MÊRDÎN - Korucuların "Biz öldürdük" itirafına rağmen 1995'te kaybedilen Abdo Yağınlı soruşturması zaman aşımından kapatıldı.
Mêrdîn'in Şemrex (Mazıdağı) ilçesi Esilman (Gürgöze) kırsal mahallesinde 19 Eylül 1994'te çobanlık yaparken kaybolan Abdo Yağınlı'nın kaybedilmesine ilişkin açılan soruşturmada Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "zamanaşımı" gerekçesiyle "Kovuşturmaya yer yok" kararı verildi. 4 Eylül 1994'te "Örgüte yardım etmek" iddiası ile gözaltına alınan Yağınlı, serbest bırakıldı. Ancak aradan 15 gün geçtikten sonra Yağınlı, hayvanlarını otlatmak için çıktığı meradan geri dönmedi. Bunun üzerine yakınları tarafından Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılarak, Yağınlı'nın akıbetinin ortaya çıkarılması istendi.
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI'NDA SANIK KORUCU İTİRAF ETTİ
Ancak soruşturma yürüten Savcılık, 1995'te herhangi bir gerekçe göstermeden Abdo Yağınlı'nın "PKK tarafından kaçırıldığı" iddiası ile dosyayı dönemin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (DGM) gönderdi. DGM tarafından İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan akıbeti sorulan Yağınlı hakkında dosyaya herhangi yeni bir bilgi girmedi. Yıllarca dokunulmayan dosyaya ilişkin herhangi bir işlem yapılmazken, 2009'da 44 kişinin katledildiği Bilge (Zangırt) Köyü Katliamı dosyasında yargılanan korucu Mehmet Emin Çelebi'nin beyanları üzerine aile İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn Şubesi'ne başvurdu.
İTİRAFLARA RAĞMEN HAREKETE GEÇİLMEDİ
Korucu Mehmet Emin Çelebi'nin Abdo Yağınlı'yı korucular Cengiz, Vedat, Burhan, Halim, Cemil, Abdurrahman ve Osman Çelebi ile birlikte öldürüp, defnettiklerini itiraf etti. Abdo Yağınlı'nın cenazesini gömdükleri yerin de krokisini çizen Çelebi, Yağınlı'yı "Örgüte yardım ettiği” iddiası ile öldürdüklerini beyan etti. Çelebi'nin beyanları kapsamında 2009'da Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yeni soruşturmada kısa süre içinde savcılık, "Delil yetersizliği" iddiası ile "kovuşturmaya yer yok" yönünde karar verdi.
30 YIL BOYUNCA ADIM ATILMADI
Mazıdağı Cumhuriyet Başsavcılığı 2011 yılında yine aynı beyanlar gerekçesi ile yeni bir soruşturma daha açarken, kısa süre içinde bir kez daha "Kovuşturmaya yer yok" yönünde karar verdi. Ancak Yağınlı'nın akıbetine ilişkin 1995 yılında Diyarbakır DGM'ye gönderilen ve DGM'lerin kapatılmasının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sürdürülen dosya ise unutuldu. Bunun üzerine Yağınlı'nın çocukları, babalarının korucular tarafından öldürüldüğü gerekçesi ile Bilge Köyü Katliamı dosyasına yansıyan beyanları ve krokileri alarak, 2012 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu. Ancak aradan geçen 12 yılda savcılık, itirafta bulunan korucuların beyanlarına başvurmadığı gibi krokide belirtilen yerin gösterilmesi için korucu Mehmet Emin Çelebi'yi cezaevinden getirip, yer keşfi yaptırmadı.
KORUCULAR İTİRAF ETTİ, SAVCI PKK'Lİ ARADI
1995'te başlatılan ve korucuların itirafları üzerine ailenin yeni delillerle başvuru yapmasının üzerinden geçen 12 yılda şüpheli kısmına, korucuların itiraflarına rağmen savcılık, "Yasa dışı PKK terör örgütü mensubu olan kimliği belirsiz kişiler" diyerek, tek cümle ile "takipsizlik" kararı verdi. Savcılık 11 Eylül 2024 tarihli kararının gerekçesinde "Suç tarihinden bugüne kadar tüm aramalara rağmen şüpheli bulunamamış, zamanaşımını kesen usuli bir muamele yapılmamış, suçun temas ettiği kanun maddesinde yazılı cezanın nevi ve miktarına göre Türk Ceza Kanunu'nun 102/6 Maddesi'nde belirlenen zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan…" ifadelerini kullandı.
MA / Ahmet Kanbal