları söyledi: "Bu dönemde gençliğin yapabileceği en önemli şeylerden bir tanesi aslında zihindeki zindeliktir. Bizler de Türkiye sol ve sosyalist gençliği ile bir araya gelerek, yeni bir sosyalizm tartışması üzerinden demokratik ulusu inşa etmeye çalışıyoruz. İlk başta kavramsal düzeyde birbirimizden farklı anlayışlara sahip olsak da belli bir temelde buluşmaya çalışıyoruz. Fikirsel düzeyde bir araya gelmeye çalışıyoruz. Tabii bu fikirsel birliktelik bir süreden sonra eylemsel bir birlikteliğe de dönecektir. Toplumun örgütlendirilmesi, enternasyonal ilişkilerin geliştirilmesi ve en önemlisi ideolojik öncülüğün yapılması bu dönemde gençliğin en önemli rollerinden bir tanesi. Bunun yapılabilmesi için gençlik kimliğinin toplumsallaşması, ideolojik bir birikime sahip olması gerekir. Bunlar eğer tamamlanırsa gençlik sürece iyi bir öncülük edebilir. Komünlerin, akademilerin, kooperatiflerin inşasına öncülük yapabilir. İdeolojik tartışmalara yön ve hat çizebilir. Yeniden inşa tartışmalarının sürdüğü bir dönemde mührünü bu tartışmalara vurabilir. Bunun içinde özgür bir gençlik kimliğinin yaratılması gerekiyor. Bunun yolu da toplumsallaşmadan, ideolojikleşmeden ve tabii ki örgütlenmeden geçiyor."
MA / Hîvda Çelebi – Berivan Altan
