RIHA - DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, verdiği soru önergesiyle 31 yıl önce haber için gittiği Sewêreg’ten bir daha dönmeyen gazeteci Nazım Babaoğlu'nun akıbetini sordu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan, 31 yıl önce bugün kaybettirilen Özgür Gündem gazetesi Riha muhabiri Nazım Babaoğlu ile ilgili Meclise soru önergesi verdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yanıtlanması talebiyle verilen önergede, 1990’lı yıllarda gerçekleştirilen ağır insan hakları ihlallerine dikkat çekildi. Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın, 1995 yılından bu yana her hafta Galatasaray Meydanı’nda kaybedilen yakınları için eylem yaptığı hatırlatılan önergede, Özgür Gündem gazetesi Riha muhabiri Nazım Babaoğlu’nun, haber takibi için gittiği Riha’nın Sewêreg (Siverek) ilçesinde kaçırıldıktan sonra kaybedildiği belirtildi.
Ömer Öcalan'ın Yılmaz'ın yanıtlaması talebiyle yönelttiği sorular şu şekilde:
“* Özgür Gündem gazetesi Urfa muhabiri Nazım Babaoğlu’na ne olduğu ve nerede olduğuna ilişkin Bakanlığın bilgisi var mıdır?
* 12 Mart 1994’ten günümüze bir yurttaşın bulunmamasının gerekçesi nedir? Bakanlığın bugüne kadar bulunması yönünde girişimi olmuş mudur?
* Nazım Babaoğlu nerede, kimler tarafından gözaltına alındı? Babaoğlu, öldüyse veya öldürüldüyse mezarı nerede?
* Urfa Emniyeti ve Siverek ilçe Emniyet arşivlerinde Nazım Babaoğlu’nun kaybedildiğine veya gömüldüğüne ilişkin bilgi var mıdır?
* Kayıp vakalarını aydınlatamayan İçişleri Bakanlığı, bakanlar ve sorumlular hakkında soruşturma başlatılacak mıdır?
* Birleşmiş Milletler (BM) Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeye neden taraf olunmamaktadır? Sözleşmeye taraf olunması konusunda Bakanlığın çalışması veya planlaması var mıdır?
* Hukuk devletinde kamu gücüne sahip kişi ve kurumların insan kaçırma vakalarına karışması söz konusu mudur?
* Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Babaoğlu’nun nüfus kayıt incelemesine dayanarak yaşadığını öne sürmesi ve yaşam hakkı ihlalinin olmadığına karar vermesi doğru mudur?
* 2021 tarihinde ‘örgüt üyeliği’ ile ilgili soruşturma açılan 31 yıldır kayıp olan Nazım Babaoğlu hakkında Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı hangi delilleri nerede ve nasıl toplamıştır?
* Ailesinin yaptığı başvurular üzerine etkin ve çözüm odaklı çalışma yapılmış mıdır?
* Urfa’da 1993’te JİTEM için çalıştığı ileri sürülen Aydın Sevinç’in, 2011 yılında Erzurum Cezaevi’nden Urfa Barosu’na gönderdiği iddia edilen faks ve içerik Bakanlıkça doğrulanmış mıdır?
* 1990’lı yıllarda işlenen suçlarla ilgili insan hakkı ihlali bulunduğu soruşturmaların büyük bir kısmının zamanaşımına uğramasının ya da uğrama riskiyle karşı karşıya bırakılmasının gerekçesi nedir?
* Ölüm ve kaybolma halinde mağdurun akıbetiyle ilgili ailenin gerçeği bilme hakkı ve bu hakkın zaman aşımına tabi olarak değerlendirilmesinin uluslararası hukukta ve iç hukuktaki karşılığı nedir?
* İnsanlığa karşı işlenen suçların failleri için zamanaşımı uygulaması doğru bir uygulama mıdır?”
NAZIM BABAOĞLU KİMDİR?
Özgür Gündem gazetesi Riha muhabiri Nazım Babaoğlu 12 Mart 1994'te haber için gittiği Riha’nın Sewêreg (Siverek) ilçesinden bir daha dönmedi. Bucak aşireti ve 1990’lı yıllarda birçok faili meçhul cinayetler işleyen JİTEM’in Babaoğlu’nu katlettiğine dair şüpheler olmasına rağmen, etkin bir soruşturma yürütülmedi. Aradan geçen yıllarda bütün tanıklara rağmen dava sonuçsuz bırakıldı.
Nazım Babaoğlu’nun kaçırıldığı gün gazete dağıtımcılığı yapan Murat Yoğunlu'nun Özgür Gündem gazetesinin Riha bürosunu aradığı ve “Siverek’e bir muhabir gönderilmesini istediği” belirtilse de, sonraki süreçte Yoğunlu, bu iddiaları reddetti. Daha sonra İstanbul’a taşınan Yoğunlu, Dönemin Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Başkanı Mustafa Avcı’ya "Ben bunların hepsini açıklarım ama benim can güvenliğim yok. Gizli tanık olmamı kabul ederlerse, hepsini anlatırım" dedi. Buna rağmen Yoğunlu da dinlenilmedi.
1993’te Riha’da JİTEM için çalışan Aydın Sevinç, 2011 yılında Erzirom Cezaevi’nden Riha Barosu'na gönderdiği faksta, 1994’te Nazım Babaoğlu’nun kaçırılarak katledildiğini ve gömüldüğünü itiraf etti. Bunun üzerine harekete geçen İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi yetkilileri, Sevinç ile görüşmek için Erzirom’a gitti, ancak görüşme gerçekleşmedi.
SONUÇSUZ BIRAKILDI
Bütün tanık ve itiraflara rağmen Nazım Babaoğlu’yla ilgili dosyada etkin bir soruşturma yürütülmedi. 1990’lı yıllarda Kurdistan’da gerçekleşen birçok "faili meçhul" cinayet gibi, Nazım Babaoğlu ile ilgili soruşturma dosyası da 2014 yılında zamanaşımına uğrayarak sonuçsuz bırakıldı. Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapılan başvuruda da bir sonuç çıkmadı. AYM, Babaoğlu’nun nüfus kayıt incelemesinde yaşadığını öne sürerek, yaşam hakkı ihlalinin olmadığına karar verdi.
Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 31 yıldır kayıp olan ve 2015 yılında esas numarası değiştirilen soruşturma dosyasına “maktul” olarak eklenen Nazım Babaoğlu hakkında, 2021’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlattığı 18 Mart 2024 tarihinde ortaya çıktı. Kısıtlama kararı bulunan dosyanın içeriğine dair bir bilgi aile ve avukatları ile paylaşılmadı.