10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla ortak açıklama yapan 14 meslek örgütü, Anayasa'nın "Basın hürdür, sansür edilemez" hükmüne atıfta bulunarak, “Çalışma koşullarımız güvenceye alınmalıdır, işsizlik baskısı sona ermelidir” çağrısında bulundu.
Ankara’da 10 Ekim Gar Katliamı'nın 111'inci ayında yapılan anmada, adalet mücadelesinin devam edeceği vurgulandı.
Cumartesi Annesi ve insan hakları savunucu 46 kişinin yargılandığı davanın duruşması, hakimin izinli olması nedeniyle ertelendi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisi, görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İmralı Cezaevi Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu.
Polis ablukasındaki Akdeniz Belediyesi’nin temizlik personeli Halil Tamucu, belediyenin önündeki polisler tarafından darp edildi.
Nisêbîn'de meydana gelen motosiklet kazasında 2 genç hayatını kaybetti.
Akdeniz Belediyesi Belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınması üzerine halk ablukaya alınan belediye binası önünde toplanmaya başladı.
Savaş politikaları ve tehdit diliyle barışın sağlanamayacağını vurgulayan Murat Karayılan, "Kürt halkının tercihini Önder Apo ortaya koydu. Siz bunu kaale almayıp, küçümseyip, sıradan ele alıp, aldatma ve yanıltmayla savaşta ısrar ederseniz kaybedersiniz" dedi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü değerlendiren gazeteciler, içinde bulundukları durumu "canımıza kastedildiği bir tablo var" sözleriyle anlattı.
Burdur Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen hasta tutsak Yılmaz Üstek, gardiyanlar tarafından tehdit edildiğini ve tüm eşyalarına el konulduğunu aktardı.
Öğretmen Özgür Ekinci’yi öldürdükleri suçlamasıyla haklarında yakalama kararı çıkartılan Halit Ağaçhanlı’nın oğulları yaklaşık 4 aydır yakalanmadı. Halime Ekinci, duruma tepki göstererek, eşi için adalet istedi.
Colemêrg'te 6 yıl önce yapımına başlanan iki tünelin hala açılmamasına tepki gösteren kentteki sivil toplum örgütleri, "Ölüm yolu halkımızın kaderi değil” dedi.
Alevilere yönelik Suriye'deki saldırı ve Türkiye'de buna bağlı gelişen nefret söylemlerine işaret eden PSAKD Ataşehir Şube Başkanı Özgür Demircanlı, "Özel bir soykırıma tabi tutuluyoruz" dedi.
Kürt sorununun çözümünün önündeki engelin "silah" olmadığını vurgulayan tarihçi Yektan Türkyılmaz, "Karşıda medeni bir muhatap yok. Öcalan özgür olmadan bir süreç olmaz. Bu işin ABC'si ev hapsi falan değil" dedi.
Toplumun tüm kesimlerinin sürece dahil edilmesi gerektiğini belirten Hukukçu Ercan Kanar, “Yasal mevzuatta düzenleme yapılarak, Nelson Mandela gibi Abdullah Öcalan’a da eşit ve uygun koşullar sağlanmalı” dedi.