QERS - Celadet Elî Bedirxan, Erebê Şemo ile Mehmed Uzun'un sürgünde yaşadıklarını anlatan "Sirgûn: Rîşa Pûç/Sürgün: Dermansız Dert" tiyatro oyunu 14 Eylül’de sanatseverlerle buluşacak. Oyunun yazarı ve oyuncusu Ayhan Erkmen, “Performansımla üç aydını anlatarak onlara borcumu ödeyeceğim” diyerek oyunun prömiyerine çağrı yaptı.
Çîrokbêj ve yazar Ayhan Erkmen'in, Celadet Elî Bedirxan, Erebê Şemo ve Mehmed Uzun'un sürgün günlerini yazdığı ve oynadığı, “Sirgûn: Rîşa Pûç/Sürgün: Dermansız Dert" adlı tiyatro oyunu 14 Eylül'de tiyatro severlerle buluşacak. Yönetmenliğini Sabri Ejder Öziç'in yaptığı oyun, Celadet Elî Bedirxan'ın Şam’daki sürgün günleri, Erebê Şemo'nun Sibirya’daki sürgün günleri ile Mehmed Uzun'un Stockholm’da sürgünde yakalandığı hastalıktan ülkeye geri dönüş sürecinin anlatıyor. Tek kişilik oyunun prömiyeri Celadet Elî Berdirxan'ın doğduğu ve 20'li yaşlarına değin yaşadığı İstanbul Kadıköy'de yapılacak.
Oyunun yazarı ve oyuncusu Ayhan Erkmen, hem oyunu hem de oyundan beklentilerini anlattı.
ÜÇ KÜRT AYDININ SÜRGÜNDE YAŞADIKLARI
"Sürgünün tarihi insanlık tarihiyle aynıdır” diyen Erkmen, “İnsan var oldukça sürgünlük de var olmuştur. Sürgünün en büyük kurbanları ise son yıllara kadar da aydınlar olmuştur. Aydınlar halkların vicdanıdır çünkü halka yapılan zulme karşı aydınlar ses çıkarır ve toplumu duyarlı hale getirir. Bunun için iktidarlar hangi toplumu boğmak, yok etmek istiyorlarsa önce aydınlara saldırıyor. Kendilerini ölüm ve cezaevinden kurtaran aydınlar ise çaresizce sürgün yolunu seçer. Sürgün insanın ömrünü yiyor ve kanser gibi eritiyor. Tek kişilik sürgün oyununda Celadet Elî Bedirxan Beg, Erebê Şemo ve Mehmed Uzun şahsında sürgün ve sürgünde yaşananları dile getirmek istedim. Bu oyun aslında tüm sürgünlükleri irdeliyor ama en çok Kürt aydınlarını anlatıyor" diye belirtti.
ÜÇ KENTTE SAHNELENECEK
Oyunun kısa sürede yazılmadığını bunun için uzun bir süre araştırma ve inceleme yaptığını anlatan Erkmen, "Celadet Elî Bedirxan Beg, Erebê Şemo ve Mehmed Uzun, okumalarımla bir anı oluşturmuştu. Üçünün de tüm kitaplarını ve onlar hakkında yazılanları okudum. Onları tanıyanlarla konuştum. Örnek olarak Celadet Elî Bedirxan Beg'in kızı Sinemxan ile görüştüm. Mehmed Uzun’un dostları ve Ermenistan'da Erebê Şemo'yu tanıyanlarla görüştüm. Yıllardır biriktirdiğim ve okumalarımdan sonra oyunun teksti oluştu. Yönetmen Sabri Ejder Öziç'in desteği ile hazırladık. Oyunun prömiyerini Celadet Bedirxan Beg'in doğduğu Kadıköy'de, ikinci gösterimini Erebê Şemo'nun memleketi Qers'te, ondan sonra da Mêrdîn'de oynamak istiyoruz. Bunlar tamamlandıktan sonra nerelerden bir talep gelirse oralarda da sahneleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
TANIKLIKLARDA OYUNDA YER ALACAK
Oyunda üç aydının yanlarında ya da yakınlarında bulunan dengêjlerin yaşamlarının da işlendiğini söyleyen Erkmen, şöyle devam etti: "Dengbêjler de bu oyunda bu insanlara şahitlik ediyor. Örnek olarak; Celadet Bedirxan Beg nasıl ki kendisinden söz ediyorsa aynı zamanda dengbêj Ehmedê Fermanê Kîkî'den de söz ediyor. Erebê Şemo Sibirya'da sürgünde iken kendi hikayesinin yanında dengbêj Seyadê Şamê'nın yaşadıklarını anlatıyor. Yine Mehmed Uzun kansere yakalandıktan sonra Amed'e döndüğünde kaldığı hastanenin önünde bir çadır kuruluyor ve dengbêjler çadıra gelip stranlarını söylüyor. İşte bu şahitlikler de oyunda dile gelecek. İnanıyorum ki halk oyunu beğenecek. Ben de performansımla üç aydını anlatarak onlara borcumu ödeyeceğim. 14 Eylül'de Kadıköy'de yapacağımız prömiyere herkesi bekliyoruz."
MA / Adnan Bilen