Birecik'te kanalizasyon borularından Fırat suyuna kan renginde kırmızımsı sıvı akıyor. Belediye konuya dair bilgi vermezken, yurttaşlar kasapların olduğu bölgeden kanalizasyona kan akıtıldığını ileri sürüldü.
İMO İstanbul Şubesi, kentte beklenen büyük depremin yaşanması halinde ciddi insanlık trajedisinin açığa çıkacağı uyarısında bulunarak, “Kanal İstanbul gibi akıl dışı bir projeden hızla vazgeçilmeli” çağrısı yaptı.
TÜBİTAK tarafından Kanal İstanbul Projesiyle ilgili hazırlanan ÇED Raporu’na ilişkin, “ÇED raporu bilimsel değil. Deniz ve ekosistem zarar görebilir” denildi.
Munzur Özgür Aksın Meclisi, dağ keçilerin öldürülmesi vebalinin büyük olduğunu belirterek, “Ceylanlara kurşun sıkanlar kahrolsun. Müsamaha gösteren hukuk kör olsun” dedi.
HDP, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağrısıyla düzenlenecek Kanal İstanbul Çalıştayı’na katılacak.
“Doğa ve emeğinin sömürüsüne son” konulu panelde konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük, “Doğamızın tükenmişliği bize büyüme olarak yutturulmaya çalışılıyor, doğa tahribatına karşı yeni alternatifler oluşturmak gerekir” dedi.
Kanal İstanbul’a itiraz etmek amacıyla bir araya gelen Ya Kanal Ya İstanbul Oluşumu, İstanbul’u rant canavarlarına emanet etmeyecekleri belirtti. Şair Ataol Behramoğlu ise gönderdiği mesajda, “Yiyip bitirdikleri İstanbul’un kanını son damlasına kadar içmek niyetindeler” dedi.
Afşin-Elbistan Termik Santrali filtre takmadığı için Elbistan Belediyesi tarafından mühürlendi. Santrali işleten Çelikler Holding ise asgari ücrete gelen zamdan kaynaklı ödeme yapamayacağını belirterek, taşeron firmayla sözleşmesini iptal ettiği öğrenildi.
Kanal İstanbul Projesi'ne çok sert muhalefetin olduğu kentte, asgari ücret emeklisi Ergün Bulut, “Bize kaynak yok, Kanal İstanbul’a kaynağı nereden bulacaklar?" diye sorarken, Elif İnci adlı yurttaş ise, "Topyekûn karşı çıkmalıyız çünkü bunun dönüşü yok" dedi.
Adalar’da atlı faytonların kaldırılması talebiyle 13 gündür İBB önünde nöbet eyleminde olan aktivistler, “Atlı faytonun devam etmesinin tek gerekçesi onlar açısından nostalji ve adanın simgesi haline gelmiş olması. Ama biz de ısrarla dile getiriyoruz, işkencenin nostaljisi olmaz” dedi.
Çınar'ın kırsal Görece Mahallesi'nde bulunan Mardin Çimento Fabrikası'na ait kum ocağının kapatılmasını isteyen mahalleliler, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Kanal İstanbul Projesi’nden çıkacak hafriyatın doğayı ağır zehirler salacağını söyleyen HDK Ekoloji Meclisi’nden Emine Beyza Üstün, “Kanal’ın yapılacağı yer, tarihi bir alandır ve projeyle demografik yapısı bozulacaktır. Hasankeyf de yaşanılanların aynısı yaşanacaktır” dedi.
AKP iktidarının ekoloji politikasını “yıkım zihniyeti” olarak tanımlayan ve bu zihniyete karşı her türlü mücadelenin meşru olduğunu söyleyen ekoloji aktivistleri, “Ya Kanal ya İstanbul” tercihi yapılması gerektiğini vurguladı.
Dersim Barosu, dağ keçilerine yönelik yapılan katliamlara ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
MERÇED üyesi Suna Kılıççı, Kanal İstanbul Projesi’yle doğal yaşam alanlarının, sit alanlarının, tabiat parklarının yok olacağını ve doğal dengelerin bozulacağının söyledi.