MUŞ- 6 aydır tutuklu olan muhabirimiz Seda Taşkın, bugün çıkarıldığı mahkemede, gazetecilik yapmanın bedelinin cezaevi olmaması gerektiğine vurgu yaptı. Mahkeme ise, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Tutuklu muhabirimiz Seda Taşkın’ın ikinci duruşması Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmayı, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan, P24 muhabiri Özgün Özçer, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ve Taşkın'ın arkadaşları takip etti. Taşkın’ın avukatları Gulan Çağın Kaleli davada hazır bulunurken, Taşkın, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses Ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. SEGBİS bağlantısı yapıldığında avukat Ebru Akkan ve Rıdvan Konak, Taşkın’ın yanında bulundu.
TAŞKIN: BÜTÜN ÇEVREM BANA SEDA DİYE HİTAP EDER
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. İlk savunma yapan Taşkın, yapılan suçlamaları kabul etmedi. Taşkın, "Kod adı deniliyor, buna ilişkin daha önce savunma yaptım. Bakın geçenlerde cezaevinde ziyaretime gelen dedem bile kapıda kalmış içeriye alınmamış. Neden? Çünkü dedem cezaevinde Seda olarak beni çağırıyor. Bütün akrabalarım çevrem beni Seda olarak bilir. Bunu kanıtlamanın başka yolu yok. Aylardır cezaevindeyim bu kadar değerli bir mesleğin karşılığı cezaevi olmamalı. Mesleğimi çok seviyorum ve yapmaya da savunmaya da devam edeceğim" dedi.
'İHBAR MAİLİ HANGİ POLİS TARAFINDAN ATILDI’
Daha sonra dosyanın esasına ilişkin savunma yapan avukat Gulan Çağın Kaleli, Savcılığın tutukluluk halinin devamı kararına katılmadıklarını, iddia makamının geçen duruşmada öne sürdüğü aynı gerekçelerle karar verdiğini söyledi. Kaleli savunmanın devamında şunları söyledi: "İddia makamının tutukluluk halinin devamını istemesi için tek somut bir delil yok. Bakın AİHM' in basın, kişi özgürlüğü, ifade hürriyeti konusunda onlarca kararı size örneklendirebilirim. Bunlardan bir kaç karara değineceğim. Geçen duruşmada dediğimiz gibi dosya kolluk tarafından hazırlanmış ve savcılığa onaylatılmıştır. Delil olarak sunulan tüm dijital materyallerde atılan ihbar maili ile bir bağ yoktur. Yine ihbar mailinin daha önceki savunmada araştırılmasını ve bu ihbarın bir polisten başka bir polise yapıldığını söylemiştik. Hala aynısını söylemekle birlikte, bu ihbarın TEM şube hangi polis tarafından atıldığının araştırılmasını talep ediyoruz. Eğer bu talebimizi de reddederseniz heyetin tarafsızlığı hakkında ciddi şüphe oluşacaktır. Kod adı kullanılması meselesi, mahiyetine amacına terstir. Kod adı kullanan kişi kendini gizlemek için kod ismi kullanır. Ama Seda kendi ismi ve fotoğrafıyla sosyal medya hesabı açmıştır. Böyle mi olur kod ismi? Seda Taşkın ismiyle yayınlanan onlarca haber bulunuyor. Geçen duruşmada kod isminin araştırılması için müzakere yazılmasına karar vermiştiniz ama onun da cevabı gelmemiş. Sırf müzakerenin cevabi gelmediği için kaçma şüphesi bulunmayan bir gazetecinin dosyasının sürüncemede bırakılmaması gerekiyor. Yine Sincan Kadın Cezaevine müzakere yazılıp Seda'nın telefon ve görüşlerinde hangi ismin kullandığına ilişkin bir araştırma yapılmasını ve müvekkilimizin derhal serbest bırakılmasını ileriki tarihlerde ise beraatını talep ediyoruz."
Taşkın'ın yanında SEGBİS'le savunma yapan avukatlar Akkan ve Konak da, dosyanın somut delillerden yoksun olduğunu ve gazeteci olan Taşkın biran evvel tahliye edilmesini talep etti.
DURUŞMA 12 EYLÜL'E ERTELENDİ
Savunmalarını Savcılık bir önceki duruşmada Seda isminin kod adı olup olmadığına yönelik Taşkın'ın çevresine sorularak yapılacak araştırma tutanağının gelmediğini belirterek, kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti yine Seda isminin cezaevi görüşmelerinde kullanılıp kullanılmadığını ilişkin araştırılma yapılması için müzakere yazılmasına ve oy birliğiyle duruşmayı 12 Eylül 2018 tarihine erteledi.