İSTANBUL - Koronavirüs salgınının insanı sorgulamaya sürüklediğini ifade eden HDK Ekoloji Meclisi üyesi Cemil Aksu, kalıcı çözümün ekolojik yeni yaşam olduğunu belirterek, "Ülkeler bu konuda Rojava'yı örnek almalıdır" dedi. 

 

Dünya genelinde giderek yayılan koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle her geçen gün ölümler artıyor. Virüsün hayvandan insana bulaştığı belirtilse de kesin nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak  ortaya çıktığı Çin’in Wuhan kenti maden ocakları, ilaç şirketleri ve yaban hayvan ticaretinin yoğun olduğu görülüyor. 

 

Koronavirüs salgınının laboratuvarlarda insan eliyle üretildiğini düşündüğünü belirten Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Meclis üyesi ve Polen Ekoloji Sözcüsü Cemil Aksu, böyle olmazsa bile şirketlerin faaliyetleri sonucunda ortaya çıktığını söyledi. 

 

'İNSANLIK VE DOĞA TARİHİ BİRLEŞİYOR’

 

Salgını komünist düşünür ve siyasetçi Antonio Gramsci’nin, “Eskinin sona ermekte olduğu ama yeninin henüz baş göstermediği ve çok çeşitli felaketlerin meydana geldiği bir fetret durumu" sözüyle tanımlayan Aksu, dünyanın daha önce yaşadığı krizlere vurgu yaptı. Koronavirüs krizinin diğer krizlerden ayıran temel farkın insanlık tarihi ile doğa tarihi ayrımının ortadan kaldırması olduğunu belirten Aksu, “Hiç kimsenin inkar edemediği bir iklim krizi yaşanıyor. Biyolojik çeşitlilikteki hızlı yok oluş, kuraklık, kutup buzullarının erimesinin hızlanması gibi birçok semptomla bu kendini gösteriyor. Yaşanan ekolojik yıkımla beraber insanlık tarihi ile doğa tarihi artık birleşiyor. Bu ekolojik yıkımın nedeni 200 yıllık kapitalizmin performansının sonucu olduğu çok açık” diye belirtti.

 

‘SİSTEM HASTA EDİP TEDAVİ ETMEK ÜZERİNE KURULU’

 

Virüsün hızla yayılması ve bu kadar can almasının nedeninin sağlığın piyasalaştırılmış olmasından kaynaklandığını belirten Aksu, iktidarların sağlık sektörünü tamamen özel sektöre devrettiğini hatırlattı. Şirketlerin ilk amacının kar elde etmek olduğuna dikkat çeken Aksu, “Şirketler sadece kar elde edebilecekleri işleri yaparlar. Bu sistem insanların hasta edilmesi ve sonra da tedavi edilmesi üzerine kuruludur” dedi.

 

KRİZLER BÜYÜK FARKINDALIK YARATTI

 

Aksu, dünyada yaşanan ekonomik krizden kaynaklı 2 buçuk milyar insanın temiz suya erişemediğini ve 4 milyardan fazla insanın açlıkla karşı karşıya kaldığına söyledi. Yaşanan felaketin insanı sorgulamaya sürüklediğini ifade eden Aksu, insanların gelecekleri konusunda endişeli olduğunun altını çizdi.  Aksu,  “Amazonlardaki yangınlar, Avustralya’da aylarca süren yangın ve şimdi koronavirüs; dünyada herkes için adalet tesis edilmedikçe hiç kimsenin evinde, yurdunda rahat gün yüzü görmeyeceğini gösterdi. Bu durum elbette daha fazla insanın nasıl bir dünyada ve kimlerle beraber yaşamak istediği sorusunu sormasına vesile oluyor. İklim krizi ve diğer toplumsal krizler konusunda daha duyarlı hale gelmesini sağlıyor. Son yıllarda gençlerin öncülüğünde gelişen iklim eylemleri de bu konuda büyük bir farkındalık yarattı” diye konuştu.

 

‘ÇÖZÜM YENİ ROJAVALAR YARATMAK’

 

Bu ekolojik krizi aşmanın mümkün olduğunu söyleyen Aksu, bunun ilk adımını kapitalist düzenden çıkmak olduğunu vurguladı. Aksu, “Hemen şimdi şirketlerin doğada yıkıma neden eylemlerini durdurmak, endüstriyel tarımı boykot etmek, et tüketimini bırakmak, duygularımızı, düşüncelerimizi, ilişkilerimizi sermaye kültüründen ve ilişkilerinden arındırmak gerekiyor. Yeni dayanışma ağlarını kurmak, üretim ilişkilerini geliştirmek, kır ve kent komünlerini kurmak gerekir. Daha fazla Rojava, Chiapas gibi yerlere ihtiyaç var. Bunları örnek almamız gerekiyor. Yine Avrupa’da kolektif yaşam ve ekolojik tarım örnekleri var. Bugün hepimizin bütün bunlardan bir şeyler öğrenip rotamızı ona göre belirlememiz gerekiyor” diye konuştu.