HABER MERKEZİ - PKK Merkez Komite Üyesi Hêlîn Ümit, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının PKK’ye yönelik olduğunu ve ateşkes ilanı ile çağrıya anlamlı bir cevap verdiklerini belirterek, “Asıl sorumluluk üstlenmesi gereken Erdoğan’dır” dedi. . 

 

PKK Merkez Komite Üyesi Hêlîn Ümit, Medya Haber TV'de yayınlanan Özel Program'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tarihi "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı", PKK'nin ateşkes ilanı ve birçok gelişmeyi değerlendirdi.

 

Abdullah Öcalan tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile yeni döneme girildiğini belirten Hêlîn Ümit, “PKK’nin yaptığı çağrıda Önder APO’nun yaptığı çağrıya dair tutumumuzu net ortaya koydu. Bu çağrıyı biz bir manifesto olarak ele aldık. Gerçeği çarpıtmaya dönük girişimler var. Bu çağın manifesto, Önder APO’nun uluslararası komplodan sonra ortaya koyduğu demokratik toplum paradigmasının en rafine olmuş hali. Bunun görülmesi gerekir. Çağrı bir sayfaydı ama rafine olmuş düşüncelerin özetidir. Biz yanıt verdiğimizde nasıl yanıt verdiğimizi merak edenler var. Biz bu paradigma üzerine uzun yıllarıdır konuşuyor ve yoğunlaşıyoruz. Merak edenler 5’inci savunma olan Kürt sorunun demokratik çözümü adlı kitabı incelemeliler. Kitapta yazılan metnin derinlikli bir detayı bulunmaktadır. Biz bu savunmayı 2013 yılında PKK’nin 11’inci kongresinden zaten manifesto olarak kabul ettik ve programlaştırdık. Biz bu paradigma ile yeni tanışmıyoruz” diye konuştu. 

 

‘ÖNDERLİĞİMİZE İHTİYACIMIZ VAR’

 

Çağrı sonrası iktidara yakın medya tarafından yapılan karalama kampanyalarına değinen Hêlîn Ümit, “PKK 50 yıllık mücadelesi içinde Kürt sorunun varlık ve özgürlük sorunu yaşayan bir halk gerçekliğini ortaya çıkardı ve görünür kıldı. Artık silah dışında diğer şekillerde kendini ifade etme zemini oldu. Bugüne kadar yapılan saldırılar bu yönlü bir adım atılmasının önünü kapattı. Bir kapı aralandı ve Önder APO bu fırsatı değerlendirdi. PKK olarak biz bu yönlü yaklaşıyoruz. Bir değişimi biz de ihtiyaç olarak görüyoruz. İşin özü bizim inandığımız değerlerdir. Bu yönüyle çağrıya cevap verdik. Çağrı PKK’ye yapılmış bir çağrı. Bu bir çağrıdır. Sanki çağrı ile her şey oldubittiye getirilmek isteniyor. Bu Barış ve Demokratik Topluma çağrıdır. Önderliğimiz 26 yıldır İmralı işkence sisteminde. Önderliğimizin bizim önümüzde koydu şeyleri daha iyi kavramak için Önderliğimiz ile bir arada olmamız lazım. Önderliğimiz ne düşünüyor diye tahminde bulunamayız. Biz bir Önderlik hareketiyiz. Biz her zaman Önderliğimize güvendik. Önderliğimiz hiçbir zaman bizi yanıltmadı. Bu sadece bizim için değil herkes için böyle. Halk Önderliğine inanıyor, güveniyor. Bu bir hakikattir. Bu çağrıyı daha iyi kavramamız için Önderliğimize ihtiyacımız vardır. Bunu başka yere çekenler gerçekliği kavramayan ve günü birlik rant hesapları ile hareket edenlerdir” ifadelerini kullandı. 

 

‘ÖNDER APO’NUN ÖZGÜR ÇALIŞMASI LAZIM’

 

Abdullah Öcalan’ın yeğeni ve DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Hêlîn Ümit, “Önder Apo, ‘bu çatışmalı süreci siyasi ve hukuki zemine çekecek’ gücüm var’ dedi. Bu sürecin ilerlemesi için Önder APO iradesini ortaya koydu çağrısını yaptı, PKK desteklediğini açıkladı. Bundan sonra yapılması gerekenler var. Bunlardan biri Önder APO’nun özgür olmasıdır. Bir bireyin iki dudağından çıkanlara bağlanana bir süreç yürümez. Bunu herkesin bilmesi lazımdır. Sürecin siyasi ve hukuki zeminlerinin hazırlanması lazımdır.  Bu gelişmeler hiç kimsenin beklemedi Devlet Bahçeli’nin yaptığı bir çağrı ile başladı. Bahçeli ‘gelsin Meclis’te konuşsun’ dedi. Bu gelsin siyaset yapsın demek. Onların kavramı ile söyleyecek olursak top onlarda. Biz Bahçelinin açıklamalarını ciddiye aldık. PKK’ye karşı 50 yıldır savaşan bir kesimi temsil ediyor. O cenahtan bir açıklama gelmesini ciddiye aldık. Bundan sonra Devlet Bahçeli’nin sınavıdır. Dediklerini yaptırabilecek mi? Önder APO fedakarlık yaptı bundan sonra Önder APO’nun özgür çalışması lazım. Biz İmralı sistemini kabul edemeyiz. Önderlik çağrı yaptı, PKK cevap verdi. Anından orada (İmralı) koşulların iyileştirilmesi lazımdı. Hala Adalet Bakanlığı izin verdi mi? vermedi mi? diye konuşuyoruz. Biz İmralı’nın lağvedilmesini, Önderliğin İmralı’dan çıkmasını istiyoruz. İmralı’nın insan sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu bilmiyoruz muyuz? Önderlik bu kadar acı çekilmiş bir mesele için kendi durumunu ortaya koymuyor. Benim durumum ne olacak diye sormuyor, sormaz da. Kürt Halkının Önderi, dört parçada etkisi olan ulusal Önderlik, Kürt demokratik ulus Önderliğine böyle yaklaşılamaz. Sürecin ilerlemesi isteniyorsa; Önderliği anlamamız, kavramamız ve daha iyi ikna olmamız için iletişim sağlamamız gerek. PKK kongresini toplar, karar alır ama anlamaz ise nasıl tartışacak?” diye konuştu.

 

‘ÖZGÜRLÜKLERİN ANAHTARI ÖNDERLİKTE’

 

PKK tarafından 1 Mart tarihinde ateşkes ilan edildiğini hatırlatan Hêlîn Ümit, “Biz ateşkesi tek taraflı ilan ettik. Biz Önderliğimizin çağrısına cevap vermek, bu çağrısın gerekleri daha rahat yerine gelsin diye ateşkes ilan ettik. Cenazelerin gittiği bir dönemde toplum sağlıklı düşünemez. Bu sorunun kendisi ağır bir sorun. ‘Savaşta PKK’yi yönetebiliriz ama barışta Önderliğin yönetmesi gerek’ dedik. Silahların bırakılması için adım atılması lazım yoksa her şey lafta kalır. PKK güçsüz olduğu için ateşkes ilan etmedi. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de hiçbir sorun çözülmez. PKK hiçbir zaman yenilmemiştir. Genel Kurmay Başkanlığı ateşkes kararını tanımadıklarını açıkladı. Saldırılar devam ediyor. Silahların susmasını istemeyen kesim var. Bu bir provokasyondur. Düne kadar bize ‘niye silahlı mücadele ediyorsunuz’ diyen kesim bugün ‘Niye silah bırakıyorsunuz?’ diye soruyor. PKK kendini dönüştürürse Türkiye’yi dönüştürür. Türkiye demokratikleşecek. Türkiye’yi özgürlükler ülkesi yapabiliriz. Bunun anahtarı Önderlikte. Kardeşlik eşit haklardan yararlanmayı gerektirir. Bunu en iyi anneler bilir. Annelere sorsunlar kardeşler arasında hukuk nasıl olur diye. Demokratik bir dünya kurmak istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.