Prof. Dr. Yeldan: Kanal İstanbul 2023’te işsizlik ve şiddet dalgasıyla geri dönecek

img

ANKARA - Türkiye’nin rant üzerinden büyüme modeli izlediğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, Kanal İstanbul’un yapılması halinde yüzde 3 büyümeye ulaşılabileceğini ancak bedelinin 2023’te yeni bir işsizlik ve şiddet dalgasıyla topluma geri döneceğini söyledi. 

 
Dünya genelinde sabit sermaye yatırımlarının ve uluslararası ticaret artış hızının düşmesi, imalat endekslerinin gerilemesi, küresel işsizliğin artması ve buna bağlı olarak küresel büyümenin yerlerde sürünmesinin 2020 yılında da devam etmesi bekleniyor. Dünya sisteminin içine girdiği durgunluk halini aşmak için başvurduğu parasal genişlemenin işe yaramayacağı ise uzmanların ortak kanaati. Resesyon ve finansal krizin 2020’de de devam edeceği ülkelerden biri de Türkiye.
 

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, 2020 yılında dünya ve Türkiye ekonomisine dair sorularımızı yanıtladı.

 
 Dünyada uzun süreden bu yana yaşanan ekonomik krizin asıl nedeni nedir?
 
21’inci yüzyıl kapitalizmin en temel sorunu, üretimin sürdürülebilir bir şekilde yaratılamaması, sermaye birikiminin tıkanması ve teknolojik genişlemenin üretimdeki verimlilik ve artışların son 60 yıldan bu yana en cılız tempoda devam etmesidir. Şöyle bir geriye baktığımızda dünya ekonomisi, İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1940-50’lerde gerçekleştirilen montaj hattına dayalı teknoloji atılımından bu yana benzer bir teknolojik atılım gerçekleştiremedi. Ta ki 1970’lerin ortalarına kadar. 1970’lerle birlikte yatırım temposu geriledi ve sanayiler, teknolojiler olgunlaştı. Böylece yeni bir ivme gereği ortaya çıktı, fakat o da bir türlü gerçekleşemedi. Ta ki 1990’lara kadar. 90’lardan sonra baktığımızda da dünyanın en büyük online alışveriş platformlarından Alibaba, Amazon gibi büyük internet  pazarlama şirketleri çok ünlü atılımlar gerçekleştirmiş, fakat bunlar da üretimin belli bir artışına yol açacak denli olmamıştır. Daha çok üretilmiş malı kolay pazarlama işlevi gördüler.
 
Finans sistemi değer üretmiyor mu?
 
Finans sistemi özü gereği değer üreten bir sistem değildir. Zaten üretilmiş değeri, mamul malı yeniden değerlendiren, işte türev enstrümanlar, borsalar, repo yani dünyayı finans çorbasına çeviren üretilmiş değerleri yeniden değerlendirir. Dolayısıyla yeni değer üretmeyen ama üretilen değeri de neredeyse sabun köpüğü gibi sakinleştiren ve kapitalizmin bu tıkanıklığı da bu finansal değerlendirmelerde elde edilen finansal rantlarla gideriyor. Bir sanal değerler dünyası. O yüzden kapitalist sistemin içinde bulunduğu en büyük sorun verimlilik artışı.
 
Kapitalist sistemin içinde bulunduğu en büyük sorunu verimlilik artışı olarak tanımladınız. Peki, verimlilik artışının sağlanmadığı bu sistemde büyüme neye göre oluyor?
 
Tam da buraya değinecektim. Üretkenlik sağlayamama sorununa bağlı olarak büyüme yapay yollarda gerçekleşiyor. İşte ABD miktar kolaylaştırıcı operasyonlar gerçekleştiriyor. Trump, büyük oranlı vergi indirimleriyle mali destek sağlıyor. Yine Türkiye’ye bakın, kamu bankalarını tüketimi pompalamak, tüketimi kamçılamak üzerine yönlendiriliyor. Bu da geliri sürdürülebilir bir şekilde yaratılmaması, ama sürekli olarak bir saman alevi gibi genişleyen sonra bu kaynaklar kuruduğundan çöken, çok aşırı dalgalı ve ileriye dönük beklentilerde umutsuzluk kaygı ve buna dayalı gerginlikler yaratan bir olguya dönüşüyor.
 
 Türkiye ekonomisinde yaşanan çalkantılı büyüme sorununun kaynağı yapay büyüme mi?
 
İstihdam yaratma kapasitesi az olan ve üzerine ‘Made in Turkey’i yapıştırıp ‘İşte biz Avrupa’nın her yerinde Türk malları satıyoruz’ algısını oluşturdular. Yani Türkiye bir nevi taşeron bir atölyeye dönüştü.
 
AKP ekonomi yönetimi iktidara geldiği vakit, dünya ekonomisinin genişleme konjonktüründe olduğu bir dönemdi. Bunun dışında ABD finansal döviz, yani dolar üretiyordu o dönem. Çin ise mal üretiyordu. ABD, Çin ve Avrupa ile olan ticaretinde olağanüstü bir dış ticaret açığı veriyordu ve o açığı kapatmak için de dolar basıyor, borsa ürünleri satıyordu.  Şimdi o dönem Türkiye de yüksek faiz vererek, o sıcak parayı çekti ve hızlı bir genişleme aşamasına girdi. Fakat bunun bedeli ithalat ile rekabet edemeyen tekstil gibi yerli sanayileri vurdu. Rekabet etme şansı olan otomotiv, makine teçhizat gibi sanayilerde yurt dışında makineyi ucuz dövizle ithal edip, Bursa’da, Eskişehir’de monte ediyordu. Düşük katma değeri, yüksek dış borç ve yüksek ithalata dayalı… 
 
Dolayısıyla istihdam yaratma kapasitesi az olan ve üzerine ‘Made in Turkey’i yapıştırıp ‘İşte biz Avrupa’nın her yerinde Türk malları satıyoruz’ algısını oluşturdular. Yani Türkiye bir nevi taşeron bir atölyeye dönüştü. Parçalar geliyor, monte ediliyordu. Bu durum Türkiye’deki yerli sanayinin arasında ki girdi çıktı bağlantısını koparttı. İkincisi yapısal anlamda işsizlik üretti. Bakın Türkiye’nin büyüme rekorları kırdığı dönmelerde bile işsizlik çift haneden düşmedi. Bunun nedeni Türkiye’nin ithalata dayalı dış borçlanmayı yaratan sıcak para akımının cazibesiyle büyümeyi hedefleyen, sürdürülemeyen çarpık büyüme stratejisidir.
 
Yerli otomobil tartışmaları kapsamında soracak olursak aynı strateji hala devam ediyor mu?
 
Kesinlikle devam ediyor. AKP ekonomi idaresi hala aynı modeli yaratma telaşında. Büyük bir magazin allayıp pullamasıyla sunulan yerli ve milli otomobilin bile aslında çok önemli parçaları ithal ediliyor. Türkiye’de üretilen bir motor sanayi değil, yine dışarıdan ithal edilen parçaların Türk tasarımına dayalı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye ulusal ekonomisinde girdi çıktı bağlantıların, yani Türkiye’de üretilen ara malların Türkiye’de üretilen tasarımla nihai ürüne çevirecek bağlantıların tahrip edildiği, kopartıldığı bir sanayi yapısına dönüştü. Dışarıdan ithalat yapabildiği sürece üretim yapabiliyor ve döviz pahalılaşıp dışarıdan gelen sıcak para kuruduğu vakit de üretim yapamaz hale geliyor. Türkiye’de ‘Dövizi ucuz tutalım, ithalatı ucuz yapalım, o ucuz ithalat yoluyla üretim yapalım’ mantığı değiştirilmediği sürece Türkiye’de ne kalıcı sürekli sürdürülebilir büyüme olacaktır ne de işsizlik ya da düşük ücret şantajına dayandırılmış eşitsizi bir ivme yol alacaktır.
 
 Türkiye ekonomisi için yüzde 3 büyüme oranından söz ediliyor. Siz nasıl öngörüyorsunuz?
 
 Bir taraftan yoksulluk bir taraftan zenginlik yaratan çarpık ve sürdürülemez bir büyüme olacağı için, bunun bedeli bir sonraki döneme yani 2022’ye, 2023’e yeni bir işsizlik dalgası, yeni bir şiddet dalgası olarak gündeme gelecektir.
 
Şimdi bir genelleme yapacak olursanız, Türkiye ne zaman yurt dışında ucuz döviz çekebilmişse, uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekebilmişse, Türkiye büyüme kaydetmiştir. Ne zaman ki sermaye girişleri yavaşlamışsa, Türkiye ekonomisi krize sürüklenmiştir. Bu genel bir kaide. AKP ekonomi idaresi Türkiye’nin kendine özgü bu yeni ‘anayasal rejimini’ meşru kılabilmek için büyüme yaratmak zorunda. O yüzden merkez bankası kaynakları, imar rantları, Kanal İstanbul’u hepimiz biliyoruz. Bu yollarla finanse edilen yapay bir ivmeye ihtiyacı var. Türkiye yüzde 3-4 arası büyümeyi finanse etmek için Kanal İstanbul’u gerekli görüyor. Bunlar sağlanırsa, evet. Türkiye yüzde 3-5 oranında büyüyebilir. Bunlar gerçekleşirse, hatta çeyrek bazda yüzde 7-8 bir sıçrama yaratılabilir. Fakat altını tekrar çiziyorum; bir taraftan yoksulluk bir taraftan zenginlik yaratan çarpık ve sürdürülemez bir büyüme olacağı için, bunun bedeli bir sonraki döneme yani 2022’ye, 2023’e yeni bir işsizlik dalgası, yeni bir şiddet dalgası olarak gündeme gelecektir.
 
 Özetle ekonomideki büyümenin ana kaynağı rant mı? 
 
Şuan gözlenen iki tane kaynak var. Şehir hastaneleri ve kentsel dönüşüm yoluyla yaratılacak rantlar.  İkincisi de Ortadoğu petrol sermayesine dayalı imar rantları. Yeni bir İstanbul tasarlanması planlanıyor. İstanbul tüketildikten sonra İzmir, yavaş yavaş cilalanmaya başlandı bile. Sürekli betona dayalı ve tek seferlik rantların realize edilmesine dayalı büyümeden bahsediyoruz.
 
 Üretim maliyeti içerisindeki emeğin payı sorununu 2020 yılı özelinde nasıl değerlendirmek gerekir?
 
Net bir ipucumuz var aslında. Geçen haftalarda açıklanan asgari ücret, Türkiye’de ücretin belirleyicisi olarak çalışıyor. DİSK araştırma merkezi bu verileri net bir şekilde açıkladı. Türkiye’de ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki ücret yüzde 20’nin altına düşmüş durumda. Ücretlilerin yüzde 80’i asgari ücretin düzeyinde çalışıyor. Asgari ücret, yoksulluk ücreti olarak tüm Türkiye’nin ücretini belirler halde. Onunla beraber emekli maaşları gibi bir dizi veya yan ödeme gibi maaş ve ücret ödemesi de aslında asgari ücrete endeksli. Yine kıdem tazminatı da öyle. Asgari ücret hedeflenen enflasyona göre yüzde 5, yüzde 5,5 şeklinde amaçlandı. Bu hafta açıklanan enflasyon yüzde 11 oldu ve çok büyük bir olasılıkla Türkiye 2020 yılının ilk 6 ayını, çift haneli enflasyon haneleriyle geçirecek. Böylece reel olarak ücretler 2020 boyunca aşılmış olacak. Şimdi yüzde 3, yüzde 4 gibi bir büyüme gerçekleşirse, ücretli emeğin yüksek işsizlik koşullarında milli gelirden aldığı yüzde 3’lük bir refah kaybı  ve yüzde 4’lük genel bir reel üret kaybı ile birleştiğinde; en az yüzde 5 ile yüzde 8 arasında pay kaybına neden olacağı açık. 2020’nin ücretli emeği, Türkiye’deki bu çarpık büyümenin bedelini ödeyeceği bir dönem olacağı anlaşılıyor.
 
Döviz kurlarındaki hareketlenmeler 2020 yılında da devam edecek mi?
 
 Ekonomi teknik bir sıkıntı değil, toplumsal bir sıkıntı ve bunun sonuçları da domino taşı gibi toplumun her yerine dağılıyor. Trafikte, okulda, sırada, evde, sokakta kavga eden tahammülsüz bir topluma dönüşmüş durumdayız.
 
Önümüzdeki sene dövizin ne durumda olacağına yönelik bir tahminde bulunmak oldukça zor. Enflasyonun baz etkisi nedeniyle bir önceki yılla karşılaştırıldığında Eylül-Ekim ayında yüzde 8,5, yüzde 9,5’a çekildi. Döviz kurunda herhangi bir hareketlenme de yoktu.  Sonra birdenbire neredeyse yüzde 5’in altına inerek herkes yanıldı. Öyle ki AKP ekonomi idaresinin bir umut içine girdiği bir dönemde, birdenbire dolar 6 TL’ye dayandı. Bunu açıklayacak onlarca neden var. Bu işin özünde belirsizlik ve güvensizlik yatıyor. Vatandaş ekonomi idaresine inanmıyor ve bu siyasi idareye inanmıyor. Zor durumda olan şirketlerin hangisi batacak, hangisi kurtarılacak iktisat değil, siyaset karar veriyor.
 
 Merkez Bankası geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 24 olan faiz oranlarını yüzde 12’ye çekti. Faiz indirimleriyle sorun çözülecek mi?
 
Bu bir inatlaşma. Burada iktisadi realite değil, doğrudan doğruya bir emir komuta zinciri içerisinde sürdürülen bir para politikası anlayışı var. Düşük faizin yarattığı talep dönüp dolaşıp ithalat olarak karşımıza çıkıyor. İthalat talebinde dövizi yükseltiyor. Faiz ve enflasyon arasındaki ilişkiyi döviz kuruna değinmeden açıklayamazsın. Birisi birinin nedenidir anlamına gelmez. Sorun ne yazık ki iktisadi veriler ve iktisat teorileriyle açıklanacak bir sorun değil, sorun tamamıyla siyasi bir irade meselesi.
 
Özellikle 2019 yılında artan intiharları da değerlendirirsek, ekonomideki gidişattın toplumsal krize dönüşme ihtimali var mı?
 
İktisadi şiddet elbette toplumsal şiddeti besler. İktisadi şiddetin yarattığı psikolojik baskı ne yazık ki sadece Türkiye’de değil, gelişmiş Japonya’da, Hindistan’da da var. Ekonomi teknik bir sıkıntı değil, toplumsal bir sıkıntı ve bunun sonuçları da domino taşı gibi toplumun her yerine dağılıyor. Buradaki en büyük sorun; Türkiye’ye giydirilen ucuz ithalat ve ucuz işgücü modeli. Bir yoksulluk tuzağı, Türkiye’de yoksulluk sürekli üretilen bir süreç olarak karşımızda. Bu kadar eşitsizlik, hem coğrafya açısından hem fırsat eşitsizliği bakımından sürdürülebilir bir olgu değil. Türkiye’de gelir eşitsizliğinin dayandığı oranlar artık resmi rakamların dışına çıkmış durumda. Eğitimli iş gücü özellikle eğitimli kadın iş gücü ciddi anlamda fırsat eşitsizliğiyle karşı karşıya kalan bir toplumuz. Bunun sonucunda intiharlar, boşanmalar, aile içi şiddet, komşuya yönelik şiddet şeklinde karşımıza çıkıyor. Trafikte, okulda, sırada, evde, sokakta kavga eden tahammülsüz bir topluma dönüşmüş durumdayız.
 
MA / Selman Güzelyüz - Emrullah Acar

Diğer başlıklar

10:31 Katılımcı Bütçe programında Komisyon Süreci’ne geçildi
10:06 Çetin Lodi: Yazarlar barış taleplerini yükseltmeli
10:03 EMEP Genel Başkanı Aslan: Sosyalist partiler tabanlarını sürece hazırlamalı
09:57 Îlham Ehmed ajansımıza konuştu: Genel bir çözüme açığız, Türkiye ile ortak çıkarlarımız var
09:47 Türkiye Riknaddin'de neyi amaçlıyor?
09:38 Ceza hukukçusu Kanar: ‘Geçiş yasaları’ kapsamında köklü reformlar yapılmalı
09:34 DSİ’nin ‘işletmede’ dediği baraj 6 yıl sonra yapılmış
09:29 Asgari ücret yorumu: Kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor
09:25 'Barışı kadınların söz ve karar gücüyle inşa edelim'
09:23 Helebcelilerin kimsesiz mezarlarına Mûş sahip çıkıyor
09:22 Uğur Kaymaz ve babası 21 yıl önce katledildi: Adalet için yeni mekanizmalar yaratılmalı
09:15 3 milyon insan köye dönüş için çözüm bekliyor
09:13 Irak ve Federe Kürdistan’da ‘kadın mücadele birliğine’ ihtiyaç var
09:11 Yusuf Karadaş: Enerji ve ticaret yolları yeni gerilimlere yol açacak
09:06 Selime Büyükgöze: Erkek şiddeti eşitlikle son bulabilir
09:02 Kış lastiği uygulaması başlıyor: Fiyatlar cep yakıyor
09:00 21 KASIM 2025 GÜNDEMİ
20/11/2025
23:54 Maduro’dan Karayip'ler için ‘ağır silah’ ve ‘füze’ talimatı
22:50 Edirne’de kadın cinayeti
22:21 Tecavüze uğrayan çocuk yoğun bakımda
22:11 DEM Partililerden MESEM tepkisi: Çocukları öldürüyor
21:34 Trump’tan Zelenski’ye Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırmak için taslak
21:19 Almanya’da Kürt Çocuk Korosu’na 'Entegrasyon' ödülü
21:13 Bina ilaçlamasında 7 kişi hastaneye kaldırıldı
21:07 Eğitim Bakanı’na tepki: Bir yılda bin 300 öğrenci gözaltına alındı
20:33 Rojin Kabaiş'in ağabeyi: Telefonun İspanya'ya gönderilmesi için dilekçe verdik
20:29 Amûdê, Şam ve Halep'te 25 Kasım etkinlikleri
20:06 İran'da tutsak Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
20:01 Bütçe görüşmeleri: Son bir yılda 1 milyon çocuk eğitimden koptu
19:47 Merkez Bankası soruşturmasında bir tahliye daha
19:03 Pirsûs katliamı davasına çağrı
18:59 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanına yakalama kararı
18:55 Kuzey ve Doğu Suriye'de çocuk haklarına dikkat çekildi
18:49 Mûş'ta bir kadın katledilmek istendi
18:40 Gazze: İsrail saldırıları devam ediyor, tankları ilerliyor
18:11 Gülizar Yıldız’ı katleden Remzi Kayaalp'a ağırlaştırılmış müebbet
17:55 ABD-Çin Komisyonu: Çin deniz altı iletişim kablolarını kesmeyi amaçlıyor
17:47 11'inci Yargı Paketinin meclise gelişi ertelendi
17:40 Kadınlardan 25 Kasım çağrısı: Sokaklar bizimdir
17:26 CHP İmralı kararını yarın açıklayacak
17:24 Yaşamını yitiren YJA Star ve HPG'lilerin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:18 HDK ve ÖHD'den direnen sağlık emekçilerine ziyaret
17:10 DEM Parti'den Burak Ercan'a ilişkin açıklama
16:53 AKP’den İmralı kararı: Olumlu oy kullanacağız
16:02 AKP İmralı gündemiyle bir araya geldi
15:50 Ankara, İmralı görüşmesine kilitlendi: Kim ne diyor?
15:29 DEM Parti'nin İmralı'ya gidecek üyesi belli oldu, diğer partilere de çağrı yapıldı
15:13 Çocukların güvenli geleceği için talepler sıralandı
15:04 Sağlık emekçileri bütçe taleplerini açıkladı
14:56 Hostekar’da 60 bin meşe palamudu ekildi
14:38 CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
14:28 Demirtaş’tan görüşme açıklaması
13:49 Gazetecilerin davasında Aslan savunma yapacak
13:45 Gazeteci Namık Tarancı mezarı başında anıldı
13:40 Pakistan: Afganistan sınırında 23 isyancı öldürüldü
13:39 Taciz failinin beraat ettirilmesine tepki: Takipçisi olacağız
13:33 MESEM'li Eren Dağ davasında sanıklardan süre talebi
13:16 Onlarca öğrenciyi tacizden yargılanan Burak Ercan beraat ettirildi
12:35 Amedspor-Trabzonspor maçına davet
12:11 CHP’li komisyon üyeleri: Henüz karar almadık
12:03 DEM Parti: Cezasızlık politikası çocuk istismarını arttırıyor
12:02 Çocuğa cinsel taciz failinin duruşması görülmeden ertelendi
11:43 Sürece karşı çıkan CHP’liler sessizliğe büründü!
11:23 Feti Yıldız'dan AİHM kararı açıklaması: Makul sürede incelenmeli
11:18 Marcia Inhorn ve Mashuq Kurt’tan ortak mesaj: Yasal reformlar hayata geçirilmeli
10:53 CHP'nin ‘süreç karşıtı’ isimleri belli oldu!
10:42 Sokağın bütçe yorumu: Sonumuz iyi değil
10:33 DEM Parti MYK toplandı
10:28 KJK'den 25 Kasım deklerasyonu: Komün yaşatır
09:52 Fatih’te zehirlenme şüphesi: 1 kişi yaşamını yitirdi
09:36 Rojin Kabaiş eylemine ceza: Şiddetin kurumsallaştığını gösteriyor
09:22 Devlet Kürtçe ile barışmalı
09:16 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Cezaevlerinde ihlaller artarak devam ediyor
09:11 İş dünyasından sürece destek
09:10 Riha Baro Başkanı Öncel: Eşit yurttaşlık temelinde anayasal düzenleme yapılmalı
09:08 Av. Yavuz: Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşülmeli
09:07 10 bin işletmeden sadece 4'ü denetleniyor
09:05 İHD Mersin Eşbaşkanı: 100 yıllık inkar ve imha politikalarıyla yüzleşilmeli
09:04 Kadınlar ‘özgürlükçü’ perspektifle yerel yönetimleri dönüştürüyor
09:00 Kürt kadınların mücadelesi özgürlük vadediyor
09:00 20 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:46 CHP'de 'sürece karşı' olan isimler kim?
08:18 Düşürülen dronedan DAİŞ-Şam işbirliği çıktı
00:12 Darp edilerek gözaltına alınan öğrenciler serbest
00:09 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda geçiş ücretleri yüzde bin 400 arttı
19/11/2025
23:41 Meclis'te ‘suça sürüklenen çocuklar’ ile ilgili komisyon kuruldu
22:47 MHP'li Yıldız: İmralı'ya kesin gidilecek
22:39 Çiçek Otlu: Yap işlet devret modeli halkı iki kere sömürüyor
22:23 TJA'dan Dîlok ve Hatay'da atölye çalışması
22:02 İsrail'in saldırılarında 10 Filistinli katledildi
21:58 Amed’deki zincirleme kazada ölü sayısı 4’e çıktı
21:55 Mazlum Ebdî, Mesud ve Neçirvan Barzanî görüşmesi: Kürt sorunu barışçıl yöntemlerle çözülmeli
21:48 Rojin Kabaiş'in ailesinden parti ziyaretleri ve Bakan Tunç'tan randevu talebi
21:36 Özgür Özel'den 'süreç' açıklaması: Sorumluluğunu üstlendik
20:48 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan'ın önündeki engeller kaldırılsın
20:37 CHP: Özel’in İmralı günü Demirtaş'ı ziyaret planlaması yok
20:29 DEM Parti: Çocukların adaleti ertelenemez
20:22 Amed-Êlih yolunda kaza: 3 kişi hayatını kaybetti
20:16 Bütçe görüşmeleri sürüyor: İhaleler almış başını gidiyor
20:10 Mazlum Ebdî ve Îlham Ehmed, Mesud Barzani ile bir araya geldi
19:38 DEM Parti’nin süreç koordinasyonu Meclis’te toplandı
19:35 KHK eyleminde kadınların barış talebi vurgusu
19:03 İsrail ateşkese rağmen Lübnan’a saldırdı
17:54 Zelenski ve Erdoğan görüştü
17:36 Berîvan Kutlu’nun taziyesine kitlesel ziyaret
17:02 Amed Belediye Eşbaşkanları üniversiteli gençlerle buluştu
16:25 İzmir'de 'Dêrsim'in kayıp kızları' filmi izlendi
16:23 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda çok dillilik talebi
16:07 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapılacak
16:05 DEM Parti Colemêrg’te iki aileyi barıştırdı
16:00 AKP ve CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplanıyor
15:42 Öğrencilere polis ve ÖGB şiddeti
15:36 Gazeteci Aslan hakkında iddianame hazırlandı
15:24 Wan’da çok sayıda öğrenci gözaltına alındı
15:21 Bölge oda ve borsalarından sürece destek: Her adım yarına umuttur
15:20 Riha'da işkenceyle katledilen çocuk toprağa verildi
14:59 Ayla Akat Ata: Sürecin başarıya ulaşması kadının emeğiyle mümkün
14:57 Kadınlar 25 Kasım’a hazırlanıyor
14:51 Sağlık emekçileri vergide adalet talep etti
14:40 Veterinerlerin durumuna dikkat çekildi
14:19 CHP İmralı ziyaretine yeşil ışık yakmazsa DEM Parti nasıl bir tutum alacak?
14:18 Gelecek Partili Torun: Bahçeli ile İmralı’ya gitmeye ben de varım
14:07 Mamdani’den Abdullah Öcalan’a destek: Barış küresel bir kazanım olacaktır
14:06 Adana’da ÇEDES tepkisi: Okullara imam değil, öğretmen istiyoruz
14:03 Erdoğan'dan süreç açıklaması: Tüm partilere önemli görevler düşüyor
13:09 DEM Partili belediyeler kadın çalışmalarının raporunu açıkladı
12:51 Nurettin Demirtaş'tan Aykol'a geçmiş olsun mesajı
12:28 EMEP Genel Başkanı: Komisyon bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmeli
12:27 Rojin Kabaiş’in ailesinden DEM Parti’ye ziyaret
12:02 Helin Ümit: Devlet karar vermek zorunda
11:51 Îlham Ehmed: Kadınların içinde yer almadığı bir barış kalıcı olamaz
11:49 MHP’li Yıldız: Komisyon Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme yönünde karar alacak
11:45 İmralı’ya gönderilen araştırma raporları iade edildi
11:11 Aksoyoğlu: İktidar süreci bekletiyor
10:54 Ebdî: Önder Apo’nun başlattığı barış süreci tüm Ortadoğu için şanstır
10:37 Bedran Çiya Kurd: Sözlü olmaz, tüm haklar anayasal güvenceye alınmalı
10:05 Çukurova bölge mitingine katılım çağrısı: Halktan yana bütçe istiyoruz
10:03 Çocuk Hakları Günü: İhlaller devlet eliyle derinleştiriliyor
10:01 Akbelen'de maden sahası dışındaki ağaçlar da kesildi
09:59 Kamaç: Nasıl ki Kürt tarafı adım atıyorsa devlet de adım atmalı
09:54 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Güven artırıcı adımlar atılmalıdır
09:52 Afganistan’da varoluş duruşu: Direniş
09:26 Kadın öncülüğünde yeniden inşa: 23 merkez ve 145 proje
09:13 Saadet, DEVA ve CHP il başkanları: Acilen yasal adımlar atılmalı
09:11 Eren Keskin: Rojin dosyasında ATK işkenceyi gizlemek üzerine iş yaptı
09:05 Direnişle örülen bir yaşam: Botan’ın Bêrîvan’ı
09:02 Arıcılardan sahte bal uyarası: Glikoza dikkat!
09:00 19 KASIM 2025 GÜNDEMİ
07:59 Eylemlerin tanıdık siması Dengbêj Hecer hayatını kaybetti
07:50 Mêrdîn'de çöp toplamada yeni yöntem için ilk adım