HDP Sözcüsü'nden muhalefete: 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?

img

ANKARA – HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyonda kullandığı çete yapılarının Türkiye’nin başına bela olacağını söyledi. Kubilay, Kürt karşıtlığından gözlerine perde inmekle eleştirdiği CHP ve diğer muhalefete de “ÖSO çetelerinden oluşturulan 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?” diye sordu.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Genel Merkez binalarında gündeme dair basın toplantısı düzenledi. 
 
Konuşmasına partilerinin Van’ın İpekyolu Belediyesi eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehzade Kurt’un bu sabah gözaltına alınmasıyla başlayan Kubilay, “Sabah saatlerde belediye ablukaya alındı ve kayyum atanan kaymakam belediye geldi. Kayyumcı zihniyeti kabul etmiyoruz, bu zihniyeti en sert şekilde kınamaya devam ediyoruz” dedi.
 
Kubilay, yine bu sabah İstanbul ve Diyarbakır’da yapılan gözaltı operasyonları üzerinde de durdu. Kubilay, gözaltılara “HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenaoğlu gözaltına alındı. 2911 sayılı kanuna muhalefetten evine baskın düzenlemiş. Bizim arkadaşlarımız ifadeniz var gelin dense sonucu ne olursa olsun gideceklerdir. Böylesi utanç duyucu duruma neden olmayacaktır. Diyarbakır’da da il yöneticilerimizin ve belediye meclis üyelerinin olduğu 5 kişi bu sabah gözaltına alındı. Artık kayyımların bir yönetme biçimi bir rejim olduğunu söylüyoruz ama kayyımlar artık siyasi iktidarın yönetemediğinin üstünü kapatamıyor. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar HDP’yi mücadelesinden alıkoyamayacaktır. Yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. HDP demokratik mücadele çizgisine yılmadan devam edecektir. HDP, demokratik mücadele çizgisi, direnişine yılmadan usanmadan devam edecektir” sözleriyle tepki gösterdi.
 
Parti Sözcüsü Kubilay'ın konuşmasının devamı şöyle: 
 
“Kuzey Suriye’de son bir hafta içerisinde uluslararası kamuoyuna yansıyan gelişmelere bakıldığında Türkiye destekli MSO adını verdikleri çetelerin işgal edilen bölgelerde Kürtsüzleştirme, talan, yağma ve gasp suçlarına devam ettikleri görülmektedir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de bu iddiaları doğrulayan raporlar yayınlamaya devam ediyor. İşgal edilen Gir Spiî ile Serêkaniyê arasındaki bölgeden itibaren M4 karayolu çevresinde işgal girişimlerinin devam ettiği ve bu sebeple zaman zaman Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçleri’yle çatışmaların yaşandığı haberleri de gelmeye devam ediyor.
 
‘SURİYE HALKLARI DEMOKRATİK BİR SİYASİ ÇÖZÜM İSTİYOR’
 
Yerel halkın işgale karşı öfkesi büyük ve gösterilen kitlesel tepkilerden açıkça görülüyor. Türk-Rus askeri konvoyunun geçtiği Kobanê ve Dırbesiye köylerinde askeri araçları taşlayan halk, Rusya’ya da Tükiye’ye de sizi burada istemiyoruz demiştir. 
 
Suriye’de halklar demokratik bir siyasi çözüm istiyor. Esad Rejimi ve Suriye Demokratik Meclisi yeni Suriye’nin inşasında anlaştıkları zaman Kürtlere parmak sallamaların, namlu göstermelerin, böbürlenmelerin hiçbirinin bir anlamanın olmadığını ve iki ülke halkları arasına nifak tohumları ekmekten başka bir sonuç doğurmayacağını görecektir.
 
TÜRKİYE SAVAŞ VE İŞGALE SON VERMELİDİR
 
Tekrar etmeye devam edeceğiz. Türkiye savaş ve işgale son vermelidir. Suriye topraklarından askeri güçlerini çekmelidir. Türkiye Suriye’de bir başka ülkenin toprağına askeri müdahalede bulunmakla, işgal etmekle uluslararası hukuku ihlal etmiş ve savaş suçu işlemiştir. Bunu biz değil, Cenevre sözleşmesi söylüyor. Ancak, bunun kadar daha vahim olan bir diğer konu ise şudur: Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla MSO adı altında Türkiye tarafından kullanılan ÖSO çetelerinden oluşturulan  bin kişilik bu suç makinesinin ne olacağı sorusudur?
 
ÇETELERLE İŞ BİTİNCE ÖFKELERİ TÜRKİYE’YE DÖNECEK
 
Erdoğan’ın Türkiye’nin bu çetelerle komşu olmasında bir beis görmediğini biliyoruz. Ancak, bu konuda evdeki hesap çarşıya uyacak gibi görünmüyor. Altını kalın çizgilerle çizerek söylemek gerekir ki, AKP-MHP iktidarının bu çetelere ihtiyacı kalmadığı ve posa gibi bir kenara fırlatıp attığında bunlar, bütün kin ve nefretini Türkiye’ye yönelteceklerdir. İşte o zaman Türkiye bu çetelerin öncelikli hedefi haline gelecektir. Biz Suriye’de ‘tezkereye evet demekle doğru yaptık’ diyen CHP merkezi dahil, Kürt karşıtlığından gözüne sis perdesi inmiş ve bir adım ötesini dahi göremez hale gelmiş parlamento içi muhalefet, Suriye’de savaş sona erdiğinde Türkiye’nin başına büyük yeni belalar açacak, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları gibi yeni katliamlara kapı aralayacak olan bu vahim duruma ne diyor?
 
ÖSO ÇETESİNDEN OLUŞAN SUÇ MAKİNESİ LAĞVEDİLMELİ 
 
Bu nedenle AKP-MHP iktidarı yalnızca Kürtleri yaşadığı topraklardan sürerek silah zoruyla demografi değiştirmek gibi bir insanlık suçunun altına imza atmakla kalmayacak, IŞİD ve türevi çeteleri Türkiye’nin başına bela ederek yeni katliamların da yolunu açmış olacaktır. Bu bakımdan Türkiye, Suriye topraklarından derhal çıkmalı ve Türkiye halklarının aşından ekmeğinden kesilen paralarla beslenen, büyütülen ve Kürtlere karşı kullanılan ÖSO çetelerinden oluşan bu suç makinesi lağvedilmelidir.
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın TBMM’ye sunulmasının ardından iki aylık bütçe maratonu Çarşamba günü Komisyon görüşmeleriyle başladı. Bütçe büyüklüğü ülke tarihinde ilk kez 1 trilyon TL’yi aşmış olmasına rağmen, 2020 bütçesi de tıpkı öncekiler gibi, halkın ihtiyaçlarından çok iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığı anlaşılıyor. 2020 yılı için Merkezi Yönetim Bütçesi’nin öngörülen bütçe açığı hariç 1 trilyon 96 milyar TL olması öngörülüyor.
 
MÜTEAHİTLERE MİLYARLARCA LİRA ÖDENECEK
 
İktidarın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) adı altında yürüttüğü ‘müşteri garantili’ projelere 2018 bütçesinde 6,2 milyar TL, 2019 bütçesinde ise 9,7 milyar TL ayrılmıştı. 2020 bütçesinde ‘garanti ödemesi’ olarak ayrılan miktar iki yıl öncesine göre 3 kat artarak 18,9 milyar TL’ye çıkarılmış. Bu miktarın 10,5 milyar TL’si şehir hastanelerine, 8,3 milyar TL’si ise köprü ve otoyolları işleten firmalara aktarılacak. Halkın büyük bölümünün kullanmadığı köprüler, tüneller ve havalimanları ile şehir merkezlerine çok uzak olması nedeniyle gidemediği şehir hastaneleri için müteahhitlere hizmet karşılığı olmayan milyarlarca lira ödenecek.
 
 AKP, işçi ve kamu emekçilerine zam vermemek için enflasyon rakamlarıyla dahi oynarken, 2020 bütçesinde sermayeye her türlü kolaylığı yine sağlamış. 2020 yılında patronlara vergi kolaylıkları ve istisnalar dışında 44,4 milyar TL doğrudan teşvik verilecek. 2020’de patronlara doğrudan teşvikler dışında, 25,2 milyar TL de sosyal güvenlik prim desteği adı altında kaynak aktarılması hedefleniyor.Bu rakamlar dahi 2020 bütçesinin önceki AKP bütçeleri gibi eşitsizliğin ve adaletsizliğin bütçesi olduğunun göstergesidir.
 
SAVAŞ BÜTÇESİ ARTTI
 
2020 bütçesi aynı zamanda savaş, kayyım ve tecrit bütçesidir. Bu bütçeden sadece Kürtler değil ülkenin tüm yoksulları, emekçileri, kadınları, gençleri, çocukları, yaşlıları, engellileri de zarar görecek. Savaşın toplumsal ve ekonomik maliyeti artacak, bu süreçten sadece AKP’nin yanında saf tutmuş kesimlerin dışında herkes zararlı çıkacaktır. Bütçeden silahlanmaya, askeri ve güvenlik harcamalarına ayrılan pay büyük oranda arttırılırken, savaş ve silah sanayiine büyük ekonomik kaynaklar ayrılmaktadır. Bu tablo, 2013-2015 arasındaki çatışmasızlık sürecinin verileriyle büyük oranda çelişmektedir.
 
Sayısal büyüklüğün yanı sıra ‘güvenlik’ harcamalarının oransal artışı da sıçrama yapmış durumda. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından savaş politikalarının hayata geçirildiği 2016 yılına gelindiğinde toplam güvenlik ve savaş harcamaları yaklaşık yüzde 53 oranında artış gösterdi. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından 2019’a gelindiğinde güvenlik ve savaş bütçesi yaklaşık 1,5 kat (yüzde 145) arttı.
 
 Devletin savunma ve güvenliğe ayırdığı pay çeşitli kalemlere dağılmış olduğu için net olarak görülemese de Millî İstihbarat Teşkilatı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı payına ayrılmış bulunan bütçe 2017 yılında yaklaşık 65 milyar TL, 2018 yılında yüzde 40 artarak yaklaşık 92 milyar TL’ye çıkmıştır. 2019 yılı içinse bu rakamlar yüzde 21 daha artarak yaklaşık 111 milyar liraya ulaşması hedeflenmiştir. Bu durumda son iki yıl boyunca (iki yılda 70’lik artış var) sürekli dile getirilen savaş hükümeti, savaş bütçesi söylemleri, bir anlamıyla, kanıtlanmış durumdadır.  ‘Güvenlik’ ile ilgili 7 kurumun toplam bütçesinde son iki yılda 38 milyar 91 milyon 477 bin lira artışa gidilmiştir.
 
BÜTÇEDE KADIN, GENÇ, EMEKLİ, EKOLOJİ YOK
 
Bu bütçe AKP iktidarının utanç vesikasıdır. Bu utanç vesikası EYT’lilere, KYK borcu olan öğrencilere, kadınlara, emekçilere, yoksullara, 8 milyon işsize hakaret etmekte, onlarla dalga geçmekte, çare olarak ölümü göstermektedir. Tıpkı 2 gün önce Fatih’te 4 kardeşe gösterdiği gibi. İstanbul Fatih'te 4 kardeşin parasızlıktan, yoksulluktan, çaresizlikten intihar etmesinin sorumlusu, yoksulluğu bu topluma kader olarak sunan AKP iktidarıdır. 4 kardeşin intihar etmesinin sorumlusu daha cenazeleri yerden kaldırılmadan elektriklerini kesme cüreti gösteren o ahlaksız elektrik dağıtım şirketi ve kamusal hizmet adına ne varsa özelleştiren bu iktidardır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2002 - 2018 yılları arasında Türkiye’de günde ortalama 8 kişi hayatına son verdi. Görüldüğü gibi bu bütçede işçi yok, emekçi yok, yoksul yok, kadın yok, genç yok, emekli yok, ekoloji yok. Yandaş sermaye gruplarına teşvik ve destek, savaş ve silah harcamaları hepsi bu kadar.
 
ETKİN GIDA GÜVENLİĞİ YAPILMAMAKTADIR
 
Son günlerde ıspanak tüketimi sonucu yaşanan gıda zehirlenmelerinde, 196 kişi zehirlenme şikâyetiyle hastaneye başvurmuştur. İstanbul Tarım Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ‘Ispanak demetleri arasına karışan yabancı otların zehirlenmeye neden olmuş, nitrat ve nitrit kalıntısı yönünden yapılan analizlerde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır; vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla ıspanak tüketebilirler’ denildi.
 
Ancak Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zafer Şenyurt ‘Bakanlığın, ıspanak üretimi yapılan toprak üzerinde ve kullanılan zirai ilaçlara ilişkin bir inceleme ve analiz gerçekleştirmeden zehirlenmelerin doğrudan ıspanakların içine karışmış yabancı otlardan kaynaklandığını ifade etmesi doğru değildir. Çünkü Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, Bakanlığın elinde bu sonuca ulaşabilmesi için pestisit veya başka kimyasallara ilişkin tespitlerin de yer aldığı bir analiz sonucu olmalıdır.’ O halde zehirlenen yurttaşların tıbbi teşhisi de paylaşılarak zehirlenmelerin bakteriyel bir durumdan mı yoksa karışan otun etken maddesinden mi olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde bu açıklamanın Çernobil faciasından sonra çayda radyasyon yok açıklamasından bir farkı olmayacaktır. Tarımsal üretimin her aşamasında olduğu gibi üretimden sonraki aşamada da etkin bir gıda güvenliği yapılamamaktadır ve işletmeleri denetlemekle görevli kişi sayısı da çok yetersizdir. Bugün yaşananlar tarımı çökerten yıkıcı politikaların bir sonucudur.
 
TARIMLA İLGİLİ PEKÇOK KURUM KAPATILDI
 
Köylü ile ona destek sunması gereken devlet arasındaki bağlar kopartılmıştır. Tarımla ilgili pek çok kurum kapatıldı ve bu işlevleri görecek kurumlar da yok artık. 650 bin gıda işletmesinin olduğu ülkemizde 6 bin 500 gıda denetmeni var. Gıda denetmeninin yetersizliği bile siyasi iktidarın gıda denetimleri konusundaki aymazlığını ortaya koymaktadır. Sağlıklı temiz gıdaya ulaşım temel bir insan hakkıdır. Halkın sağlıklı ve temiz gıda tüketmesi için gerekli önlemler acilen alınmalıdır. 
 
İHRAÇLAR BİRAN ÖNCE İŞLERİNE İADE EDİLMELİ
 
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ın KHK’lerle ile ihraç edilenlerle ‘KHK uygulamaları bir faciadır’ söylemi sonrasında hükümet sözcüleri tarafından hedef alınmıştır. Akabinde Bülent Arınç, ‘KHK mağdurlarının uğradığı haksızlığı dile getirmenin FETÖ'yü aklamak olduğunu iddia edenlerin akıl ve izandan yoksun olduğunu söylerim. Ne hazindir ki, savcıları göreve çağıranların geçmiş yıllarda FETÖ övgüleri halen elden elde dolaşmaktır’ söylemini geliştirmiştir. Ünlü meseldir; Cinayet mahalline ilk olarak azmettiren gelirmiş. Arınç, kurt ile yiyip kuzu ile ağlayan siyasi bir kişiliktir ve kendisi timsah gözyaşları dökmesiyle ünlüdür. Arınç’ın ve AKP’lilerin KHK ile haksızca, hukuksuzca, ihraç edilenlerle ilgili söyleyebilecekleri tek söz yoktur. KHK’yle ihraç edilenlerin kayıkçı kavgasına değil, işlerine iade edilmeye ihtiyaçları var. AKP iktidarının yapması gereken tek şey, haksızca, hukuksuzca ihraç ettiklerini bir an önce işlerine iade etmektir. Darbenin siyasi ayağı dışarıda. Damatlar tek tek beraat ediyor. Binlerce insan ise mağdur ediliyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. KHK zulmüne son verin. Haksızca, hukuksuzca ihraç edilenleri işlerine iade edin.”
 
GÖZALTI, TUTUKLAMA VE BASKILAR
 
HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklamaların ardı arkası kesilmiyor. Hatırlanacağı gibi geçen hafta Van’da 15 kadın gözaltına alınmış, ikisi tutuklanmıştı. Önceki gün de her türlü baskıya rağmen geri adım atmayan ve meşru direniş çizgisinden ödün vermeyen HDP Kadın Meclisi üyesi ve TJA mensubu kadınlara yönelik yoğun gözaltılar yapıldı. Ankara ve Mersin’de sabah saatlerinde yapılan operasyonda Ankara eski il yöneticimiz Derya Bakır, Ankara eski il eşbaşkanımız Ayşe Merve Aytemur, Çankaya ilçe yöneticimiz Hanım Binici, Kadın Meclisi üyemiz Meryem Kiraz, Demokratik Alevi Derneği (DAD) üyesi Sevgi Sazan Kişin ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) çalışanı Newroz Kırkaya, gözaltına alındı.
 
GÖZALTILAR ÖRGÜTLÜ KADIN İRADESİNDEN KORKUNUN İFADESİ
 
İktidarın borazanları günlerdir HDP Kadın Meclisi ve TJA’ya yönelik bir karalama kampanyası yürütüyorlardı. TJA’yı ve HDP Kadın Meclisini kriminalize ederek kadın özgürlük mücadelesini bastırmak ve kadınları susturmak istiyorlar. Kadınlar, kadın düşmanı bu zihniyeti kayyımlardan, eşbaşkanlık sisteminin hedef gösterilmesinden, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkının gasp edilmesinden biliyorlar. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala, gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla kadınlara şiddet uygulanması örgütlü kadın iradesinden ve özgür kadın pratiğinden korkunun bir ifadesidir. Kadınları, bu tür sindirme ve yıldırma operasyonlarıyla eve kapatmayı amaçlayan AKP-MHP erkek iktidarı, kadınları siyaset yapmaktan vazgeçiremez.
 
HDP bu topraklara kök salmış ezilen halkların, yağmalanan, talan edilen doğanın sesi, soluğu, temsilcisi ve vicdanıdır. O kökü sökeceklerini zannedenlere söylüyoruz: HDP her türlü zulmünüze rağmen bu topraklarda haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe uğrayan, emeği sömürülen, alınteri çalınan, ezilen, katledilen, şiddete uğrayan kadınların, gençlerin, işçilerin, köylülerin ve yoksulların partisidir. HDP’nin sesi geleceğin sesidir. HDP susmadı, susmayacak.
 
EKİM DEVRİMİ
 
Bundan 102 yıl önce, 7 Kasım 1917’de dünyaya yeni bir çığır açan büyük Ekim Devrimi gerçekleşmişti. Ekim devrimini bizlere armağan edenleri selamlıyor, saygıyla anıyoruz. Adeta ezilen halklar hapishanesi olan Rusya’da, Rusya işçi sınıfı ve ezilen halkları, çarlık otokrasisinin ağır baskılarına, şiddetine ve zulmüne rağmen ekim devrimini dünyanın bütün ezilenlerine armağan etmeyi başardılar. Ekim devrimine öncülük edenler, insanlığın nihai kurtuluşuna giden yolda hepimize birer meşale oldular. Bugün büyük bir övünçle söyleyebiliriz ki, büyük ekim devriminin izini sürenler ve ondan ilham alanlar Suriye’de süregiden iç savaş ve işgal koşullarında Ortadoğu halklarına yol gösteren ve özgürleşme umutlarını büyüten Rojava devrimini hepimize armağan ettiler. Dün nasıl ki ekim devrimini boğmak isteyen çarlık otokrasisi yok olduysa, bugün Rojava devrimini boğmak isteyen saray otokrasisi de er ya da yok olacaktır. Kalacak olan devrimler, gidecek olan otokrasilerdir.”
 

Diğer başlıklar

21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef