ÖSP Başkanı Çiftyürek: Kandil bütün Kürtlerin dağıdır

img

DİYARBAKIR - Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Kandil’e dair yaptığı açıklamaları eleştiren ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, “Güney’de ve Türkiye’de Kürt siyaseti ulusal bir tavır sergilemeli. Efrîn ve Şengal nasıl bütün Kürtlerin ortak toprakları ise, Kandil’de bütün Kürtlerin dağıdır” dedi. 

Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde alınan kararla 25 Eylül 2017 tarihinde Bağımsızlık Referandumu düzenlenmiş ve sandığa giden seçmenlerin yüzde 92’si bağımsızlığa “Evet” demişti. Ancak başta komşu devletlerin tepkisine yol açan referandum sonrası Irak, İran ve Türkiye hükümetleri tarafından bölgeye yönelik ambargolar başlatılmıştı. İran sınır kapılarını kapatırken, Irak merkezi hükümeti ise Erbil ve Süleymaniye Havalimanları’ndaki uluslararası uçak seferlerini askıya alıp, bölgeye yönelik 6 Ekim 2017’de Kerkük operasyonu başlatmış ve bu operasyon sonucu Bölge Hükümeti’ne bağlı askeri güç olan peşmergelerin kenti terk etmesi üzerine, Kerkük ve tartışmalı kimi alanlar Irak Hükümeti’nin denetimine geçmişti.
 
Hüsranla sonuçlanan referandumun ardından Federe Kürdistan Bölgesi’nde bir yıl sonra yine Eylül ayında bu kez Başkanlık seçimleri gerçekleştirilecek. 
 
Gerçekleştirilecek bu seçimleri Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek değerlendirdi. 
 
Türkiye ve İran’ın Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikalarına dikkat çeken Çiftyürek, bir kez daha Kürt Ulusal Birliği’nin önemini vurguladı. 
 
ANAYASA’NIN 41. MADDESİ
 
İlk olarak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Anayasası’nın 41. maddesinde yer alan, “Kürdistan Bölgesinin Devlet Başkanı, sorumluluklarını üstlenmeden önce, Kürdistan Bölgesel Meclisi’nin önünde aşağıdaki anayasal görev yeminini edecektir: Kürdistan halkının haklarını, başarılarını ve çıkarlarını koruyacağıma, Irak Federe Anayasası ile Kürdistan Bölgesi Anayasası’na riayet edeceğime, görevimi sadakatle, tarafsızca ve samimiyetle yerine getireceğime Yüce Tanrı adına yemin ederim” ifadelerini hatırlatan Çiftyürek, seçilecek olan başkanın bu maddede ısrarcı olması gerektiğinin altını çizdi. 
 
Bölgede yaşanan bir diğer sorunun Bağdat hükümeti ile sadece YNK ve KDP’nin temas halinde olması olduğuna işaret eden Çiftyürek, Güney’de bulunan diğer partilerle ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi. 
 
‘KÜRT PARTİLER SALDIRILARA KARŞI BİR ARAYA GELMELİ’
 
Çiftyürek, İran destekli Haşdi Şabi güçleri ve Irak ordusunun Kerkük’e yönelik işgal saldırıları üzerinde de durdu. Çiftyürek, bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı: “Güney’de bulunan bütün partiler bir araya gelmeli ve Kürtlere yönelik bu saldırılara karşı ortak mücadele etmeli. Bütün partilerimiz seferberlik ruhuyla 25 Eylül referandum sonuçlarına sahip çıkmalı. İç demokraside eksiklikler giderilmeli. Kürdistan Parlamentosu uzun süre kapalı kaldı. Bütün partiler halka demokrasiyi sunmak için mücadele etmeli. Ekonomi sorunları ve yaşanan eksiklikler halka şeffaf bir şekilde anlatılmalı.” 
 
‘KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ ÖNEMLİDİR’
 
İşgal saldırıları gerçekleşen Kerkük ve Efrîn’in, Kürtler açısından stratejik kentler olduğunun altını çizen Çiftyürek, “Bugün stratejik kentlerimiz işgal altında. Güney partileri, Kerkük ve Efrîn konusundaki tutumlarını ortaya koymalı. Türkiye, Irak, İran ve Suriye, Kürtlere yönelik ortak politika yürütüyor. Her dört parçadaki siyasi partilerimiz bu politikalara karşı ortak tutum geliştirmeli. Kürt Ulusal Birliği bu noktada önemlidir” dedi.
 
‘KANDİL BÜTÜN KÜRTLERİN DAĞIDIR’
 
Çiftyürek, Türkiye’nin Efrîn’den sonra saldırılarını bugün de Kandil’e yönelik operasyon ile sürdürmek istediğine işaret etti. 
 
“Türkiye’nin bu politikasına karşı Kürt siyasi partileri ortak bir kararla, birlikte yürümeli” diyen Çiftyürek, Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Kandil’e dair yaptığı açıklamayı ise şu sözlerle eleştirdi: “Barzani’nin Türkiye’ye gelişi problem değil. Güney’de ve Türkiye’de Kürt siyaseti ulusal bir tavır sergilemeli. Efrîn ve Şengal nasıl bütün Kürtlerin ortak toprakları ise, Kandil’de bütün Kürtlerin dağıdır. Dört parçadaki bütün Kürt dinamikleri, bu operasyona karşı durmalıdır.” 
 
‘BÖLGESEL YÖNETİM KÜRTLERİN ORTAK KAZANIMLARINI DİKKATE ALMALI’
 
Çiftyürek, Bölgesel Yönetimin Türkiye ile ilişkilerini Kürt halkına ve partilerine izah etmesi gerektiğini de vurguladı.
 
Bölgesel yönetimin yine Kürtlerin kazanımlarını da dikkate alması gerektiğini belirten Çiftyürek, Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ın Kürtlere karşı birlik sağladıklarını ancak Kürtlerin buna karşı birlik sağlayamamış olmasını eleştirdi.