Bingöl’de hayvancılıkla uğraşan Abdurrahim Sarıdağ, Elazığ’ta ziyaret ettiği arkadaşlarından gördüğü seracılık işini yapmaya başladı. Bingöl İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne başvuru yaptıktan sonra ikamet ettiği İçmeler Mahallesinde 2 dönümlük arazi üzerine sera kuran Sarıdağ, salatalık yetiştirmeye başladı. Sarıdağ, şu an ağabeyleriyle birlikte yaklaşık 5 dönüm arazi üzerine kurdukları serayla Bingöl’e yetecek kadar salatalık üretiyor.

 

3 MEVSİM ÜRETİM

 

Bingöl’de hava şartları nedeniyle Mart’ın 15’inden sonra sera ortamını kurmaya başlayan çiftçiler, Nisan’ın başında ekecekleri salatalık fidelerini alıyor.  Ardından, ilkbaharda havaların soğukluğu nedeniyle fideleri diktikleri hatların üzerini siyah naylonla kapatan çiftçiler, böylece fidelerin kökünü nemli tutmaya çalışıyor. Çiftçiler, Mart ayında ektikleri fidelerle sonbahar aylarının sonuna kadar üretim yapıyor. 

 

UZUN ÖMÜRLÜ YÜKSEK VERİM

 

Sarıdağ, seracılığın uzun ömürlü ve verimi yüksek bir iş olduğunu söyledi. Fidelerin ekilmesinin ardından ilk bir ay seranın havalandırma işiyle uğraştıklarını ifade eden Sarıdağ, “Sabah erken geliyoruz, bütün havalandırmaları açıyoruz, akşamları kapatıyoruz. İlk 20 gün bu şekilde yapıyoruz. Havaların ısınmasıyla, havalandırmaları artık akşam kapatmıyoruz. Eğer havasız kalırsa hemen üzeri mantar dolar. Mantar olduğu zaman da verim alamayız. İlk bir ay, sabahtan akşama kadar sürekli buradayız. Fideler olgunlaşmaya başlayınca bir sabah ve bir akşam geliyoruz” dedi. 

 

Yaklaşık 50 santim uzadıktan sonra fidelerin çiçek açtığını söyleyen Sarıdağ, 40 gün içinde salatalık toplamaya başladıklarını ve zamanla veriminin artığını dile getirdi.

 

‘ÜRÜNLER DOĞAL’ 

 

İlk ay hiçbir şekilde zirai ilaçları kullanmadıklarını belirten Sarıdağ, şöyle devam etti: “Daha sonra günde 2 kilo toz gübre veriyoruz. Verdiğimiz gübreler zararlı değil. Aldığımız gübreler fosfor, magnezyum, potasyumdur. Aslında topraktan alınan elementlerle besleniyor. Bazen arkadaşlar, ‘seranındır biz yemiyoruz’ diyor. Ancak sera, sıcak bir ortam ve erken yetiştirmek dışında bir anlam taşımıyor. Hormon diye bir şey duyulmuş; ancak ne olduğu dahi bilinmiyor. Serada ürünler doğal yetişir” ifadelerini kullandı.

 

‘VERİM GEÇEN SENEYE GÖRE DÜŞTÜ’ 

 

Ağabeylerinin serasıyla birlikte günlük 5 dönümden 1 ton salatalık topladıklarını aktaran Sarıdağ, geçmiş senelere göre seradan aldıkları verimin de düştüğünü belirtti.  Sarıdağ, “Kendi seramda 350 kilo topluyorum. Kazancımız geçen seneye göre yarı oranında azalmış. Geçen sene 700 kilo salatalık topluyorduk, bu sene 350 kilo topluyoruz. Hava soğuk geçtiği için verim düştü” dedi. 

 

‘DESTEK YETERSİZ’

 

Hiçbir yerden destek almadıklarını, bu yüzden fiyatlar konusunda zorlandıklarını dile getiren Sarıdağ, “Fideleri hazır istiyoruz. Bu yıl fidelerin tanesi 1 liranın üzerindeydi. Bana, tanesi 1 lira 25 kuruştan 8 bin tane fide geldi. 10 bin lira sadece fide parası verdik. Zirai ilaçlara da 2 bin lira verdik. Fiyatlar çok yüksek. Bazı zirai ilaçların 300 gramı 90 lira. Dönüm başı 250 lira destek yapılıyor. Gübre için destekleme alsaydık faydası olurdu. En pahalı olan gübredir, onu da kendi cebimizden alıyoruz. Bize pek fazla etki etmiyor” ifadelerini kullandı.

 

SABAHTAN AKŞAM KARANLIĞINA KADAR 

 

Sarıdağ, serada geçirdiği bir günü ise şöyle anlattı: “Sabah saat 04.30’da seraya geliyoruz. Salatalığı topladıktan sonra sulamasını yapıyoruz. Sulama bitince ipe sarma, alt yaprak kesimi işlerini yapıyoruz.  Budamayı da havasızlıktan korumak için yapıyoruz. Alt yaprak kesilmezse küfleme oluyor. Yaptığımız işler saat 12.00’yi buluyor. Hale gidiyoruz. Halden sonra tekrar gelip aynı şekilde akşam karanlığı çökene kadar devam ediyoruz.”

Devlet desteğinin yetersiz olduğundan bahseden Sarıdağ, “Devlet gelip eksikliklerimizi tespitini yapar ve taksitlendirirse rahatlarız” dedi.