HDP Sözcüsü'nden muhalefete: 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?

img

ANKARA – HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyonda kullandığı çete yapılarının Türkiye’nin başına bela olacağını söyledi. Kubilay, Kürt karşıtlığından gözlerine perde inmekle eleştirdiği CHP ve diğer muhalefete de “ÖSO çetelerinden oluşturulan 100 bin kişilik bu suç makinesi ne olacak?” diye sordu.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Genel Merkez binalarında gündeme dair basın toplantısı düzenledi. 
 
Konuşmasına partilerinin Van’ın İpekyolu Belediyesi eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehzade Kurt’un bu sabah gözaltına alınmasıyla başlayan Kubilay, “Sabah saatlerde belediye ablukaya alındı ve kayyum atanan kaymakam belediye geldi. Kayyumcı zihniyeti kabul etmiyoruz, bu zihniyeti en sert şekilde kınamaya devam ediyoruz” dedi.
 
Kubilay, yine bu sabah İstanbul ve Diyarbakır’da yapılan gözaltı operasyonları üzerinde de durdu. Kubilay, gözaltılara “HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenaoğlu gözaltına alındı. 2911 sayılı kanuna muhalefetten evine baskın düzenlemiş. Bizim arkadaşlarımız ifadeniz var gelin dense sonucu ne olursa olsun gideceklerdir. Böylesi utanç duyucu duruma neden olmayacaktır. Diyarbakır’da da il yöneticilerimizin ve belediye meclis üyelerinin olduğu 5 kişi bu sabah gözaltına alındı. Artık kayyımların bir yönetme biçimi bir rejim olduğunu söylüyoruz ama kayyımlar artık siyasi iktidarın yönetemediğinin üstünü kapatamıyor. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar HDP’yi mücadelesinden alıkoyamayacaktır. Yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. HDP demokratik mücadele çizgisine yılmadan devam edecektir. HDP, demokratik mücadele çizgisi, direnişine yılmadan usanmadan devam edecektir” sözleriyle tepki gösterdi.
 
Parti Sözcüsü Kubilay'ın konuşmasının devamı şöyle: 
 
“Kuzey Suriye’de son bir hafta içerisinde uluslararası kamuoyuna yansıyan gelişmelere bakıldığında Türkiye destekli MSO adını verdikleri çetelerin işgal edilen bölgelerde Kürtsüzleştirme, talan, yağma ve gasp suçlarına devam ettikleri görülmektedir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de bu iddiaları doğrulayan raporlar yayınlamaya devam ediyor. İşgal edilen Gir Spiî ile Serêkaniyê arasındaki bölgeden itibaren M4 karayolu çevresinde işgal girişimlerinin devam ettiği ve bu sebeple zaman zaman Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçleri’yle çatışmaların yaşandığı haberleri de gelmeye devam ediyor.
 
‘SURİYE HALKLARI DEMOKRATİK BİR SİYASİ ÇÖZÜM İSTİYOR’
 
Yerel halkın işgale karşı öfkesi büyük ve gösterilen kitlesel tepkilerden açıkça görülüyor. Türk-Rus askeri konvoyunun geçtiği Kobanê ve Dırbesiye köylerinde askeri araçları taşlayan halk, Rusya’ya da Tükiye’ye de sizi burada istemiyoruz demiştir. 
 
Suriye’de halklar demokratik bir siyasi çözüm istiyor. Esad Rejimi ve Suriye Demokratik Meclisi yeni Suriye’nin inşasında anlaştıkları zaman Kürtlere parmak sallamaların, namlu göstermelerin, böbürlenmelerin hiçbirinin bir anlamanın olmadığını ve iki ülke halkları arasına nifak tohumları ekmekten başka bir sonuç doğurmayacağını görecektir.
 
TÜRKİYE SAVAŞ VE İŞGALE SON VERMELİDİR
 
Tekrar etmeye devam edeceğiz. Türkiye savaş ve işgale son vermelidir. Suriye topraklarından askeri güçlerini çekmelidir. Türkiye Suriye’de bir başka ülkenin toprağına askeri müdahalede bulunmakla, işgal etmekle uluslararası hukuku ihlal etmiş ve savaş suçu işlemiştir. Bunu biz değil, Cenevre sözleşmesi söylüyor. Ancak, bunun kadar daha vahim olan bir diğer konu ise şudur: Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla MSO adı altında Türkiye tarafından kullanılan ÖSO çetelerinden oluşturulan  bin kişilik bu suç makinesinin ne olacağı sorusudur?
 
ÇETELERLE İŞ BİTİNCE ÖFKELERİ TÜRKİYE’YE DÖNECEK
 
Erdoğan’ın Türkiye’nin bu çetelerle komşu olmasında bir beis görmediğini biliyoruz. Ancak, bu konuda evdeki hesap çarşıya uyacak gibi görünmüyor. Altını kalın çizgilerle çizerek söylemek gerekir ki, AKP-MHP iktidarının bu çetelere ihtiyacı kalmadığı ve posa gibi bir kenara fırlatıp attığında bunlar, bütün kin ve nefretini Türkiye’ye yönelteceklerdir. İşte o zaman Türkiye bu çetelerin öncelikli hedefi haline gelecektir. Biz Suriye’de ‘tezkereye evet demekle doğru yaptık’ diyen CHP merkezi dahil, Kürt karşıtlığından gözüne sis perdesi inmiş ve bir adım ötesini dahi göremez hale gelmiş parlamento içi muhalefet, Suriye’de savaş sona erdiğinde Türkiye’nin başına büyük yeni belalar açacak, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları gibi yeni katliamlara kapı aralayacak olan bu vahim duruma ne diyor?
 
ÖSO ÇETESİNDEN OLUŞAN SUÇ MAKİNESİ LAĞVEDİLMELİ 
 
Bu nedenle AKP-MHP iktidarı yalnızca Kürtleri yaşadığı topraklardan sürerek silah zoruyla demografi değiştirmek gibi bir insanlık suçunun altına imza atmakla kalmayacak, IŞİD ve türevi çeteleri Türkiye’nin başına bela ederek yeni katliamların da yolunu açmış olacaktır. Bu bakımdan Türkiye, Suriye topraklarından derhal çıkmalı ve Türkiye halklarının aşından ekmeğinden kesilen paralarla beslenen, büyütülen ve Kürtlere karşı kullanılan ÖSO çetelerinden oluşan bu suç makinesi lağvedilmelidir.
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın TBMM’ye sunulmasının ardından iki aylık bütçe maratonu Çarşamba günü Komisyon görüşmeleriyle başladı. Bütçe büyüklüğü ülke tarihinde ilk kez 1 trilyon TL’yi aşmış olmasına rağmen, 2020 bütçesi de tıpkı öncekiler gibi, halkın ihtiyaçlarından çok iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığı anlaşılıyor. 2020 yılı için Merkezi Yönetim Bütçesi’nin öngörülen bütçe açığı hariç 1 trilyon 96 milyar TL olması öngörülüyor.
 
MÜTEAHİTLERE MİLYARLARCA LİRA ÖDENECEK
 
İktidarın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) adı altında yürüttüğü ‘müşteri garantili’ projelere 2018 bütçesinde 6,2 milyar TL, 2019 bütçesinde ise 9,7 milyar TL ayrılmıştı. 2020 bütçesinde ‘garanti ödemesi’ olarak ayrılan miktar iki yıl öncesine göre 3 kat artarak 18,9 milyar TL’ye çıkarılmış. Bu miktarın 10,5 milyar TL’si şehir hastanelerine, 8,3 milyar TL’si ise köprü ve otoyolları işleten firmalara aktarılacak. Halkın büyük bölümünün kullanmadığı köprüler, tüneller ve havalimanları ile şehir merkezlerine çok uzak olması nedeniyle gidemediği şehir hastaneleri için müteahhitlere hizmet karşılığı olmayan milyarlarca lira ödenecek.
 
 AKP, işçi ve kamu emekçilerine zam vermemek için enflasyon rakamlarıyla dahi oynarken, 2020 bütçesinde sermayeye her türlü kolaylığı yine sağlamış. 2020 yılında patronlara vergi kolaylıkları ve istisnalar dışında 44,4 milyar TL doğrudan teşvik verilecek. 2020’de patronlara doğrudan teşvikler dışında, 25,2 milyar TL de sosyal güvenlik prim desteği adı altında kaynak aktarılması hedefleniyor.Bu rakamlar dahi 2020 bütçesinin önceki AKP bütçeleri gibi eşitsizliğin ve adaletsizliğin bütçesi olduğunun göstergesidir.
 
SAVAŞ BÜTÇESİ ARTTI
 
2020 bütçesi aynı zamanda savaş, kayyım ve tecrit bütçesidir. Bu bütçeden sadece Kürtler değil ülkenin tüm yoksulları, emekçileri, kadınları, gençleri, çocukları, yaşlıları, engellileri de zarar görecek. Savaşın toplumsal ve ekonomik maliyeti artacak, bu süreçten sadece AKP’nin yanında saf tutmuş kesimlerin dışında herkes zararlı çıkacaktır. Bütçeden silahlanmaya, askeri ve güvenlik harcamalarına ayrılan pay büyük oranda arttırılırken, savaş ve silah sanayiine büyük ekonomik kaynaklar ayrılmaktadır. Bu tablo, 2013-2015 arasındaki çatışmasızlık sürecinin verileriyle büyük oranda çelişmektedir.
 
Sayısal büyüklüğün yanı sıra ‘güvenlik’ harcamalarının oransal artışı da sıçrama yapmış durumda. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından savaş politikalarının hayata geçirildiği 2016 yılına gelindiğinde toplam güvenlik ve savaş harcamaları yaklaşık yüzde 53 oranında artış gösterdi. Ateşkesin yürürlükte olduğu 2013 yılından 2019’a gelindiğinde güvenlik ve savaş bütçesi yaklaşık 1,5 kat (yüzde 145) arttı.
 
 Devletin savunma ve güvenliğe ayırdığı pay çeşitli kalemlere dağılmış olduğu için net olarak görülemese de Millî İstihbarat Teşkilatı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı payına ayrılmış bulunan bütçe 2017 yılında yaklaşık 65 milyar TL, 2018 yılında yüzde 40 artarak yaklaşık 92 milyar TL’ye çıkmıştır. 2019 yılı içinse bu rakamlar yüzde 21 daha artarak yaklaşık 111 milyar liraya ulaşması hedeflenmiştir. Bu durumda son iki yıl boyunca (iki yılda 70’lik artış var) sürekli dile getirilen savaş hükümeti, savaş bütçesi söylemleri, bir anlamıyla, kanıtlanmış durumdadır.  ‘Güvenlik’ ile ilgili 7 kurumun toplam bütçesinde son iki yılda 38 milyar 91 milyon 477 bin lira artışa gidilmiştir.
 
BÜTÇEDE KADIN, GENÇ, EMEKLİ, EKOLOJİ YOK
 
Bu bütçe AKP iktidarının utanç vesikasıdır. Bu utanç vesikası EYT’lilere, KYK borcu olan öğrencilere, kadınlara, emekçilere, yoksullara, 8 milyon işsize hakaret etmekte, onlarla dalga geçmekte, çare olarak ölümü göstermektedir. Tıpkı 2 gün önce Fatih’te 4 kardeşe gösterdiği gibi. İstanbul Fatih'te 4 kardeşin parasızlıktan, yoksulluktan, çaresizlikten intihar etmesinin sorumlusu, yoksulluğu bu topluma kader olarak sunan AKP iktidarıdır. 4 kardeşin intihar etmesinin sorumlusu daha cenazeleri yerden kaldırılmadan elektriklerini kesme cüreti gösteren o ahlaksız elektrik dağıtım şirketi ve kamusal hizmet adına ne varsa özelleştiren bu iktidardır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2002 - 2018 yılları arasında Türkiye’de günde ortalama 8 kişi hayatına son verdi. Görüldüğü gibi bu bütçede işçi yok, emekçi yok, yoksul yok, kadın yok, genç yok, emekli yok, ekoloji yok. Yandaş sermaye gruplarına teşvik ve destek, savaş ve silah harcamaları hepsi bu kadar.
 
ETKİN GIDA GÜVENLİĞİ YAPILMAMAKTADIR
 
Son günlerde ıspanak tüketimi sonucu yaşanan gıda zehirlenmelerinde, 196 kişi zehirlenme şikâyetiyle hastaneye başvurmuştur. İstanbul Tarım Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ‘Ispanak demetleri arasına karışan yabancı otların zehirlenmeye neden olmuş, nitrat ve nitrit kalıntısı yönünden yapılan analizlerde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır; vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla ıspanak tüketebilirler’ denildi.
 
Ancak Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zafer Şenyurt ‘Bakanlığın, ıspanak üretimi yapılan toprak üzerinde ve kullanılan zirai ilaçlara ilişkin bir inceleme ve analiz gerçekleştirmeden zehirlenmelerin doğrudan ıspanakların içine karışmış yabancı otlardan kaynaklandığını ifade etmesi doğru değildir. Çünkü Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, Bakanlığın elinde bu sonuca ulaşabilmesi için pestisit veya başka kimyasallara ilişkin tespitlerin de yer aldığı bir analiz sonucu olmalıdır.’ O halde zehirlenen yurttaşların tıbbi teşhisi de paylaşılarak zehirlenmelerin bakteriyel bir durumdan mı yoksa karışan otun etken maddesinden mi olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde bu açıklamanın Çernobil faciasından sonra çayda radyasyon yok açıklamasından bir farkı olmayacaktır. Tarımsal üretimin her aşamasında olduğu gibi üretimden sonraki aşamada da etkin bir gıda güvenliği yapılamamaktadır ve işletmeleri denetlemekle görevli kişi sayısı da çok yetersizdir. Bugün yaşananlar tarımı çökerten yıkıcı politikaların bir sonucudur.
 
TARIMLA İLGİLİ PEKÇOK KURUM KAPATILDI
 
Köylü ile ona destek sunması gereken devlet arasındaki bağlar kopartılmıştır. Tarımla ilgili pek çok kurum kapatıldı ve bu işlevleri görecek kurumlar da yok artık. 650 bin gıda işletmesinin olduğu ülkemizde 6 bin 500 gıda denetmeni var. Gıda denetmeninin yetersizliği bile siyasi iktidarın gıda denetimleri konusundaki aymazlığını ortaya koymaktadır. Sağlıklı temiz gıdaya ulaşım temel bir insan hakkıdır. Halkın sağlıklı ve temiz gıda tüketmesi için gerekli önlemler acilen alınmalıdır. 
 
İHRAÇLAR BİRAN ÖNCE İŞLERİNE İADE EDİLMELİ
 
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ın KHK’lerle ile ihraç edilenlerle ‘KHK uygulamaları bir faciadır’ söylemi sonrasında hükümet sözcüleri tarafından hedef alınmıştır. Akabinde Bülent Arınç, ‘KHK mağdurlarının uğradığı haksızlığı dile getirmenin FETÖ'yü aklamak olduğunu iddia edenlerin akıl ve izandan yoksun olduğunu söylerim. Ne hazindir ki, savcıları göreve çağıranların geçmiş yıllarda FETÖ övgüleri halen elden elde dolaşmaktır’ söylemini geliştirmiştir. Ünlü meseldir; Cinayet mahalline ilk olarak azmettiren gelirmiş. Arınç, kurt ile yiyip kuzu ile ağlayan siyasi bir kişiliktir ve kendisi timsah gözyaşları dökmesiyle ünlüdür. Arınç’ın ve AKP’lilerin KHK ile haksızca, hukuksuzca, ihraç edilenlerle ilgili söyleyebilecekleri tek söz yoktur. KHK’yle ihraç edilenlerin kayıkçı kavgasına değil, işlerine iade edilmeye ihtiyaçları var. AKP iktidarının yapması gereken tek şey, haksızca, hukuksuzca ihraç ettiklerini bir an önce işlerine iade etmektir. Darbenin siyasi ayağı dışarıda. Damatlar tek tek beraat ediyor. Binlerce insan ise mağdur ediliyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor. KHK zulmüne son verin. Haksızca, hukuksuzca ihraç edilenleri işlerine iade edin.”
 
GÖZALTI, TUTUKLAMA VE BASKILAR
 
HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklamaların ardı arkası kesilmiyor. Hatırlanacağı gibi geçen hafta Van’da 15 kadın gözaltına alınmış, ikisi tutuklanmıştı. Önceki gün de her türlü baskıya rağmen geri adım atmayan ve meşru direniş çizgisinden ödün vermeyen HDP Kadın Meclisi üyesi ve TJA mensubu kadınlara yönelik yoğun gözaltılar yapıldı. Ankara ve Mersin’de sabah saatlerinde yapılan operasyonda Ankara eski il yöneticimiz Derya Bakır, Ankara eski il eşbaşkanımız Ayşe Merve Aytemur, Çankaya ilçe yöneticimiz Hanım Binici, Kadın Meclisi üyemiz Meryem Kiraz, Demokratik Alevi Derneği (DAD) üyesi Sevgi Sazan Kişin ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) çalışanı Newroz Kırkaya, gözaltına alındı.
 
GÖZALTILAR ÖRGÜTLÜ KADIN İRADESİNDEN KORKUNUN İFADESİ
 
İktidarın borazanları günlerdir HDP Kadın Meclisi ve TJA’ya yönelik bir karalama kampanyası yürütüyorlardı. TJA’yı ve HDP Kadın Meclisini kriminalize ederek kadın özgürlük mücadelesini bastırmak ve kadınları susturmak istiyorlar. Kadınlar, kadın düşmanı bu zihniyeti kayyımlardan, eşbaşkanlık sisteminin hedef gösterilmesinden, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka hakkının gasp edilmesinden biliyorlar. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala, gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla kadınlara şiddet uygulanması örgütlü kadın iradesinden ve özgür kadın pratiğinden korkunun bir ifadesidir. Kadınları, bu tür sindirme ve yıldırma operasyonlarıyla eve kapatmayı amaçlayan AKP-MHP erkek iktidarı, kadınları siyaset yapmaktan vazgeçiremez.
 
HDP bu topraklara kök salmış ezilen halkların, yağmalanan, talan edilen doğanın sesi, soluğu, temsilcisi ve vicdanıdır. O kökü sökeceklerini zannedenlere söylüyoruz: HDP her türlü zulmünüze rağmen bu topraklarda haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe uğrayan, emeği sömürülen, alınteri çalınan, ezilen, katledilen, şiddete uğrayan kadınların, gençlerin, işçilerin, köylülerin ve yoksulların partisidir. HDP’nin sesi geleceğin sesidir. HDP susmadı, susmayacak.
 
EKİM DEVRİMİ
 
Bundan 102 yıl önce, 7 Kasım 1917’de dünyaya yeni bir çığır açan büyük Ekim Devrimi gerçekleşmişti. Ekim devrimini bizlere armağan edenleri selamlıyor, saygıyla anıyoruz. Adeta ezilen halklar hapishanesi olan Rusya’da, Rusya işçi sınıfı ve ezilen halkları, çarlık otokrasisinin ağır baskılarına, şiddetine ve zulmüne rağmen ekim devrimini dünyanın bütün ezilenlerine armağan etmeyi başardılar. Ekim devrimine öncülük edenler, insanlığın nihai kurtuluşuna giden yolda hepimize birer meşale oldular. Bugün büyük bir övünçle söyleyebiliriz ki, büyük ekim devriminin izini sürenler ve ondan ilham alanlar Suriye’de süregiden iç savaş ve işgal koşullarında Ortadoğu halklarına yol gösteren ve özgürleşme umutlarını büyüten Rojava devrimini hepimize armağan ettiler. Dün nasıl ki ekim devrimini boğmak isteyen çarlık otokrasisi yok olduysa, bugün Rojava devrimini boğmak isteyen saray otokrasisi de er ya da yok olacaktır. Kalacak olan devrimler, gidecek olan otokrasilerdir.”
 

Diğer başlıklar

21:45 Süveydalı kadınlar kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu
21:32 İran'da Bahai yurttaşlara yönelik baskılar sürüyor
20:50 Nisêbîn’de Süryani köyünün ismi iade edildi
20:41 Irak’ta özel oylama tamamlandı: Bin 841 ihlal tespit edildi
20:32 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olsun
19:33 Jinelojî Dergisi’nden 25 Kasım etkinlikleri kapsamında atölye
19:07 Meral Danış Beştaş: Savaşa karşı toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız var
18:58 Yangında yaşamını yitirenlerin taziyesine ziyaret
18:42 Halep’teki mayın patlamasında 2 genç yaşamını yitirdi
18:37 ‘Yeniden Sosyalizm’ konferansında ortak mücadele vurgusu
17:23 HPG’li Uçar’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:18 Vahap Coşkun: Kürtlerin talepleri yasal değişikliği gerekli kılıyor
17:04 'Türkiye’ye plastik atık ithalatı yasaklansın'
17:03 'Cumhuriyet demokratikleşmeli, Kürt'ün varlığını reddetmemeli'
17:00 Yangının olduğu yerde açıklama: Sorumlular istifa etsin
15:43 Amed'de toplum sağlığı için barış tartışıldı
15:24 Kocaeli’ndeki yangına ilişkin 8 kişi daha gözaltına alındı
13:31 TJA 25 Kasım’ın startını verdi
12:54 Erdoğan'dan Bahçeli açıklaması: Aramızda bir sıkıntı söz konusu değil
12:48 Bu hafta 4 bakanlığın bütçesi görüşülecek
12:41 DFG Kasım'da katledilen Özgür Basın çalışanlarını andı
12:37 Kadınlar Erdiş’te meşe fidanı dikti
12:31 İshak Tepe yaşamını yitirdi
11:58 Onca acıya rağmen barış isteyenler anlattı
11:52 Adalet Bakanı’ndan Demirtaş açıklaması: Karar mahkemenin önünde
11:17 İstanbul’da denizde cenaze bulundu
10:19 İtalya’daki Arkaik Sesler Festivali Nagihan Akarsel’e adandı
10:07 Jin dergi ‘Barış Anneleri’ni kapağına taşıdı
10:00 Irak Parlamentosu seçimleri için özel oylama başladı
09:51 Şara yaptırımları kaldıran ABD’de
09:29 Dêrsim Ocak Evladı üyesi kadınlar: Barış için herkes sorumluluk almalı
09:18 7/24 izlenen Wan’da tonlarca uyuşturucu madde trafiği
09:17 15 yıllığına planlanan ‘Çöp Depolama Tesisi’ 33 yıldır faaliyette
09:14 Çatışmalı süreçte iki çocuğunu kaybetti: Acımı dindirecek tek şey barış
09:08 Wan’daki yurttaşlar: Sadece PKK adım atıyor, devlet yasaları değiştirmeli
09:06 İbrahim Kaypakkaya'nın köyü sermayenin hedefinde
09:04 Umut Kitapevi bombalanmasının 20’nci yılı: Devlet suçlarıyla yüzleşmeli
09:00 09 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08/11/2025
23:02 Tahliye edilen Semra Güzel 3 yılın ardından Amed'de
22:55 Pamuk yığınının altında kalan işçi yaşamını yitirdi
22:35 Uludağ'da 4 çocuk kayboldu
22:31 İş cinayetini protesto eden 9 kişi gözaltına alındı
22:08 6 işçinin hayatını kaybettiği yangın: 7 kişi açığa alındı
21:11 Amedspor sahasında kazandı
21:04 Wan’da ‘çîrok' gecesi
20:54 Koma Amed'in Wan konserine 'hava durumu' iptali
20:28 Gebze'de 'şiddet' konulu buluşma
20:20 Mêrdîn Barosu'ndan 'Rojin Kabaiş' kararı
19:46 Şiyar Serdar için taziye
19:20 Kadınlardan katliamlara tepki: Failleri bulun
19:12 'Sosyalizm yeniden' konferansı: Yeniyi yöntem ve araçları değiştirerek kurabiliriz
18:55 Qoser’deki yangında ölen çocukların sayısı 3’e çıktı
18:52 Köln'de onbinlerin katılımıyla miting: Öcalan'ın özgürlüğü temel talep
18:33 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapıldı
18:29 İstanbul'da iki aile arasında barış
18:24 Kadıköy'de 25 Kasım çağrısı: Alanlarda buluşalım
18:14 'Ölüye saygı ve adalet' paneli: Bağımsız bir komisyonunun kurulması kritik
17:46 Eşbaşkan Komi: Kürt sorununun yüzde 90'ı yerel yönetimler sorunudur
17:35 Îlham Ehmed: Önemli bir aşamadayız
17:29 Abdullah Öcalan: Kürtler varlıklarından taviz vermeden özgür yaşamın öncüsü olmalı
17:17 Anatolia Kültür Merkezi'nde çocuk atölyeleri başladı
17:10 Amed'de 'barış' paneli: Yasal zemin kapsayıcı olmalı
16:47 ‘Sürecin başarısı için Abdullah Öcalan özgür olmalı’
16:11 Agirî’de Kurdî-Zana Ararat Derneği açıldı
16:08 Joe Kent, Mazlum Abdi ve Rohilat Efrin ile görüştü
15:59 Demirtaş’tan milletvekillerine: İmralı’ya gidip noktayı koyun
15:44 'Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü' paneli: Acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var
15:39 Yakup Tuncer'in taziyesine ziyaret
15:35 Büyük Köln yürüyüşü başladı: Abdullah Öcalan'a özgürlük
15:30 KESK eylemi 146’ıncı haftasında
15:27 Yangında ölen çocuk ve kadınların isimleri belirlendi
15:26 Konak Belediyesi'nde ‘hukuksuz’ atamalara tepki
15:23 ‘Adalet Nöbeti’ dördüncü haftasında
15:20 Mazlum Dinç: Süreci engelleyen yasalar değiştirilmeli
15:14 Îlham Ehmed’den ‘yaptırımların kaldırılması’na destek
14:59 YRJ’den konferans: Kadın devriminin sesi olacağız
14:52 Doktorlardan Kuzey ve Doğu Suriye’ye destek çağrısı
14:41 Özen, Akman ve Avcı için tahliye talebi
13:49 Dört kentte eylem: Son kayıp bulununcaya kadar mücadelemiz sürecek
13:27 Cumartesi Anneleri Yurtseven, Özeken ve Münür için adalet istedi
12:45 Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
12:35 Xelfetî'de 25 Kasım yürüyüşü
12:29 ‘Sosyalizm yeniden’ konferansı: Geleceği birlikte inşa edelim
12:29 Lokman Çiftçi’nin taziyesine kitlesel ziyaret
12:24 Fransız tarihçi Vincent: Abdullah Öcalan’ın çağrısı çok önemli bir adımdır
11:33 Köln’deki yürüyüş için halk alana akmaya başladı
11:31 ‘Kadın kentleri’ buluşmasında örgütlü mücadele vurgusu
11:20 31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı
10:59 Şirnex’te kaza: 19 yaralı
10:50 Parfüm deposunda yangın: 6 ölü, 1 yaralı
10:38 Sozdar Avesta: Önder Apo’nun özgürlüğü mücadelenin temelidir
09:46 Meteoroloji'den birçok il için sağanak uyarısı
09:39 Tekirdağ Cezaevi’nde ihlaller: Provokasyon zemini örülüyor
09:31 Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan ile görüşülmeden süreçte yol alınamaz
09:06 Maliyetin altında fiyat verilince tonlarca mahsul tarlada kaldı
09:05 Amedliler: Devlet süreçteki endişeleri gidermek için adımlar atmalı
09:04 Pazar esnafının da veresiye defterleri doldu
09:03 Suzan İşbilen: Kadınlar savaşın bitirilmesi için var güçleriyle mücadele etmeli
09:02 Rapor: 240 gölün 186'sı kurudu
09:02 2 bin 700 çölyak hastasının olduğu kentte gastroenteroloji bölümü yok!
09:00 08 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:38 İşçiler polis ablukasını kırarak yürüdü
07/11/2025
23:43 ABD, Şara ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı
23:01 Reuters: İktidar, gerillaların dönüşü için yasa hazırlıyor
22:43 Kürdistan'daki elektrik kesintileri Meclis gündeminde
22:19 12 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası Meclis'e sunuldu
21:43 Antalya havalimanında 'uçuş iptal' gerginliği
21:15 Türkiye, Netanyahu ve İsrailli bakanlar hakkında yakalama kararı çıkardı
21:01 İşçilerin 100'üncü gün direnişine polis engeli
20:16 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı
20:11 'Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın'
19:22 Talabani: Toprağını Türkiye’ye satanlar halkımızın haklarını savunamaz
18:49 Hazine'den 196 milyar liralık açık
18:27 Kurtulmuş: Eğer komisyon karar alırsa İmralı’ya gidilebilir
18:22 Maaşlarını alamayan işçiler eyleme geçti
17:56 Efrin’de bir kişi katledildi
17:53 Akın: Gabar’da köylerin suyu petrol akıyor
17:41 Amed’de lösemili çocuklar için farkındalık etkinliği
17:38 İSKİ, İstanbul'da suya zam gündemiyle toplanacak
17:30 Mûş'ta 25 Kasım atölyesi
17:14 TJA eylem ve çalışmalarının programını paylaştı
16:58 KON-MED Eşbaşkanı: Köln mitingi Önder Apo'nun özgürlüğünün talebidir
16:52 DEM Partili belediyelerden şiddete karşı tutum belgesi
16:50 Yıldız ve Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:23 Dêrsim Ocak Evlatları: Barış için çabalamak en kutsal ibadettir
16:18 DEM Parti ve Laz Enstitüsü, Lazca için anayasal tanınma istedi
15:32 Ekim ayında İran’da 217 kişi idam edildi
15:31 Köln kenti tarihi mitinge hazır
14:59 Kalp krizi geçiren tutsak yeniden cezaevine götürüldü
14:51 Hacettepe öğrencileri: Güvenli kampüsler istiyoruz
14:47 Irkçı saldırı sonucu katledilen Delal Gencer davası ertelendi
13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor