ANKARA - İHD, protesto eylemleri gerekçesiyle gözaltına alınanların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını açıkladı. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınarak tutuklanmasına karşı, düzenlenen protesto gösterilerinde polisin neden olduğu hak ihlallerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHD şubesinde yapılan toplantıya, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Toplantıda ihlallere ilişkin açıklamayı yapan İHD Üyesi Asım Barış Barışık, protestolarda işkence, kötü muamele ve keyfi gözaltı ile tutuklamalar gibi ciddi hak ihlallerinin yaşandığını söyledi. 

 

Birçok kentte eylem yasağı kararı alındığını hatırlatan Barışık, Ankara Valiliğinin eylem etkinlik yasağını 1 Nisan'a kadar uzattığını anımsatarak, "Ankara'da toplu ulaşımda özellikle üniversitelerin bulunduğu yerlerde pek çok durak ve istasyondan yolcu iniş-binişleri valilik emriyle yasaklandı, pek çok cadde ve sokağa giriş-çıkış sınırlandırıldı ya da kapatıldı" dedi. 

 

BİN 879 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

 

Barışık, eylemler nedeniyle çocuğu çocuk en az bin 879 kişinin gözaltına alındığını, 260'nın tutuklandığını, 468'nin adli kontrolle serbest bırakıldığını söyledi. Barışık, "Çok sayıda kişi, polisin eylemlere müdahalesi sırasında kaba dayak, yakın mesafeden kapsül, gaz ve su sıkılması, ters kelepçe, çıplak arama gibi işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamaya maruz kaldı" ifadelerini kullandı. 

 

'EN AZ 14 GAZETECİ GÖZALTIN ALINDI' 

 

En az 14 gazetecinin gözaltına alındığını belirten Barışık, "Haklarında tutuklama kararı verilen 7 gazeteci, yapılan itiraz üzerine serbest bırakıldı. Üniversite öğrencilerinin ders boykotuyla dayanışma amacıyla bir günlük iş bırakma kararı alan Eğitim Sen'in Merkez Yönetim Kurulu hakkında soruşturma başlatıldı, ifadeleri alınan yöneticiler hakkında 2 haftalık ev hapsi ve adli kontrol kararı verildi. Protestolara yayınlarında yer veren radyo ve televizyon kanallarına ilişkin RTÜK Başkanı’nın açıklamaları, bu kanalları 'kapatma tehdidi' olarak yorumlandı" diye konuştu.

 

'BİR ÖĞRENCİNİN AYAĞI KIRILDI'

 

Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) yapılan protestolara müdahale sırasında yaşananlara değinen Barışık, "Öğrencilerin kent merkezindeki eylemlere katılmak amacıyla kampüsten çıkmalarına izin vermeyen polis, yoğun biçimde biber gazı ve gaz atan kapsül kullanmış ve eylemlerde öğrenciler yaralanmış, yoğun bir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlardır. 20 Mart'ta şubemize ulaşan öğrenciler tarafından, 'işkenceye uğradıkları ve bir arkadaşlarının ayağının kırıldığı' aktarılmıştır. Ankara'da yapılan eylem ve gösterilerde polis tarafından göstericilere karşı tazyikli su, biber gazı vb. kimyasal ajanların yanı sıra yine kimyasal ajanlar içeren plastik kapsülleri taşıyan silahlarla müdahale edilmiştir. Biber gazı gibi kimyasalların ve tazyikli suyun yakın mesafeden kişileri hedef alarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Basına, sosyal medyaya ve göstericilerin beyanlarına göre kapsüllü silahların polisler tarafından doğrudan kişilerin vücutlarını hedef alarak kullandığı görülmüştür. İçişleri Bakanlığı ise kullanılanın 'plastik mermi' olmadığını ve silahların 'paint ball' tabancası olduğunu ileri sürmektedir" şeklinde konuştu. 

 

'ÇIPLAK ARAMA VE FİZİKİ ŞİDDET'

 

Barışık, daha önce gözaltına alınanlar arasında bulunan 7 kadına çıplak arama yapıldığı ve kadınların  fiziksel şiddete maruz kaldıklarını söyledi. 

 

TALEPLER

 

Keyfi olarak yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesini talep eden Barışık, İHD'nin taleplerini şu şekilde sıraladı: 

 

"*İşkence ve kötü muamele yasağını ihlal edenler hakkında soruşturma süreçlerinin başlatılmasını,

 

*Ters kelepçe, plastik mermi, kapsül, göz yaşartıcı gaz vb. araçların kullanımına son verilmesini,

 

*Valilik yasakları gerekçe gösterilerek yapılan polis müdahaleleri ve gözaltılar, sokakta ve gözaltı birimlerinde gerçekleştirilen işkence ve diğer kötü muamele uygulamalara son verilmesini,

 

*Tüm gözaltına alınanların serbest bırakılmasını,

 

*Kamusal görev yapan gazetecilerin engellenmesine, sosyal medya hesaplarının kapatılmasına, gazetecilerin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına son verilmesini,

 

*Valiliklerce alınmış olan tüm yasakların kaldırılmasını talep ediyoruz."